29 Mayıs 2009 Cuma

Granada - España, año 75 (1976)

Şu konuya girme işi ne zor birşey ya, bir girilebilse arkası gelecek muhtemelen ama... Makedonların medar-ı iftahar'ı Leb i Sol'u görünce, ben de uzun süredir eklemek isteyip de ekleyemediğim (hatta unuttuğum) İspanyolların medar-ı iftahar'ı Granada'yı ekleyeyim bari dedim. Hem blog hareketlenmiş olsun biraz.

“España, año75” Granada’nın 1976 tarihli ikinci albümü. Toplam üç albüm, bir single olmasına rağmen ikinci albümde karar kılmamın sebebi sanırım, dört bölümden oluşan "El Color que Pasamos este Verano" adlı parçanın giriş kısmındaki melodinin bana çok tanıdık gelip ama bir türlü çıkartamayıp kendime sinir olmam. Bir filmden mi duydum yoksa bizden bir türk grubun bir çalışması mı? Hatırlayan olursa yorum kısmına yazsın lütfen. :))

Albümün tamamı enstrümantal. Synth, mellotron'ın ve diğer klavyelileri yoğun olarak kullanan gurup(Carlos Carcamo) bu albümde konuk müzisyen Jorge Pardo'nun soprano saksafonuyla ayrı bir fusion tat katmış albüme. Parça arası geçişler deyim yerindeyse su gibi akıyor diyebiliriz. Civa gibi bir yerde durmayan sürekli devinim hissi veren neşeli, tahrik edici ilerlerken bir anda karanlık bir atmosfer hemen ardından duygusal notaların akıvermesi enstrümanlardan... Tarif etmesi zor. Ne kadar sıradışı bir grup olduğunu ancak dinleyince anlayacaksınız Granada’nın. Ülkelerine has flamenko ezgilerini de unutmamak gerekir ayrıca. Zaman zaman başka sanatçılardan etkilenme hissi yaratsa da, kesinlikle bir tarzları olan kompozisyon ve entrüman hâkimiyetleriyle bünyenizi tarumar edecek bir grup Granada. Diğer iki albümü de es geçmemeli ayrıca. Konsept olarak az farklılık gösterse de año 75’den aşağı kalır yanları yoktur.

Sabahı da yaptık gene iyi mi?.. Gidip sıcak bi kıymalı börek almalı. :))

GRANADA

Juan Bona / Davul
Carlos Carcamo / Klavye, Synth, Mellotron, Keman, Mandolin
Antonio Garcia / Bass
Javier Monforte / Gitar
Jorge Pardo / Soprano saksafon

ESPAÑA, AÑO 75

01 - Elcalor que Pasamos este Verano
        a)Pordonde Andamos
        b)Todo Hubiera sido tan Bueno
        c)La Autentica Cancion del Verano
        d)No me Digas Bueno, vale
02 - Setiembre
03 - Noviembre Florido
04 - Ahora Vamos a ver que pasa

20 Mayıs 2009 Çarşamba

Leb i Sol - Anthology (1996)

Geçen hafta işim gereği Makedon misafirlerim vardı. E tabi iş dışında kalan zamanda müziğe daldık. Benim muhtemelen bildiğim tek Makedon grup olan Leb i Sol’dan açıldı konu. Bread & Salt demekmiş. Bu arada çok sevdiğim Yugoslav ekolunden de baya bi konuştuk. Ama bugun Makedonların medar-ı iftaharı olan Leb i Sol’u anlatayım dedim.

Albüm yerine 2 cd’lik bir Anthology'nin daha iyi olacağını düşündüm. Tarz olarak fusion’a daha yakın dururlar. Ama yerel ezgileri sıkça rastlamaktasınız. Benim favorim olan “Jovanna Jovanke” eski bir yerel şarkı. Jovanna adında bir kıza yazılmış. Onların kültürlerinde de kız isteme âdeti varmış. Şarkı, ki enstrümantal, istemeye gittiği kızı alamayan bir adamın öyküsü.

Grubun bizde bir karşılığı var mı diye düşünürsem, Kurtalan Express ve Moğollar fusion yaparsa böyle olur diyebilirim. Müzik Stefanovski ve Arsovki etrafında dönüyo. Tabi klavyeyi unutmak haksızlık olur. Harika sololar bulacaksınız. Stefanovski ve Arsovski’nin solo albümlerini de dinledim gayet başarılı olduklarını söylemem lazım. Yine de favorim Stefanovski... Gerçekten mükemmel bir gitarist… Dinleyince anlayacaksınız. Genelde şarkıları kısa, ama yine de müzikal anlamda dolu bir grup. Özellikle ilk cd grubun 70'lerdeki 3 albümünü kapsıyor. Daha iyi olduğunu düşünüyorum. Gerçekten baya kaliteli bir grup Leb i Sol. Benim gibi çok keyif alacağınızdan eminim. Keyfini çıkarın...

LEB I SOL

Vlatko Stefanovski / Gitar
Bodan Arsovski / Bas Gitar
Nikola Kokan Dimuševski / Klavye
Garabet Tavitjan / Davul
Dragoljub Đuričić / Davul

ANTHOLOGY

DISC-1
01 - Aber dojde donke
02 - Devetka
03 - Kokoshka
04 - Nisam tvoj
05 - Damar
06 - Jovano, Jovanke
07 - Akupunktura
08 - Kako ti drago
09 - Talasna duzhina
10 - Dikijeva igra
11 - Uzvodno od tuge
12 - Marija
13 - Rebus
14 - Kumova slama
15 - Ruchni rad
16 - Skakavac
17 - Zhiva rana

DISC-2
01 - Nosim tvoj zhig
02 - Kalabalak
03 - Bistra voda
04 - L.A. Krdija
05 - Kontakt je skup
06 - Tako blizu
07 - Pretposlednji valcer
08 - Country
09 - Mamurni ljudi
10 - Kao kakao
11 - Cuvam noc od budnih
12 - Autoput
13 - Skopje
14 - Chekam kishu
15 - Chukni vo drvo
16 - Putujemo
17 - Uchi me majko, karaj me


1 Mayıs 2009 Cuma

Camel - Mirage (1974)

Blogda eksik olan şey bence bir Camel albümüdür deyip hemen işe koyulayım dedim. Camel, Canterbury ekolünden bir grup ancak aynı ekoldeki diğer gruplara kıyasla daha çok tanınan, biraz daha esnek ve kolay dinlenebilir bir müzik yapmakta.

Mirage grubun 1974 yılında çıkardığı ikinci albümü. Albüm kapakları sigara paketi gibi dursa da progseverleri her açıdan tatmin edecek bir albüm bence Mirage. Melodik açıdan oldukça zengin, yer yer depresif, yer yer enerjik yapıya sahip şarkılar içermekte. Şarkılarda uzun enstrümantal kısımlar bulunmakta fakat bunlar dinleyeni kesinlikle sıkmıyor. 12 küsür dakikalık Lady Fantasy, albümün en öne çıkan şarkısı, üzüyor, yıkıyor, güç veriyor, neşelendiriyor kısacası insan olduğunuzu hissediyorsunuz o 12 küsür dakika içinde. Supertwister da en az Lady Fantasy kadar etkileyici bir parça. Ayrıca neden bilmiyorum ama ben şarkılarda çok türkvari melodiler yakalayabiliyorum.

Kısacası kaliteli bir albüm diyebilirim gönül rahatlığıyla. Camel’ı sevmeniz için Camel içmeniz gerekmiyor.

CAMEL

Andrew Latimer / Gitar, Flüt, Vokal
Peter Bardens / Klavye
Doug Ferguson / Bass, Vokal
Andy Ward / Davul

MIRAGE

1 - Freefall (5:53)
2 - Supertwister (3:22)
3 - Nimrodel/The Procession/The White Rider (9:17)
4 - Earthrise (6:40)
5 - Lady Fantasy (12:45)

29 Nisan 2009 Çarşamba

Visokosnoe Leto - Prometei Prikovannii (1978)

Hep müziğe bildik ülkelerden baktık. İngiltere, Almanya, İtalya, İsveç… E birde madalyonun öbür tarafı var: 70’lerin çok fazla da uğramadığı, uğrasa bile bizlerin çok fazla bilmediği ama tüm bu müzik dünyasının dibinde olan ülkeler var.

İşte Rusya bunlardan birisi... Öyle bildik çok fazla grupları yok 70’lere ait. Bugün böyle bir ülkenin kabul edilen en iyi gruplarından birini paylaşmak istedim. Visokosmoe Leto… Adı bile enteresan.

Müziğe büyük bir yenilik getirdiklerini söylemek zor… Ama progressive müziğin, diğer birçok ülke kadar, uğramadığı bir ülkeden çıkmış olan yorum bu.

Gnosis’ten rus arkadaşıma bana bir grup tavsiye etmesini istemiştim. Bana “pek grup yok ama sen bunu seversin” diye tavsiye ettiği ilk grup işte bu. Beklediğimden daha iyi çıktığını söylemem lazım. Psychedelic motifleri ağır basan heavy/hard bir albüm. Zaman zaman vokal performansı sıkıcı olsa da bazen klavye ve gitardan güzel işler çıkmakta…60 dakika civarında inişli çıkışlı bir albüm. Gitarist Sitkovetsky 80lerde “Autograph”da çalmış bir adam. Grupta göze batan adamlardan biri.

Çok uzatmayayım, en iyisi demiyorum ama kendinize göre bir şeyler bulabileceğiniz güzel bir albüm bu. Kayıt kalitesi çok başarılı olmasa da 70'lere Rus bakış açısı…

VISIKOSNOE LETO

Alexander Sitkovetsky - Gitar, Vokal
Kris Kelmi - Klavye
Alexander Kutikov - Bass,Vokal
Valery Efremov - Davul

PROMETEI PRIKOVANNII

01 - Вступление
02 - Часть 1
03 - Часть 2
04 - Часть 3

22 Nisan 2009 Çarşamba

Dando Shaft - Lantaloon (1972)

Coventry'den çıkma İngiliz akustik folk grubu. Özellikle rock demedim. Çünkü kesinlikle elektriksiz müzik yapıyorlar. Akustik aletler, hareketli ve tempolu ritimler, özellikli alet kullanımı, şaane armoniler, alışılmadık melodiler, sade ve pürüzsüz vokaller... İşte Dando Shaft. Şüphesiz dönemin vazgeçilmezi içinde yer alıyorlar; progressive. İsim Don Calhoun adlı yazarın romanından alınma. Bazen melodi tekrara düşüyor ve sıkıcılaşmaya başlıyor gibi gelse de aslında belirli bir yapı içerisinde kendini devam ettirip dışarıdan bir şeyleri kendine katarak ilerliyor ve büyüyerek görkemli bir hale geliyor diyebiliriz. Tıpkı çizgi filmlerden hatırladığımız tepeden aşağı yuvarlanmaya başlayan kar tanesinin çığa dönüşmesi gibi yol alıyor Dando Shaft müziği. Bazen mandolin, bazen mandocello (bu alet nasıl bir şey bilmiyorum ama muhteşem etki bırakıyor insanda), bazen keman, bazense Polly Bolton vokalinin öne çıktığını ve bu çıkışların müziği bütünlemenin yanında bi tür meydan okumaya dönüştüğünü belirtmek gerekir.

İngiltere'den çıkan Fairport Convention, SpiroGyra, Steeleye Span gibi grupların aksine ön plana çıkamamış olan bir gruptur Dando Shaft. Bilen bilir sadece. Ama albümleri dinleyince ne kadar haksızlık edildiği ortadadır.

Albümde şu parça iyidir bu parça idare eder gibi bir ayrım yapamıyorum ben. Bütün parçalar hatta Grubun çıkardığı ilk 3 albümdeki bütün parçalar özen ve önem göstererek dinlenilmesi gereken nitelikte. Keyfini çıkarmak lazım...

O kadar yazı yazdım da asıl niyetim bunların hiçbirini yazmak değildi aslında :) Ben eşime methiye düzeyim niyetiyle başlamıştım ama konuyu saptırmışım iyiden iyiye. Gerçi albüm hakkında bilgi vermek konuyu saptırmak değil ama neyse niyet başkaydı özetle. Bi dolu engebeye takılsak, bi dolu derin suya batsak, bi dolu heyelanın altında kalsak da birlikteyiz işte. Uzun uzadıya sürecek bi hayalin peşindeyiz. Hayat boktan yanlarını sıklıkla gösterse de mutluluğu yakalamanın şevki içindeyiz. Seni çok seviyorum aşkım.

DANDO SHAFT

Martin Jenkins / Mandocello, Flüt, Vokal, Keman
Kevin Dempsey / Gitar, Vokal
Ted Kay / Vurmalılar
Roger Bullen / Bass
Dave Cooper / Gitar, Vokal
Polly Bolton / Vokal

LANTALOON

01 - Road Song
02 - Is It Me
03 - Down To You, Up To Me
04 - Melancholic Frevour
05 - It Was Good
06 - The Harp Lady I Bombed
07 - The Black Prince of Paradise
08 - When I'm Weary
09 - I Heard Somewhere
10 - Magnetic Begger

20 Nisan 2009 Pazartesi

Kahvas Jute - Wide Open (1971)

Bilenler bilmeyenlere anlatsın, bilmeyenler bilmediklerine hayıflansın... Efsanevi gruplardan biri değil şüphesiz. Ama Avustralya'dan çıkmış en iyilerden biridir Kahvas Jute. (O adaptör kılıklıları hiç ciddiye almadığımı belirtmeliyim, AC/DC'den bahsediyorum). Dedik ya şaane değildirler belki ama iyidirler. Progressive'e dokunup psychedelic'ten makas alan bi tarzları vardır. Ama genel olarak Cream - Blodwyn Pig arası bi blues anlayışı hakimdir. Yine de blues'a çok fazla yakınlaştıkları da söylenemez. Çıkan sonuç kendine has bi tarzları olduğu sanırım. Özellike Dennis Wilson ve Tim Gaze'in gitar hareketleri ile şenlenen parçalar yine Wilson'un ana vokali ve Daisley'in armoni vokalleriyle ilginç bir görünüm kazanır. 1970 ile 1974 yılları arasında Avustralya'da hüküm sürmüşler fakat dağılma mikrobu onlara da bulaşmış ve kaydettikleri tek albümle arşivimizdeki sevdiğimiz konuklardan biri olarak kalmışlardır.

Dağılmanın ardından Wilson, Chariot'a katılmıştır. 1974'den çok önceleri gruptan ayrılan Daisley ise önce Chicken Shack ve sonra da sırasıyla Widowmaker, Rainbow, Ozzy Osbourne, Uriah Heep gibi gruplarla birlikte çalışmıştır.

İlk çıkardıkları 45'likten Free ve Ascend ile Vikings, Steps of Time ve Parade of Fools benim favori parçalarımdır bu albümde.

KAHVAS JUTE

Dennis Wilson / Vokal, Gitar
Bob Daisley / Bass, Vokal
Tim Gaze / Gitar, Steel Gitar, Piyano, Vokal
Dannie Davidson / Davul

WIDE OPEN

01 - Free
02 - Odyssey
03 - Up There
04 - She’s So Hard to Shake
05 - Vikings
06 - Steps of Time
07 - Twenty Three
08 - Ascend
09 - Parade of Fools

Tortilla Flat - Für Ein ¾ Stündchen (1974)

Jamais, Soft Machine ile hem blog’a hem de Canterbury ekolüne şaane bi giriş yapınca bendenizin de Canterbury damarı kabarmış bulundu. Canterbury'den hatta İngiliz bile olmayan Almanlar tarafından Aachen'da kurulmuş olan enteresan gruplardan biridir Tortilla Flat. Adını John Steinbeck'in aynı adlı romanından (bizde Yukarı Mahalle ve Kenar Mahalle diye iki farklı isimle yayınlandı, bizdeki bu çeviri mantığını anlayabilmiş değilim hala) alınmadır. Fena halde piyano, flüt ve glockenspiel (bu aletin bizde bi karşılığı var mıdır acaba?) gibi aletlerin ağırlığında Jazz Rock semalarında dolaşan bi albümdür.

Focus ve Tomorrow's Gift ile benzeşirler. Ağır melodilerin ardından bir anda coşan ve kendini yineleyen sonra yeniden sükûnete dönen bi tarzları vardır. Kopar gidersiniz dinlerken bi anda, sonra gene dünyaya döndürür sizi. Bir anda her şey değişir ve karanlık atmosferi olan bi ortamda yapayalnız ve savunmasız gezinmekte olduğunuzun farkına varırsınız. Vokalden uzak yapısına rağmen ara ara sanki müziğin içinde vokal de varmış hissine kapılırsınız. Flüt kendini vokal yaparcasına öne attığı anlarda bunu daha iyi anlarsınız.

Bi de şöyle bi durum var… Albümün son iki parçası Facts ve Life 1970 yılında kaydedilmiş bi single'dan bonus olarak alınmadır. Lakin bu iki parçayı kaydeden Tortilla Flat bizim East of Eden diye bildiğimiz gruptur. Veya ben öyle sanıyorum. Yanılıyor olma ihtimaline karşılık bu iki bonus'u da çıkarmadık tabi, bıraktık. Zaten konumuz olan Tortilla Flat'in tarzıyla hiç alakası olmayan bi tarzdalar. Ooff off, uykusuzum bikaç gündür... Ne dediğimi ben de bilmiyorum. İdare edicez artık...

TORTILLA FLAT

Hans Friedmann Bosten / Davul, Glockenspiel
Hermann Josef Bosten / Flüt, Gitar
Franz Brandt / Klavye
Manfred Herten / Gitar
Albert Schippers / Vurmalılar, Conga
Heribert Schippers / Bass

FUR EIN ¾ STUNDCHEN

01 - Tortilla Flat
02 - Temperamente
03 - Fatimorgani
04 - Rumpeletlischen
05 - Leere, Chaos, Schöpfung
06 - Obit Anus, Abit Onus
07 - Möhre

14 Nisan 2009 Salı

The Soft Machine - Soft Machine (1968)

Evet... Baharın gelişiyle birlikte artık kıçımı kaldırıp bir şeyler yapma vaktinin geldiğini anladım ve bir albüm tanıtımı yapmaya karar verdim. Aklım karışık, ilk yazının verdiği ne yapacağını bilememe durumu beni esir almış durumda, üstelik size Soft Machine gibi önemli bir gruptan bahsetmeliyim.

Grup, adını Beat Kuşağının en baba yazarlarından olan William Burroughs'un Soft Machine adlı romanından almış. Canterbury Scene akımı denince akla gelen ilk gruplardan biridir Soft Machine. Kişisel kanaatim akla zarar denebilecek bir müzik icra ediyolar. Albüm hakkında konuşacak olursak genel anlamda jazz etkilerinin (doğal olarak) çokça hissedilmesinin yanı sıra albümün psikedelik tarafının da çok kuvvetli olduğunu belirtmeliyim. Benim gibi üşengeç bir insanda bile durup dururken bir enerji patlaması yaratabiliyor. Özellikle “So Boot If At All” şarkısı bende kendini duvardan duvara vurma hissi uyandırıyor(ama bence bu iyi bir şey tabii). Bunun yanı sıra “A Certain Kind” gibi insanı asude yerlere sürükleyen, darmadağın eden bir şaheser de barındırıyor bu albüm. Dikkat çekilebilecek başka bir nokta ise grubun davulcusu Robert Wyatt'ın alışılmadık bir şekilde albümdeki vokalleri bizzat yapmış olması. Grubun kurucu üyelerinden olan Wyatt, başarılı bir solo kariyere sahip olmakla birlikte envai tarakta bezi olan da bir şahsiyet aynı zamanda.

Deneysel materyallerden hoşlanıyorsanız mutlaka dinlemelisiniz. Bence başından sonuna kadar sıkılmadan dinlenebilecek, "aman canım bu şarkıyı da geçiim direk şunu dinleyim" gibi cümleler kurmaya fırsat bırakmayacak bir albüm. Siz Soft Machine'i dinleyedurun benim artık bir sigara içmem gerekiyor...


THE SOFT MACHINE

Kevin Ayers / Bass, Vokal
Brian Hopper / Saksofon
Hugh Hopper / Bass
Mike Ratledge / Piyano, Org
Tom Wilson / Vurmalılar
Robert Wyatt / Davul, Vokal

SOFT MACHINE

01 - Hope For Happiness (4:22)
02 - Joy Of A Toy (2:26)
03 - Hope For Happiness (Reprise) (1:31)
04 - Why Am I So Short? (2:33)
05 - So Boot If At All (2:33)
06 - A Certain Kind (4:06)
07 - Save Yourself (2:26)
08 - Priscilla (1:05)
09 - Lullabye Letter (4:26)
10 - We Did It Again (3:40)
11 - Plus Belle Qu'une Poubelle (1:05)
12 - Why Are We Sleeping? (5:26)
13 - Box 25/4 Lid (0:48)

9 Nisan 2009 Perşembe

Red Noise / Sarcelles - Lochéres (1971)

Bazı gruplar vardır dinlediğinizde öyle bir izlenim verirler ki sanırsınız bu adamların müzik yapmak gibi bir gayeleri yok. Can sıkıntılarını dağıtmak, hoşça vakit geçirmek, kafalarına göre takılmak amaçları. Saçma sapalığı müzik literatürüne bile sokarlar hatta. Free jazz - rock diye adlandırabileceğimiz bu albümde adamlar doğaçlama yeteneklerini kullanıp müthiş parçalara imzalarını atmışlar. Örneklemek gerekirse; Frank Zappa, Xhol, Ennexus Quam karışımı diyebiliriz albüm için. Hatta esinlenmişler desek daha da doğru olur belki de.

İlkokul günlerimde 23 Nisan’da bando için istekli öğrenciler ararlardı öğretmenler. Hepimize borazan verirler çalın bakalım derlerdi. Manyak sesler çıkardı o zaman datt dütttt diye. Ben ses bile çıkartamazdım ne yazık ki nefesim yetmezdi. Bi süre sonra da biraz alışınca, bi melodi tutturup beceriksizce aynı şeyi çalar dururduk, yani dururlardı. Bunları niye anlatıyon derseniz, bu albümü dinlerken o günleriniz aklınıza gelecek sizlerin de ondan.

Albüm kısacık kozmik tuvalet isimli parçayla başlıyor sifon çiş sesleri falan, sonra da adam ellerinizi yıkamayı unutmayınız diyor, kafaları çekmiş sarhoş adamların şarkı söylemelerine benzer komik bir şekilde devam ediyor. Adamlar takmışlar tuvalete dalgalarını geçmişler o bi kesin. Galactic Sever Song adlı parçaya geldiğinizde ise vay diyorsunuz adamlar enstrüman kullanmayı biliyorlarmış meğer. :) (Anlayabildiğim kadarıyla sözler için aynı şeyi söyleyemesem de) Final 18:56 dakikalık parçada ipler kopuyor zaten, hep birlikte uçuşa geçiyoruz. Umaguma vari bi atmosferde saksafon ve orgların uçuştuğu başka bir dünyada buluveriyoruz kendimizi.

70'li yıllar Fransa’sı öğrenci hareketlerinin yoğun olduğu bir zaman olduğundan grup müzikal ve politik görüşte anlaşmazlığa düşüp dağılmış. Ayrıca grubun kurucusu gitarist ve vokal Patrick Vian'ın Buruits et Temps Analogues adında 1976 tarihli bir çalışması var. Ek olarak (68-70) arası grupta yer alan saksafoncu Francis Lemmonnier'in Komınter adlı grubu vardır. 1971 tarihli tek albümü fevkaladedir bilginize...

Kısacası nefis bir jazz-rock albümle karşı karşıyayız. Keyfini çıkarın. Bir kaç sefer dinlemeden de, acele karar vermeyin.

RED NOISE

Patrick Vian / Gitar, Vokal
Jean-Klaude Cenci / Saksafon, Flüt, Vokal
Daniel Geoffroy / Bass, Vokal
Philip Barry / Davul, Gitar, Vokal

SARCELLES - LOCHERES

01 - Cosmic, Toilet Ditty
02 - Caka Slow - Vertebrate Twist
03 - Obsession Sexuelle No. 1
04 - Galactic Sewer Song
05 - Obsession Sexuelle No. 2
06 - Red Noise Live au Cafe des Sports
07 - Existential-Import of the Screw-Driver Eternity Twist
08 - 20 Mirror Mozarts Composing on Tea Bag and ½ Cup Bra
09 - Red Noise en Direct du Buffet de la Gare 2nd Partie
10 - A la Memoire du Rockeur Inconnu
11 - Petit Precis D'instruction Civique
12 - Sarcelles C'est L'avenir

8 Nisan 2009 Çarşamba

Alain Goraguer - La Planète Sauvage (1973)

Öff ya bıktım bu tembelliğimden valla yaa. Sözde bir aydır bir şeyler ekleyecem blog'a. Bi şunu ekleyeyim diyorum bi bakıyorum fikir değişmiş başka bi albüme karar kılmışım. Haliyle tembellikten onu da erteleyince başka bi albüm geliyor akla, bu böyle bir şey yapmadan geçiyor. Geçen gün TV’de Zeki Alaysa - Metin Akpınar filmlerinden “Nerden Çıktı Bu Velet” vardı, havaalanı sahnesinde çalan fon müziği duyunca hah dedim boşver diğerlerini bunu ekleyeyim. Çıkardım HD’den bir haftadır sarkıyor yine. Yok abi adam olmaz benden alamadim da zati :)

Neyse albümümüz, film'in yönetmenliğini Fransız animasyoncu Rene Laloux yaptığı film ve albümün de aynı adı taşıdığı La Planete Sauvage (Fantastik Gezegen). Film, dev yaratıklar ile küçük insanlar arasındaki mücadeleyi anlatıyor.1973 yapımı film animasyon dalında döneminin en iyi filmlerinden biri olarak gösteriliyor, tabi bunda filmin müziklerinin yeri tartışılmaz. Alain Goraguer'in çeşitli sanatçılarla da çalışmaları olmuş bir başka film müziği albümü de Go-Go-Goraguer. Albüm için aslında birkaç melodik yapının farklı versiyonlarından oluşuyor diyebiliriz. Birbirini tamamlayan 25 kısa parçadan oluşan albüm, saykodelik teknikleri zorlayan hatta rahatsız edici, şiirsel, kozmik bir başyapıt. Beğeneceğinize eminim ama rahatsız olmayacağınızı garanti edemem.

LA PLANETE SAUVAGE


1 - Déshominisation II (00:56)
2 - Déshominisation I (03:50)
3 - Générique (00:44)
4 - Bracelet (01:27)
5 - Ten et Tiwa (01:46)
6 - Maquillage de Tiwa (01:17)
7 - Course de Ten (00:53)
8 - Ten et Médor (01:47)
9 - Ten et Tiwa Dorment (01:49)
10 - Ten Est Assomé (00:45)
11 - Abite (00:52)
12 - Conseil des Draags (00:56)
13 - Hommes - La Grande Co-Existence (01:15)
14 - Femme (2:12)
15 - Mira et Ten (00:44)
16 - Mort de Draag (00:52)
17 - L'oiseau (02:28)
18 - La cité des Hommes Libres (00:51)
19 - Attaque des Robots (02:05)
20 - Longue Marche (02:16)
21 - Fusées (02:20)
22 - Générique (02:07)
23 - Strip Tease (02:24)
24 - Méditation des Enfants (01:33)
25 - Vieille Meurt (00:46)