Sene 1997... Bu albümü aldım, Oblomov'un tavsiyesi üzerine. O zamanlar gruptan hiç haberdar değilim. Dinlediğim gün benim için vazgeçilmezler arasına girdi ve hayatımda birçok alanda değişikliğe neden oldu. Gentleoctopus bu albümden çıktı. Akademik çevrelerde (bilen bilir, bu çevrede kimse kimseyi ciddiye almaz) bu isim nedeniyle (tabi rocker olarak tabir edebileceğimiz enteresan tiplerle) sıkı bağlantılarım oldu. Mail şifrem kırıldığında bu albüm yüzünden işi Bill Gates'e kadar götürdüm.. Bunlar ufak tefek şeyler, anlatabilecek o kadar çok hikaye var ki ancak blog yetmez buna. Merak edenlerle bir yerlerde oturur konuşuruz.
Gentle Giant, hepsi de klasik müzik eğitimi almış Canterbury ekolüne dahil elemanlardan oluşuyor. 3 kardeşin başı çektiği grupta diğer elemanlar ara ara değişse de kaliteden hiç ödün vermiyorlar uzunca bir süre. 1977'de sıçmaya başlıyorlar ama gene de fena değiller. Shulman biraderlerden Philip bu albümden hemen sonra "yok artık daha neler, böyle şaane bi albüm yapılır mı yahu!" deyip grubu bırakır ve müzik öğretmenliğine başlar. Gruptakiler buna saygı duyarlar ama boş da durmazlar. Peşpeşe "In A Glass House - 1973", "The Power and The Glory - 1974", "Freehand - 1975", "Interview - 1976" yayınlanır. Hepsi de birbirinden enteresan ve kaliteli albümlerdir. Ve Giant son noktayı "Playing The Fool (Live) - 1977" konser kaydıyla koyar. Rock müzik çevrelerinde bu albüm ilk 5'de yer alan bir konser kaydıdır ve birader Ray bu albümle dünyanın en iyi bass gitaristi olarak anılır. (Bu tarz saptamalar çok salakçadır bence, adam progressive rock yapıyo.. blues rock yapan bi bass'çı ile nasıl karşılaştırırsın ki? hani sadece en iyi progressive rock bass'çısı desek o da olmaz.. iş karışık yani. Elçiye zeval olmaz, ben söylenileni iletiyorum...) Unutmadan, en kısa zamanda Playing The Fool da yer alıcak blogda.
bu kadar laftan sonra albümle ilgili bi iki laf etmeye kalksam boş olucak hepsi. En iyisi dinleyin albümü ööle konuşalım üstüne. Ama şunu belirtmek lazım; üstteki kapak CD haline getirilmiş albüme alttaki de orijinal LP'e aittir.
Kerry Minnear / Klavye, Vibraphone, Vurmalılar, Çello, Moog, Lead ve Backing Vokal
Derek Shulman / Lead Vokal, Alto Saksofon
Philip Shulman / Saksofon, Trumpet, Mellophone, Lead ve Backing Vokal
Raymond Shulman / Bass Gitar, Keman, Gitar, Vurmalılar, Vokal
John Weathers / Davul, Vurmalılar, Xylophone
2. Raconteur Troubadour (4:03)
3. A Cry For Everyone (4:06)
4. Knots (4:11)
5. The Boys In The Band (4:34)
6. Dog's Life (3:13)
7. Think Of Me With Kindness (3:31)
8. River (5:52)
Gentle Giant, hepsi de klasik müzik eğitimi almış Canterbury ekolüne dahil elemanlardan oluşuyor. 3 kardeşin başı çektiği grupta diğer elemanlar ara ara değişse de kaliteden hiç ödün vermiyorlar uzunca bir süre. 1977'de sıçmaya başlıyorlar ama gene de fena değiller. Shulman biraderlerden Philip bu albümden hemen sonra "yok artık daha neler, böyle şaane bi albüm yapılır mı yahu!" deyip grubu bırakır ve müzik öğretmenliğine başlar. Gruptakiler buna saygı duyarlar ama boş da durmazlar. Peşpeşe "In A Glass House - 1973", "The Power and The Glory - 1974", "Freehand - 1975", "Interview - 1976" yayınlanır. Hepsi de birbirinden enteresan ve kaliteli albümlerdir. Ve Giant son noktayı "Playing The Fool (Live) - 1977" konser kaydıyla koyar. Rock müzik çevrelerinde bu albüm ilk 5'de yer alan bir konser kaydıdır ve birader Ray bu albümle dünyanın en iyi bass gitaristi olarak anılır. (Bu tarz saptamalar çok salakçadır bence, adam progressive rock yapıyo.. blues rock yapan bi bass'çı ile nasıl karşılaştırırsın ki? hani sadece en iyi progressive rock bass'çısı desek o da olmaz.. iş karışık yani. Elçiye zeval olmaz, ben söylenileni iletiyorum...) Unutmadan, en kısa zamanda Playing The Fool da yer alıcak blogda.
bu kadar laftan sonra albümle ilgili bi iki laf etmeye kalksam boş olucak hepsi. En iyisi dinleyin albümü ööle konuşalım üstüne. Ama şunu belirtmek lazım; üstteki kapak CD haline getirilmiş albüme alttaki de orijinal LP'e aittir.
GENTLE GIANT
Gary Green / Gitar, VurmalılarKerry Minnear / Klavye, Vibraphone, Vurmalılar, Çello, Moog, Lead ve Backing Vokal
Derek Shulman / Lead Vokal, Alto Saksofon
Philip Shulman / Saksofon, Trumpet, Mellophone, Lead ve Backing Vokal
Raymond Shulman / Bass Gitar, Keman, Gitar, Vurmalılar, Vokal
John Weathers / Davul, Vurmalılar, Xylophone
OCTOPUS
1. The Advent Of Panurge (4:45)2. Raconteur Troubadour (4:03)
3. A Cry For Everyone (4:06)
4. Knots (4:11)
5. The Boys In The Band (4:34)
6. Dog's Life (3:13)
7. Think Of Me With Kindness (3:31)
8. River (5:52)
Ulan hayret! Ne güzel tanıtım yazısı yazmışsın. İsteyince oluyomuş demek ki :D Valla bu tanıtımı okuyup elinde albüm olan bile indirir.
YanıtlaSileyvallah Saku'cum.. insan daralınca çenesine vuruyor işte. anca konuşuyoruz..
YanıtlaSilJohn Weathers için indirdim desem ...
YanıtlaSilBu John Weathers o John Weathers değil desem...
YanıtlaSilhöyytt derim
YanıtlaSilKaç tane var ulan John Weathers'dan?
YanıtlaSilbenim bildiğim 5-6 tane var..
YanıtlaSilbide benim bildiğim John Weathers i hangisi John Weathers olduğunu sen nerden biliyosun?
YanıtlaSilkahinmisn yoksa?
kahinlikle alakası yok. tahmin sadece..
YanıtlaSilgentleoctopus bir zamanlar avcılarda bi kitapçıda çalıştımı acaba?
YanıtlaSiladıda umutmu?
bilgiler doğru ama ben cenx'i hatırlayamıyorum.. hatırlatıcak mı kendini?
YanıtlaSillise zamanları
YanıtlaSilben okuldan cıkıp aksamları avcılara 6-7 gibi gelip umut abinin yanına uğrardım hevesle. binlerce kişinin yaşadığı bu koskoca şehirde herkesten farklı olan ve herkesten daha çok şey bilip sanki hiçbirşey bilmiyormuş gibi rahat rahat oturan, bir nevi gandalf idi gözümde. annem bile bazen umut abini görüyomusun diye sorar halen. o kadar hoşuma giderdi umut abiyle konuşmak. çünki her muhabbette ufacık tefecik bi sözünün bile oha lan! etkisi yaratması çok hoşuma giderdi. dişlerimde tel vardı. kafam armut gibiydi. sanırım ergenliğin bütün mutantlığını taşıyordum. her gece gelip seni bi güzel rahatsız ediyordum. geçenlerde yakupluda durakta karşılaşmıştık. sen yanlış otobuse binmiştin hehe
msn adresini verdin ama sanırım ben yanlış yazdım dı görüşemedik bi daha. öyle işte.
saygılar sevgiler.
diyecek bişey bulamadım. bombok bi günün ardından okuyunca bu tarz bi yazıyı dağılıyor insan. boğazıma düğümlendi bişeyler.. çıkmıyo.. hıçkırıcam o da olmuyo.. hatırladım seni..
YanıtlaSilbıııh...analar ne evlatlar doğuruyo be , ben progresif dinlerim derdim , çok ayıp ediyomuşum meğer
YanıtlaSilyok yahu, ne ayıbı. (her ne kadar cümleyi tam anlayamamış olsam da) ayıp ettiğini düşünmüyorum. Ha lafın Gentle Giant'i hiç duymadım manasındaysa "evet, ayıp etmişsin" :)Ama neyse ki ayıp örtücü olarak burdayız.
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilAslında bloğu bir süredir takip ediyorum ve nedense bunu mail'le vs gönderebilecekken buraya yazmak çok içimden geldi, özel bir sebebi yok.
Ben ki black metal, folk metal ve benzeri bir müzik zevkine sahip olsam da bu blogta hakkında yazılan müzik gruplarına ve müziklere son zamanlarda çok ilgim artmaya başladı. Ama bu yabancı bir ülkeye girmek gibi birşey, nerden başlayacağımı, nasıl edeceğimi hiç bilemiyorum. Sizden Demir Kelebek ya da Gentleoctpus ya da herhangi yardım sever biri. Bana bir yol gösterse? O kadar müteşekkir olurum ki, sosisli ısmarlarım.
Selam,
YanıtlaSilYardıma hazırız elbette. Yalnız sen neredesin, neler biliyorsun kısmını öğrensek fena olmaz. Yine de işe Led Zeppelin, Deep Purple, Uriah Heep, Doors, Grateful Dead, Ten Years After, Jimi Hendrix, Eloy, Gentle Giant gibi tür örneklerinin en bilinenlerinden başlamak doğru olacaktır sanırım. Eğer açlık had safhada ise tür farkı gözetmeksezin dalacaksındır işe. O durumda blog üzerinden bulabileceğin her şey sana yeni bir keşif olacaktır. Ha yok ben tür insanıyım dersen o vakit üstte yazdıklarımla başlaman daha doğru olur gibi geliyor bana. Tabi çok yazarlı bi blog olduğumuz için her yazarın kendine has bi önerisi de olacaktır bu konuda. Benimki naçizane haliyle budur.
Ben istnabulun kuzey bölgelerinden bir vatandaşım, genel olarak yukarda da belirttiğim gibi death metal, black metal, folk metal arası bir müzik zevkine sahibim. Zaten Led Zeppelin ve Deep Purple'ı çok severim. Benim daha çok aradığım şey galiba Progressive ve Psychedelic rock arası bir şey. Gentle Giant'la bşaladım ve inanılamz derecede hoşuma gtti dream theater falan yalanmış. Bize progressive diye neler dinletiyorlar allah aşkına.
YanıtlaSilDT zaten progressive metalin en zayıf halkalarından biridir. Evet fena halde progressive metal türünde popülerdir ve PM'i yaygınlaştıran gruplardandır ama dandiktir işte.
YanıtlaSilProgressive ve psychedelic şeyler arıyorsan, Eloy'dan başlaman iyi olabilir.
YanıtlaSilŞimdi daha açık oldu işte. Cyphre da iyi yerden başlatmış. Lakin madem GG'yi sevdin o halde Gong, Soft MAchine, Matching Mole, Caravan, Yezda Urfa, Eloy, Embryo, Guru Guru, Amon Düül, Frumpy, Ihre Kinder.. beğenebileceklerin arasında.
YanıtlaSilçok teşekkürler harcadığın zaman ve çaban için. burası müzik tutkunları için tam bir vaha işallah öyle olmayada devam eder.
YanıtlaSilzaman ve çaba konusunda teşekkür kabul etmemeyi adet edindik. biz sevdiğimiz ve bizi mutlu ettiği için yapıyoruz bunu. inceliğiniz için teşekkürler. faydalı olabildiysek ne mutlu. yalnız düzeltmem gereken bir nokta var... tek kişilik bir çaba, zaman ve emek yok burada. 15'e yakın insanın kollektif denilebilecek çalışmasıyla dönüyor bu blog. Takipçilere, yazarlara ve destekçilere çok teşekkürler.
YanıtlaSilhttps://yadi.sk/d/h-9lQMwQmSbsa
YanıtlaSil