1960’lı ve 70’li yıllarda yapılan rock müziği,
aslında anglo-amerikan kökenlere sahipse de, bu blogda örneklerini bolca
bulabileceğiniz, birçok kültüre adapte edilebilir, çok etkileşimli bir
müziktir. 60’lardan gelen psikedelik kültür 1970’li yıllara varıldığında evrilerek
farklı ulusların elinde farklı müzikal kimliklerin ortaya çıkmasına öncülük
etmiştir.
Şahsi fikrim, 70’li yıllarda genel olarak Avrupa’da
daha deneysel ve farklı etkileşimlere sahip bir müzikal anlayış hakimken,
Amerika müzikal anlamda daha muhafazakar bir çizgiye oturmuştur. Ancak
yazımız tamamen bu durumun dışında bir grup hakkında.
The Residents, 60’lı yılların sonunda kurulmuş, ilk
albümünü 1974 yılında yayınlamış Amerikalı avangart bir
gruptur (kendilerini bu şekilde tanımlarlar mı bilmiyorum). Grup üyeleri
Louisiana’da aynı lisede okurlar, kayıt aletleri ile bir takın deneysel işler
yapmakta ve beğendikleri müzikleri kaydetmektedirler. Yaşadıkları yer onlara
dar geldiğinde, San Francisco’ya gitmek için yola çıkarlar ve San Mateo,
California’da kalmaya karar verirler. Philip “Snakefinger” Lithman ve N. Senada
ile tanışırlar ve bu iki isim grubun artistik, felsefi ve müzikal anlayışına
büyük katkıda bulunur. Senada’nın “bilinmezlik teorisi” (theory of obscurity) aslında The Residents’in müziği hakkında en
büyük ipucunu bize vermektedir; “bir
sanatçı saf sanatı ancak dış dünyanın etkilerini ve beklentilerini
değerlendirmeye almadığında üretebilir.” (N. Senada’nın gerçek bir insan
olup olmadığı hala tartışmalıdır. Bazıları onun Captain Beefhart olduğunu iddia
eder)
Tabii The Resident için sadece bir müzik grubu
yakıştırması yapmak bir eksik bir tanım olarak kalır. Kariyerlerinde birçok
multimedya çalışması ve performans sanatı örneği bulunmaktadır. Grup üyeleri
kimliklerini hala gizli tutmayı başarabilmişlerdir. İkonik bir hal alan dev göz
maskeleriyle sahneye çıkarlar, maskeler ilerleyen dönemde çeşitlense de hala
herkes onları bu şekilde hatırlamaktadır. Yaptıkları müzik bu anonimlikten
nasibini almıştır; kaotik, atonal, uzlaşmacı olmayan, hatta yer yer rahatsız
edici bir havaya sahiptir. İlk dönemden bu yana elektronik müziğe yakındırlar.
Gerek imajları, gerekse ürünleriyle dönemin karşı kültürüne karşı bir kültür
geliştirmeyi amaçladıklarını söylemek yanlış olmaz. Albümlerinde kült
sanatçıları yapıbozumcu bir şekilde coverladıkları da olur. (James Brown’ın This
is a Man’s World’ünü tavsiye ediyorum)
Diskografilerine göz attığımızda 50 stüdyo albümü
sayısız compilation, konser albümü multimedya yayını görürüz. Bu müzikal
kariyer içinde belli bir The Residents tarzından söz edebiliriz ancak onların
müziğini sınıflandırmak ya da muadilini bulmak nafile bir çabadır. Yine de
Frank Zappa ve Captain Beefheart’a aşina olanların daha kolay kabul edebileceği
bir müzik olduğu söylenebilir.
Tanıtacağım albüme gelecek olursak, “Meet The
Residents” grubun debut albümü. Hem isim olarak hem de albüm kapağı olarak
Beatles’ın “Meet The Beatles” albümüne alaycı bir göndermede bulunmakta. 1977
yılında EMI’ın şikayetleri yüzünden farklı bir cover ile piyasaya sürülmüş. Piyasaya
sürüldüğünde 50 kopyadan az satmış ve döneminde hiç dikkate değer bulunmamış
bir albüm. İlk şarkı “Boots” ise “These Boots are Made for Walkin’” coverı olarak
düşünülebilir mi bilmiyorum. Albüm genelinde piyano ve üflemeliler bolca
kullanılmış, çocuksu ve tekrar eden melodiler albüme kaotik ve bir hava
katmakta. Bazı melodilerin, her ne kadar alışılmış armoni düzeni dışında yer
alsa da, akılda kalıcı bir yanları da var. Değişken ve yer yer düzensiz
ritimsel çeşitlilik albümün özgün taraflarından. Benim kişisel favorilerim ise bir deli dansı
olarak adlandırılabilecek “Infant Tango” ve bir Noel şarkısı olarak yazılmış “Seasoned
Greetings”.
Herkesin dinleyebileceği bir müzik yapmasa da dönem
müziği içerisinde özgün bir yer tutan bu avangart grup kendinden söz edilmesini
gerçekten hak ediyor. Grubu tanımayanlar için 50’den fazla albüm, performans
sanatı, multimedya materyali tam bir hazine niteliğinde. Son olarak 2015 tarihli "Theory of Obscurity" belgeseli The Residents'e ilgi duyanlar faydalı bir yapım diye düşünüyorum.
"Nasıl toplumdaki yozlaşmış ve tutucu, ahlaki değerlere karşı mücadele ediyorsak, yerleşmiş müzik kurallarına karşı da mücadele etmeli ve bu kuralları yıkmalıyız. Müzikte çözülen sınırlar, insan ve doğa, ruh ve dünya, ahlak ve toplum kurallarının simgeleridir."
Arnold Schönberg
THE RESIDENTS
James Aaron / Bass, Gitar
James Whitaker / Piano
Wool / Vokal
The Residents / Diğer her şey
MEET THE RESIDENTS
01. Boots (0:54)
02. Numb Erone (1:07)
03. Guylum Bardot (1:19)
04. Breath And Length (1:44)
05. Consuelo's Departure (0:59)
06. Smelly Tongues (1:44)
07. Rest Aria (5:09)
08. Skratz (1:43)
09. Spotted Pinto Bean (5:27)
10. Infant Tango (5:28)
11. Seasoned Greetings (5:13)
12. N-Er-Gee (Crisis Blues) (7:16)
https://yadi.sk/d/b7TMuaThuNVwa
YanıtlaSil