Avant-Prog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avant-Prog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ekim 2023 Pazar

Kracq / Circumvision (1978)

Hollanda'nın geç dönem Progressive Rock'a en büyük armağanı sayılabilir Kracq. Kendilerine has yapıları, farklı türlerden ve tarzlardan beslenen ama özgün olmayı başarabilen yapıları ile kaydettikleri tek albümle en iyiler arasında yer almayı fazlasıyla hak ediyorlar. 70'lerin bitmesine çok az kalmışken çıkardıkları albümle elektronik müziği avangard ile birleştirmeyi bu kadar iyi başarmış az sayıdaki gruplardandır.

Grubun adı iki grubun birleşmesinden ortaya çıkmış. Grubun klavyecisi Bert Vermijs'in önceki grubunun adı King's Ransom. Kracq'ın Kra kısmı bu gruptan geliyor. Diğer kısım ise Jos Hustings'in King Crimson'a ağır gönderme yaparak kurduğu Carmine Queen grubundan geliyor. Her iki grubun da başarılı kayıtlar yaptığı Kracq grubu elemanlarınca daha sonraları söylenmiş. Ama Carmine Queen'e ait pek çok kayıt bulunmakla birlikte King's Ransom'ın bütün kayıtları maalesef zaman içerisinde kaybolmuş.

Kracq, King's Ransom'ın eklektik tarafını alırken Carmine Queen'in de deneysel ve avangard kısmından destek almış. Ortaya çıkan müzik ise yine Eclectic Prog janrına dahil edilse de az önce de belirttiğimiz gibi deneysel ve avangard bir elektronik ile Symphonic Prog karışımı. Daha kısa bir özet isterseniz enteresan bir müzik yapıyorlar işte diyebiliriz.

Dönemin sıkışık ve yüksek standartlara sahip müzikal anlayışı içerisinde kayboldukları ve öne çıkamadıkları düşünülse de albümün sadece 500 kopya ile piyasaya sunulmuş olmasından kaynaklı olarak ticari bir başarı ve kitle sahipliği olmadığı kesin. Bu noktada grubun, alışkın olan kulaklara bile zorlayıcı gelebilecek yönleri de var. Tabi ki tarzlarının etkisi olmuştur ama daha çok tanıtımla alakalı eksiklikten kaynaklı bir öne çıkamama söz konusu diye düşünüyoruz.

Temelde, grup üyelerinin de verdikleri bir röportajda dedikleri gibi, Progressive Rock'a kendi bakış açılarından bir saygı duruşu bu albüm. Ama orada bırakmayıp daha da ileriye doğru götürmeyi, değişik bir tarz yaratmayı amaçlamışlar. Albümü dinlediğinizde bunu başarabildiklerini de anlıyorsunuz. Gönül isterdi ki daha fazla albüm kaydına imza atabilsinler. Fakat dönemin pek çok grubunda olduğu gibi onlar da tek albümle kalmışlar.

KRACQ

Bert Vermijs / Synthesizers, Klavye, Vokal
Jos Hustings / Gitar, Vokal
Cees Michielsen / Davul, Vurmalılar
Twan van der Heiden / Bass

CIRCUMVISION

01 - Summer Of My Life (7:09)
02 - Day In Day Out (5:13)
03 - Somewhere In The Evening (5:29)
04 - Y (5:17)
05 - Cobweb (0:20)
06 -  Put Up The Organised Fight (4:29)
07 - Crimpse Part 1 (0:20)
08 - To A Square (5:40)
09 - Partnership (3:42)
10 - Crimpse Part 2 (1:05)
11 - Keep Control Of What I Am (8:07)

8 Ağustos 2023 Salı

Stormy Six / Un Biglietto Del Tram (1975)

RIO
'nun (Rock In Opposition) öncül ve önde gelen gruplarından biri Stormy Six. 1978 yılında New London Theater'da düzenlenen Rock In Opposition konserinde de yerlerini almışlar. Sağlam gruptur. Lakin bahsi geçen konsere katılan diğer grupların aksine Stormy Six başından beri RIO içerisinde yer alan bir grup değildir. 60'ların ortalarında müzik yapmaya başladıklarında Psychedelic Rock tabanlı bir protest müzik yapıyorlar. Hatta İtalyan folklorundan etkilenen de bir yapıları olduğu için Prog Folk'a daha yakın durduklarını da söyleyebiliriz.

Kaydettikleri ilk 3 albümde bu tarzda işler çıkaran grup 1975 tarihli Un Biglietto Del Tram'a geldiklerinde karmaşık ve deneysel bir yapıya bürünmeye başladılar. Aslında bu albüm tam anlamıyla bir RIO albümü değildir. Prog Folk ya da Psychedelic Prog Folk'tan RIO'ya doğru uzanan değişimde ilk adımdır denilebilir. O nedenle hem RIO severler tarafından sevilir hem de sevmeyenler tarafından. 

Daha sonraki albümlerde daha fazla RIO'ya yakın dururlar ama 1983 yılına kadar sürer her şey. O yıl dağılırlar ve bir daha bir araya gelme şansları da olmaz. Gerçi 1993 yılında bir konser için bir araya gelip konseri de Live olarak kaydederler ama artık köprünün altından çok sular akmıştır. 

Stormy Six'i RIO grubu olarak dinlemek isteyenler L'apprendista ve Macchina Maccheronica albümlerini tercih etmeliler. Ha o kadar ileri gitmeyelim de Prog Folk'da kalalım diyenler ise ilk üç albümü rahatlıkla dinleyebilirler. Diğer yandan ise arada kalmış, bütün farklılıklara rağmen ayakta durabilen, kendine has yanları çok olan bir albüm dinlemek isteyenler ise Un Biglietto Del Tram'dan vazgeçmemeliler. Az önce de söylediğimiz gibi arada kalan bir albüm. Ne o, ne bu kabilinden bir yapıya sahip. Ama etkileyici ve orijinal bir güzelliğe sahip.

Sözler kaçınılmaz bir şekilde politiktir. Zaten bu yolda ilerliyor olmalarına rağmen albüm kaydından hemen önce gruba katılan Umberto Fiori'nin yazdığı sözler daha sert bir şekildedir. Sözlerle birleşen erken dönem Jazz esintileri evrilerek avangard bir hal alır. Sözler ve müzik etkilidir ama albümde asıl önemli olan sahip olduğu ruhtur.

STORMY SIX

Franco Fabbri / Gitar, Mandolin, Bass, Recorder, Vokal
Umberto Fiori / Gitar, Armonika, Vokal
Carlo De Martini / Keman, Mandolin, Vokal
Tommaso Leddi / Keman, Mandolin, Balalayka, Gitar, Flüt, Vokal
Luca Piscicelli / Bass, Mandola, Vokal
Antonio Zanuso / Davul

UN BIGLIETTO DEL TRAM

01. Stalingrado (5:25)
02. La Fabbrica (3:36)
03. Arrivano Gli Americani (5:50)
04. 8 Settembre (4:49)
05. Nuvole A Vinca (4:18)
06. Dante Di Nanni (4:12)
07. Gianfranco Mattei (4:17)
08. La Sepoltura Dei Morti (3:47)
09. Un Biglietto Del Tram (5:40)

11 Nisan 2023 Salı

Syrinx / Long Lost Relatives (1971)

Toronto, Kanada'da 70'lerin başında kurulan Syrinx, Progressive Electronic'in en iyi işlerine imza atmış gruplardan biri. Az ama öz grupları ile ünlü olan Kanada'nın bu tarza da en büyük armağanı. Ne yazık ki 2 albümle kalmışlar. Daha fazlası için büyük de bir potansiyelleri varmış oysa. Keşke devam edebilselermiş.

Hikaye 1967 yılında Intersystems adlı grupla başlıyor aslında. John Mills-Cockell'in kurucuları arasında yer aldığı bu grup deneysel bir elektronik müzik yapıyor. Çok gelişkin değiller, Hatta ham oldukları bile söylenebilir. Muhtemelen ne yaptıklarını kendileri de bilmiyormuş gibi bir halleri var. Elbette yapmayı istedikleri bir şeyler var ama sonucun böyle olacağını beklemedikleri aşikar. Neyse, bu grupla birlikte 3 albüm kaydı yaptıktan sonra Mills-Cockell yeni bir grupla daha gelişkin ve daha oturmuş bir müzikal anlayışla yol almak niyetine giriyor ve 1970 yılı başlarında Syrinx'i kuruyor.

Edinmiş olduğu deneyimle oluşturduğu parçalara grubun diğer elemanlarının da katkısı bir hayli hızlı ve fazla olunca ilk albümü kısa sürede kaydedip yayınlıyorlar. Grupla aynı adı taşıyan albüm kısa sürede ilgi odağı haline geliyor. Hem eleştirmenler hem de dinleyenler tarafından oldukça beğeniliyor. Peşi sıra çıkardıkları ikinci albüm Long Lost Relatives ise grubun başyapıtı sayılabilecek niteliklere sahip bir albüm olarak çıkıyor piyasaya.

Fakat çok fazla ayakta kalamıyorlar ve grup üyelerinin farklı gruplarla çalışma isteği ağır basıyor ve dağılıyorlar. İlk büyük bilinirliklerini ve başarılarını Miles Davis'in Bitches Brew turnesinde sağlayıp sonrasında Deep Purple gibi gruplarla aynı sahneyi paylaşmış olsalar da grubun ayakta kalmasını sağlayamıyorlar bir türlü.

Syrinx, Moog sytnhesizers kullanan ilk Kanadalı gruplardan. Saksafonla birleşen tuhaf yapısıyla da albüm fazlasıyla ön plana çıkan bir yapıya bürünüyor. Progressive Electronic ana kategorilendirme olsa da grubu RIO ve Avant-Prog içerisine de rahatlıkla dahil edebiliriz. Vangelis, Kitaro gibi isimlerle (ikisi de 70'lerden gelmedir bu arada) World Music başlığıyla anılan türün de yapıtaşlarındandır Long Lost Relatives. Yumuşak ama yırtıcı, enfes ama rahatsız edici diye tanımlayabileceğiniz tezat yanları da çoktur ki bu nedenle Avant Garde işin içine giriyor diyebiliriz.

SYRINX

John Mills-Cockell / Klavye, Moog & ARP Synthesizers
Doug Pringle / Saksafon, Bongo, Çan, Guiro
Alan Wells / Konga, Timpani, Gong, Tef

Konuk Müzisyen:
Milton Barnes / Yaylı Çalgılar

LONG LOST RELATIVES

01. Tumblers To The Vault (3:26)
02. Syren (5:57)
03. December Angel (8:58)
04. Ibistix (8:04)
05. Field Hymn (Epiloque) (2:52)
06. Tillicum (1:54)
07. Better Deaf And Dumb From The First (2:54)
08. Aurora Spinray (3:26)

27 Ocak 2023 Cuma

Cos - Postaeolian Train Robbery (1974)

Daniel Schell liderliğinde toparlanan, çoğunluğu Brüksel Serbest Üniversite’sinin big band elemanlarından oluşan Classroom adlı grubun geçmişi 1967 yılına dayanıyor. Canterbury etkili jazz ağırlıklı çalışmaları ile 67-68 yılları arasında Avrupa’da bir çok festivalde boy göstererek dikkat çeken grup Pascale de Trazegnies’in katılımı ile Cos’un temellerini atmış.

Tarz olarak Canterbury’nin genel özelliklerini barındırmalarının yanında, Zeuhl’e geçiş yaptıkları anlarda hem yüksek tempolu hem çılgınlığın sınırlarında dolaşmaları sanki Caravan, Gong ve Magma bir araya gelmiş etkisi yaratıyor. Yer yer beyninizi gıdıklayan (dinlerken hipnotize olma ihtimaliniz çok yüksek) vokallerini tıpkı bir enstruman gibi kullanan Pascale Son’ın nefeslilerle (kimi zaman da perküsyonlarla) unison yürüyüşleri enfes. Bu arada albümün açılışı ile beraber dinleyenlerin kulaklarına orgazmı yaşatan nefeslileri Schell ile beraber Son’a ait.

Nadir de olsa yer yer duyabildiğimiz Daniel Schell’in gitarları yerine Classroom’dan beri grupla beraber olan Charles Loos’un tuşluları albümün genel karanlık atmosferinin temelini oluşturuyor. Bazı parçalarda introlardaki soloları haricinde Robert Dartsch’ın enerjik davul ritmleri çoğu noktada kendini tekrarlasa da Alain Goutier’in enfes bas yürüyüşleri ile birleşince alt yapıda enfes bir uyum yakalanıyor.

Albümün 1990 yılında yeniden yayınlanması ile ortaya çıkan Classroom kayıtlarından (evet jazz elementleri daha ağır basıyor) anlayacağınız üzere Cos birden ortaya çıkıp , o zamanın güncelini yakalamış bir gruptan ziyade, zaten halihazırda güncelle paralel müzikler yaparken, etkileşimlerini artırararak dönemin en iyi işlerinden bir kaçını yaratmış ve sonraki albümlerinde hep üzerine koyarak devam etmiş ki Viva Boma’yı dinlemenizi tavsiye ederim.

COS

Pascale Son / vokaller, obua
Daniel Schell / gitar, flüt ve ses efektleri
Charles Loos / tuşlular
Alain Goutier / bas gitar
Robert Dartsch / davul
Steve Leduc / perküsyon
Adrian Stoop / takdim sesi

POSTAEOLIAN TRAIN ROBBERY

01. Postaeolian Train Robbery (4:13)
02. Cocalnut (7:20)
03. Amafam (8:24)   
04. Populi (3:30)
05. Halucal (3:50)
06. Coloc (9:47)

18 Aralık 2022 Pazar

Theatre du Chene Noir / Chant Pour le Delta, la Lune et le Soleil (1976)

RIO
ve Avant Prog'a giriş yapmışken Theatre du Chene Noir'dan bahsetmeden olmaz. Elbette onlara gelene dek bahsedilecek çok grup da bulunuyor ama değişik ve tuhaf olmaları, müziği neredeyse bir bireysel yıkım aracı gibi kullanmaları ve estetik yapısı ile hızlı bir girişi hak ettiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.

Grup aslında bir tiyatro grubu. Gerçekten de bildiğiniz sahnede oyun oynayan tiyatroculardan kurulu. 1966 yılında Fransa, Öğrenci hareketlerinin hemen öncesine hareketlenmeye başladığında, üniversiteye yeni başlayan liseden arkadaşlar Gérard Gelas, Daniel Dublet, Gilbert Gay ve Bernadette Marini, Avignon'da bir tiyatro grubu kuruyorlar. Kendi oyunlarını yazıp müziklerini besteleyip sözleri de kendileri yazıyorlar. Bestelerin büyük kısmı Gelas'a ait. Diğer yandan John Coltrane, Charles Mingus, Ravi Shankar, Pierre Henry gibi müzisyenlerden ödünç aldıkları bestelere de söz yazmayı ihmal etmemişler.

Gelas'ın yazdığı ikinci oyun La Paillasse Aux Seins Nus kamu düzenini bozma ihtimali yaratır diye daha ilk gösterimi bile yapamadan yasaklanıyor. Bu durum Gelas'ın belirli bir ün kazanmasına fırsat tanıyor. O motivasyonla Roma'ya gidi Federico Fellini, Elsa Morante gibi isimlerle tanışıyor. Fransa'ya döndüğünde ise oyun yazmaya devam ediyor. 1971 yılında Aurora oyununun 22 ve 23 Temmuz 1971 tarihli gösterileri kaydedilip plak olarak yayınlanıyor. Oldukça ilgi çekici bir albüm ortaya çıkıyor. Değişik, tuhaf ve avangard.

1973 yılında Miss Madonna oyunu, 1976 yılında ise konumuz olan Chant Pour le Delta, la Lune et le Soleil kaydedildi. Albüm kaydedilenlerin içerisinde en etkileyici ve sarsıcı olanıydı. Belirgin bir Jazz ve Rock bileşimi üzerine düz vokallerden oluşuyordu. Müzikler vokalin altında kendi başına, bağımsız ve güçlü bir şekilde serilirken, üstte yer alan vokal başkaldıran metinleri etkili bir ses tonuyla hayata geçiriyordu.

Albüm fazlasıyla etkileyici ve cüretkar. Diğer yanda ise tam anlamıyla deneysel ve avangard. Dinleyiciyi farklı bir evrene sürükleyip orada hikayeler anlatıyor. Fransızca Rock müziğe tam olarak oturan bir dil olmasa da bu albümde kullanılan vokal, ezgili bir şekilde hikayeler anlatan bir tonda ilerlediği için beklentilerin ötesinde bir oturmuşluk hissi yaratıyor.

THEATRE DU CHENE NOIR

Nicole Aubiat / Vokal
Thierry Bergerot / Synthesizers
Jean-Loius Cannaud / Flüt, Tenor Saksafon, Alto Saksafon, Vokal, Vurmalılar
Jean-Pierre Chalon / Davul, Vurmalılar
Daniel Dublet / Piyano, Keman, Çello, Konga
Monik Lamy / Vokal, Vurmalılar
Philippe Puech / Vibraphone, Vokal
Christine Schaffter / Soprano Saksafon, Vokal, Vurmalılar
Pierre Surtel / Soprano Saksafon, Vibraphone, Vokal
Abel Valls / Bass, Kontrbas

CHANT POUR LE DELTA, LA LUNE ET LE SOLEIL

01. Le Train (4:35)
02. Les Oiseaux
03. Hey...! (11:32)
04. La 7 (5:30)
05. Le Nil (11:05)

2 Aralık 2022 Cuma

Lard Free / Gilbert Artman's Lard Free (1973)

1970
yılında Paris, Fransa'da kurulan Lard Free (adı da fena halde komik bu arada - domuz yağı içermez!) temelde Gilbert Artman'ın bireysel projesi olarak görülebilir. Konumuz olan ilk albümden sonra daha bir grup müziğine dönmüş olsa da grup 1978 yılın dağılmıştır. Ama geride bıraktıkları 3 albümle de enfes bir arşivlik grup oluşturmuşlardır.

Haklarında çok fazla bilgiye sahip olmamakla birlikte albümleri dinledikten sonra bilgi sahibi olmaak da olur gibi bir hava oluşuyor insanda. Fazlasıyla değişik, kendine özgü ve bambaşka bir grup Lard Free. Müzikal tarzının sınıflandırılması da epeyce karışık. Bulabileceğiniz pek çok kaynakta Lard Free'nin yaptığı müzik farklı türler altında listelenmiş durumda. Bunların içinde başta Krautrock bulunurken, Progressive Electronic, Avant-Prog, Jazz Rock, Space Rock da diğer bahsi geçen türler. Gerçekten de grubu sınıflandırmak ya da konumlandırmak son derece güç bir iş. Fakat Krautrock etiketi de hiç doğru değil. Üçüncü albümde Krautrock etkileri fazlasıyla olmakla birlikte grubun tarzını bu türe sokmak için yeterli de değil.

Albümde elektronik etkiler de son derece fazla ama albüme ya da daha genelde gruba Progressive Electronic de diyemeyiz. Space Rock da tüm albümlerde bulunmakla birlikte tam olarak değil. Geriye kalan iki tür de, birbirinden ayırmayı düşünmeden, grubun müzikal anlayışını tanımlıyor aslında. Avant-Prog'un tanımlaması içine giren bileşenlerin neredeyse tamamı albümde bulunuyor. Jazz Rock ise albümün neredeyse içinde geçiyor. O kadar fazla etkili. Sonuç olarak Avant-Prog, Jazz Rock diye etiketleyebiliriz Lard Free'yi.

Parçaların tamamında nefis ve yırtıcı gitarlar mevcut. Zaman zaman kulağınıza Psychedelic gibi gelebilecek kadar da geniş bir yelpazeden çalıyor gitar. Davul ve Bass'tan oluşan ritim bölümü ise her koşulda takdir edilesi bir iş çıkarmış. Parçalardaki kaotik yapıyı bir arada tutmayı başaran tek şey belki de ritim bölümü. Saksafonun ise Gilbert Artman's Lard Free'deki etkisi, çabası ve başarısı tartışılmaz. Neredeyse atonal bir Jazz'a doğru giderken, belirli sınırlar içerisinde kalıp müziği Rock formunda tutuyor. Çoğunlukla yırtıcı sesler çıkarırken bir anda toparlayıp ritim bölümünün işini kolaylaştırıyor ve ciddi bir destek sağlıyor.

Dinlenebilecek en değişik ve tuhaf Fransız gruplarından biri olarak tanımlamak hiç de yanlış olmaz. Arşivde olmazsa olmazlardan biri Lard Free.

LARD FREE

François Mativet / Gitar
- Philippe Bolliet / Saksafon
- Hervé Eyhani / Bass, ARP Synth
- Gilbert Artman / Davul, Vibes, Grand Piyano

GILBERT ARTMAN'S LARD FREE

01. Warinobaril (3:46)
02 - 12 Ou 13 Juillet Que Je Sais D'Elle (8:48) :
        Part One (5:13)
        Part Two (3:35)
03. Honfleur Écarlate (4:48)
04. Acide Framboise (6:45)
05. Livarot Respiration (7:50)
06. Culturez-Vous Vous Même (4:40)

27 Kasım 2022 Pazar

Recreation / Don't Open (1970)

Belçika'dan çıkmış en iyi gruplardan biri Recreation. Grubun adı Belçika'da çocukların okul bahçesinde dolaşıp oynamasına olanak veren 10:00 ve 14:00 molalarından geliyormuş. İsim güzel olmakla tuhaf bir tercih olduğunu da belirtmek gerekiyor. 70'lerin başında kurulan grup sadece 2 albüm kaydedebilmiş ama onları da hakkını vererek üretmişler.

Recreation'ın öne çıkan ismi hiç şüphesiz klavyeci Jean-Jacques Falaise. Grubun genel müzikal anlayışının temelini klavye oluşturuyor ve Falaise her iki albümde de klavyesi ile devleşiyor. Trio olan grup ELP ile karşılaştırsa da bu pek doğru bir fikir değil. Zira ELP'nin aksine Jazz, Folk gibi pek çok farklı kaynaktan besleniyor Recreation'ın albümleri. Bu nedenle de ELP gibi bir Progressive Rock'tan çok, içerisinde Jazz, Symphonic Rock, Canterbury gibi tarzların birleştiği bir anlayışa sahip oldukları ortada. Bazı kaynaklarda RIO ve Avant-Prog olarak da tanımlanıyorlar ki bu tanımlamalar da Recreation için çok da yanlış tanımlamalar değil.

6 parçadan oluşan albümde sürpiz 2 cover parça bulunuyor; Summer In The City ve California Dreamin'. Parçaların oldukça değişik ve çekici hale geldikleri ortada. Klavyenin enfes çıkışlarını bir kenara bırakırsak grubun ritim bölümü her iki albümde de bir hayli önemli yer tutuyor. Bir anda coşkuyla ortalığa yayılan davul ritimleri ve onu etkili şekilde destekleyen bass ile inanılmaz yerlere gittiklerine tanık oluyorsunuz. Grubun Bass gitaristi olan Jean-Paul VanDen Bossche'nin aynı zamanda gitarları da çalıyor olması iki enstrümanın da birbirini desteklemesini sağlıyor.

Bazı bölümlerde fazlasıyla kaba hatlara sahip çıkışlar dikkati çekerken bu çıkışların acemilikten kaynaklı olmadığı, parçaları farklı tarzlar içerisinde gezdirme çabasından kaynaklandığı görülüyor. Gerçekten de bu çaba albümde sonuçlarını iyi şekilde veriyor. Çoğunlukla da albümün Avant-Prog olarak anılması, parçaların bu farklı tarzları bir arada tutma becerisinden geliyor. Birbiri ardına yığılmış bir şekilde duran Rock tarzları, sizi hiç rahatsız etmiyor. Aksine aradaki keskin geçişlerle neyin nerede nasıl bittiğini ve nasıl başladığını çok iyi anlıyorsunuz. Sadece bunu ağlamanın bile büyük başarı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

RECREATION

Francis Lonneux / Davul
Jean-Jacques Falaise / Klavye
Jean-Paul VanDen Bossche / Gitar, Bass

DON'T OPEN

01. Burning Chapel
02. Running For Life
03. Sexual Lover
04. Summer In The City
05. California Dreamin'
06. Reach Out, I'll Be There

5 Ocak 2009 Pazartesi

Wapassou - Messe en Ré Mineur (1976)

Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor. Yağmur hüznü, hüzün de; çivi çiviyi söker hesabı prog-arabesk müzikleri dinlemeye itiyor insanı. Uzun süredir dinlemediğim bir albüm çıkardım dün arşivden, çıkarmaz olaydım iyicene dağıttık bünyeyi anasını satayım. Ee anca beraber kanca beraber, biraz da siz dağılın blog kardeşliği hesabı. :) Aslında var ya hiç bir şey yazmak istemiyorum. Saçmalamak geliyor içimden sürekli. İki tane portakal yedim demin sulu sulu, nefisti. Lahmacun yemeyi düşünüyorum ama çok para anasını satayım, üç tane lahmacun 12 TL, yuh. Neyse.

Wapassou: Fransa'dan bir grup, Messe en Re Mineur ikinci ve en iyi albümleri. 74-79 arası diğer çalışmaları da yabana atmamak lazım ayrıca. Gerçekten tam bir barok tarzları var elemanların. Sıra dışı bir grup ve albüm olduğunu dinlemeye başlar başlamaz fark edeceksiniz. Albümün ilginç bir yönü ise vurmalı enstrümanların olmayışı. Org, gitar, synth. yaylılar vs. o kadar zengin kullanılmış ki, rock'ın olmazsa olmaz aletinin yokluğu hiç fark edilmiyor bile. Öyle insanı yerinden zıplatacak org ve gitar soloları müthiş çıkışlar falan beklemeyin, hiç yok.

Ama ne var, insanın iliklerine işleyen soprano vokaller, klavyenin ve yaylıların iç içe geçtiği muazzam bir atmosfer. İşte bu sanat diyebileceğim bir kaç albümden biridir Messe en Re Mineur. Yükseklerden karanlığın içine düşen bir tüy hissi verir. Çok iyi bir gününüzde dahi olsanız, bunaltır içini daraltır insanın. Rock dedim ama aslında rock kalıplarının da çok dışında bir albüm. Klasik müzik barok tarz, rock, psychedelic ne bileyim, açıklayamıyorum. Albüm hakkında teknik olarak söylenecek daha çok şey var belki ama kıt kanaat İngilizce’yle ancak bu kadar olabiliyor.Belki de bu “blogger” olma işi aşıyor beni. Ne bileyim.

Rahatsız olmak, bunalım takılmak için biçilmiş kaftan Wapassou. Tavsiye ederim. Ha unutmadan: albümün aslı 39:57 dakikalık tek mp3. Buradan çekeceğiniz ise iki parti halinde, bölünmüş yani. Kafanız karışmasın diye not olarak ekleyeyim dedim.

WAPASSOU

Freddy Brua / Klavye
Karin Nickerl / Gitar
Jacques Lichti / Keman
Eurydice / Vokal

MESSE EN RE MINEUR

01 - La Messe en Re (39:57)