Kırk kat yabancının girip çıktığı bir blog olarak Krautrock, Psychedelic vs derken zaman zaman tereciye tere satıyoruz gibi geliyor. Ama toplumsal basiretsizlikte dünyaca numune bir millet olarak müzikte (ve dahi sanatın pek çok dalında) zamanın ruhunu yakalamakta hep güçlük çekmiş olmamız, bizim havaların bahsini geçirmeyeceğimiz anlamına da gelmez. Kimi yanlış yerde yanlış zamanda bulunarak, kimi de zamanının ötesinde işlere imza atarak yitip gitmiş gruplarımız arasında Zen tıpkı isminin tüm anlamları gibi zamansız ve mekansızlığın temsili olup, her zaman müzik tarihimizin yüz aklarından biri olarak kalacak. Şimdilik trivia yapmaya hiç gerek yok.
1999 yılında (gerçekten) Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde çalmış olmaları kulağa anormal geliyor olsa da orada tedavi gören hastaların da insan oldukları gerçeğini gözler önüne serme misyonunu ziyadesiyle yerine getirmişler. Yaklaşık bir saat boyunca full doğaçlama giden performansları da yağ gibi akıyor.
Oktav gitarlar, pitch shift vokaller ve türlü ilginç sampleları ile kafadan psychedelinin içine girdiğimiz ilk parça, kreşendoyu ateşleyecek (ağırdan ağırdan aranan) gitar rifi bulununca önce sessizleşip ardından o riff ile beraber yükselerek bitiyor. Bu arada grubun doğaçlama formülü yok denecek gibi zira herkes enstrümanlarında büyük usta ve gerekli atmosferi oluşturmak için canla başla çalışıyor. Genelde konuşarak yapılan vokallere kimi zaman Blues tandanslı gitar yürüyüşler kimi zaman da orta doğu oryantali elektro bağlama riffleri eşlik ediyor.
Albüm "arkadaşlarımız oldu buraya girdiler, çıktılar, kaldılar filan....” açılışıyla, Neyzen Teyfik’in bu hastanenin tercihli sakinlerinden biri olduğunu anlattıkları parça ile devam ediyor. Ardına gelen parçada aralarda “Hasta alma, hasta dışlama” diyerek de yine malum felsefe üzerinden inceden inceye dönemin sağlık sistemini güzelliyorlar. Eh olacak o kadar.
Albümün en uzun ve en yoğun parçası Arkadaşım Ateş, muazzam elektro bağlaması ve ona eşlik eden sample ile vokallerin altında müthiş tınılıyor. Hesapsız bir şekilde atağa kalkan parça (davulun ölçü kaçırması) gerçekten ölüyü diriltecek tempoda. Bağlamanın ve bass gitarların yoğunlukta olduğu parçanın son bölümünde o ortamda bulunmayı ne kadar istediğimi tarif edemem.
Tamam Dut Ali, Mazhar Neyzen ve Köpeği ile benzerlik gösteren bir formül, kabul de… Bakırköy Havası’nın doğaçlama olma ihtimalini sorgulamamak mümkün değil. En azından girişteki soloyu önceden yazmışlardır herhalde, di mi?
Kapanış olarak tüm hastaları koğuşlarına uğurlarken, felsefe yapmaktan geri durmayarak dışarıda kaçırdığımız hayatı sorgulamamızı da sağladıkları için ayrıca teşekkürler, Zen.
“Perdeleri açın bakın, dışarıda güneş var güneş”
ZEN
Murat Ertel / Vokal, Elektro Gitar, Elektro Bağlama
Emre Önel / Darbuka, Kastanyet, Sampler, Vurmalılar
Fahri Aykut / Davul
Merih Öztaylan / Vokal, Sampler, Talking Drums, Vurmalılar
William Macbeth / Kontrbas, Bass, Echo, Sampler
Levent Akman / Def, Ziller, Vurmalılar, Sampler
BAKIRKÖY AKIL HASTANESİ'NDE
01 - Bu Dünya Benim Dünyam
02 - Mazhar, Neyzen ve Köpeği
03 - Burda Bizden Başkası Yok
04 - Arkadaşım Ateş
05 - Dut Ali
06 - Bakırköy Havası
07 - Birozdan
ICG