17 Şubat 2023 Cuma

Dionysos / Le Prince Croule (1972)

1969 yılında kurulup Blues yaparak işe başlayan Dionysos, daha sonraları büyük evrim geçirerek Eclectic Prog diye tabir edilen türe dahil enfes albümler kaydetmiştir. Quebec, Kanada'dan çıkan grup çok bilinen bir grup olmasa da kendi döneminde özellikle de ülkesinde oldukça popüler bir yere gelebilmeyi başarmış. Tabi bu başarının ticariden çok kitle olarak düşünülmesi gerekir.

Kaydedip yayınladıkları ve Blues tabanında kendine yer edinen Suzie 45'liğinden sonra uzun çalışmalar yapıp ilk albümü kaydetmişler. Le Grand Jeu adlı bu albümün en büyük özelliklerinden biri de Quebec sokaklarında konuşulan, bol argolu bir Fransızca varyasyonu olan "Joual" ile kaydedilmiş ilk albüm olması. Müzikal açıdan bakıldığında pek bir yenilikçi yanı olmasa da Hard Blues'a dayanan Psychedelic Progressive bir albüm olarak da bir hayli iyi.

Yaptıkları müziği kendilerince geliştirip değiştiren grup 1 yıl sonra yani 1971'de ikinci albüm Le Prens Croule'yi kaydediyorlar. Albüm ilkine oranla daha başarılı ve bir yandan senfonik etkiler içerirken diğer yandan da deneysel pek çok yanı bulunuyor. Bazı albümlerde bahsettiğimiz türler ve tarzlar arasındaki gidiş gelişler ve geçişler bu albümde de bulunuyor. İlk albümden de oldukça farklı. Onda bulunan sert yaklaşım Le Prince Croule'de de bulunmakla birlikte, daha sağlam ve olgunlaşmış diye tanımlayabiliriz. Le Grand Jeu'de anlatmaya başladıkları hikaye ikinci albümde devam ediyor. Ama ilkinden farklı olarak Le Prince Croule konsept bir albüm. Çöküş aşamasını yaşayan bir diyarı ve gerçekleşmeye başlayan devrimi anlatıyor. Doğal olarak da bazı bölümlerde fena halde coşkulu bir hal alıyor.

İlk albümdeki acemice gelen enstrüman kullanımları düşünüldüğünde bu albümde gerçekten yol kat ettiklerini anlayabiliyorsunuz. Kullanılan müzik aletlerinin tamam vermek istediği hissi fazlasıyla ortaya koyarken, tuhaf bir şekilde insanın içine işleyen vokali de enstrümanlardan biri gibi algılanıyor. Fransızca'nın Rock müziğe yakışmadığını düşünenler varsa bu albüm tam da onların fikrini değiştirecek cinsten. Yani, Le Prince Croule pek çok açıdan insanı etkileyen, fikirlerini değiştirecek kadar cüretkar ve kendi içinde yarattığı coşkuyla sizi fazlasıyla agresifleştiren albümlerden.

DIONYSOS

Éric Clément / Gitar
Jean-Pierre Forget / Saksafon
Robert Lepage / Davul, Vokal
André Mathieu / Org
Paul-André Thibert / Lead Vokal, Armonika, Flüt

LE PRINCE CROULE

01. Lever du Prince (4:48)
02. Chanson du Courage (3:11)
03. Demain la Vie (4:20)
04. Terreur et Masque (3:19)
05. Le Prince Jardine (4:11)
06. Safari (5:28)
07. Ballade Inquiete (3:31)
08. Terreur et Jouie - Le Prince Croule (13:51)

16 Şubat 2023 Perşembe

Klan / Mrowisko (1971)

70'lerde Doğu Bloku'na dahil olan Polonya'dan çıkma ilginç ve muhteşem gruplardan biri de Klan. 90'lı yıllardan sonra yeniden birleşip albümler yayınlasalar da tek albümlü efsaneler listemize girebilmesi için o albümleri rahatlıkla yok sayabiliriz. O kadar iyiler yani. Hatta o kadardan da fazla olabilirler.

1969 yılında Varşova'da Marek Allaszewski tarafından kurulan, Jazz Rock ve Fusion (büyükçe bir miktar da Progressive Rock) yapan grup 4 kişiden oluşuyor. Kuruldukları yıl oldukça belirgin ve Polonya gibi dışa kapalı bir ülkeden beklenmeyecek kadar sağlam bir Psychedelic Rock yapıyorlardı. O kadar iyiler ki bu konuda, Klan'ı karşılaştırmak için karşısına Vanilla Fudge'ı hiç düşünmeden çıkarabilirsiniz. 

1970 yılı başlarında dörtlünün en büyük sıkıntısı söz yazımı ve besteler üzerineydi. Kendilerine ait bir EP çıkardıktan hemen sonra söz yazarı ve besteci  Marian Skolarski gruba dışarıdan destek vermeye başladı. Birlikte epeyce bir süre çalıştılar ve çıkan sonuç 1971 yılında Mrowisko adıyla vücut buldu. Birbirini tamamlayan ya da takip eden parçalardan oluşuyordu albüm. Konsept albüm kategorisinde değerlendirilmese de aslında tam da o kategoriye girmesi gerekenlerden biri.

Albüm fazlasıyla underground öğeler içerirken, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Psychedelic Rock'tan ilham alarak ilerliyor. Parçaların bazı bölümlerinde iş Jazz Rock'a ve hatta Fusion'a kadar gidiyor. Bu noktada belirtmek gerekir ki Klan'ın müzikal anlayışını tanımlama konusunda pek çok farklı görüş var. Fusion'a dahil eden çoğunlukta olsa da tam olarak Fusion demek doğru da sayılmaz. Jazz Rock tanımlaması da yetersiz kalıyor albüm için. Progressive Rock genel janrı içerisine almak daha mantıklı gibi duruyor. Çünkü sadece Jazz veya Psychedelic alt yapısı kullanılmıyor albümde. Experimental bölümlerden Folk'a, uzun ve derin pasajlardan kısacık melodilere kadar pek çok şeyi içinde barındırıyor. Özellikle de ritim bölümünün coştuğu bazı anlarda müzik Jazz ya da Psychedelic'ten tamamen farklı bir yöne doğru yol alıyor. Psychedelic Jazz Progressive diye bir tür üretip oraya soksak hiç fena olmaz aslında :)

Bu son paragraftan da anlaşılacağı üzere Mrowisko albümünün ve Klan'ın gerçekten de kendine has bir yapısı var. Dolayısıyla, içine dahil oluğu türe takılmadan dinlemek yerinde bir karar olur.

KLAN

Marek Alaszewski / Gitar, Lead Vokal
Maciej Gluszkiewicz / Piyano, Org
Roman Pawelski / Bass
Andrzej Poniatowski / Davul, Vokal

MROWISKO

01. Sen - A Dream (3:17)
02. Kuszenie - Temptation (3:29)
03. Nerwy Miasta - The Nerves Of Cities (3:31)
04. Senne Wędrówki - Wandering Dreams (3:52)
05. Taniec Wariatki - The Madwoman's Dance (2:02)
06. Taniec Czterech - The Four Men's Dance (1:37)
07. Na Przekór - Against Everything (2:16)
08. Nasze Myśli - Thoughts (5:10)
09. Mrowisko - The Hive (4:15)
10. Pejzaż Z Pustych Ram - Landscape Of Empty Frames (4:31)
11. Taniec Głodnego - The Starvelling's Dance (2:24)
12. Epidemia Euforii - Epidemic Euphory (3:46)
13. Sen - A Dream (1:49)

15 Şubat 2023 Çarşamba

Sanctuary / Sanctuary (1971)

Kansas, Amerika'dan çıkan tek Progressive Rock grubu Kansas değil elbette. Onlardan daha önce çıkanlar da var, Sanctuary gibi. Kendi halinde, naif, sade ama etkili bir ilk ve tek albüm kaydederek dağılan grup oldukça kaliteli bir kayda imza atmışlar. 1971 yılı başlarında The Fabulous Flippers grubunun vokali Dennis Loewen tarafından kuruluyor ve ilk etapta şarkı sözü yazarı Roger Bruner gruba dahil oluyor. Loewen, daha sonraları verdiği bir röportajda The Fabulous Flippers ile yaptıkları tarzdan uzaklaşmak ve farklı bir iş ortaya çıkarmak için Sanctuary'i kurduğunu söylüyor. Hem deneyimli olup hem de başarılı bir kariyer grafiğine sahip olan Loewen ve Bruner, Norman Weinberg ve Eric Bikales'i de ikna ederek grubun kadrosunu oluşturuyorlar.

Psychedelic Rock'tan gelen alışkanlıkla kaydettikleri albüm Progressive Rock janrı içerisine dahil ediliyor. 5 parçadan oluşan albümde Yes'in Time And A Word ve Edgar Winter'ın Winter's Dream parçalarının kendilerine has yorumları da bulunuyor. Birçok dinleyen / eleştirmen tarafından 5 parçalık albümde 2 cover parça bulunması tuhaf karşılansa da bahsi geçen her iki parçayı da olduklarından farklı şekilde, kendilerine has bir müzikal anlayış geliştirerek yorumlamış olmaları bu açığı kapatıyor diyebiliriz.

Döneminde çok büyük ticari başarı kazanmış olmasalar da kendilerine sıkı bir takipçi kitlesi oluşturmayı başarabilmişler. Bunun en büyük sebebinin albümün her yerine işleyen sadelikten ve naiflikten geldiği de söyleniyor. Zaten şarkı sözlerine bakıldığında bu tarz özverili bir takipçi kitlesinin oluşmasına sebep olabilecek çok fazla konu olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Albümün yayınlanmasından sonra Sanctuary bir süre daha konserlere çıkıp sahne alsa da dağılmaktan kurtulamamışlar. Kısa ömürlerine ve tek albümlü olmalarına rağmen gerçekten de iyi bir işe imza attıklarını kabul etmek gerekiyor. Psychedelic Rock etkilerinin doğal olarak hissedildiği, klavye ve mellotron'un bolca kullanıldığı, flüt ile iç acıtan sade dokunuşların yapıldığı, farklı dokunuş ve etkilere sahip, tek düze görünen ama albüm için kaçınılmaz bir hal alan vokali ile Sanctuary albümü uzun süre dinleyebileceğiniz niteliklere sahip albümlerden. 

SANCTUARY

Dennis Loewen / Bass, Vokal
Roger Bruner / Gitar, Vokal
Eric Bikales / Klavye, Flüt, Recorder, Vokal
Norman Weinberg / Davul, Vurmalılar, Vokal

SANCTUARY

01 - All in My Dreams (5:32)
02 - 1982 A (4:03)
03 - Time and a Word (4:59)
04 - Hard to Be (8:51)
05 - Winter's Dream (20:53)

14 Şubat 2023 Salı

Vinegar / Vinegar (1971)

Bazı grupları anlamak ve hakkını vermek için uzun dinlemeler yapmak gerekiyor. Vinegar da o gruplardan biri. Psychedelic Rock'tan beslenen bir Progressive Rock yapıyorlar. Almanya'nın Köln şehrinde kurulmuş olmalarından ve doğal olarak Alman olmalarından kaynaklı olarak da Krautrock arenasının göbeğinden geliyorlar. Müzikleri, bu konudaki anlayışlarını kavrayabilmek için ciddi bir çalışma yaparak dinlemek gerekiyor grubu. Kendileri de bunun farkındalar. Grubun adını da o nedenle Vinegar koymuşlar. "Bizi 'Sweet Things' (tatlı şeyler) olarak düşünmeyin, biz hazmı zor bir müzik yapıyoruz" diyerek de durumu özetlemişler.

1969 yılı başlarında, çocukluk arkadaşı olan Wolfgang Grahn, Bernhard Liesegang ve Jochen Biemann tarafından kurulan grup başından beri Psychedelic Rock yapıyorlar. Vokal eksikliğini hissettiklerinde Grahn'ın yakın arkadaşı olan Dagmar Dormagen'i de gruba dahil ediyorlar.1969 yılı sonunda da Rolf Zwirner ve Ralf Modrow katılımıyla grubun tam kadrosu oluşuyor.

Çıktıkları bazı küçük çaplı konserlerde edindikleri kitlenin desteği ile 1971 yılında da ilk ve tek albümü kaydediyorlar. Çok büyük ticari başarılar elde edemiyorlar. Hatta albümün çok fazla sattığı da söylenemez. Ama miras olarak bıraktıkları albüm gerçekten de iyi Krautrock örneklerinden biri olarak kalıyor. Yine de albümün ticari başarısızlığı bir yana, grup elemanları arasındaki müzikal anlayış farklılıklarından dolayı dağılmak zorunda kalıyorlar.

Sık sık bahsettiğimiz tek albümlü efsaneler listemize de rahatlıkla giriş yapabiliyorlar. Kimi eleştirilerde ham, olgunlaşmamış ya da kötü gibi kelimelerle anılsalar da Vinegar bundan çok daha fazlasını hak ediyor. Değişken gitar riffleri, yumuşak bir şekilde ortaya çıkıp gidişatı eline alan keman pasajları, kendine has yapısıyla öne çıkan klavyeleri ile insanı kendine çeken bir yapısı var albümün. Parçaların bazı bölümlerinde kendilerini kaybedip doğaçlamalara kaydıkları sonra toparlayıp gidişata ayak uydurdukları da sık görülüyor.

Tarzları, özellikle bazı parçalarda ilk dönem Pink Floyd'a benzetilse de kendi adıma daha çok Amon Düül II'yi hatırlattıklarını da söylemeliyim. Diğer yandan hazmı zor diye tabir ettikleri tarzı başarıyla icra ettiklerini de söylemeyi es geçmemek gerekir. İlk dinlemenizde kendinizi oldukça zorlanmış hissetseniz de sonraki dinlemelerde daha fazla yakınlaşıp haklarını geri vermeye başlıyorsunuz. Vinegar müziğinden melodik yapılı yumuşak parçalar beklemeyin, neredeyse bunun tam tersini yaparak sizi şaşırtıyorlar.

VINEGAR

Bernhard Liesengang / Bass, Vokal
Rolf Zwirner / Gitar, Keman
Wolfgang Grahn / Davul
Ralf Modrow / Org, Vokal
Ambrosius Gulbatscher / Gulbratsche
Dagmar Dormagen / Vokal, Flüt
Jochen Biemann / Gitar

VINEGAR

01. Missi Solis (12:31)
02. Sawmill - Tiel 1 (5:25)
03. Sawmill - Tiel II (5:10)
04. Der Kaiser Auf Der Erbse (7:07)
05. Fleisch (7:04)

13 Şubat 2023 Pazartesi

Planetarium / Infinity (1971)

Planetarium
, uzun süre hakkında bilgi sahibi olunamayan gruplardan biri. Albümde adı geçen A. Ferrari ismi dışında bilinen çok fazla bir şey yokmuş haklarında uzun yıllar boyunca. 90'lı yılların başında ise hikayenin tamamı ortaya çıkmış.

Grup 1959 yılında I 4 Assi (4 As ya da Full As olarak çevrilebilir) adıyla kurulan bir Beat grubu. 1964 yılına kadar bu isimle devam etmişler ama daha büyük bir mecraya açılma fikrine kapıldıklarında I 4 Assi'nin yeteri kadar iyi olmadığını düşünüp Gli Scooters'a çevirmişler grubun adını. 1965 yılından 1970 yılına kadar da epeyce iş çıkarmışlar ortaya. Başladıkları gibi Beat üzerinden giden Gli Scooters adıyla 3 albüm kaydedip pek çok konsere çıkmışlar ve popülerliği de yakalamışlar. Hatta o kadar popülerleşmişler ki Arjantin'de bir turneye dahi çıkmışlar. Tabi bu turnenin ardından dağılmış olmaları da ayrıca enteresan bir durum. Zira fazlaca ticari başarı elde eden bir grupmuş Gli Scooters.

Grup elemanlarından üçü, albümde de adı geçen Alfredo Ferrari, Mirko Mazza ve Franco Sorrenti, bir arada kalmayı tercih ederek 1971 yılında Planetarium adını almışlar. Dönemin etkisi ile de Beat'ten vazgeçip Progressive Rock semalarında dolaşmaya başlamışlar. Kısa süre içerisinde kaydettikleri Infinity albümü ile müzikal açıdan başarıyı yakalasalar da ticari başarı bir türlü gelmemiş. Kaydettikleri iki 45'liğin ardından da Planetarium'u dağıtma kararı almışlar.

Infinity, konsept olarak tanımlanmasa da yapısına bakıldığında tam anlamıyla bir konsept albüm. Baştan sona anlatılan bir hikayeye sahip. Parçaların isimlerinden çıkarabiliyorsunuz bu sonucu rahatlıkla. Başlangıç, Hayat, İnsan (part 1 ve 2), Aşk, Savaş, Ay ve Sonsuzluk ismindeki parçaların bir hikaye anlatıyor olması çok normal. Albüm boyunca kullanılan seslerin ve ses efektlerinin de bu hikayeye katkısı çok büyük.

RPI (Rock Progressivo Italiano) içerisine dahil edilseler de biraz ya da bir miktar bunun dışında durduklarını söylemekte fayda var. Senfonik yapının derinliklerine çok fazla girmeden, etrafında geziniyorlar. Albümden anlaşılan o ki atmosfer yaratmak için uğraşmışlar ve bunu fazlasıyla da sağlamışlar. Vokal kullanmayı tercih etmeyip tekrar sesleri ile etki bırakmayı amaçlamışlar ki fazlasıyla da iyi olmuş denilebilir. Albümde güçlü klavyeler ve hem elektrikli hem de akustik olarak kullanılan gitarlar öne çıkarken, ritim bölümü de gerçekten enfes bir hava yaratmayı başarıyor.

PLANETARIUM

Alfredo Ferrari / Klavye
Franco Sorrenti / Gitar
Mirko Mazza / Gitar
Piero Repetto / Bass
Giampaolo Pesce / Davul

INFINITY

1. The Beginning (3:13)
2. Life (7:05)
3. Man - Part 1 (1:54)
4. Man - Part 2 (3:57)
5. Love (2:46)
6. War (2:42)
7. The Moon (4:03)
8. Infinity (6:41)

12 Şubat 2023 Pazar

Patch / The Star Suite (1973)

Patch
, Avustralya'dan çıkma bir proje grubudur temelde. Dönemin ünlü müzik yapımcısı Peter Dawkins tarafından bir araya getirilmiş, Rock, Jazz, Folk gibi alanlarda çalışmış müzisyenlerden oluşur. Tek albümle kalmış bir projedir ama kaydettikleri albüm ortalamanın çok üzerinde Progressive Rock, Crossover Prog ve Symphonic Prog etkileri içermektedir.

Grubun kendi elemanları olmasının yanında bir de albümde çalan konuk müzisyenler var ki onların adını görünce de nasıl bir albümle karşı karşıya kalacağınızın az çok farkına varıyorsunuz. Spectrum ve Ariel'den tanıdığımız Mike Rudd grup elemanlarının içerisinde yer alırken, Tim Gaze (Tamam Shud, Ariel, Kahvas Jute), Bill Putt (Ariel, Spectrum), Jazz grubu The Bennolong Trio ise konuk müzisyenler olarak görünüyor. Oldukça kapsamlı düşünülmüş bir proje yani.

The Star Suite albümü, Zodyak'ın 4 temel elementi olan Hava, Ateş, Su ve Ateş ile Zodyak burçlarının ve astrolojik temaların bu elementlerle girdikleri etkileşim üzerine bir yorumdur. Albümde 2'si A yüzünde, 2'si B yüzünde olmak üzere toplam 4 parça bulunur ve parçaların isimleri Air, Fire, Water ve Earth'tür. Albüm için bir stüdyo grubu oluşturulmuş ve yetenekli başka müzisyenlerle desteklenmiş olsa da müzikal açıdan bakıldığında sanki 20 yıldır birlikte çalan elemanlardan oluşuyor izlenimi yaratıyor. Eksik ya da fazla gelen hiçbir şeye rastlamadığınız gibi gereksiz olarak düşünülebilecek tek bir notaya bile rastlamıyorsunuz.

70'li yılların ortalarına doğru Avustralya'dan çıkmış en iyi konsept albümlerden biri demek de gerekiyor albüm için. Yukarıda isimlerini saydığımız ve gerçekten de kendi gruplarıyla Progressive Rock alanında öne çıkmış müzisyenlerin bir arada durduğu, farklı türler ve kaynaklardan beslenerek bir bütünlük oluşturuyor albüm. Psychedelic Rock, Space Rock, Symphonic Rock, Folk gibi türlerin izlerine rastlarken bazı bölümlerde de Blues etkileri açık açık kendini hissettiriyor.

Vokalin kullanılmadığı The Star Suite için bazı Proggerlar ve eleştirmenler hafifletilmiş, yumuşak gibi tanımlamalar yapsa da bu kadar acımasız olmamak gerekir diye düşünüyoruz. Amacı belli olan bir stüdyo grubu ile elde edilebilecek / kaydedilebilecek en iyi materyalleri ortaya çıkardıkları bir gerçek.

PATCH

Mike Rudd / Elektrikli Gitar
Mike McClellan / Akustik Gitar
Doug Gallacher / Davul
Tony Esterman / Klavye
Rod Coe / Bass

Konuk Müzisyenler:
Bill Putt / Bass (4)
Tony Ansell / Org (2,3)
Nathan Waks / Elektrikli Çello (1,4)
Tim Gaze / Elektrikli Gitar (1,2,4)
Ian Bloxham / Vurmalılar (3,4)
The Bennelong Trio, Peter Draper / Gitar (4, opening)
The Bennelong Trio, Brian Strong / Çello (4, opening)
The Bennelong Trio, Nick Negerovich / Flüt (4, opening)
Mike Perjanik / ARP Synthesizer (1-3)
Doug Fosket / Saksafon (4)

THE STAR SUITE

01. Air (9:15)
02. Fire (10:41)
03. Water (10:57)
04. Earth (11.14)

11 Şubat 2023 Cumartesi

Mahjun / Mahjun (1971)

70'lerin başında Fransa'da kurulan Mahjun, adını kurucu üyelerden Jean-Louis Mahjun'dan alıyor. Grubun orijinal adı Maajun ve ilk albümü de bu isim altında çıkarıyorlar. Mahjun, kurucu üye olsa da ilk albümün ardından grupta kendine yer bulamayıp ayrılıyor ve grup elemanları da ismi Mahjun olarak değiştiriyorlar. Jean-Louis için çok şey fark etmemiş, hatta daha iyi olmuş sanki.

Mutli-enstrümantalistlerden oluşan bir grup Mahjun. 1971 yılında Folk tabanlı ama Hard Rock etkileşimli oldukça da Avant-Garde bir albüm kaydediyorlar. Albüm o kadar iyi ki Mahjun'a nereden giriş yapmak gerektiği konusunda insanı arada bırakıyor. Daha belirgin haliyle Jazz formasyonunu daha fazla benimseyen Mahjun'a en iyi albümleri denilebilecek Mahjun'dan girmek de tamamen kişisel bir tercih oldu bu durumda.

İlk albümün ardından 2 yıllık bir ara veriyorlar. Bu sürenin en azından bir kısmının konserlerle geçtiğini düşünmek insanın içini rahatlatıyor. 1973 yılında kaydettikleri ikinci albüm yine grupla aynı adı taşıyor ama ham ve oturmamış bir albüm görünümünde. Belli ki yapmak istedikleri şey Hard Rock esintisini kaybetmeden Jazz Rock ya da Fusion'a evrilmek olmuş. Fakat 1973 tarihli Mahjun albümü bu konuda çok iyi bir örnek değil. Bir türlü belirginleşemiyor, hep bir boşlukta asılı kalma hissi yaratıyor. Bu nedenle de ham ya da olgunlaşmamış diye tanımlamanın doğru olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan 3. albüm Mahjun'da ise unu eledik eleği de asmak üzereyiz havası bir hayli fazla. İki albüm arasında sadece 1 yıl olması burada tuhaf bir durum oluşturuyor ister istemez. Tamam 1973 tarihli albüm de kötü değil ama 1974 yılı albümü de bambaşka.

Bahsettiğimiz gibi bu albümde Jazz Rock ve Fusion daha fazla kendini hissettirirken Hard Rock seviyesinden de aşağı düşmemek için etkili bir yol buluyorlar kendilerine. Yine de tam Fusion değil, tam Jazz Rock değil, Hard Rock beklenilen seviyede değil ama albüm arşivlik, nadide parçalardan biri. Pek çok kaynakta grubun ve bu albümün tarzı hakkında Jazz Rock ve Fusion tanımlaması yapılıyor. Ama sanki Eclectic Prog her ikisi için de daha belirgin bir tanımlama gibi duruyor.

MAHJUN

"Flip" Beaupoil / Bass, Vokal
Jean Pierre Arnoux / Davul, Kigophone
Nana Vasconcellos / Goblet Davulu, Vurmalılar
"Balein" Kapel / Gitar, Vokal
Jim Cuomo / Saksafon, Klarinet, Piyano, Vokal
Jean Louis Lefebvre / Keman, Vokal

MAHJUN

01. Fils A Colin-Maillard (4:25)
02. Denise (6:50)
03. Bourrée (8:00)
04. La Ville Pue (13:40)
05. Fin Janvier (2:40)

10 Şubat 2023 Cuma

Dalton / Riflessioni: Idea D'Infinito (1973)

Dalton
, 1966 yılında kuruduğunda Beat yapan bir grup olarak tanımlamışlardı kendilerini. Ama değişen rüzgarın etkisiyle daha karmaşık ve etkili bir türe evrildi müzikleri.1967 yılında kaydedip yayınladıkları Monia 45'liği ile ilk büyük başarılarını elde ettiler. Uzun bir çabanın ardından 1969 yılında Shocking Blue'nun Venus parçasının İtalyanca versiyonu ile tekrar öne çıktılar. Grup oldukça popülerleşmişti. Ama 1970 yılında anlaşmazlıklar yüzünden dağıldılar.

Grubun yapımcı firmasının çabasıyla eski elemanlara eklenen yenileriyle The Daltons adıyla yeni bir oluşuma gidildi. Fakat isim kısa süre sonra tekrar Dalton'a döndü ve Rock Progressivo Italiano'nun (Italian Progressive Rock / İtalyan Progressive Rock) en iyi albümlerinden birine imza attılar. İşin ilginç yanı, İsviçre'nin Zurich kentinde yapılan İsviçre Pop Festivali'nde, albümün katkısıyla birinci olmalarına rağmen, İtalya'da az sayıda kopya ile piyasa sunulmasından dolayı bir süre boyunca kendi evlerinde çok bilinmez durumdaydılar. Sonra işler değiştiğinde birbiri ardına konserlere çıkma fırsatı da elde ettiler.

1975 yılında ikinci albüm Argitari'yi kaydettiler ama albüm hem müzikal açıdan hem de ticari olarak yetersiz kalmıştı. Buna rağmen grup 1979 yılına kadar ayakta kalmayı başardı. 2019 yılında oldukça başarılı Eden albümüyle geri dönmeyi de başardılar.

Virtüözlük kıvamındaki klavyeleri, sağlam Blues tabanlı gitarları, işinin hakkını vererek çalan ritim bölümü, nefis vokalleri ve İtalyan zarafetiyle birleşmiş melodik yapısıyla nefis olarak nitelendirilebilecek albümler biri Riflessioni: Idea D'Infinito. Bazı bölümlerde Deep Purple ve Jethro Tull vari yaklaşımlar sezinleseniz de bunun tesadüften öte gidemeyecek bir durum olduğunu kısa sürede anlıyorsunuz. Dalton da kendine has bir müzikal anlayış geliştirebilmiş gruplardan.

28 dakika gibi kısacık bir süreye sahip olması albümün en sinir bozucu yanı. Keşke daha fazla materyal olsaymış diyorsunuz ama maalesef ki elde kalan malzeme de bu. Yine de o kısa süreye rağmen, efsaneleşmiş RPI (Rock Progressivo Italino) gruplarıyla aynı yerde, aynı sırada, yan yana anılmayı fazlasıyla hak ediyorlar. Efsaneleşmiş gruplar dediklerimiz de PFM (Premiata Forneria Marconi), Le Orme gibi gruplar. En az o kadar iyiler yani.

DALTON

Temistocle Reduzzi / Piyano, Org, Mellotron, Moog, Synthesizer, Vokal
Aronne Cereda / Akustik Gitar, Elektrikli Gitar, Vokal
Rino Lamonta / Bass, Vokal
Walter "Tati" Locatelli / Davul, Vokal
Alex Chiesa / Flüt, Vokal

RIFLESSIONI: IDEA D'INFINITO

01. Idea D'Infinito (4:49)
02. Stagione Che Muore (4:20)
03. Cara Emily (4:55)
04. Riflessioni (3:50)
05. Un Bambino, Un Uomo, Un Vecchio (3:35)
06. Dimensione Lavoro (6:42)

9 Şubat 2023 Perşembe

Sindelfingen / 'Odgipig (1973)

Adı sanı duyulmamış gruplardan biri olan Sindelfingen İngiltere çıkışlı bir Progressive Folk grubu. Kendilerine has bir müzikal yapı oluşturma konusunda gerçekten de çok iyiler. Başka hiçbir yerde duymadığınız, dinlemediğiniz bir tarzları var. Tek albümlü efsaneler listemize açık arayla giren gruplardan aynı zamanda. Tabi bu ve bunlar gibi gruplar için hep dediğimiz üzere, keşke daha fazla albüm kaydetme şansları olsaymış.

Grubun bilinmezliğinin en büyük sebebi albümün çıkış adedinden kaynaklıdır. Zira 1973 yılında basılan albüm sadece 99 kopya ile satışa sunulmuş. Doğal olarak elde edebildikleri bir ticari başarı da yok. (Basılmış albümlerin tamamının satılmış olması ticari bir başarı sayılmaz bu durumda). Doğal olarak da çok uzun ömürlü olamamışlar. Ama daha sonra yayınlanan başka kayıtları da var. Triangle adıyla yayınlanan bu albüm iyi bir niyetle ilk albümleri gibi gösterilse de bazı kaynaklarda aslında öyle değil. 1973 yılı ve sonrasındaki birkaç ayda yapılan kayıtlardan oluşuyor. Belirtmeden geçmeyelim, bu kaydın bazı parçalarında, albümden sonra gruptan ayrılan davulcu Roger Thorne'un yerine bass gitarist Mark Letley'nin kardeşi, 12 yaşındaki Matt Letley çalıyor.

Klasik Müzik, Avant-Garde, Folk yapılarını nefis bir şekilde birleştirip belirgin bir Rock formuna sokmayı başarabilmiş Sindelfingen. 'Odgipig albümü fazlasıyla dinamik bir albüm. Uzun temalar üzerinde çok çalışılmış ve ardı arkası kesilmeyecekmişçesine ilerliyor tüm parçalar.

Enstrümantal çeşitlilik de bir hayli fazla albümde. Hem türler arası geçişleri çok iyi sağlıyor hem de bir anda farklı tarzda bir yapıya büründürebiliyor parçaları. Değişik yeteneklere sahip bir grup insandan kurulu, ilgi çekici bir grup yani Sindelfingen. Kaydettikleri albüm ile attıkları imza da tarihin tozlu rafları arasında kolayca kaybolabilecek cinsten değil. Daha fazla insanın duymasıyla öne çıkacağı düşünülse de daha rafine dinleyicilerle beklenenin de üstünde bir potansiyele sahip olduğu ortada.

Arşivde olmazsa olmaz diye tabir ettiğimiz albümlerden de biri 'Odgipig. Ne kadar çok dinlerseniz, o kadar çok içinde kaybolursunuz. Alacağınız müzikal keyfin haddi hesabı yok! Vazgeçmeyi asla düşünmeyeceğiniz, böyle bir düşünce aklınıza geldiğinde üzüleceğiniz tarzda albümlerden.

SINDELFINGEN

Richard Manktelow / Vokal, Gitar
Mark Letley / Bass, Gitar
Roger Thorn / Davul, Vurmalılar
Roger Woods / Glockenspiel, Oscillators

'ODGIPIG

01. Song For Dawn (0:56)
02. Three Ladies (8:33)
03. Today & Tomorrow (9:42)
04. Mark's Bach (1:10)
05. Perpetual Motion (12:44)
06. Odgipig (3:14)

8 Şubat 2023 Çarşamba

Duello Madre / Duello Madre (1973)

Daha önce konuk ettiğimiz Cincinnato gibi Duello Madre de Cenova çıkışlı bir Progressive Rock / Jazz Rock grubu. Tek albümle kalmış olmasına üzüldüğümüz, enfes gruplardan aynı zamanda. Dönemin Italian Progressive'i düşünüldüğünde kendilerine yer edinmek konusunda çok çabalamış oldukları bir albümle karşı karşıyayız. Değişik çok fazla tona, sese ve melodiye sahip albümle ilgili söylenecekler yazmakla bitecek gibi de durmuyor.

Daha önce Gleemen, Nuova Idea ve Osage Tribe gibi gruplarda çalmış olan Marco Zoccheddu'nun başı çektiği grupta yine Osagi Tribe'den Bob Callero, Circus 2000'den Dede Loprevite olarak da bilinen Franco Lo Previte ve Treviso'da pek çok gruba eşlik etmiş yetenekli saksafonist Pippo Trentin bulunuyor. 

Albüm, büyük bir cesaret örneği gösterilerek tek bir vokal parçasına sahip şekilde kaydedilmiş. İlk parça Aquile Blu dışındaki tüm parçalar enstrümantal. Aquile Blu da özellikle vokalleri ile fena halde Gentle Giant'i çağrıştırıyor. Hatta bazı noktalarda bire bir aynı bile denilebilir. Albümde vokal görevini kimin üstlendiği yazmamakla birlikte Zoccheddu'nun vokal geçmişinin olmasından kaynaklı olarak görevi üstüne aldığını düşünüyoruz. Teknik olarak söylenecek, çok büyük etkiler yaratan bir vokal süresi olmadığı için yorum yapmak da doğru değil ama olduğu kadarıyla da parçaya gayet iyi oturmuş olduğunu söyleyebiliriz.

Albümün geneline hakim olan Jazz havası Fusion'dan farklı olarak bir hayli fazla Progressive Rock öğeleri içeriyor. Bu nedenle de albümü sınıflandırmak gerektiğinde Fusion yerine, Jazz Rock ya da Progressive Rock terimleri kullanılıyor. Dello Madre albümünün farklı olarak öne çıkan özelliklerinden biri de kayıtlarda klavyenin yoğun olarak kullanılmamış olmasından geliyor. Gitar, Bass, Davul, Saksafon ve Flüt ile etkili bir albüm kaydetmiş oldukları ortada. 

Diğer grup elemanlarının önceki başarıları ortadayken, adı çok bilinmeyen ve albümde Saksafon ile Flüt çalan Pippo Trentin'in fazlasıyla başarılı olduğunu, yaratıcı ve kontrol edilemez şekilde müzikal bir anlayış geliştirdiğini belirtmeden geçmeyelim. Duello Madre'nin müzikal gidişatını belirleyen en önemli bileşenlerden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ek olarak, grubun ritim bölümünün de işini çok iyi yaptığı açık şekilde görülüyor.

DUELLO MADRE

Pippo Trentin / Saksafon, Flüt
Marco Zoccheddu / Elektrikli Gitar, Akustik Gitar
Bob Callero / Bass
Dede Lo Previte / Davul

Konuk Müzisyenler:
Mario Lamberti / Vurmalılar
Gian Piero Reverberi / Klavye

DUELLO MADRE

01. Aquile Blu (6:59)
02. Momento (5:30)
03. Otto (6:00)
04. Madre (10:30)
05. Duello (7:59)