Heavy Psychedelic Rock etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Heavy Psychedelic Rock etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2023 Cumartesi

Tractor / Tractor (1972)

İsmi pek makbul olmasa da yaptıkları müzik açısından öne çıkan bir grup Tractor. 1966 yılında The Way We Live adıyla Jim Milne ve Steve Clayton tarafından kuruluyor. İlk dönem Beat üzerine yoğunlaşıp sonraları Psychedelic Rock'a doğru evriliyorlar. The Way We Live adıyla 1971 yılında bir albüm çıkarıp ardından da yola Tractor adıyla devam etme kararı alıyorlar. İlk isim fena değilmiş aslında ama müzikal olarak Tractor daha fazla öne çıkıyor. Belki de müzikal fikir ayrılıkları dolayısıyla grubu yeniden düzenlemek zorunda kalmışlardır ve isim değişikliği de mantıklı oluyor bu durumlarda.

Genel olarak Tractor'ın 1972 yılında çıkan albümü İngiliz tipi Psychedelic Rock, Folk Rock etkileri ile birleşen Heavy Rock diyebileceğimiz bir yapıda. Psychedelic Rock yanında Space Rock'a doğru yürüdüklerini de belirtmeden geçmeyelim. Çok büyük yeniliklere sahip bir grup ya da albüm değil elbette ama sıkıcı olmaktan da çok uzaklar.

Albümde çok fazla vokal olması bir miktar rahatsızlık verse de sözlerdeki pozitif yaklaşımlar bu rahatsızlığı az da olsa aşağı çekiyor diyebiliriz. Yukarıda bahsettiğimiz Milne ve Clayton ikilisinin, her ikisinin de bass çalıyor olmasından kaynaklı ağır basan bir yan var. Clayton'ın ayrıca vurmalılarla yaptığı işler de çok iyi. Albümdeki bütün gidişatı Clayton belirliyor gibi görünüyor. Bazı noktalarda ipin ucu kaçacak gibi oluyor hatta. Ama kaçırmadan devam edip bir yerlere bağlıyorlar mutlaka.

Diğer taraftan Milne'in nefis gitar atakları ve soloları da albüme farklı güzellikler katan şeyler. Davuldan gelen ritimlerle o kadar iyi hareket ediyor ki kimi zaman enstrümanların birbirinin içinden geçiyormuş izlenimine kapılıyorsunuz. Coşkulu anlardan sonra tribal bir yapıya bürünüp ritim ve gitar sesleri haline döndürdüklerinde albüm bambaşka bir seviyeye çıkıyor.

Psychedelic Rock'ın en cafcaflı döneminin sonlarına doğru çıkardıkları albümde bu tarz müziğin en iyi nasıl yapılabileceğini, başka türlerle nasıl harmanlanabileceğini, saf haldeyken ne kadar yukarı doğru çıkıp sertleşebileceğini çok iyi şekilde gösteriyor. Her insanın içindeki bir an yükselip bir an dibe vurma duygusunu çok iyi vererek bir anlamda da ayna tutuyor.

TRACTOR

Jim Milne / Gitar, Bass, Vokal
Steve Clayton / Davul, Vurmalılar, Bass, Back Vokal

TRACTOR

01. All Ends-Up (6:50)
02. Little Girl in Yellow (8:12)
03. The Watcher (2:00)
04. Ravenscroft's 13 Bar Boogie (3:26)
05. Shubunkin (3:08)
06. Hope in Flavour (2:47)
07. Everytime It Happens (5:58)
08. Make the Journey (9:52)

2 Kasım 2023 Perşembe

Ancient Grease / Women And Children First (1970)

1967 yılında Galler'de kurulan Ancient Grease, dönemin iyi Psychedelic Rock ve Hard Rock gruplarından biri. Başlangıçtaki isimleri Strawberry Dust. Sürekli olarak da cover parçalar çalıyorlar. Zaman içerisinde pek çok dinletide, ufak çaplı konserlerde yerlerini alıyorlar ve tanınmaya başlıyorlar. İş albüm aşamasına geldiğinde de isimlerini Ancient Grease olarak değiştiriyorlar.

Grubun ilginç yanı arkalarında özellikle Gentle Giant'ten tanıdığımız John Weathers'ın olması. Hatta Weathers tüm parçaların yazarı ve bestecisi olarak geçiyor ve bir parçada da çalıyor. Ama grubun kadrosunda yer alan bir isim değil.

Weathers'ın dediğine göre, 60'ların sonunda özellikle Güney Galler'de fena halde etkin bir West Coast tarzı Psychedelic Rock esintisi varmış. Bu durumda da bölgeden çok fazla müzik grubu peydah olmuş. Aralarında zamanla The Jets, Love Sculpture ve Amen Corner gibi öne çıkan ve kendilerine Rock müzik arenasında yer edinenler de var. Ancient Grease ise bu coşkuyla işe başlamış ama pek fazla tanınmamış gruplardan biri. O zamanlarda çok da bilinmeyen John Weathers'ın desteğini aldıklarında kısa süreli bir öne çıkma hareketi yapıyorlar ama orada da kalıyor işte.

O dönemlerde Eyes of Blue grubunda çalan John Weathers'ın elinde pek çok parça var. Ama parçalar Eyes of Blue'nun Progressive Rock tarzına uymadığı için bir türlü kullanamıyor. Cover parçalar çalan Strawberry Dust'ı dinlediğinde parçaları bu grubun yorumlayabileceğini düşünüyor. Birlikte kısa bir süre çalışıp demo kayıtlar yapıyorlar ve Weathers sonuçlardan memnun kalıyor. Grubun adını Ancient Grease'e çevirip Weathers'ın (bir bakıma elde kalan) şarkıları ile tek albümlerini kaydediyorlar.

Bu kadar anlatıdan sonra kalkıp bu albüme başyapıt diyeceğimi düşünmezdim ama öyle. Neredeyse yeni bir tür yaratacak denli iyi bir iş çıkarmışlar albümde. Weathers'ın parçaları bir yana, grup parçaları da çok iyi yorumlamış. Heavy Psychedelic Rock, Hard Rock ve Heavy Rock grubun içine dahil olabileceği temel türler. Diğer yandan biraz saçma olsa da Heavy Ballad Rock diye tanımlanabilecek bir yapıları var. Balladları çok yüksek tonlar ile harmanlamışlar. Elbette böyle bir tür yok ve zaten olması da saçma olurdu ama o kadar da iyi yapmışlar işte.

ANCIENT GREASE

Graham Mortimer / Vokal
Graham Williams / Lead Gitar
Jack Bass / Bass Gitar
Dick Ferndale / Davul

Konuk Müzisyen:
John Weathers / Davul

WOMEN AND CHILDREN FIRST

01 - Freedom Train (4:04)
02 - Don't Want (5:04)
03 - Odd Song (5:49)
04 - Eagle Song (4:55)
05 - Where The Snow Lies Forever (5:06)
06 - Mother Grease The Cat (5:11)
07 - Time To Die (4:03)
08 - Prelude To A Blind Man (4:59)
09 - Mystic Mountain (2:55)
10 - Women And Children First (6:32)

29 Ekim 2023 Pazar

Graffiti / Graffiti (1968)

Graffiti
, Psychedelic Rock'a ülkenin ters tarafından giren gruplardan biri ve belki de en iyilerinden. Amerika'nın 60'ların ilk yarısının sonlarında Psychedelic Rock egemenliğine girmesi ile birlikte ortaya çıkan pek çok grubun aksine West Coast'tan (Batı Yakası) değil East Coast'tan (Doğu Yakası) çıkma bir grup. Kökeni 1967 yılında tek bir albüm çıkarıp dağılmış olan, Washington D.C. çıkışlı The Hangmen'e dayanıyor. Albümü yayınladıktan sonra müzikal fikir ayrılıkları gerekçesiyle dağılan The Hangmen'den ayrılan Tony Taylor ve George Strunz'un çabalarıyla ortaya çıkıyor Graffiti.

The Hangmen ile aradıklarını bulamayan ikili grubun adını değiştirip, tarzının da değiştiğini duyuruyorlar millete. Garage Rock ve Proto-Punk etkiler içeren tarzı bir kenara bırakıp daha Psychedelic bir tarza doğru yürüdüklerini anlatıyorlar. Hal böyle olunca plak şirketlerinin ilgisini çekmeleri çok uzun sürmüyor. Zaten bir önceki gruptan albüm çıkarma konusunda deneyimli olan elemanlar 1968 yılında ABC Records ile anlaşma imzalayıp ilk single'larını yayınlıyorlar. Ardından da yılın sonlarına doğru ilk ve tek albümleri Graffiti yayınlanıyor.

Grubu diğer Psychedelic Rock ya da Acid Rock gruplarından ayıran en belirgin özelliği Pop'a yatkın olmalarından geliyor. Hani şu pozitif olacağız kafasıyla yapılan Psychedelic Pop tarzı vardır ya, ondan bahsediyoruz. The Association veya The Mamas And The Papas tarzı gibi ama onlar kadar da açık etmediklerini belirtelim. Sadece yatkınlar o fikre. Az daha zorlasalarmış Pop'a doğru kayacaklarmış ki iyi ki zorlamamışlar.

Bir diğer ayırt edici özellik olarak pürüzsüz diye nitelendirebileceğimiz vokal ve vokal armonileri. Değişik bir hava veren bu armonik yapının karmakarışık bir şarkı yazımı düzeniyle birleştiğini düşünün üstüne. O noktada karşınıza çıkan şey Graffiti oluyor işte. Kaotik bir yapıya sahip, uzun pasajlardan oluşan ve garip akor dizilerine sahip parçaların aralarında enfes gitar soloları ve coşkulu, heyecanlı, enerjik davul soloları ayrı bir etki bırakıyor.

Genel olarak grubu ve albümü Psychedelic Rock ve Acid Rock janrları içerisine dahil ediyoruz ama albümün hemen her yerinde karşımıza Jazz, Blues Rock ve Fuzz gitarlar da çıkıyor. Etkileyici bir albüm.

GRAFFITI

Tony Taylor / Lead Vokal
George Strunz / Lead Gitar, Klasik Gitar
Jon St. John / Ritim Gitar
Steve Benderoth / Org, Piyano, Bass
Richie Blakin / Davul, Vurmalılar

GRAFFITI

01 - Father Protector (4:11)
02 -  a. The Capture of Me (9:34)
        b. Lifeblood
03 -  a. Interlude #1 (4:06)
        b. Jingle Jangle Woman
04 -  a. New Life (2:48)
        b. Girl on Fire (2:24)
        c. Interlude #2 (1:16)
        d. Coldwater (4:35)
        e. Interlude #3 (0:28)
        f. Love in Spite (3:17)
05 - Ugly Mascara (5:10)

16 Ekim 2023 Pazartesi

Trikolon / Cluster (1969)

Dünkü Tetragon girişinden hemen sonra Trikolon'u da araya alalım istedik. Gerçi tam tersini yaparak önce Trikolon'u anlatmak daha mantıklı olabilirdi belki ama hiç yoktan iyidir diyerek kendimizi kandıralım. Dün de bahsettiğimiz gibi Trikolon ve Tetragon ardıl gruplar. Trikolon 1967 yılında Osnabrück, Almanya'da kuruluyor. 60'ların sonunda müzikte başlayan deneysel dönemin tam ortasındalar. Blues temeline dayanan Rock'n Roll'un eksik ya da yetersiz kaldığı, değişimlerin başladığı, Progressive Rock janrının ilk adımlarını attığı bu dönemde Trikolon da, farkına varmadan elbette, Krautrock'ın temellerini atan gruplardan biri olarak ortaya çıktı.

Aslında yerel bir gruptular ve çok fazla ileriye gidemediler. Bırakın dünya sahnesinde yer almayı, Almanya geneline bile yayılamamışlardı tam anlamıyla. Yine de yerelde yaptıkları iş bile oldukça kaliteli ve uzun yıllar hatırda kalacak cinstendi. Stüdyoya girip albüm kaydetme şansları olmadı. Verdikleri bir konserde alınan kayıt Trikolon'un tek albümü olarak piyasaya sürüldü. Hem konser ortamının coşkusu hem de grup elemanlarının müzikal yetkinliklerinden kaynaklı olarak albüm oldukça iyidir.

Cluster albümü genel müzik anlayışı içerisindeki geçiş dönemi ve grubun kendisinin başlangıç döneminde yapılmış bir kayıt olduğu için pek çok tür ve tarzdan etkiler içeriyor. Psychedelic Rock temelinin belirgin şekilde hissedildiği albümde, Klasik Müzik atıfları, Jazz Rock bölümleri, folklorik etkileşimler, Heavy Psych ya da Space Rock'a varan parçalar bulunuyor. Tam da bu nedenle aslında, grubun yerini saptamak biraz zor olabiliyor. Krautrock genel bir tanım olduğu için onu tercih ederek bu zorluktan sıyrılıyoruz ama albüm Space Rock içerisine de konumlandırılabilir, Psychedelic soslu Fusion ya da Heavy Psychedelic Rock içerisinde de kendine yer bulabilir.

Albümün çeşitliliğine diyecek bir sözümüz olmadığı gibi ilkel diyebileceğimiz koşullarda kaydedilmiş olmasına rağmen fena halde ilgi çekici olduğunu da söylemek gerekiyor. Amon Düül ve Can ile aynı yıl çıkardıkları albüm, bahsi geçen iki grubun albümleri kadar ilgi görmemiş olabilir ama bu sadece ticari bir durum. Grup da albüm de en az onlar kadar iyiler. Krautrock'ın ilk dönemine tarihlenen nefis bir albüm desek, yanlış olmaz.

TRIKOLON

Hendrik Schaper / Klavye, Trompet, Vokal
Rolf Rettberg / Bass
Ralf Schmieding / Davul

CLUSTER

01. In Search for the Sun (14:31)
02. Trumpet for Example (7:22)
03. Hendrik's Easy Groove (11:05)
04. Blue Rondo (10:30)

10 Ekim 2023 Salı

Dies Irae / First (1971)

Dies Irae
, kendine has özelliklere sahip nadir gruplardan biri. Ama önlerine gelen fırsatı da çok iyi şekilde değerlendirememişler. Blog'da bazı gruplar için arada kurduğumuz bu cümle, Dies Irae için birkaç kat daha fazla geçerli. Günümüzde en bilinen gruplardan biri olmamaları için hiçbir engel de yokmuş aslında.

Grubun hikayesi 1968 yılında başlıyor. Almanya'nın güneyi, Fransa ve İsviçre'de yerel kulüplerde, barlarda ve küçük çaplı konser ya da dinletilerde uzun zaman boy göstermişler. Yaptıkları müzik fazlasıyla iyi olduğu için bu yerelliğin içinde kendilerine belirgin bir kitle edinmeyi de başarmışlar. 1970 yılı sonlarına doğru, sonunda keşfediliyorlar. Hızlı bir şekilde çalışmalara başlıyorlar. Albüm daha hızlı bir şekilde, sadece 2 günde kaydediliyor ve yayınlanıyor. Asıl sorun da albümden hemen sonra ortaya çıkıyor. Grup elemanları, müzikal farklılıklardan dolayı ayrılmaya karar veriyorlar. Dies Irae tarihin tozlu sayfalarına gömülürken ortaya Lucy Gang ve Green Wave adında iki farklı grup çıkıyor.

Grubun da albümün de en büyük hatası (dönemi göz önünde bulundurarak konuşuyoruz elbette) asit kafasına dayalı dini çağrışımlar içeren sözleri yüksek ihtimalle. Sırf bu nedenle pek çok radyo istasyonunda çalınma fırsatı yakalayamamışlar. Bir kez çalan da bir daha çalmamış. Grubun adının Dies Irae olması da (Day of Wrath olarak tanımlanan gazap günü ya da sonuç olarak Armageddon şeklinde de tanımlayabiliriz, neyse işte bunu anlatan bir ilahiden almışlar isimlerini) grubun bu durumuna büyük katkı sağlamış diyebiliriz.

First adıyla yayınlanan albüm Krautrock, Heavy Progressive Rock, Heavy Psych, Psychedelic Rock gibi türlerin içerisine rahatlıkla dahil edilebilir. Arada armonika sayesinde ortalığı karıştıran Blues tadını da unutmamak gerekir fakat bu grubu Blues Rock kategorisi altına koymaz. Folklorik kökenlere saygı duruşu niteliğinde bazı bölümler içermekle birlikte Folk Rock'ı da eleyebiliriz. Hard Rock olarak tanımlamak da eksik sayılabilir. Albüm kendi içerisinde fazlasıyla sertlikler içerse de Hard Rock'taki saf ve düz zemin Dies Irae'de yok. Onlar daha farklı bir şekilde türleri ve tarzları karıştırmayı seviyorlar. Bu da parçalar arasında büyük farklılıklar oluşmasına neden oluyor.

DIES IRAE

Andreas F. Cornelius / Davul
Robert J. Schiff / Bass
Harald HG Thoma / Gitar, Vokal
Cord Wahlmann / Lead Vokal, Armonika

FIRST

01. Lucifer (4:46)
02. Salve Oimel (0:37)
03. Another Room (4:12)
04. Trip (6:54)
05. Harmagedon Dragonlove (5:09)
06. Tired (4:03)
07. Witches' Meeting (9:20)
08. Red Lebanese (Part 1) (2:38)
09. Red Lebanese (Part 2) (2:38)
10. Run Off (0:35)

3 Ekim 2023 Salı

The Joint / Freak Street (1968 - 1969)

The Joint
, etkin olduğu yıllarda albüm yayınlama şansı yakalayamamış gruplardan biri. 60'ların ortalarında kurulan grubun 1968 ve 1969 yılları arasında yaptıkları kayıtlardan oluşan albüm ancak 2006 yılında archival niteliğinde toplanarak yayınlanabildi. Grubun etkinlik gösteremediği ve sadece bazı ufak tefek konserlere çıkması dışında pek bir bilgimiz yok. Lakin grubun has adamının daha sonraları Supertramp'de öne çıkacak olan Rick Davies olduğunu belirtelim.

Bir de grup ile ilgili bilinen hikayede, gruba kuruluşundan hemen sonra destek olmaya başlayan Hollandalı bir milyoner olan Stanley August Miesegaes'den bahsediliyor. Fakat bu milyoner abimiz de grubun gidişatından, yaptıklarından dolayı hayal kırıklığına uğradığı için The Joint'e mali destek sağlamayı bıraktığı anlatılıyor. Aynı milyonerin Davies ile frekansının tutmasından kaynaklı bir sonraki grubu için de destek olmaya devam ettiği ve Supertramp'in bu sayede ortaya çıktığı Supertramp'in tarihçesinde de yazıyor.

Freak Street toplama sayılabilecek bir albüm olduğu için belirgin bir bütünlüğe sahip değil. O dönem kaydettikleri parçalardan oluşuyor sadece. Parçaları uygun bir sıraya dizmişler aslında albümde. Hatta bazı albümlerden çok daha iyi bir tracklist'e sahip olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Lakin dediğimiz gibi bütünlük olmadan bazı yerlerde kopukluklar var gibi de geliyor.

Önemli başka bir nokta da Supertramp'in adını vermemizden dolayı o tarz bir müzikal anlayış ile karşılaşma beklentisi. Bu beklentiyi silin kafanızdan. Tamamen alakasızlar. Supertramp'in kendine has tarzı ve yaklaşımı The Joint'te yok! The Joint, aslında adından da rahatlıkla anlaşılabileceği üzere Psychedelic Rock ve fena halde Acid Rock yapıyor. Bazı bölümlerde inanılmaz derecede iyiler. Fazlasıyla kendini kaptırmış bir şekilde ve yoğun olarak ilerliyor müzikleri. Bazı bölümlerde ise her anlamda aşağıda kalıyorlar. 

Albümde Rick Davies'in katkısı bazen hissedilir derecede öne çıkarken, gitarların albüme katkısı kusursuz denilebilir. Neredeyse Heavy Psych'e doğru evrilen bir şekilde ilerlerken ne yazık ki vokalin geri planda kalmasına da katkı sağlıyor gitarlar. Belirgin şekilde nadiren ön plana çıktığına şahit olduğumuz vokalin potansiyeli de yetenekleri de kendini gösteriyor. Sadece gitarların azizliğine ve ses kayıt kalitesinin düşüklüğüne kurban gitmiş.

THE JOINT

John "Andy" Andrews / Lead Vokal
Trevor Williams / Gitar, Vokal
Rick Davies / Klavye, Vokal
Keith Bailey / Davul
Martin Vinson / Bass
Steve Brass / Bass
Tony Catchpole / Gitar

FREAK STREET

01 - Freak St (5:09)
02 - Dinosaur (2:58)
03 - Runman Gunman (3:56)
04 - Laura's (3:27)
05 - On The Other Side (4:27)
06 - Chariot Of Mercury (4:01)
07 - No Sweat (2:58)
08 - Cheap Freedom Joy (2:31)
09 - Turnstile (8:10)
10 - Joint Melody (1:54)

26 Eylül 2023 Salı

Majic Ship / Majic Ship (1970)

New York çıkışlı Majic Ship, 1966 yılında Primitives adıyla kuruldu. Kısa bir süre böyle devam ettikten sonra kadroya yapılan eklemelerle birlikte New Primitives adını aldı. Grup üyelerinin hepsi aynı liseden arkadaştılar. Birbirlerini iyi tanırken ortak zevklere de sahiptiler. Yerelde başarılı bir çıkış yakalamışlardı ve bunu en doğru şekilde kullanmak için uğraşıyorlardı.

2 yıl kadar New Primitives adı ile okudukları liseden kalan zamanlarda konserler verdiler. 1968'e gelene dek yoğun bir şekilde performans sergilediler. 68'de gitarist Ray Rifice üniversiteye gitmek için gruptan ayrıldı. Yerine Phil Polimeni kadroya dahil oldu. Grubun adını Majic Ship'e çevirdiler. Tam da o sıralarda önlerine büyük fırsat geldi. Grubu dinleyen Johnny Mann (50'lilerde şarkıcı, 60'larda menajerlik yapmıştır kendisi) bir single anlaşması yapmalarını sağladı. Kaydedilen 45'lik yayınlandığında oldukça iyi bir satış rakamı yakaladı. Bu büyük paralar kazandıkları anlamına gelmiyor tabi ama en azından ikinci bir 45'liğin yolunu açmıştı gruba. İkinci 45'liğin ardından ise oldukça büyük bir başarı elde ettiler ve artık ulusal arenada tanınıyorlardı.

Pek çok turne ve birkaç single'ın ardından grup 1969 yılı sonlarına doğru ilk albümlerini kaydetmek için stüdyoya girdi. Kayıtlar kısa sürmüştü ama ortaya çıkan sonuç Vanilla Fudge'da olduğu gibi Hard Rock, Psychedelic Rock ve bir miktar da pop içeriyordu. Zaten bu nedenle de Vanilla Fudge ile sık sık karşılaştırılıyorlar.

Grupla aynı adı taşıyan albüm yayınlandıktan sonra ticari anlamda iyi bir gelir elde etmelerini sağladı. Muhteşem bir yaratıcılıkla üretilmiş albümlerden değildi ama en azından grubun kendi bakış açısını içeriyordu. Zaten biraz daha ileriye doğru gitmişler ve Heavy Psychedelic Rock semalarına kadar varmışlardı. Ara ara etkisini hisseden Acid Rock'ı da unutmamak gerekir. Üzerine bir miktar da Blues Rock eklediniz mi Majic Ship'in müzikal alt yapısındaki kaynaklar ortaya çıkmış olur.

Yayınladıkları ilk ve tek albümle çok büyük başarı elde edememiş olsalar da en azından ikinci bir şansı hak etmişler. Fakat orada da şanssızlık yakalarını bırakmamış. İkinci albüme koymayı planladıkları bazı kayıtların, tüm enstrümanların ve hemen hemen her şeylerinin olduğu, ortak kullandıkları ev yanmış. Majic Ship de tarihin tozlu sayfaları arasına sıkışmaktan başka bir şey yapamamış.

MAJIC SHIP

Mike Garrigan / Lead Vokal
Tommy Nikosey / Lead Vokal, Ritim Gitar, Akustik Gitar
Rob Buckman / Davul
Phil Polimeni / Lead Gitar, Akustik Gitar
Cosmo Riozzi / Vokal, Bass, Klavye

MAJIC SHIP

01 - Sioux City Blues 2:56
02 - Wednesday Morning Dew 3:02
03 - Life's Lonely Road 2:47
04 - We Gotta Live On 3:15
05 - Where Are We Going 2:32
06 - Free 4:16
07 - Down by the River—What It's Worth 10:46
08 - Nightmare 2:36
09 - Too Much 3:33
10 - Cosmo's Theme 3:44

24 Eylül 2023 Pazar

Iron Butterfly / Fillmore East (1968 - 2011)

Iron Butterfly
'ı daha önce blogda konuk etmiş, grubun malum kulüp için öneminden biraz bahsetmiştik. O nedenle haklarında bilgi vermek gibi bir derdimiz, tasamız yok bugün. Çok fazla albümü olmasa da efsaneleşmiş gruplardan biri olan Iron Butterfly'ın daha sonradan piyasaya çıkan kayıtları da oldu zaman içerisinde. Kim bilir belki daha fazla kayıt da çıkacaktır. Konumuz olan bu kayıt 26 - 27 Nisan 1968 tarihinde ünlü Fillmore East salonunda kaydedilmiş. Ama ancak 2011 yılında yayınlanabildi.

Albüm kayıtları nefis olsa da kendini daha çok konserlerde gösteren gruplardan biri olan Iron Butterfly hayranları için de enfes bir kayıt tabi bu. Grup kayıtların yapıldığı o 2 gün içerisinde fena halde coşmuş. Dinleyip dinleyeceğiniz en iyi konser albümlerinden biri olabilir bu. Tarza, türe alışık olmasanız bile ilk 10'a rahatlıkla girer.

Albüm 2 gün içerisinde verilmiş 4 dinletiden parçaların neredeyse tamamını bünyesinde barındırıyor. Neredeyse tamamı diyoruz zira 26 Nisan tarihli ikinci gösteride kayıt ile ilgili bir sorun olmuş ve bazı parçalar kaydedilememiş diye bir söylenti var. Doğru olması pek muhtemel. İkili CD olarak yayınlanan kaydın ilk CD'sindeki 1 - 6 arası parçalar 26 Nisan tarihindeki ilk gösteri, 7 - 10 ikinci gösteri olarak belirtiliyor. İkinci CD'de ise 1 - 6 arası 27 Nisan'ın ilk konseri, 7 no'lu parça 26 Nisan'ın ikinci gösterisinden, 8 - 12 arası parçalar ise 27 Nisan'daki ikinci gösteride yapılan kayıtlar olarak listeleniyor.

Konser, ilk iki albüm arasında verilmiş bir dinleti. İlk albüm Heavy'deki parçaların yanında konserden 3 ay sonra piyasaya çıkacak olan In-A-Gadda-Da-Vida albümünden My Mirage, Are You Happy ve In-A-Gadda-Da-Vida bulunuyor. Ayrıca 1 yıl sonra yayınlanacak olan Ball albümünde yer alacak olan Her Favorite Style'ın da henüz oturmamış, erken dönem bir versiyonu bulunuyor.

Arka arkaya verilen konserlerde parçaları her seferinde farklı bir şekilde çalmayı başarmışlar. Aynı parçaları iki kez ama değişik şekilde dinliyorsunuz. Iron Butterfly hayranlarının mutlaka dinlemesi ve arşivlemesi gereken albümlerden biri. İlk kez dinleyecekler içinse inanılmaz bir hazine.

IRON BUTTERFLY

Doug Ingle / Klavye, Lead Vokal
Erik Brann / Gitar, Vokal
Lee Dorman / Bass, Vokal
Ron Bushy / Davul, Vurmalılar

FILLMORE EAST 1968

İlk Gösteri - 26 Nisan 1968
01. Fields of Sun (4:00)
02. You Can't Wind (3:17)
03. Unconscious Power (3:10)
04. Are You Happy (4:22)
05. SO-LO (4:05)
06. Iron Butterfly Theme (4:54)

İkinci Gösteri (Tamamlanmamış)
7. Stamped Ideas (3:17)
8. In-A-Gadda-Da-Vida (17:18)
9. SO-LO (4:10)
10. Iron Butterfly Theme (5:40)

İlk Gösteri - 27 Nisan 1968
01. Are You Happy (4:45)
02. Unconscious Power (2:48)
03. My Mirage (4:49)
04. SO-LO (4:00)
05. Iron Butterfly Theme (5:03)

İkinci Gösteri
06. Possession (5:48)
07. My Mirage (5:00)
08. Are You Happy (4:23)
09. Her Favorite Style (2:52)
10. In-A-Gadda-Da-Vida (15:33)
11. SO-LO (4:43)
12. Iron Butterfly Theme (5:34)

19 Eylül 2023 Salı

Freedom's Children / Astra (1970)

Dünyanın neredeyse hiç duymadığı en iyi rock gruplarından biri tanımlaması Freedom's Children için söylenmiş bir laf. Çok kötü bir dönemde, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde kurulan, kendi çabalarıyla müzik yapıp tanınmaya çalışan ama sadece Güney Afrika'da kendine belirli bir kitle edinebilmiş değişik, kendine has ve etkileyici bir grup Freedom's Children.

Apartheid döneminin zirvesi sayılan yıllarda, 1965'te The Lehman Limited adıyla kurulan grup daha sonraki eklemelerle The Seven Faces'a dönüşmüş ve son olarak da Freedom's Children adını almış. Zirvesini yaşayan ırkçı rejimin hüküm sürdüğü bir yerde sadece grubun ismi bile başlı başına bir sorun aslında. Tabi bununla kalmayıp uzunca bir süre sorunlarla uğraşmak zorunda kalmışlar. İngiltere'ye gidip konserler vermeye çalıştıkları bir dönemde yasal izin bile alamamışlar. Birkaç izinsiz konserin (hatta daha küçük çaplı olduğu için dinleti demek daha doğru olur) dışında hiçbir şey yapamamışlar. Doğal olarak da dünya sahnesine açılma gibi bir şansları hiç olamamış.

Kendi ilkelerinde ise durum daha kötüymüş. Bırakın konser ya da dinletileri, Radyolarda çalınmaları bile çoğunlukla yasaklanmış. Grubun adının dönem için tehlikeli olması bir yana, 60'ların başında Amerikalıların yaşadığı British Invasion'ın farklı bir versiyonuna maruz kaldıklarını düşünen Güney Afrika Cumhuriyeti ileri gelenleri, Psychedelic Rock ve Rhythm&Blues'dan beslenen bu grubu fazlasıyla sakıncalı görmüş.

Var oldukları süre boyunca bu tip sorunlarla sık karşılaşan grup hiçbir zaman öne çıkamamış. Mandela'nın çıkışı ile birlikte düzelmeye başlayan süreçte albümleri tekrar yayınlanana (CD formatında elbette) kadar kimse tarafından bilinmez, bilinenler tarafından da unutulmuş bir hale gelmişler. Gelmiş geçmiş en iyi Heavy Progressive Rock, Psychedelic Rock gruplarından biri olmalarını bilmememiz tam da bu yüzden işte.

Aslında yaptıkları müzikle Atomic Rooster ya da Egg gibi bilinen grupların hiç de altında değiller. Yaratıcılıkları saydıklarımız dahil pek çok grupla ve isimle kafa kafaya ilerler ve hatta çoğunu da geride bırakır.

Astra, grubun kaydedip yayınlama fırsatı bulduğu ikinci albümü. İlk albüm de iyi olmakla birlikte bu albüme başyapıt etiketini yapıştırmak daha kolay. Melodik varyasyonların hiç durmadan ilerlediği, gitarların değişik tonlarda hüküm sürdüğü karanlık ve kozmik bir albüm. Apartheid döneminde yaşanmış tüm acıların toplu bir çığlığı gibi. 

FREEDOM'S CHILDREN

Julian Laxton / Gitar, Black Box (Kendisi icat etmiş)
Ramsay MacKay / Bass
Gerard Nel / Piyano, Harpsichord, Ziller
Nic Martens / Org
Brian Davidson / Vokal
Colin Pratley / Davul

ASTRA

01. Aileen (2:01)
02. The Homecoming (6:19)
03. The Kid He Came From Hazareth (5:24)
04. Medals of Bravery (3:25)
05. Tribal Fence (4:12)
06.Gentle Beasts Pt. 1 & 2 (5:26)
07. Slowly Towards the North Pt. 1 & 2 (7:04)
08. Afterward (4:57)

5 Ağustos 2023 Cumartesi

Pan / Pan (1970)

Pan
hem Danimarka'nın hem de Avrupa'nın en iyi Psychedelic Rock kökenli Progressive Rock gruplarından biri olarak anılır. Adları günümüzde çok hatta neredeyse hiç bilinmese de döneminde gerçekten de önemli bir çıkış yapmış oldukları ortada. Kısa süreli ömürlerine sığdırdıkları tek albümle işin hakkını vererek yapmanın ne demek olduğunu göstermişler.

Pan, 1965 yılında kurulan ve sonraları çıkardıkları 2 albümle Danimarka'nın öne çıkan gruplardan biri olan Cy, Maia & Robert'ın elemanı olan Robert Lelièvre tarafından 1970 yılında hayata geçirilmiş bir proje.  Fransız olan Leliévre, askerlikten kaçma için bütün Avrupa'yı dolaşmış ve sonunda bu konuda epeyce rahatlık sağlayan Danimarka'ya yerleşmiş. Boş durmamış. 1965 yılında Cy, Maia & Robert'ı kurmuş. Üstüne hem ses getiren hem de ticari başarı elde eden 2 albüm kaydı yapmış grupla birlikte. Ardından da gruptan ayrılmış. Cy & Maia yola devam etmişler. Leliévre ise Pan'ı kurmuş.

Albümdeki parçalar hem Leliévre'nin müzik konusundaki yeteneğini ön plana çıkarırken hem de hepsi farklı yerlerden gelen müzisyenlerin ne kadar yetenekli olduğunun da bir göstergesidir. Grubun uyumu son derece iyi bir haldeyken yaratıcılıkları ve enstrüman kullanımları da hemen hemen aynı durumdadır. Daha sonraları devam edebilselermiş hem farklı hem de daha iyi albümlerle dinleme fırsatımız olabilirmiş onları. Fakat psikolojik sorunlarla uğraşan Leliévre ile grubun diğer elemanlarının arası albüm kayıtları sırasında fena halde açılmış. Kayıtlar bittiğinde bırak ikinci bir albüm düşünmeyi grup elemanları kaçmanın türlü yollarını aramışlar.

1971 yılında da dağılmışlar ve Pan tarihin tozlu rafları arasındaki yerini almış. Leliévre de yaşadığı sorunlarla başa çıkmanın bir yolunu bulamayarak 1973 yılında hayatına son vermiş.

Albüm acayip bir şekilde coşku hissi ile dolduruyor insanı. Hem de daha ilk parçadan başlayarak. Sert ve sağlam gitarları ile mest ederken vokaldeki umursamaz tınılar dinleyeni kendinden geçiriyor. Aralara serpiştirilmiş olan piyano, vibrafon ve çello gibi enstrümanlarla iş iyice çığırından çıkmış. Yumuşak ve sakin olacağını düşündüğünüz parçalar bile en sert şekilde yırtıcı hale geliyor albümde. Bugüne kadar dinlediğiniz pek çok Psychedelic Rock albümünden çok ama çok farklı.

PAN

Robert Lelièvre / Vokal, Gitar
Thomas Puggaard-Müller / Lead Gitar
Henning Verner / Piyano, Org, Vibraphone
Arne Würgler / Bass, Çello
Michael Puggaard-Müller / Davul

PAN

01 - My Time (0:36)
02 - If (4:00)
03 - Song to France (2:09)
04 - They Make Money With the Stars (5:52)
05 - Il n'y a pas si longtemps de ca (5:18)
06 - Many Songs Have Been Lost (1:43)
07 - Tristesse (5:00)
08 - To Get Along Alone (5:44)
09 - We Must Do Something Before the End of the Day (3:22)
10 - Lady of the Sand (6:41)

>

31 Temmuz 2023 Pazartesi

Highway / Highway (1975)

Minnesota, Amerika'dan da grup çıkar mıymış yahu demiştim Highway'i ilk duyduğumda. Dinlediğimde ise iyi ki çıkmış demek zorunda kaldım. Sonraki dinlemelerde ise türün en iyi örneklerinden biri gibi gelmeye başladı. İlginç ve tek albümlü gruplardan biri Highway. 1965 yılında The Corvairs ve The Pacers grupları birleşerek The Epicureans grubunu kuruyorlar. Başlarda yapmaya çalıştıkları müzik belirsizlikler taşıyor. Psychedelic etkiler olduğu gibi Freakbeat bir şeyler de geçiyor tarzlarının içinden. Pop'a yakın gibi dururlarken aslında Rock yapıyorlar filan.

Uzun süren çalışmaların ardından grup 1972 yılında ismin yetersiz kaldığını düşünüp Highway adını alıyorlar. Kaydettikleri tek albüm ise 1975 yılında yayınlanıyor. Albümden kısa bir süre sonra da dağılıyorlar. Albüm 500 kopya olarak sınırlı sayıda üretiliyor ve çok büyük kitleye ulaşamıyor. Dağılmalarının ardındaki en büyük sebep de bu durumun getiremediği ticari başarı olsa gerek. Ama arkalarında enfes bir albüm bırakıyorlar tabi.

Albümün genel yapısı Psychedelic Rock ve Blues Rock üzerine kurulu. Bunun yanında Hard Rock, Heavy Rock, Heavy Psychedelic Rock da albümde yerini alıyor. 70'lerin başındaki West Coast Rock'ından fazlasıyla etkilenmiş oldukları da gözden kaçmayan noktalardan. Türün en iyi örnekleri arasında rahatlıkla ilk 10'a girerler.

Etkilenmeleri bir yana bırakırsak albüm son derece orijinal bir albüm. Benzeştiği, benzediği herhangi bir başka albüm bulmanız olası değil. Power Trio denilen 3 kişilik sağlam gruplardan olan Highway arkasında tek albüm bırakırken bunu en iyi şekilde yapmış olan ender gruplardan aynı zamanda.

Albümdeki gitarlara hayran kalmamak elde değil. En ufak bir hata, bir yanlışlık ya da gereksiz hareket yok gitar konusunda. Karmakarışık riffler, hızlı ve ani dönüşlere sahip bir şekilde ilerliyor. Gitarın hiç girmediği, girmek istemediği gürültü kontenjanı ise çılgın diye tabir edilebilecek şekilde sağlam çalan bass ve davul ile oluşturulmuş. İncelikli ve üzerinde fazlasıyla çalışılmış parçalar içeren bir albüm. Her bir yeri tek tek işlenmiş.

Bu tarz gruplarda öne çıkan ve etkileyici olan bileşenlerin en başında vokaller gelir. Sözler çok iyi olmasa da Highway'in vokalleri, bu tarz için gerçekten de en üst seviyede diyebiliriz. Öyle saçma sapan ses oyunları, maço tavırlar vs geliştirmeden söylenmiş.

HIGHWAY

Steve Murphy / Gitar, Vokal
Eric Bannister / Bass
Dan Cammarata / Davul

HIGHWAY

01 - Too Many Changes (5:30)
02 - Look Away (5:46)
03 - Pegasus (4:00)
04 - Seems To Me (5:21)
05 - Just To Be With You (4:45)
06 - Bright Side (5:06)
07 - Meadow (4:44)
08 - Slip Away (4:29)
09 - Tomorrow (8:42)

30 Temmuz 2023 Pazar

Stack / Above All (1969)

Hard Rock
, Heavy Psychedelic Rock ve Blues Rock'ın Los Angeles'tan çıkmış en iyi örneklerinden biri de Stack. 1967 yılında The Vandells adındaki bir Surf grubu ile Wabash Spencer Band olarak da bilinen efsanevi Garage Rock grubu The Fabs'in elemanları tarafından kurulur. Başlangıçta yapmayı istedikleri müzik tarzı belli belirsizdir. Ama yükselen değer Psychedelic Rock olunca büyüsüne kapılmadan duramazlar. Fakat daha da ileri götürüp Hard Rock'ın temeline bir tuğla da onlar koyarlar.

Lakin grubun peşini bırakmayan yanlış kararlar ve saçmalıklar silsilesi daha kurulduğu andan itibaren başlar. Bir yandan fena halde şanslıyken diğer yandan hayatın en kötü düzlüklerinde tırmanmak zorunda kalırlar. Gece kulübünde verdikleri dinleti sırasında orada bulunan bir yapımcı grup ile anlaşır. Hem de 8 yıllığına. Başlangıçta bu onlar için çok iyi bir anlaşma gibi görünür ama değildir. Zira sadece parçalarını kaydedip dururlar. Hiç bir zaman yayınlama fırsatını yakalayamazlar. Bir rock grubundan çok yapımcı firmanın vergi indirimi alması için tufaya düşürülmüş bir grup garibandırlar aslında.

1969 yılında tek albümleri Above All'u  kaydederler. Kayıtlar hızlı ama sıkı bir şekilde yapılmıştır. Albümdeki parçaların hepsi birbirinden farklı ve öne çıkmaya adaydır. Ama albüm hiçbir zaman (o dönemde elbette) yayınlanmaz. Basılan sadece 20 kopyası vardır ve bunlar da dinleyici ve eleştirmenlerin fikrini almak için basılmış ön baskı plaklardır. Gerçi sonrasına yani şimdisine baktığımızda plakların neden binlerce dolara satıldığı daha iyi anlaşılıyor. Nefis bir albüm için sadece 20 plak. Doğal olarak en nadide parçalardan biri.

Stack'in bu şanssızlıkları yanında şansı da bir hayli fazlaydı. Özelllikle Amerika'da bilinen bir gruptular. Alice Cooper, Iron Butterfly, Buffalo Springfield, The Blues Image gibi grupların ön grubu olarak sahne alıyorlardı. Çok önemli bir ön grup olma durumları da var. Adlarını değiştirmeden hemen önce New Yardbirds adıyla verdikleri tek konserde Led Zeppelin'in ön grubu olarak sahne alıyorlar. Daha da efsanevi bir olay da bir gece verdikleri konserde Jimi Hendrix ve Buddy Miles'ın tesadüfen onları izlemesi ve her ikisinin de gaza gelip sahnede birlikte bir gösteriye imza atmaları.

STACK

Rick Gould / Gitar
Kurt Feierabend / Gitar
Bill Sheppard / Vokal
Buddy Clark Bass
Bob Ellis / Davul

ABOVE ALL

01 - Poison Ivy (3:20)
02 - Only Forever (3:20)
03 - Da Blues (6:54)
04 - Cars (3:29)
05 - Everyday (6:30)
06 - Valleys (2:47)
07 - Time Seller (4:31)
08 - Hot Days (2:45)

23 Temmuz 2023 Pazar

Climax / Gusano Mecánico (1974)

Haklarında neredeyse hiç bilgi sahibi olmadığımız gruplardan biri de Climax. Ufak tefek bilgi kırıntıları ve bıraktıkları albümle idare etmek zorunda kalıyoruz. Ha, haklarında tarihsel bilgi edinmişiz edinmemişiz çok önemli mi diye de sorulabilir tabi. Ama bu sıcak havalarda sormayalım o tip soruları.

1968 yılı gibi kurulmuş olduklarına dair bazı söylenceler dönüyor ortalıkta. Bolivya'dan çıkan nadir gruplardan olduklarını da biliyoruz. Albüm öncesinde bir çok kayıt yaptıklarına dair söylentiler de bulunuyor. Hem bu kayıtlardan hem de daha sonraki kayıtlardan oluşturdukları Gusano Mécanico'ya kadar herhangi bir yayınlanmış işleri yok.

Temelde yaptıkları müziğin Cream ve Led Zeppelin gibi gruplardan etkilendiği apaçık ortada. Hatta bazı belirgin yerlerde çokça Jimi Hendrix'e de rastlamak mümkün. Lakin grup işin içine deneysel bir şekilde ilerledikleri Jazz yörüngesi de eklemişler. Doğal olarak da Progressive Rock içerisindeki yerlerini alıyorlar. Yalnız, albümün ve albümde kullanılan enstrümanların yükselişinden kaynaklı da fena halde Heavy Progressive Rock içerisine dahil edilmeyi hak ediyorlar.

Yukarıda bahsettiğimiz isimlere ELP, Pink Floyd ve hatta ilk albüm dönemlerinden Uriah Heep'i de ekleyebiliriz. Climax'ın pek çok gruptan etkilendiği ortada. Ve bunu albüme yansıtmaktan da çekinmemişler. Altta belli belirsiz hissedilen Folk sayesinde (Bolivya folkloru elbette) kendileri olmayı başarabilmişler diyebiliriz. Aksi takdirde birkaç grubun birleşimi olarak ortada kalacaklarmış. Bu noktada, grubu dinleyen hemen herkesin düşündüğü de budur sanıyorum. Etkiler fazla belirgin çünkü. Ama daha dikkatle incelendiğinde kendi farklılıklarını ortaya koyabildikleri de görülüyor. 

Climax'in Bolivya'dan çıkan ender gruplar arasında Rock literatürüne girmiş (Wara ile birlikte) iki gruptan biri olduğunu da söyleyelim. Başkaca gruplar bulunmakla birlikte Climax ve Wara gibi daha global bir arenada tanınan grup yok yani. 

Grubun geldiği coğrafya düşünüldüğünde Latin Rock ya da Andean Rock beklentisi oluşturuyor insanda. Fakat hiç alakaları yok. Etnik bir etki hissedilmekle birlikte ağırlıklı olarak Hard Rock, Heavy Progressive Rock ve Blues Rock etrafında dönüyorlar.

CLIMAX

Jose Eugenio / Gitar, Klavye, Vokal
Javier Soldias / Bass
Alvaro Cordova / Davul

GUSANO MECANICO

01 - Pachacutec (Rey de oro) (7:32)
02 - Transfusión de luz (4:35)
03 - Cuerpo eléctrico – Embrión de reencarnación (6:05)
04 - Gusano mecánico (10:52)
        a) Invasión
        b) Dominio
        c) Abandono
05 - Prana – Energía vital (2:55)
06 - Cristales soñadores (3:22)

21 Temmuz 2023 Cuma

Young Flowers / Blomsterpistolen (1968)

1967 yılında Kopenhag, Danimarka'da kurulan Young Flowers döneminin en önemli gruplarından biri. 60'ların sonlarına doğru Danimarka Rock müziğinin yükselen değer haline gelmesi ile birlikte ortay çıkan pek çok gruptan da biri ayrıca. Ama diğerlerinden farklı olarak, yaptıkları işi sonuna kadar iyi yapan ve öncü olan gruplardan Young Flowers. 3 kişilik bir kadro olmalarına rağmen yaptıkları müzik ile çok daha fazlasıymış gibi görünüyorlar.

Blomsterpistolen albümü Hippie atmoseri ile renklendirilmiş, sırtını Blues'a dayamış bir Psychedelic Rock albümü. Alışkın olduğumuz West Coast tarzı Psychedelic'e benzer bir tanım gibi görünse de kendilerine has bir anlayış geliştirmeyi de başarabilmişler. Albüme iki cover parça eklemeyi de unutmamışlar. Bob Dylan'ın Down Along The Cove ve B.B. King'in You Upset Me Baby'si albümde yerini almış ve hiç de uyumsuz durmamışlar. B.B. King'in parçasını Oppe I Træet adıyla Danca söylediklerini de belirtelim.

Albümde ayrıca Amerikalı şair Walt Whitman'ın şiirlerinden hazırladıkları 3 parça bulunuyor. Bu arada, Danca dinlerken kulağı tırmalayan bir dil. Özellikle Rock albümlerinde, albümün etkisini düşürecek kadar rahatsız edici olabiliyor. Lakin Blomsterpistolen için geçerli değil bu. Zaten albümde bazı parçalar Danca bazıları da İngilizce yorumlanmış. Tuhaf bir durum ama hem Danca'nın kaba etkisi azalırken hem de değişik bir hava katıyor. Diğer taraftan parçaları o kadar iyi işlemişler ki Danca uyumlu bir şekilde geliyor kulağınıza.

Albümün getirdiği ticari başarı ve kaliteli bir albüm olmasından kaynaklı fazlaca bilinir hale geliyorlar. Yönetmen Jens Jorgen Thorsen, Quiet Days in Clichy (Clichy'de Sessiz Günler adıyla ülkemizde bazı yaz festivallerinde de gösterilmiştir) filmi için Young Flowers'tan 3 parça istemiştir. O parçaları da daha sonraki albümlerin Remastered CD versiyonlarında bulabiliyorsunuz. Ya da daha iyisi filmi izleyin, ilgi çekici ve değişik bir bakış açısına sahiptir.

Young Flowers'a giriş için albüm konusunda arada kaldığımı söylemeden geçmeyeyim. 2 albümlerinin ikisi de gerçekten iyi. İkinci albüm bir miktar daha iyi olmakla birlikte Blomsterpistolen başlangıç için daha uygun geldi. Kişisel tercih olarak görebiliriz bunu da. No.2 adıyla yayınlanan ikinci albümde Burnin Red Ivanhoe'dan elemanlarla birlikte enfes bir Jam Session yaptıklarını da belirterek bitirelim.

YOUNG FLOWERS

Peer Frost / Gitar, Vokal
Peter Ingemann / Bass
Ken Gudman / Davul

BLOMSTERPISTOLEN

01 - Ouverture / Take Warning, Stk.1 (4:22)
02 - The Moment Life Appeared, Stk.2 (2:25)
03 - 25 Øre (7:53)
04 - Oppe I Træet, Stk.3 (3:26)
05 - To You, Stk.4 (2:02)
06 - Down Along the Cove, Stk.5 (3:59)
07 - April '68 (8:56)

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Blossom Toes / If Only For A Moment (1969)

1967 yılında Londra'da kurulan Blossom Toes başlangıçta Baroque Pop, Freakbeat arası bir müzikal anlayışa sahipken, ikinci albüm If Only For A Moment'da farklı bir yapıya bürünmüşlerdir. Bu büyük değişiklikle birlikte grubun müzikal anlayışında Psychedelic Rock, Acid Rock, Raga Rock, Hard Rock gibi etkiler öne çıkar. Albümün en önemli taraflarından biri ise PSychedelic'ten Progressive'e geçiş konusunda ilk albümlerden biri olmasından kaynaklanır.

İlk albüm ile konumuz olan If Only For A Moment arasında gece ve gündüz gibi farklar var. Gerçekten de ilk albüm oldukça basit, popülerlik kaygısı güden, sıradan ve olmamış bir albüm olarak karşımıza çıkarken, iki yıl sonra kaydettikleri albüm ile yaptıkları her şeyi bir kenara bırakıp en başından ve farklı bir şekilde müzik yapmaya başlamışlar gibi duruyor. Tuhaf ve çocuksu olarak nitelendirilebilecek (Freakbeat'ten kaynaklı bu tamamen) albümün ardından bu kadar sert ve Heavy Psychedelic Rock olarak adlandırılabilecek olan ikinci albümü yapmaları inanılmaz bir değişim olarak görülebilir.

Psychedelic etkinin yanında melodik bir şekilde ilerleyen Hard Rock albüme çok fazla şey katıyor. Albümün açılış parçası Peace Loving Man için de söylenebilecek çok şey var. Parça, yapıldığı dönemin çok ötesinde bir takım bileşenler içeriyor. Sert, ağır ve güçlü davullara eşlik eden manik vokaller ve öne çıkma konusunda hiçbir sıkıntı yaşamayan Acid gitarlar parçayı belki de tüm zamanların en iyi açılış parçalarından biri olarak görmemizi sağlayabilir. 

Fakat açılış parçasının bu kadar iyi olmasının kötü yanları da var. Ardından gelen parçalar ona bir türlü yetişemiyorlar. Kıvam olarak evet bir sorun yok, ama yeterlilik açısından çıtayı o kadar yükseltince diğerlerinden beklenti de artıyor. İlk parça dışında kalan parçaların beklentiden düşük olması gibi bir sorun var yani. Bu parçaların kötü olmasından ileri gelen bir durum değil. Sadece ilk parçanın nefasetinden kaynaklanıyor. Albümü orijinalinden farklı bir playlist ile dinlerseniz daha makul hale gelebiliyor. Tabi buna da ne gerek var şimdi diye düşünmek de yanlış olmaz.

BLOSSOM TOES

'Big' Brian Belshaw / Bass
Jim Cregan / Lead Gitar, Ritim Gitar, Vokal
Brian Godding / Lead Gitar, Ritim Gitar, Piyano, Org, Vokal
Giorgio Gomelsky / Back Vokal
John "Poli" Palmer / Davul
Barry Reeves / Davul, Conga
Sean Phillips / 12 Telli Akustik Gitar, Sitar

IF ONLY FOR A MOMENT

01 - Peace Loving Man 4:52
02 - Kiss of Confusion 4:45
03 - Listen to the Silence 4:50
04 - Love Bomb 7:39
05 - Billy Boo the Gunman 7:08
06 - Indian Summer 5:55
07 - Just Above My Hobby Horse's Head 2:53
08 - Wait a Minute 5:49

18 Temmuz 2023 Salı

Harsh Reality / Heaven & Hell (1969)

Harsh Reality
, az bilinen ama oldukça iyi Proto-Prog gruplarından biridir. The Revolution adıyla kurulup önce Freightliner Blues Band (çok dandik bi isim) ardından da Harsh Reality'e dönüşmüşler ve tek albüm kaydedip dağılmışlardır. İngiltere'nin ilk dönem Progressive gruplarından biri olmalarına rağmen az bilinirlik sınıfının üstüne çıkmayı başaramamışlardır. Bunun sebebi ise albümün kötü olması değil az sayıda basılıp piyasaya verilmesinden kaynaklıdır. Diğer yandan bakıldığında devler liginin kapsamının genişlemesi ile birlikte arada kalan gruplardan biri olmalarından ileri gelir. Günümüzde orijinal albümün binlerce Sterlinlik fiyatlara alıcı bulması grubun ne kadar iyi olduğunun da bir göstergesi olarak düşünülebilir.

Albüm kaydına girmeden hemen önce 2 farklı 45'lik ile ortamı kolaçan ediyorlar. Bu single'lar çok büyük iş yapmasa da grubun kalitesini göstermesi açısından önemlidirler. Ardından kısa sürede kaydettikleri albümle bir miktar öne çıkar gibi olsalar da çok fazla ileriye gidemiyorlar. Bu noktadan sonra grupta çözülmeler başlıyor ve dağılıyorlar. Grup elemanları farklı grup ve müzisyenlerin altında çalmaya başlarken çoğunlukla da stüdyo müzisyenliği yapıyorlar. Belirtmeden geçmeyelim, grubun klavyecisi ve lead vokali Alan Greed daha sonra başka bir grupla daha adından söz ettiriyor ki The Running Man adındaki bu grubu daha önce de blog sayfalarında konuk etmiştik.

Müzikal anlayışları Procol Harum, Traffic ve erken dönem Deep Purple'ın bir karışımı olarak özetlenebilir. Ama bunu yaparken de kendilerine has bir yapı geliştirmeyi ihmal etmemişler. Blues Rock ve Psychedelic Rock'tan beslenen bir Progressive'e doğru gidiyorlar. Albüm muhteşem olmamakla birlikte grubun potansiyelinin bir kısmını göstermesi açısından oldukça iyi bir çalışma. Az daha dayanıp birkaç albüm daha kaydetmeyi başarabilselermiş unutulmuş ya da az bilinen gruplardan biri olmak yerine devler arasında yer alabilirlermiş aslında.

Heaven & Hell'de bir takım düzensizlikler kulağa geliyor. Ama hepsi o kadar. Albümün geneli oldukça iyi. Klavyelerden gelen yatıştırıcı etki gitarların ön planda kendini kaybederek belirsizliğe gitmesini engelliyor. Albümü sadece bir Blues Rock albümü olarak düşünürseniz sıkıcı gelebilir. Ama farklı türlerle karışmış bir albüm olduğunu anladığınızda tekrar tekrar dinleme isteğinizden de vaz geçemiyorsunuz.

HARSH REALITY

Alan Greed / Lead Vokal, Org, Piyano
Mark Griffiths / Gitar, Trompet, Vokal
Dave Jenkins / Gitar, Armonika, Vokal
Roger Swallow / Davul
Steve Miller / Bass, Vokal

HEAVEN & HELL

01 - When I Move (5:03)
02 - Tobacco Ash Sunday (3:18)
03 - Mary Roberta (Part 1) (1:54)
04 - Praying for Reprieve (6:28)
05 - How Do You Feel (3:14)
06 - Heaven & Hell (5:05)
07 - Quickenut / Devil's Daughter (6:45)
08 - Mary Roberta (Part 2) (1:58)
09 - Melancholy Lady (5:25)
10 - Don't Shoot Me Down (3:57)
11 - Girl of My Dreams (3:55)
12 - Mary Roberta (Part 3) (2:18)

17 Temmuz 2023 Pazartesi

Black Pearl / Black Pearl (1969)

Black Pearl
'ün hikayesi 1964 yılında başlıyor. O zamanlarda Garage Rock yapan The Barbarians adıyla anılan grupta yer alan elemanlar başarılı bir single ve albümün ardından farklı bir yöne doğru gitmek için dağılıyorlar. Bir arada durmayı başaranlar Black Pearl'ü kuruyor. Orijinal grup The Barbarians'tan çok farklı bir müzikal anlayış benimsiyorlar ve ortaya biri konser kaydı olmak üzere 2 albüm çıkıyor.

Her iki albüm de dönemi içerisinde gerçekten de kaliteli albümler. Stüdyo albümünün daha iyi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Konser kaydında vokalin James Brown'a hayranlığı çok fazla öne çıktığı için bir tık altta kalmasını sağlıyor albümün. Onun dışında kalan grup elemanları ile ilgili en ufak bir sorun yok. Temelde grubun müziği Blues Rock, Psychedelic Rock ve Heavy Psychedelic Rock olarak nitelendirilir. Doğrudur ama vokalist Bernie Fieldings'in James Brown hayranlığından ileri gelen bir Soul etkisi de bulunuyor. Müziğin her yerine işlemiş bir Soul'dan bahsetmiyoruz elbette. Hafif ve üstten gelen bir etki bu sadece. O nedenle de rahatsız etmediği gibi bazı noktalarda gerçekten de yerine oturmuş görünüyor.

Black Pearl de dün bahsettiğimiz Blue Cheer gibi sert müzik yapan gruplardan. Tabi onlarınki Heavy Metal, Grunge vs gibi türlerin doğmasına katkı sağlamamış ama 80'lerden sonra ortaya çıkan bazı grupları etkiledikleri de söyleniyor. Albümdeki davulları dinlediğinizde bunun sebebini açık bir şekilde anlıyorsunuz. Oldukça vahşi bir görünüme sahip olan bu davullar sayesinde grubun müziği Heavy Psychedelic Rock ile Hard Rock arasında gidip geliyor. Bunu söylemişken albümdeki gitar işçiliğini de unutmamak gerekir. Çok güçlü ve kendine has bir yapıya sahip gitarlar sayesinde grubun albümünün öne çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bazı densizler tarafından çok da önemli bir albüm değilmiş izlenimi yaratılıyor genelde. Lakin işin aslı öyle değil işte. Dönemi içerisinde düşündüğünüzde oldukça cesur ve sağlam bir albümdür Black Pearl albümü. 50 küsur yıl öncesinin Hard Rock ile soslanan Psychedelic Rock'ından bahsediyoruz burada. Şimdiden bakarak eleştirmek doğru değil o nedenle. 60'lar havasında bir kafayla dinlediğinizde Amerika'dan çıkan iyi gruplar içerisinde olduklarını fark etmemeniz mümkün değil.

BLACK PEARL

Bernie "BB" Fieldings / Vokal
Bruce Benson / Gitar
Oak O'Connor / Davul
Geoffrey Morris / Gitar
Tom Mulcahy / Gitar
Jerry Causi / Bass

BLACK PEARL

01 - Crazy Chicken 3:00
02 - Thinkin' 'Bout the Good Times 4:11
03 - White Devil 4:55
04 - Mr. Soul Satisfaction 3:35
05 - Forget It 3:41
06 - Climbing Up the Walls 3:51
07 - Bent Over 2:55
08 - Endless Journey 3:49
09 - Reach Up 4:03

16 Temmuz 2023 Pazar

Blue Cheer / Vincebus Eruptum (1968)

60'ların Psychedelic Rock dalgasının önemli ayaklarından biri de Blue Cheer. Sadece bir Psychedelic Rock grubu olmaktan çok öteler. Kendilerinden sonra gelen pek çok türün ortaya çıkmasına ilham vermişler denilebilir. Heavy Metal, Punk Rock, Stoner Rock, Doom Metal ve Grunge gibi akımların temelinde Blue Cheer da var demek yanlış olmaz o nedenle.

Grup 1966 yılında Dickie Peterson tarafından kuruldu. Peterson daha önce Andrew Staples & The Oxford Circle grubunda çalıyordu ve oradan tanıdığı Paul Whaley ve Gary Lee Yoder'ı da gruba dahil etti. Vokal, gitar, klavye derken grubun ilk hali 6-7 kişilik bir formasyona dönüşmüştü. Fakat Monterey Pop Festival'de Jimi Hendrix'in performansını gördüklerinde 3 kişilik bir grup olarak devam etmeye karar veriyorlar. Doğal olarak işler karışıyor. Kim gidecek kim kalacak kavgaları arasında bir de müzikal farklılıklar çıkınca darmadağın bir hale geliyorlar. Yine de bu kargaşanın arasında ilk albümün kayıtlarına başlıyorlar.

Aralık 1967'de kaydedilen Vincebus Eruptum, bir ay sonra 1968 Ocak ayında piyasaya sunuluyor. Albüm, 3 cover 3 orijinal parça olmak üzere toplam 6 parçadan oluşuyor. Eddie Cochran'ın efsanevi Summertime Blues'u ile başlayan albümde B.B. King'in Rock Me Baby ve Moss Allison'ın Parchman Farm'ı da bulunuyor. Lakin bu parçada bir miktar değiştirip adını da Parchment Farm olarak kullanıyorlar. Kalan 3 parça da grubun kurucusu Dickie Peterson'a ait. Özellikle Paul Whaley'nin nefis davul solosunun yer aldığı Second Time Around başyapıt niteliğinde bir parça.

Albümden çıkan ilk 45'lik Summertime Blues (ve sayesinde albüm) Billboard listelerinde ilk 20'ye girmeyi başarmıştı. Bir daha da böyle bir başarı elde edemediler zaten. İlk albümle birlikte kazandıkları ticari ve dinleyici başarısı onları ardı ardına albümler kaydetmeye itti. 3.albüme kadar sorun yoktu. Kendilerine has bir müzikal anlayışla, oldukça sert ve özgün bir yapıdaydılar. Yaptıkları müzik kendileri için ve sıra dışıydı. Ama 4. albümle birlikte daha popüler ve ticari bir kafayla hareket etmeye başladılar. O zamana kadar yaptıkları parçalar (gerçi sonrasındakiler de kötü değil, haklarını yemeyelim şimdi) ile bir hayli sağlam işler çıkarmışlardı. Başlangıçta bahsettiğimiz türlerin oluşumuna katkı sağlayacak kadar kendilerine has ve serttiler. Zamanla ticaret kazanmış tabi.

BLUE CHEER

Leigh Stephens / Gitar
Dick Peterson / Bass, Vokal
Paul Whaley / Davul

VINCEBUS ERUPTUM

01 - Summertime Blues 3:47
02 - Rock Me Baby 4:22
03 - Doctor Please 7:53
04 - Out of Focus 3:58
05 - Parchment Farm 5:49
06 - Second Time Around 6:18

15 Temmuz 2023 Cumartesi

Vanilla Fudge / Vanilla Fudge (1967)

Rock müziğin öne çıkmaya başladığı yıllardan önemli bir grup Vanilla Fudge. Daha önce blogda Renaissance albümü ile konuk etmiştik. Hata değildi elbette o albümle başlamak. Zira grubun en iyi albümü sayılabilecek niteliklere sahip. Fakat ilk albümü eklememek de olmaz şimdi. The Beatles, Rolling Stones, Beach Boys gibi gruplarla başlayan sürecin hemen ardından ortaya çıkan grupların başında geliyor Vanilla Fudge.

Kadrosunda yer alan Tim Bogert & Carmine Appice ikilisinin öne çıkan çabalarıyla gerçekten de başarılı işlere imza atıyorlar. Hatta bu ilk albüm o kadar etkileyicidir ki daha sonraları Black Sabbath, Deep Purple ve Blue Öyster Cult gibi grupları etkilediği söylenir.

Albümde bulunan cover parçalar hem iyi seçilmiş hem de zaten nefis parçalar. Ama orijinal halleri ile aralarında en ufak bir alaka yok. Açılış parçası Ticket To Ride ve kapanış parçası Eleanor Rigby, Beatles'tan geliyor. Ticket to Ride'ın böyle bir versiyonunu muhtemelen hiç duymamışsınızdır. Gerçi aynı durum Eleanor Rigby için de geçerli. Bir de albümün You Keep Me Hanging On adıyla anılmasını da sağlayan bir The Supremes cover'ı var ki tadından yenmez. Parça, cover nasıl yapılırın enfes bir örneği.

Bu arada belirtelim, albüm tamamen cover parçalardan oluşuyor. Yani grubun bu ilk albümünde kendilerine ait bir parça yok. Fakat o kadar iyi yorumlamışlar ki grubu eleştirme şansı bulamıyorsunuz. Bir noktadan bakıldığında, eğer bu albümdeki tüm parçaları kendileri yazmış olsalardı, muhtemelen uzun yıllardır devam eden "ilk progressive albümü hangisi" sorunu rahatlıkla çözülmüş olurdu. Bogert ve Appice ikilisini bir kez de bu başarıdan ötürü tebrik etmekte fayda var.

Vanilla Fudge'ın bu albümdeki müzikal anlayışı Psychedelic Rock, Acid Rock, Heavy Psychedelic Rock gibi alanlarda gezinmekle birlikte, Uriah Heep, Procol Harum ve Black Widow seven dinleyiciler tarafından da acayip şekilde sevilebilir.

Yazın en sağlam şekilde sıcağını yansıttığı günlerde, can sıkıntısına son verecek kadar sağlam ve sert bir albüm tercih etmek niyetindeyseniz Vanilla Fudge'ın 1967 tarihli ilk albümü tam dişinize göre.

VANILLA FUDGE

Vince Martell / Gitar
Mark Stein / Org, Vokal
Tim Bogert / Bass
Carmine Appice / Davul

VANILLA FUDGE

01. Ticket to Ride (5:40)
02. People Get Ready (6:30)
03. She's Not There (4:55)
04. Bang Bang (5:20)
05. Illusions of My Childhood - Part 1 (0:20)
06. You Keep Me Hanging On (6:42)
07. Illusions of My Childhood - Part 2 (0:23)
08. Take Me for a Little While (3:27)
09. Illusions of My Childhood - Part 3 (0:22)
10. Eleanor Rigby (8:24)

2 Temmuz 2023 Pazar

Haystacks Balboa / Haystacks Balboa (1971)

Heavy Prog'un Amerikalı en iyi temsilcisi tartışmasız bir şekilde Haystacks Balboa'dır lafı abartı filan değildir. Olması gereken, tam da yerinde söylenmiş makul bir cümledir. Her ne kadar bazı kaynaklarda Heavy Psychedelic Rock ya da Hard Rock olarak listelenmeye çalışılsa da Haystacks Balboa bahsi geçen iki türü de içinde barındırmakla birlikte işi daha ileri götürerek Heavy Progressive Rock içerisine dahil olmuştur.

İsmini, grubun gitaristi Mark Mayo'nun bir önceki grubu Balbao ve Mayo'nun güreşçi Haystacks Calhoun'a olan benzerliğinden alan grup, 1970 yılında New York, Amerika'da kurulmuş. Kaliteli ama ticari açıdan başarı sağlayamamış bir albüm yayınlamış olan her grup gibi onların da ömürleri çok uzun olmamış. Tek albümlü efsaneler listemizin nadide parçalarından biri olarak yerlerini alıyorlar elbette.

Döneminde Leslie West'in grubu Mountain ve Black Sabbath ile karılaştırılsalar da her iki gruptan fazlasıyla farklı bir yerde duruyorlar. Mountain'in kökeni de kendisi de Blues üzerine kuruluyken Haystacks Balboa ile karşılaştırmak her iki gruba da haksızlık olur. Diğer taraftan Black Sabbath ile karşılaştırılabilecekleri ya da yan yana görülebilecekleri tek şey de albümdeki sertlik. Onun dışında bir bağlantıları da yok. Hatta her iki gruptan daha fazla Progressive yaklaşım sergileyerek kendilerini biraz daha farklı bir konuma yerleştirdiklerini de söyleyebiliriz.

Hard Rock ve Progressive'in birleştiği yerde, sağlam ama karanlık bir Progressive anlayışları var. Vokal grubun etkili yönlerinden biri. Gitarlar da ona eşlik ederken yırtıcılaşıyor ve seviyeyi biraz daha ileriye taşıyor.

Bu arada belirtelim, grup kurulduktan kısa bir süre sonra Woodstock'un devamı niteliğinde düşünülen Powder Ridge Rock Festival'ine katılmaya gidiyor. Konser ve Sex, Drugs & Rock'n Roll için gelen binlerce dinleyici de orada. Lakin konser iptal ediliyor. Zira yerel halk buna izin vermiyor. Bu noktada grup izinsiz bir şekilde müzik yapmaya çalışırken müzik aletlerine el konuyor filan. Doğal olarak da bu başkaldıran davranışın ardından takipçileri artıyor. Zaten albümü de bu sayede çıkarma şansı elde ediyorlar.

HAYSTACKS BALBOA

Mark Polott / Bass
Mark Babani / Davul
Mark Harrison Mayo / Gitar
Lloyd Landesman / Klavye
Bruce Scott / Vokal

HAYSTACKS BALBOA

01 - Spoiler - 3:24
02 - The Children Of Heaven - 3:00
03 - Bruce's Twist - 2:38
04 - Auburn Queen - 8:55
05 - Sticky Finger - 5:10
06 - Ode To The Silken Men - 8:55
        Tell Me A Story
        What Would Happen
07 - Riverland - 3:36