1967 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1967 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2023 Cuma

The Amboy Dukes / The Amboy Dukes (1967)

The Amboy Dukes
, Rock müziğin popüler figürlerinden biri. Aslında çok fazla etkili bir müzikleri olduğunu düşünmemekle birlikte, ufak bir tarihçe çalışmasına dönüşen blogda yer alması da gereken gruplardan elbette.

The Amboy Dukes'un önde gelen figürü Ted Nugent, genç yaşlardan itibaren müziğe olan ilgisiyle tanınan bir gitarist olarak öne çıkıyor. Nugent, 1950'lerin sonlarında gitar çalmaya başlayarak Detriot'te kendisini gösteriyor. 1960'ların ortalarına doğru Detroit müzik sahnesinde dolaşırken, diğer yerel müzisyenlerle tanışıyor. Bu dönemde, Nugent müziğini daha geniş bir dinleyici kitlesiyle paylaşma arzusuyla birlikte bir grup kurma fikri doğuyor. Yani temelde bütün olay Nugent'ın gitar çalışının beğenilmesi ve bunu herkesin duymasını sağlayarak işten biraz da para kazanmak diye düşünebiliriz. (Çok gömdüm adamı, kabul)

The Amboy Dukes adını alan grup, yerel kulüplerde ve etkinliklerde sahne almaya başlıyor. Özellikle sahne performansları sırasında Ted Nugent'ın vahşi gitar çalma tarzı ve enerjik sahne şovları, insanların dikkatini çekiyor ve bu durum grubun yerel bir takipçi kitlesi kazanmalarına yardımcı oluyor. Kazandıkları bu küçük başarı 1967 yılında The Amboy Dukes adlı ilk albümlerini çıkarmalarını sağlıyor. Albüm, grubun tanınmışlığını daha da artırıyor ve onları ulusal çapta bir izleyici kitlesiyle buluşturuyor.

Grupla aynı adı taşıyan albüm, Hard Rock, Blues Rock ve Psychedelic Rock öğelerini içeriyor. Nugent'ten kaynaklı olarak sertlik derecesini tarif etmek zor. Hatta mmuhtemelen grubun diğer elemanları adama uyum sağlamakta da epeyce zorlanmışlardır diye düşünmeden edemiyor insan.

The Amboy Dukes, zamanla, müzikal yetenekleri ve Ted Nugent'ın özellikli gitar performanslarıyla tanınan bir grup haline geldi. 1975 yılında grubun dağılmasının ardından Ted Nugent, solo kariyerine devam etti ve rock müziğin önemli gitar virtüözlerinden biri haline geldi. The Amboy Dukes'un kuruluşu, Detroit müzik camiasının önemli bir hikayesini temsil ediyor ve grup, 1960'ların sonlarında Rock müziğin gelişimine katkıda bulunan önemli bir grup aslında. (Benim kolayca harcamama bakmayın, popülerliği sağlayan gruplar olmasaydı bu kadar çok Rock müzikten bahsediyor olmazdık)

The Amboy Dukes albümü, grup için bir başlangıç ​​noktası. Ama daha önemlisi Ted Nugent'ın müzikal kariyerinin yükselişini başlatan albüm. Genel olarak, o dönemin ruhunu ve enerjisini yakalayan bir kayıt olarak kabul edilir ve The Amboy Dukes'un rock müzik sahnesine katkılarının bir göstergesidir.

THE AMBOY DUKES

T. T. (Tattle Tale) Palmer / Davul
Bill (Mom) White / Bass
Steve (Farmer) Farmer / Gitar
Rick (Nervous Ned) Lober / Piyano, Org
Ted (The Duck) Nugent / Gitar
John (J. B.) Drake / Vokal

THE AMBOY DUKES

01 - Baby Please Don't Go 5:35
02 - I Feel Free 3:42
03 - Young Love 2:45
04 - Psalms of Aftermath 3:19
05 - Colors 3:20
06 - Let's Go Get Stoned 4:24
07 - Down on Philips Escalator 3:00
08 - The Lovely Lady 2:58
09 - Night Time 3:11
10 - It's Not True 2:42
11 - Gimme Love 2:45

11 Eylül 2023 Pazartesi

Moby Grape / Moby Grape (1967)

Psychedelic Rock
'ın köklerini saldığı San Fransisco çıkışlı olan Moby Grape, adı çok fazla anılmasa da aslında türün hem en iyi örneklerinden hem de en önemlilerinden biridir. Psychedelic Rock'ın emekleme aşamalarında ortalıkta olan grup sağlam bir müzikal alt yapıya ve hepsi kendi enstrümanlarında ustalaşmış müzisyenlere sahiptir. Diğer Psychedelic gruplarından farklı olarak Moby Grape müziğinde daha fazla Folk, ekstradan Country ve bolca Rock'n Roll bulunur.

Moby Grape'in bir başka ayırt edici özelliği ise tüm üyelerinin Lead Vokal oluşudur. Çok az sayıda grupta görülen bu özellik, grubun vokal seslerinin farklı olmasından kaynaklı olarak gruba büyük bir avantaj sağlar. Aynı zamanda tüm elemanlar, parçaların yazım sürecine de dahil oldukları için iş daha fazla içselleştirilmiş olarak ortaya çıkar.

Gruptaki başkaca önemli bir özellik de Skip Spence'in yer almasıdır. Profesyonel kariyerine Quicksilver Messenger Service'de gitar çalarak başlayan, Jefferson Airplane'e transfer olup grubun ilk albümünde davul çalarak yer alan Spence, Moby Grape'te de efsanevi bir duruş içerisindedir. Tabi kısa sürmüştür, akıl sağlığının yerinde olmadığını söyleyerek ilk albümden sonra gruptan ayrılmıştır. Tam da bu noktadan sonra Moby Grape için saçma sapan bir dönem başlar. Normalde en üstte yer alabilecek bir grupken en altlara kadar düşerler. Müzikal açıdan bir sorun yoktur, gayet iyi ve diğerlerine oranla daha değişiktirler. Ama performans sergileme konusunda geride kalırlar.

Bunun en büyük sebeplerinden biri eski menajerleri ile olan anlaşmadan kaynaklanır. Onlarca yıl süren mahkeme süreci Moby Grape'in moralini fena halde etkiler. O aralarda verdikleri yanlış kararlar da üzerine tuz biber olur. Bu haldeyken yaptıkları müzik, potansiyellerinin çok çok aşağısındadır.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen çıkış albümleri yaptıkları en iyi iştir. Gerçi tüm bu olan bitenin başında olduğu için çok fazla etkilendikleri bir dönem de değildir. Psychedelic Rock'un Acid Rock ile birbirine tutunarak gittiği bir yolda, Country ve Folk ezgileri ile yapılarını kullanarak, içine hafif (göze batmayacak kadar) popülizm ekleyip Blues köklerine bağlı kalarak yaptıkları ilk albüm grubun en iyi işidir.

MOBY GRAPE

Peter Lewis / Gitar, Vokal
Jerry Miller / Gitar, Vokal
Don Stevenson / Davul, Vokal
Bob Mosley Bass, Vokal
Alexander "Skip" Spence / Gitar, Vokal

MOBY GRAPE

01 - Hey Grandma (2:43)
02 - Mr. Blues (1:58)
03 - Fall on You (1:53)
04 - 8:05 (2:17)
05 - Come in the Morning (2:20)
06 - Omaha (2:19)
07 - Naked, If I Want To (0:55)
08 - Someday (2:41)
09 - Ain't No Use (1:37)
10 - Sitting by the Window (2:44)
11 - Changes (3:21)
12 - Lazy Me (1:45) 
13 - Indifference (4:14)

15 Temmuz 2023 Cumartesi

Vanilla Fudge / Vanilla Fudge (1967)

Rock müziğin öne çıkmaya başladığı yıllardan önemli bir grup Vanilla Fudge. Daha önce blogda Renaissance albümü ile konuk etmiştik. Hata değildi elbette o albümle başlamak. Zira grubun en iyi albümü sayılabilecek niteliklere sahip. Fakat ilk albümü eklememek de olmaz şimdi. The Beatles, Rolling Stones, Beach Boys gibi gruplarla başlayan sürecin hemen ardından ortaya çıkan grupların başında geliyor Vanilla Fudge.

Kadrosunda yer alan Tim Bogert & Carmine Appice ikilisinin öne çıkan çabalarıyla gerçekten de başarılı işlere imza atıyorlar. Hatta bu ilk albüm o kadar etkileyicidir ki daha sonraları Black Sabbath, Deep Purple ve Blue Öyster Cult gibi grupları etkilediği söylenir.

Albümde bulunan cover parçalar hem iyi seçilmiş hem de zaten nefis parçalar. Ama orijinal halleri ile aralarında en ufak bir alaka yok. Açılış parçası Ticket To Ride ve kapanış parçası Eleanor Rigby, Beatles'tan geliyor. Ticket to Ride'ın böyle bir versiyonunu muhtemelen hiç duymamışsınızdır. Gerçi aynı durum Eleanor Rigby için de geçerli. Bir de albümün You Keep Me Hanging On adıyla anılmasını da sağlayan bir The Supremes cover'ı var ki tadından yenmez. Parça, cover nasıl yapılırın enfes bir örneği.

Bu arada belirtelim, albüm tamamen cover parçalardan oluşuyor. Yani grubun bu ilk albümünde kendilerine ait bir parça yok. Fakat o kadar iyi yorumlamışlar ki grubu eleştirme şansı bulamıyorsunuz. Bir noktadan bakıldığında, eğer bu albümdeki tüm parçaları kendileri yazmış olsalardı, muhtemelen uzun yıllardır devam eden "ilk progressive albümü hangisi" sorunu rahatlıkla çözülmüş olurdu. Bogert ve Appice ikilisini bir kez de bu başarıdan ötürü tebrik etmekte fayda var.

Vanilla Fudge'ın bu albümdeki müzikal anlayışı Psychedelic Rock, Acid Rock, Heavy Psychedelic Rock gibi alanlarda gezinmekle birlikte, Uriah Heep, Procol Harum ve Black Widow seven dinleyiciler tarafından da acayip şekilde sevilebilir.

Yazın en sağlam şekilde sıcağını yansıttığı günlerde, can sıkıntısına son verecek kadar sağlam ve sert bir albüm tercih etmek niyetindeyseniz Vanilla Fudge'ın 1967 tarihli ilk albümü tam dişinize göre.

VANILLA FUDGE

Vince Martell / Gitar
Mark Stein / Org, Vokal
Tim Bogert / Bass
Carmine Appice / Davul

VANILLA FUDGE

01. Ticket to Ride (5:40)
02. People Get Ready (6:30)
03. She's Not There (4:55)
04. Bang Bang (5:20)
05. Illusions of My Childhood - Part 1 (0:20)
06. You Keep Me Hanging On (6:42)
07. Illusions of My Childhood - Part 2 (0:23)
08. Take Me for a Little While (3:27)
09. Illusions of My Childhood - Part 3 (0:22)
10. Eleanor Rigby (8:24)

13 Temmuz 2023 Perşembe

The Beatles / Magical Mystery Tour (1967)

Daha önce Sgt. Pepper's Lonley Hearts Club Band ve Abbey Road albümleri ile bloga konuk ettiğimiz The Beatles'ın "kırılma noktası" olarak tanımlayabileceğimiz albümü ile devam edelim istedik. Yayınlanan bir önceki albüm Sgt. Pepper's'da belirgin bir değişimin haberini veren grup konumuz olan albümle birlikte deneysel ve Psychedelic bir yöne doğru kaydıklarını açıkça belirtmiş oluyor.

Temelde televizyon için hazırlanan renkli film Magical Mystery Tour'un soundtrack'i olarak kaydediliyor albüm. Ama hemen hemen her Beatles albümünde olduğu gibi beklenenden fazlası haline geliyor. Üstüne bir de soundtrack için kaydedilenlerin yanına 45'lik olarak yayınlanan bazı parçaların eklenmesiyle bambaşka bir keyif nesnesine dönüşüyor. Albümün açılış parçası Magical Mystery Tour ve kapanışına imzasını atan I Am The Walrus hala en bilinen Beatles parçalarından. 45'liklerden gelen Strawberry Fields Forever, Penny Lane, All You Need Is Love ise efsaneleşmiş durumda.

Filmden kaynaklı olarak albümün kendine has bir konsept anlayışı da var diyebiliriz. Parçaların birbirini tamamladıklarını düşünmemek için  bir sebep yok. Diğer taraftan bakıldığında ise alışkın olduğumuz konept albüm anlayışının da çok dışında olduğu rahatlıkla söylenebilir.

The Beatles'ın hem sözlerde anlattıkları hem de müzikal bakışı açısından Psychedelic Rock'ı öne çıkaran Magical Mystery Tour albümü bir çok eleştirmen ve dergi tarafından da en iyiler arasında gösteriliyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Rolling Stone dergisi albümü 60'ların en iyi albümlerinden biri olarak nitelendiriyor.

Albümün Atlantik'in iki yakasında da büyük başarı elde ettiğini belirtelim. Amerika listelerinde 2 numaraya yükselen albüm, İngiltere'de ise 1. sırada yer almış, yayınlanmasının hemen ardından. Albümün bu başarısı ticari olarak cepleri doldursa da ondan daha önemlisi The Beatles'ın diğer albümlerinin habercisi olmasıdır. Klasik The Beatles tarzının yani hayal dünyası, aşk, mutluluk, eğlence gibi fikirlerden yola çıkan sözlere, bu albümde daha sosyal ve politik imgeler eklenmiştir.

Keşfeden zaten keşfetmiştir de biz daha çok 3-5 Beatles parçası bilenlere yol göstermesi açısından albümü paylaşalım istedik. Yazın bu güzel Cerberos sıcaklarında biçilmiş kaftan bile sayılabilir bu albüm. Zira sıcaklığın verdiği o nefis kafayla albümün verdiği tat birbirini tamamlıyor.

THE BEATLES

George Harrison / Lead Gitar, Slide Gitar, Akustik Gitar, Org, Armonika (2), Lead Vokal (4), Back Vokal
John Lennon / Ritim Gitar, Akustik Gitar, Akustik Piyano, Elektrikli piyano, Org, Mellotron, Clavioline, Armonika (2), Lead Vokal (6,8,10,11), Armoni & Back Vokal
Paul McCartney / Bass, Piyano, Mellotron, Recorder (2) Lead Vokal (1,2,5,7,9), Armonik & Back Vokal
Ringo Starr / Davul, Vurmalılar

MAGICAL MYSTERY TOUR

01. Magical Mystery Tour (2:51)
02. Fool on the Hill (2:59)
03. Flying (2:16)
04. Blue Jay Way (3:56)
05. Your Mother Should Know (2:29)
06. I Am the Walrus (4:37)
...Daha sonra eklenen 1967 yılı single'ları :
07. Hello Goodbye (3:31)
08. Strawberry Fields Forever (4:10)
09. Penny Lane (3:03)
10. Baby You're a Rich Man (3:03)
11. All You Need Is Love (3:47)

26 Haziran 2023 Pazartesi

Jefferson Airplane / Surrealistic Pillow (1967)

Psychedelic Rock'un 2 büyük devinden biri olan Jefferson Airplane'in (diğeri tabi ki The Grateful Dead) en iyi albümüdür Surrealistic Pillow. 1965 yılında kurulduklarında grubun vokali olan Signe Anderson, ilk albümün ardından gruptan ayrılır. Takes Off oldukça başarılı ve yenilikçi bir albüm olmasına rağmen vokal yönünden ve ruhu yakalama çabasından kaynaklı bir miktar geride durur. Muhtemelen bu nedenle grup elemanları Signe Anderson'u istememiş olabilirler. 

Konumuz olan ikinci albümde ise hem Jefferson Airplane'in hem de Psychedelic Rock müziğin yönündeki bazı ayrıntılar netleşir. Zira gruba Grace Slick dahil olmuştur. Grup ile ilk albümü olduğu için bir miktar geriden takip eder Slick. Ama o geri planda kalmış hali ile bile her şeyin önündedir aslında. Tuhaf ve iç gıcıklayıcı tınılara sahip sesi ve vokal tekniği ile öne çıkar. Bu yetmezmiş gibi Psychedelic Rock müzik tarihine White Rabbit ve Somebody to Love gibi iki başarılı parça da armağan eder Slick bu ilk albümle. Her iki parçayı da kendi yazmıştır ve vokal ondadır. 

Slick hakkında bu kadar atıp tuttuktan sonra grubun bir halta yaramadığı gibi bir sonuç da çıkmasın. Jefferson Airplane zaten devleşme yolunda ilerleyen bir Psychedelic Rock grubuyken Slick ayrıntısıyla hem işleri kolaylaştırmış hem de kalıcı olmayı sağlamışlar. Marty Balin, Jorma Kaukonen, Paul Kantner, Jack Casady ve Spencer Dryden'ı işe yaramaz görmek gibi bir hataya düşmemek lazım. Çünkü müzikal alt yapıda oluşturdukları o sisli, dumanlı, kimi zaman coşkulu, kimi zaman zararlı etkiyi oluşturmak da öyle kolay iş değil.

Kaldı ki albümdeki diğer parçalar da Kantner, Balin ve Kaukonen'den çıkma. She Has Funny Cars, Today, Comin' Back To Me, How Do You Feel gibi parçalar olmasa Surrealistic Pillow da işe yaramaz bir albüme dönüşür. Zaten albümdeki o Psychedelic ve Trippy atmosfer bütün parçalarla ve hatta parçaların sıralanışları ile birlikte ortaya çıkıyor. Parçaların yerini değiştirerek dinlediğinizde albümden aldığınız keyif aynı olmuyor. Konsept bir albüm olmasa da albümün size verdiği tat tamamen bu. Olması gerektiği gibi, eksiksiz, fazlasız üretilmiş başyapıtlardan.

JEFFERSON AIRPLANE

Marty Balin / Vokal, Gitar
Grace Slick / Vokal, Piyano, Org, Recorder
Jorma Kaukonen / Lead Gitar, Ritim Gitar, Vokal
Paul Kantner / Gitar, Vokal
Jack Casady / Bass, Fuzz Bass, Ritim Gitar
Spencer Dryden / Davul, Vurmalılar

SURREALISTIC PILLOW

01. She Has Funny Cars (3:13)
02. Somebody to Love (2:57)
03. My Best Friend (3:03)
04. Today (3:00)
05. Comin' Back to Me (5:24)
06. 3/5 of a Mile in 10 Seconds (3:45)
07. D.C.B.A.-25 (2:40)
08. How Do You Feel (3:35)
09. Embryonic Journey (1:52)
10. White Rabbit (2:32)
11. Plastic Fantastic Lover (3:44)

16 Mayıs 2023 Salı

The Beatles / Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band (1967)

Daha önce blogda The Beatles'ın adı defalarca geçti. Ama bloga eklememişiz hiç. Ekleyelim.

Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band, İngiliz rock grubu The Beatles'ın 26 Mayıs 1967'de yayınlanan 11. stüdyo albümüdür. Albümün yapımcılığını George Martin üstlendi ve Londra'daki Abbey Road Studios'ta kaydedildi. Tüm zamanların en etkili ve önemli albümlerinden biri olarak kabul edilir ve 2003 yılında Rolling Stone dergisinin Tüm Zamanların En İyi 500 Albümü listesinde bir numara olmuştur.

Albüm, Beatles'ın önceki çalışmasından büyük bir sapma oldu. Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band adlı kurgusal bir grup tarafından birbirine bağlanan şarkılarla bir bütün olarak kavramsallaştırılan ilk albümdü. Albümde ayrıca elektronik enstrümanların kullanımı ve farklı müzik tarzlarının birleştirilmesi gibi bir dizi yenilik de yer aldı.

Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band, kritik ve ticari bir başarıydı. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri'nde liste başı oldu ve dünya çapında 30 milyonun üzerinde kopya sattı. Albüm, Yılın Albümü de dahil olmak üzere dört Grammy Ödülü kazandı.

Albüm, yenilikçi sesi, karmaşık sözleri ve genel konseptiyle övgü topladı. Bir dizi başka sanatçıyı etkilemekle tanınır ve 20. yüzyılın en önemli albümlerinden biri olarak kabul edilir.

Albüm, "Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band" adlı başlık parçasıyla açılıyor. Şarkı kurgusal grubu tanıtır ve albümün geri kalanının tonunu belirler. Şarkı, müzik ve yaratıcılığın bir kutlamasıdır ve bir dizi farklı müzik tarzına sahiptir.

İkinci parça, "With a Little Help from My Friends", klasik bir Beatles pop şarkısıdır. Şarkı, bir arkadaşın yardım çağrısıdır ve akılda kalıcı bir melodiye ve unutulmaz bir koroya sahiptir.

Üçüncü parça, "Lucy in the Sky with Diamonds", saykodelik bir başyapıt. Şarkı, genç bir kızın zihninde bir yolculuktur ve gerçeküstü ve rüya gibi bir atmosfere sahiptir.

Dördüncü parça olan "Getting Better", kişisel gelişim hakkında olumlu ve moral verici bir şarkıdır. Şarkı, hepimizin kendimizi daha iyi hale getirebileceğimizi hatırlatıyor ve akılda kalıcı bir melodi ve olumlu bir mesaj içeriyor.

Beşinci parça "Fixing a Hole", yalnızlık ve izolasyon hakkında daha içe dönük bir şarkı. Şarkı, hepimizin birbirine bağlı olduğunu hatırlatıyor ve güzel bir melodi ile Beatles'ın en dokunaklı sözlerinden bazılarını içeriyor.

Altıncı parça "She's Leaving Home", evden kaçan genç bir kız hakkında yürek burkan bir türkü. Şarkı, kaybetmenin acısının güçlü ve dokunaklı bir keşfi ve Beatles'ın en duygusal vokallerinden bazılarını içeriyor.

Yedinci parça "Being for the Benefit of Mr. Kite!" Sirk temalı, enerji ve heyecan dolu bir şarkı. Şarkı, hayatın ve yaşama sevincinin bir kutlamasıdır ve akılda kalıcı bir melodiye ve Beatles'ın en unutulmaz sözlerinden bazılarına sahiptir.

Sekizinci parça, "Within You, Without You", aşkın gücü hakkında güzel ve ruhani bir şarkı. Şarkı, hepimizin birbirine bağlı olduğunu hatırlatıyor ve unutulmaz bir melodi ile Beatles'ın en ruhani sözlerinden bazılarını içeriyor.

Dokuzuncu parça "When I'm Sixty-Four", yaşlanmayla ilgili büyüleyici ve nostaljik bir şarkı. Şarkı, hayatın bir yolculuk olduğunu hatırlatıyor ve akılda kalıcı bir melodi ve Beatles'ın en komik sözlerinden bazılarını içeriyor.

Onuncu parça "Lovely Rita", bir metrelik hizmetçi hakkında neşeli ve eğlenceli bir şarkı. Şarkı, her günün bir kutlamasıdır ve akılda kalıcı bir melodiye ve Beatles'ın en akılda kalan sözlerinden bazılarına sahiptir.

On birinci ve son parça olan "A Day in the Life", Beatles'ın en büyük başarılarından biri olarak kabul edilen, genişleyen ve destansı bir şarkıdır. Şarkı, genç bir adamın hayatındaki tek bir günlük bir yolculuktur ve karmaşık bir yapıya, çeşitli müzik tarzlarına ve Beatles'ın en güçlü sözlerinden bazılarına sahiptir.

Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band, popüler müzik üzerinde derin bir etkisi olan, çığır açan ve yenilikçi bir albüm. Albüm, müzik ve yaratıcılığın bir kutlaması ve Beatles'ın dehasının bir kanıtı. Albüm, herhangi bir müzik hayranı için sahip olunması gereken bir şey ve Beatles'ın mirasının önemli bir parçası.

THE BEATLES

John Lennon / Lead Vokal, Cowbell, Akustik Gitar, Ritim Gitar, Piyano, Lead Gitar, Hammond Org, Armonika, Kazoo
Paul McCartney / Lead Vokal, Bass, Lead Gitar, Piyano, Lowrey Org, Elektrikli Piyano, Comb, Kazoo, Hammond Org, Clavichord
George Harrison / Lead Vokal, Ritim Gitar, Lead Gitar, Sitar, Tambura, Armonika, Hammond Org, Akustik Gitar, Slide Gitar, Comb, Kazoo
Ringo Starr / Lead Vokal, Davul, Tamburin, Maracas, Conga, Armonika, Shaker, Chimes, Piyano

SGT. PEPPER'S LONELY HEARTS CLUB BAND

01 - Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band
02 - With a Little Help From My Friends
03 - Lucy in the Sky With Diamonds
04 - Getting Better
05 - Fixing a Hole
06 - She's Leaving Home
07 - Being for the Benefit of Mr. Kite!
08 - Within You Without You
09 - When I'm Sixty-Four
10 - Lovely Rita
11 - Good Morning Good Morning
12 - Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band (Reprise)
13 - A Day in the Life

20 Mayıs 2008 Salı

Procol Harum - Procol Harum (1967)

1967'li yıllardan kalma olan bu elemanların ilk albümü kendi isimlerini taşıyor. İlginç bir kapağı var doğrusu. Neyse efendim bu grubun kökleri taa 50'li yıllardaki Paramounts isimli müzik topluluğuna dayanırmış, daha sonraları bu grubun bir kısım elemanları birleşerek Procol Harum'u oluşturmuşlar.

Müzikleri daha çok The Doors gibi klavye'nin dominasyonu içinde zaman zaman elektro gitarın sololar ile ön plana çıktığı bir yapıda. Fakat The Doors gibi lay lay lom şarkılarının yanında kendi içlerinde belli bir ağırlığı olan parçalara da sahipler. Zaten en tanınmış parçaları olan Bach esintili A Whiter Shade of Pale'de bunu görmekteyiz. Mabel ya da Good Captain Clack gibi parçalar daha lay lay lom parçalarına örnek teşkil etmekte. Fakat bu lay lay lomluk The Doors'daki gibi "uu bebeğim süpersin nesin sen. Beni on beş kere sev" gibi değil daha çok, çocuksu bir hava sezdiren şarkılar. Belki lirikleri biraz Pink Floyd'un ilk albümüne benzetilebilir.

Klavye kullanımı da ağır parçalarında mellotron gibi derin ve kasvetli gelmekte. Bu bakımdan diğer proto-prog gruplarından çok daha farklı bir noktaya oturuyor. Zira 90'larda Anglagard gibi grupların mellotron kullanımını taa buralara referans edebiliriz belki de.

Neyse efendim. Rapidlediğimiz albüm ilk albümü ama albümdeki parça sayısından daha fazla bonus parçalar var. Fakat tam olarak çözemedim albümün kaynağını, hangi plak şirketinin remaster yaptığını.

Progresif müziğin köklerini merak eden progkafalar için altın değerinde bir albüm kanımca. Biraz da underrated. Zira özellikle progresif müzikler ilgilenen kişiler hariç pek fazla da tanınmayan bir grup olsa gerek Procol Harum.

Gentleoctopus'un Notu: Pek fazla tanınmayan demek yanlış olabilir. Bir Gary Brooker & Keith Reid parçası olan A Whiter Shade Of Pale rock müzik tarihinde yer edinmiş bir parçadır ve ismi bilinmese de bi yerlerde çaldığında mutlaka hatırlanan parçalardandır.

PROCOL HARUM

Gary Brooker / Lead vokal, Piyano
Matthew Fisher / Org
Dave Knights / Bass
Keith Reid / Sözler
Robin Trower / Gitar
Barrie James Wilson / Davul

PROCOL HARUM

1 - A Whiter Shade Of Pale (4:10)
2 - Conquistador (2:42)
3 - She Wandered Through the Garden Fence (3:27)
4 - Something Following Me (3:40)
5 - Mabel (1:57)
6 - Cerdes (Outside the Gate of) (5:04)
7 - A Christmas Camel (4:49)
8 - Kaleidoscope (2:54)
9 - Salad Days (Are Here Again) (3:39)
10 - Good Captain Clack (1:32)
11 - Repent Walpurgis (4:59)

Bonus Tracks:
12 - Lime Street Blues (2:53)
13 - Homburg (4:02)
14 - Monsieur Armand (2:23)
15 - Seem to Have the Blues Most All Time (2:46)
16 - Good Captain Clack (1:32)
17 - Magdalene (My Regal Zonophone) (2:23)
18 - Shine on Brightly (3:23)
19 - Something Following Me (3:38)
20 - Cerdes (Outside the Gates of) (4:45)
21 - Mabel (1:56)
22 - Salad Days (Are Here Again) (4:26)
23 - Quite Rightly So (3:53)

24 Nisan 2008 Perşembe

The Moody Blues - Days Of Future Passed (1967)

İşin aslı tüm albümlerine sahip olmakla beraber bu adamların tarzı bana hiç uygun değil. Anca yılda 1-2 defa aklıma gelirler ve oturur dinlerim. Tam olarak bu blog'un konusu olan tarzın öncülleridir Moody Blues. Hani Beatles ile başlayan British Invasion'la 70'lerde tam kıvamına gelen rock müziği arasında geçiş ayaklarından biridir diye düşünüyorum. Ama bu demek değildir ki adamlar kötüler. Aksine yaptıkları tarzın en iyileridir bunlar. Rock'n roll'dan izler taşıyan progresife doğru kayan arada kendin kaybeden bi tür. Değişikler yani. Bu albüm de üzerinde en çok çalıştıkları albümdür. Peter Knight (Michael Knight'la bi alakası yok, belirteyim) yönetimindeki London Festival Orchestra ile birlikte kaydedilmiştir. Klasik müzikle bütünleşmiş ama rock müzikten de çok uzaklaşmamıştır. Ray Thomas'ın flüt çeşitlemelerine yaslanan ama onu öne çıkarmayıp albümü bütüncül bir yapıya kavuşturan atmosfer başarıyla yaratılmıştır. Demek ki neymiş? Yaratmak tek kişinin tekelinde değilmiş. Gündoğumu ile başlayıp gece yatakta sonuçlanan zaman aralığına takılan albümde iyi kötü hemen herkesin bildiği Nights in White Satin her daim öne çıkan parçadır. Ama diğer parçalara da haksızlık etmemek lazım. Tuesday Afternoon'daki yumuşak ama hareketli tarz, The Day Begins ve Dawn: Dawn is Feeling'deki atmosfer hiç de yabana atılır gibi değil. Biz habire unutuyoruz ya yorum kısmına yazan arkadaşlar olmasa uzunca bi süre koyamazdık bu albümü. Arada yazın yani bize. Bilgiyi, duyguyu, düşünceyi, tarihi paylaşmak hoş oluyor. Bu arada kırdığımız arkadaşlar da oluyor sanırım ama bu gerçekten istediğimiz birşey değil. Eğer sözlerimiz başka anlamlara geliyor ise bu kesinlikle yüzyüze olamamadan kaynaklı bir sorundur. Buradan hiç kimseyi kırmak, kızdırmak ya da aşağılamak amaçlı bişey yapmadık, yapmıycaz. Takip edenler bilir; Saku, Cyphre, Tuff Tuff The Puff (her ne kadar bu kazma bişeyler yazmayı beceremeyen bi öküz de olsa) ve ben birbirimze bi dolu laf sokar, üçkağıt yapar, ukalalık ederiz. Bu soyu tükenenler arasındaki iletişim biçimlerinden biri işte. (lan bu kadar yazdım ama acaba kuruntu mu yapıyorum kendi kendime diye de düşünmeye başladım, abi yaz artık bişeyler de durumu anlayalım. bi hata ettiysek onu bilelim, durumu gözden geçirelim. )

THE MOODY BLUES

Graeme Edge / Davul
Justin Hayward / Gitar, Vokal
John Lodge / Bass, Akustik Gitar, Vokal
Michael Pinder / Klavye, Vokal, Mellotron
Ray Thomas / Flüt, Vokal
Peter Knight yönetiminde London Festival Orchestra

DAYS OF FUTURE PASSED

1. The Day Begins (5:49)
2. Dawn: Dawn is a Feeling (3:49)
3. Morning: Another Morning (3:40)
4. Lunch Break: Peak Hour (5:16)
5. Tuesday Afternoon (Forever Afternoon) (8:48)
6. Evening: The Sun Set: Twilight Time (6:14)
7. Night: Nights in White Satin (7:38)
8. Late Lament (1:35)

12 Aralık 2007 Çarşamba

John Mayall / Crusade (1967)

Yandaki yeşil fontla yazılmış site içeriğini okuyan herhangi bir kişinin, eğer dikkatliyse, vereceği tepkilerden bir tanesi; “Ee hani nerde bunun Blues'u?” olabilir. Ahanda burada.

Bu postta bilgi veremeyeceğim zira hem sıkıldım hem de albüm anlatılacak gibi değil. Blues seven herhangi bir insan albüme aşık olabilir. Öyle bir albüm. Mayall’ın Clapton’la kaydettiği “Bluesbreakers with Eric Clapton” adlı efsane albümün iki ardından çıkan başka efsane bir albüm. Ki aslında “Crusade” ile “Bluesbreakers with Eric Clapton” albümleri arasındaki albüm olan “A Hard Road” da, ileride Fleetwood Mac’i kuracak adam olan Peter Green’le yapılmıştır ki o albüm de bir başka efsanedir. Benim asıl favorim bu albüm. Favori şarkım da The Death of J.B. Lenoir.

Ha bi de… Ulan indirmesine indiriyonuz da bari bi iki yorumunuzu, fikrinizi karalayın lan.

JOHN MAYALL & THE BLUESBREAKERS

Hughie Flint / Davul
Keef Hartley / Davul
Rip Kant / Bariton Saksafon
John Mayall / Org, Gitar, Mızıka, Piyano, Klavye, Vokal
John McVie / Bass
Chris Mercer / Tenor Saksafon
Mick Taylor / Gitar

CRUSADE

1 – Oh, Pretty Woman (3:40)
2 – Stand Back Baby (1:50)
3 – My Time After Awhile (5:15)
4 – Snowy Wood (3:41)
5 – Man of Stone (2:29)
6 – Tears in My Eyes (4:20)
7 – Driving Sideways (4:03)
8 – The Death of J.B Lenoir (4:27)
9 – I Can’t Quit You Baby (4:35)
10 – Streamline (3:19)
11 – Me and My Woman (4:05)
12 – Checkin’ Up on My Baby (3:59) 


LOUIS CYPHRE

16 Temmuz 2007 Pazartesi

Chocolate Watch Band - No Way Out (1967)

Psychedelic (saykodelik) olayına girmiş enteresan tipler. Aslına bakarsanız ööle çok süper değiller ama ben bu sabahtan beri psychedelic bi durumdayım. Kafamı toparlayamıyorum. Bi de sabahtan beri bu adamların parçalarını mırıldanıyorum. Zati hava sıcak, e bu sıcakta kafa beton gibi sert, e o sertliğin içinde kalan bi rahatlama duygusu yok.. gel de psychedelic dinleme. Ne zamandır da dinlemiyorum ha bu herifleri. Nerden takıldılarsa artık bugün dilime.. Ortalık yanıyo.. küresel olarak hepimiz yanıcaaazz, bari enteresan sanrılar görerek yansak da bi işe yarasa. Hani şöyle renkli, cümbüşlü, korkutucu, çıldırtıcı, insanın akıl sağlığını yerinden edecek bişeyler.. Bi tür "Requiem For A Dream" ya da Jim Morrison'ın şaman dansı sırasında yaşadıkları gibi.

CHOCOLATE WATCH BAND

Mark Loomis / Lead Gitar
David Aguilar / Lead Vokal
Gary Andrijasevich / Davul
Sean Tolby / Gitar
Bill 'Flo' Flores / Bass

NO WAY OUT

1. Let’s Talk About Girls 
2. Midnight Hour 
3. Come On 
4. Dark Side of the Mushroom 
5. Hot Dusty Road 
6. Are You Gonna Be There (At the Love-In) 
7. Gone and Passes By 
8. No Way Out
 9. Expo 2000 
10. Gossamer Wings