18 Eylül 2007 Salı

Gentle Giant - Octopus (1972)

Sene 1997... Bu albümü aldım, Oblomov'un tavsiyesi üzerine. O zamanlar gruptan hiç haberdar değilim. Dinlediğim gün benim için vazgeçilmezler arasına girdi ve hayatımda birçok alanda değişikliğe neden oldu. Gentleoctopus bu albümden çıktı. Akademik çevrelerde (bilen bilir, bu çevrede kimse kimseyi ciddiye almaz) bu isim nedeniyle (tabi rocker olarak tabir edebileceğimiz enteresan tiplerle) sıkı bağlantılarım oldu. Mail şifrem kırıldığında bu albüm yüzünden işi Bill Gates'e kadar götürdüm.. Bunlar ufak tefek şeyler, anlatabilecek o kadar çok hikaye var ki ancak blog yetmez buna. Merak edenlerle bir yerlerde oturur konuşuruz.

Gentle Giant, hepsi de klasik müzik eğitimi almış Canterbury ekolüne dahil elemanlardan oluşuyor. 3 kardeşin başı çektiği grupta diğer elemanlar ara ara değişse de kaliteden hiç ödün vermiyorlar uzunca bir süre. 1977'de sıçmaya başlıyorlar ama gene de fena değiller. Shulman biraderlerden Philip bu albümden hemen sonra "yok artık daha neler, böyle şaane bi albüm yapılır mı yahu!" deyip grubu bırakır ve müzik öğretmenliğine başlar. Gruptakiler buna saygı duyarlar ama boş da durmazlar. Peşpeşe "In A Glass House - 1973", "The Power and The Glory - 1974", "Freehand - 1975", "Interview - 1976" yayınlanır. Hepsi de birbirinden enteresan ve kaliteli albümlerdir. Ve Giant son noktayı "Playing The Fool (Live) - 1977" konser kaydıyla koyar. Rock müzik çevrelerinde bu albüm ilk 5'de yer alan bir konser kaydıdır ve birader Ray bu albümle dünyanın en iyi bass gitaristi olarak anılır. (Bu tarz saptamalar çok salakçadır bence, adam progressive rock yapıyo.. blues rock yapan bi bass'çı ile nasıl karşılaştırırsın ki? hani sadece en iyi progressive rock bass'çısı desek o da olmaz.. iş karışık yani. Elçiye zeval olmaz, ben söylenileni iletiyorum...) Unutmadan, en kısa zamanda Playing The Fool da yer alıcak blogda.

bu kadar laftan sonra albümle ilgili bi iki laf etmeye kalksam boş olucak hepsi. En iyisi dinleyin albümü ööle konuşalım üstüne. Ama şunu belirtmek lazım; üstteki kapak CD haline getirilmiş albüme alttaki de orijinal LP'e aittir.

GENTLE GIANT

Gary Green / Gitar, Vurmalılar
Kerry Minnear / Klavye, Vibraphone, Vurmalılar, Çello, Moog, Lead ve Backing Vokal
Derek Shulman / Lead Vokal, Alto Saksofon
Philip Shulman / Saksofon, Trumpet, Mellophone, Lead ve Backing Vokal
Raymond Shulman / Bass Gitar, Keman, Gitar, Vurmalılar, Vokal
John Weathers / Davul, Vurmalılar, Xylophone

OCTOPUS

1. The Advent Of Panurge (4:45)
2. Raconteur Troubadour (4:03)
3. A Cry For Everyone (4:06)
4. Knots (4:11)
5. The Boys In The Band (4:34)
6. Dog's Life (3:13)
7. Think Of Me With Kindness (3:31)
8. River (5:52)


15 Eylül 2007 Cumartesi

Walpurgis - Queen of Saba (1972)

"70'lerin başında bi grup Polonyalı ve bi grup Alman birleşirse ne olur" sorusunun cevabı... Bunlar da krautrock yapıyolar. Tabi bi taraftan progressive'i içinde barındırırken diğer bir yandan krautrock'ın içine psychedelic'i sokmuşlar. Bununla da yetinmeyip Wallenstein grubundan tanıdığımız (ki yakındır bu cenabetlerden de bi albüm koymamız..) Jurgen Dollase'i kafaya almışlar ve klavye çaldırmışlar. Albüme adını veren parça şaane. Zaten nedense albüme adını veren şarkılar genelde şaane oluyo.. Hikmetinden sual olunmaz artık...

Ben bi de son parça "My Last Illusion"a hastayım.

WALPURGIS

Ryszard Kalemba / Gitar
Jerszy Sokolownski / Gitar, Vokal
George Fruchtenicht / Bass Gitar
Jan Sundermeyer / Vurmalılar, Flüt
Manfred Stadelmann / Davul, Vokal

QUEEN OF SABA

01 - Dissapointment
02 - Queen of Saba
03 - Daily
04 - Hey You, Over There
05 - What Can I Do (To Find Myself)
06 - My Last Illusion


3 Eylül 2007 Pazartesi

Sahara / Sunrise (1974)

Başka bir krautrock albümü daha. Sahara grubunun Sunrise albümü. Öncesinde Subject Esq. olarak bilinen grup, kadrosuna Hennes Hering’i (Out of Focus klavyecisi) dahil ederek Sahara ismini almış. Bu da ilk albümleri; Sunrise.

Bi kere albüm şahane. En baştan belirtmek gerek. Geniş enstrüman çeşitleri var. Albümde bulunan 4 parça da şahane olmasına rağmen, 4. parça, ve albüme ismini veren parça,“Sunrise” en şahanesi. 27 dakikalık, Camel’dan Pink Floyd’a, Cosmic Jokers’dan Out of Focus’a, oradan Pulsar’a sonra Van der Graaf Generator’a falan gidip geliyolar. Ayrıca da şarkının kimi kısımları Deep Purple’ın “Concerto for Group and Orchestra” albümüne çok benziyor. Neyse, dinleyin. Güzel albümdür.

15 Yıl Sonra Kısa Bir Not: Enfes ve fen halde hızlı gitar riffleri ile başlayan Marie Celeste'in karmaşıklaşan yapısı daha albümün başında insanı avcunun içine alıyor. Kilise orgunun tonlarında yükselen vokal ise ayrı bir ilginçlik katıyor parçaya. Saksafon ve kornolar ile işin ritmi başka yerlere gidiyor.

Circles ise albümün belki de en zayıf olarak nitelendirilebilecek parçası. Amerika'dan çıkıp gelmiş bir Country Rock havasında ilerliyor. Sıkıcı olmasa bile albümde kendine doğru düzgün bir yer bulamadığı ortada. Peşi sıra gelen Rainbow Rider, tempolu ve çok albeni yaratamayan girişinin ardından Jazz'a doğru yönelerek değişik bir atmosfer yaratıyor.

Albüme adını da veren son parça Sunrise, pek çok farklı tür ve tarzın etkilerini içinde barındırıyor. Bunu yaparken de size birbirinden farklı çok fazla duyguyu ardı ardına yaşatıyor. Etkileyiciliği üst sınırda olan bir parça yani.

SAHARA

Henner Hering / Klavye
Michael Hofmann / Woodwinds, Moog, Mellotron, Vokal
Alex Pittwohn / Mızıka, Tenör Saksofon, Vokal
Harry Rosenkind / Davul, Vurmalı Çalgılar
Stefan Wissnet / Vokal, Bass
Nicholas Woodland / Gitar

SUNRISE

01 – Marie Celeste (7:37)
02 – Circles (4:42)
03 – Rainbow Rider (8:41)
04 – Sunrise (27:12)
        Part I:
        a) Sunrise
        b) The divinity of being
        c) Perception (inc. Devil's tune)
        d) Paramount confluence
        Part II:
        a) Aspiration
        b) Creativity
        c) Realisation


LOUIS CYPHRE