8 Ekim 2023 Pazar

Tyburn Tall / Tyburn Tall (1972)

60'ların ortalarında The Screamers adıyla kurulan Tyburn Tall, ilk dönemlerde çok da çekici olmayan bir Beat grubu. 60'ların sonuna yaklaşıldığı ve müzikal hareketliliğin arttığı yıllarda kendileri de bu çekici olmama durumunu fark etmiş olacaklar ki grubun adını da tarzını da değiştirmişler. Bu değişikliklerin yapıldığı tarih 1969. Bundan sonra sıkı çalışmalar, bazı konserler ve müzikal arenadaki yerlerini tam olarak bulmayla geçiyor. 1972 yılında ise ilk ve tek albümlerini kaydediyorlar.

Kuruldukları dönemle albümü kaydettikleri dönem arasında Golden Earring, Renaissance ve Frumpy gibi grupların ön grubu olarak sahne alıyorlar ki bu dönemin bir anda parlayıp sönen grupları arasında büyük bir başarı sayılabilir. Bununla kalmayıp albümün yayınlanmasından sonra da konserlere ve turnelere devam ediyorlar. Amon Düül II, Ekseption, East of Eden ve Nine Days Wonder gibi gruplarla birlikte sahne alıyorlar. Ama bu dönemde grup elemanları fazlasıyla değişiyor ve orijinal kadrodan neredeyse hiç kimse kalmıyor. Üstüne bir de ikinci bir albüm kaydı yapılmayınca 1975 yılına kadar dayanmış olan grup kısa süre içerisinde dağılıyor. Başarılı bir iş çıkaran ama tutunamayan gruplar listemize de tek albümlü efsaneler listemize de girmeye teklifsizce hak kazanıyorlar yani.

Albümün piyasaya sunulduğu dönemde de bazı tuhaflıklar yaşıyorlar, belirtmeden geçmeyelim. Albüm zaten çok az sayıda, 200 adet olarak basılıyor. Bunun da yarısı çıkan bir yangında yok oluyor. Ellerinde kalan ortalama 100 albümle ayakta kalmaları ayrı bir enteresanlık elbette. Bu durumu yaşamasalardı ve ellerinde daha fazla basılı albüm olsaydı belki bugünlere gelebilecek kadar sağlam bir grup aslında.

Grupla aynı adı taşıyan Tyburn Tall albümü, bazı ufak tefek aksaklıkları saymazsak oldukça iyi bir albüm. Aksaklıkların da bir kısmı mecburiyetlerden ileri geliyor zaten. Albümün evdeki prova odasında kaydedilmiş ilkel ve ham bir hali var. Ses kalitesindeki düşüklük dinlemeyi oldukça etkiliyor. Ama kişisel olarak asıl sorun vokalin o gıcırtılı sesi diye düşünüyorum. Müziğin içinde bir türlü eriyemiyor, aksine uyumu bozup dinleyicinin dikkatini dağıtıyor.

Heavy Progressive Rock ve Symphonic Rock'ın bir birleşimi aynı zamanda bu albüm. Symphonic etkiler bir hayli fazla olmakla birlikte oradaki yumuşaklık Tyburn Tall'da yok. Daha sert ve daha gürültülüler. Doğal olarak bahsi geçen her iki janrın içine dahil edebiliyoruz rahatlıkla. Dönemin Almanya'dan yükselen değeri Krautrock içerisine dahil etmek bana doğru gelmemekle birlikte yakınlıkları olduğu da aşikar.

TYBURN TALL

Stefan Kowa / Bass
Hanns Dechant / Davul, Vurmalılar
Klaus Fresenius / Vokal
Werner Gallo / Gitar
Reinhard Magin/ Klavye

TYBURN TALL

01 - War Game 13:07
02 - In the Heart of the Cities (Broken People) 10:35
03 - I Am Amercian Too 5:24
04 - Strange Days Hiding 17:09

7 Ekim 2023 Cumartesi

Frame / Frame Of Mind (1972)

1970 yılında Marburg, Almanya'da kurulan Frame, oldukça iyi bir grup olmasına rağmen tek albümle kalıp, kaybolup giden gruplardan. Elbette, tek albümlü efsaneler listemize girmeyi fena halde hak ediyorlar. Yaptıkları melodik bir yapıya sahip olan Heavy Progressive Rock kontenjanından üst sıralardaki yerlerini alıyorlar.

Bu tarz gruplarda sıklıkla yaşadığımız haklarında bilgi olmama durumu Frame için de geçerli. Grup elemanlarının, dağıldıktan sonra, Pell Mell ve Hardcake Special'da boy gösterdiklerini biliyoruz, hepsi o. 1972 yılında kaydettikleri Frame Of Mind ile belirgin bir ticari başarı yakalayamadıkları da bilinenler arasında.

Albüm beklentinin aksine Krautrock'a daha az yaklaşan bir albüm. Dönemin Alman gruplarının kendilerine has bir şekilde yarattığı tarzla yakınlıkları neredeyse yok diyebiliriz. Bu nedenle de grubu Krautrock janrı altında listelemek yanlış oluyor. İngiliz tipi bir Heavy Prog anlayışları var. Az önce de belirttiğimiz gibi melodik bir müzikal alt yapıya eşlik eden, temiz, sade etkili bir vokale sahipler. Heavy Prog'un en iyi örneklerinden biri olarak gösterebileceğimiz Uriah Heep vokali David Byron gibi değil tabi bu vokal. Ama yeteri kadar da etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Bazı açılardan Murphy Blend'i de andırıyor. Aralarındaki belirgin fark ise Frame'in daha yavaş bir tarza sahip olmasını ama buna karşılık Murphy Blend'den daha gösterişli olduklarıdır. Ayrıntılı gitar sololarına, acımasız diye tanımlayabileceğimiz org rifflerine, folklorik akustik gitar rifflerine, doğal olarak Folk Rock'a, Blues Rock'tan beslenen bir alt yapıya sahiplerken çok hızlı olmayan ama fena halde enerjik gelen bir tarza da sahiptirler.

Diğer yandan bakıldığında, dinleyiciler arasında grup hakkında 2 farklı görüş öne çıkar. Bir taraf basit ve Pop'a yaklaşan bir tarzları olduğunu söylerken, diğer taraf ise Progressive Rock'ın saklı kalmış mücevherlerinden biri olarak görürler. Açıkçası haklarında Pop tanımlaması yapacak kadar acımasız olmanın doğru olmadığını düşünmekle birlikte diğer Heavy Prog gruplarına oranla bir miktar daha popülerlik kaygısı güdülmüş melodilere sahip olduklarını söyleyebiliriz. Bu durum da tercih edilmemelerini ya da Pop'la özdeşleştirilmelerini sağlayacak kadar öne çıkan bir şey değil.

FRAME

Andy Kirnberger / Gitar, Vokal, Piyano
Cherry Hochdorfer / Org, Piyano, Mellotron, Spinet
Peter Lotz / Bass, Vokal, Vurmalılar
Dieter Becker / Vokal, Vurmalılar
Wolfgang Claus / Davul, Vurmalılar

FRAME OF MIND

01. Frame Of Mind (4:08)
02. Crusical Scene (3:56)
03. All I Really Want Explain (11:15)
04. If (5:07)
05. Winter (5:35)
06. Penny For An Old Guy (3:10)
07. Childrens Freedom (2:31)
08. Truebsal (0:18)

6 Ekim 2023 Cuma

Pinguin / Der Grosse Rote Vogel (1972)

Pinguin
, Krautrock sahnesinin pek çok grubundan biri. Kökeni The Jay Five adlı Psychedelic Beat Rock grubuna dayanıyor. 60'ların ortalarından itibaren müzik yapmaya başlayan bu grubun elemanları zamanla farklı yönlere giderek Krautrock'ın önemli isimleri olmuşlar ya da onlara eşlik etmişler. Farklı gruplardan gelen elemanların katılımıyla 1971 yılında ilk albümü kaydedip yayınlıyor Pinguin. Ama grubun adı o zamanlar Talix. 1 yıl sonra ise ismi değiştirip, Talix'in tarzına bazı farklılıklar getirerek Pinguin adıyla tekrar ortaya çıkıyorlar.

Fusion ile süslenen bir Progressive Rock anlayışları var. Doğal olarak da Krautrock kategorisi altında sıralamaya giriyorlar. Grubun çok fazla orijinal fikri ve bu fikirleri hayata geçirme yeteneğine sahip müzisyenleri var. Ama bir türlü başarıyı yakalayamamışlar. Pinguin, iki gitarist, elektrik ve kontrbas, org, bongo ve tenor saksafon dahil davullar, flüt ve koro kullanımını içeren yedi müzisyenden oluşuyor. Bu grup hakkında da çok az bilgimiz var.

Der Grosse Rote Vogel, tarz ve tür olarak oldukça çeşitliliğe sahip. Krautrock teriminin kapsamına giren diğer pek çok grubun aksine bu çeşitliliği öne çıkarmayı da seviyorlar gibi görünüyor. Pinguin'in uluslararası arenada öne çıkmayı başarabilecek bir tarzı var aslında ama öne çıkmayı bir türlü becerememişler. Psychedelic Rock, Jazz, Avant-Garde Electronic gibi türlerin (ya da tarzların) çarpıcı ve uzun pasajlarla birleştiği nefis bir tarza sahipler. Bazı noktalarda Frumpy ile benzeştikleri söylenebilir o nedenle. Ama onların yakaladığı ivmeyi yakalama fırsatları olmamış elbette. Bazı parçaların arada kalan bölümlerinde de ağır ağır ve alttan bir şekilde Jethro Tull izlenimi verdiklerini kabul etmek gerekir.

Müziğin Folk ile birleşen bir Jazz'a kaydığı bölümlerde genel olarak org sesleri ile yönü değiştirmeyi tercih ediyorlar. Klavyelerin kullanımı oldukça iyi. Benzersiz ve muhteşem değil belki ama başka gruplarla karşılaştırıldığında fena halde öne çıkıyorlar.

Karma ve karmaşık denilebilecek bir yapıya sahip olan Pinguin, daha önce de söylediğimiz gibi elindeki potansiyeli doğru kullanamamış grupların başında geliyor. Bugünlerde bile sahnede kalmalarını saplayabilecek bir yeteneğe sahipken bunu kolayca harcamış olmaları tuhaf.

PINGUIN

K. D. Blahak / Davul
Tom Wohlert / Elektrikli Bass, Double Bass, Bongo, Koro
Joe Voggenthaler / Gitar, Vurmalılar
Markus Schaub / Lead Gitar, Vurmalılar, Koro
Klaus Gebauer / Lead Vokal
Volker Plitz / Org, Vurmalılar
Elmar Kast / Tenor Saksafon, Flüt, Vurmalılar, Koro

DER GROSSE ROTE VOGEL

01. Der Große Rote Vogel (8:43)
02. Die Angst (6:09)
03. Der Frosch In Der Kehle (7:18)
04. Der Blaue Wind (7:46)
05. Die Nachtmusik (5:17)
06. Der Traum (6:06)

5 Ekim 2023 Perşembe

Siloah / Sukram Gurk (1972)

Siloah
, 70'lerin başından bir Alman Psychedelic Rock / Psychedelic Folk grubu. Doğal olarak da Krautrock janrı içerisinde yerlerini alıyorlar. Grubun kuruluş süreci, yaptıkları, kayıtlar vs. hakkında çok bilgimiz yok. Komünal bir topluluktan çıktıkları biliniyor. Zaten o dönemin pek çok Alman grubunun böyle bir çıkış noktası oluyor.

Münih'te 1970 yılında kurulan grup esasen Thom Argauer'in bireysel çabalarıyla ortaya çıkıyor. Komünden katılanlarla birlikte genişliyor. Kaydedip yayınladıkları 2 albümde bolca ses duyuyorsunuz ama grupta kaç kişinin çaldığını bilemiyorsunuz. Durumları çok karışık yani. Hatta ilk albümde Amon Düül üyelerinin de yer aldığına dair söylentiler dolaşıyor ama kesinlik kazanmış bir durumu yok bu söylentilerin.

Konumuz olan Sukram Gurk, Siloah'ın ikinci ve son albümü. Böyle durumlarda ilk albümden başlamak daha doğru gibi gelse de beğeniler üzerinden gittiğimiz için sıralamaları ciddiye almadığımız zamanlar da oluyor. İki albüm arasında şu daha iyi bu daha kötü demek doğru da değil zaten. Değişik havada iki albümler. Benim tercihim ikinci albüm yönünde. Zira 60'ların sonunda patlayan Psychedelic Rock ve Acid Rock'ın nefis bir bileşimiyken Folk'tan da besleniyor gibi görünüyor. Diğer taraftan, albümdeki klavyeler ilkel bir Psychedelic org sesiyle bezenmiş. Alışkın olmadığımız şekilde etkileyici bir tonu da var.

Albümün en büyük sorunu ses dengesinin sağlanamamış olmasından kaynaklı. Parçalara diyecek bir şey yok! İşlenmeleri de inanılmaz derecede iyi. Lakin, ses dengesindeki sorun vokallerin neredeyse hiç duyulmadığı anlarla bizi karşı karşıya bırakıyor. Bunu bile isteye yaptıklarını da düşünmüyoruz. Zira, her iki vokalin de kendine has tekniği aslında öne çıkmak üzere kurulu. Ses sorunundan ötürü ise bir türlü çıkamıyorlar.

Sukram Gurk albümünde asıl grup elemanları olarak Thom Argauer ve Florian Laber görünmekle birlikte albümdeki vurmalılar için destek aldıkları da ortada. İsmini verdiğimiz her iki müzisyenin de vurmalılarla alakası yok çünkü. Muhtemelen kendi komünlerinden ya da başka bir komünden destek almışlar diye düşünmeden edemiyoruz. Ki bu durumda da albüm kapağında adı geçmeyen ama albümde yer almış çok fazla müzisyen de olabilir.

SILOAH

Florian Laber / Bass, Vokal
Thom Argauer / Klavye, Vokal

Konuk Müzisyenler:
Markus Krug / Davul
Blacky Zumstein / Vurmalılar

SUKRAM GURK

01. Milk Blue Mind (16:20)
02. Magic Carpet Ride to the Alps (2:41)
03. Feast of the Pickpockets (8:41)
04. Stony (4:28)
05. A Landlady's Dessert (0:50)

4 Ekim 2023 Çarşamba

Haboob / Haboob (1971)

1970 yılında Tambarin adıyla Almanya'da kurulan Haboob eline geçen fırsatı iyi değerlendiremeyen gruplardan. Grubun frontman'i Jimmy Jackson'ın, ki kendisini Amon Düül II, Passport, Embryo, Utopia (Todd Rundgren'in Utopia'sı değil) gibi gruplardan tanıyoruz, bütün çabalarına rağmen öne çıkamamış bir türlü. O nedenle de haklarında çok fazla bilgi de bulunmuyor.

Amon Düül II ve Passport'un ardından Tambrain'i arada bir yerlerde kuran Jackson, grubun gidişatından memnun kalmayınca grup elemanlarını değiştirerek Haboob adını veriyor yeni grubuna. Grubun adı çöl rüzgarları manasına geliyor. İsimden ve kapaktaki deveden de anlaşılacağı üzere Psychedelic Rock'ın oryantalizmle buluşmaya çalıştığı bir yerde duruyor grubun tarzı. Ama Agitation Free gibi bir şey de beklemeyin tabi, o kadar değiller.

Almanya'da kurulmuş ve Krautrock janrı altında listeleniyor olmalarına rağmen grubun 3 elemanı da Amerikalı. Almanya'nın o dönemdeki müzikal çeşitliliği ve potansiyeli yüzünden orada bulunan ve bunu fırsata çevirmeye çalışan bu Amerikalılar ortalama bir albüme imza atmışlar. Albümün yapısı biraz karışık. Psychedelic üzerinden hareket etmekle birlikte Blues, Soul ve Jazz Rock parçalar da bulunuyor. Bu tutarsızlık bir miktar rahatsız etse de albümün fena olmadığını da belirtelim.

Temelde albümün konsepti Jimmy Jackson'ın klavye oyunları üzerine kurulu diyebiliriz. Öne çıkmaktan çok atmosfer yaratmayla alakalı bu durum. Değiştirilmiş ve abartılmış bir vokal yapısı ile birleşen bu atmosfer yaratma çabası iyi sonuçlar da vermiş bazı parçalarda. Üstüne eklenen, yine abartılmış vuruşlarla sağlam ritimler yakalayan davul kimi zaman da işin cılkını çıkarıyor hissiyatı vermiyor değil.

Albümün en kötü yanı ses kalitesi. Zamanında iyi bir kayıt yapılmış olsa bile, bugün bize ulaşan kayıtlarda çok fazla bozulma var. Elinizde o dönemden kalma ve iyi durumda bir plak yoksa bulabileceğiniz tüm kayıtlar tatmin etmeyecek denli kötü diyebiliriz. Parçaların bazılarında boğuk seslere dönüşen yerler bile var. Albümün yapısında var diye de düşünülebilecek bir durum da yok.

Grup elemanlarının müzikal yeteneklerinin ve yeterliliklerinin iyi olduğu anlaşılmakla birlikte potansiyellerini tam olarak kullanmadıkları ya da kullanamadıkları anlaşılıyor. Her zaman dinlemeyi tercih edeceğiniz bir albüm olmayabilir. Fakat arşivde bulunmasını isteyeceğiniz etkilere de sahip.

HABOOB

George Green / Davul, Vurmalılar, Vokal
Jimmy Jackson / Org, Piyano, Vokal
William Powell / Gitar, Vokal

HABOOB

01. Israfil (9:42)
02. Blues For Willy Pee (3:51)
03. Sooloo (5:07)
04. Morning Prayer (5:07)
05. Keep On Pushing (4:41)
06. Soldier Boy (3:41)
07. Time To Be (3:42)

3 Ekim 2023 Salı

The Joint / Freak Street (1968 - 1969)

The Joint
, etkin olduğu yıllarda albüm yayınlama şansı yakalayamamış gruplardan biri. 60'ların ortalarında kurulan grubun 1968 ve 1969 yılları arasında yaptıkları kayıtlardan oluşan albüm ancak 2006 yılında archival niteliğinde toplanarak yayınlanabildi. Grubun etkinlik gösteremediği ve sadece bazı ufak tefek konserlere çıkması dışında pek bir bilgimiz yok. Lakin grubun has adamının daha sonraları Supertramp'de öne çıkacak olan Rick Davies olduğunu belirtelim.

Bir de grup ile ilgili bilinen hikayede, gruba kuruluşundan hemen sonra destek olmaya başlayan Hollandalı bir milyoner olan Stanley August Miesegaes'den bahsediliyor. Fakat bu milyoner abimiz de grubun gidişatından, yaptıklarından dolayı hayal kırıklığına uğradığı için The Joint'e mali destek sağlamayı bıraktığı anlatılıyor. Aynı milyonerin Davies ile frekansının tutmasından kaynaklı bir sonraki grubu için de destek olmaya devam ettiği ve Supertramp'in bu sayede ortaya çıktığı Supertramp'in tarihçesinde de yazıyor.

Freak Street toplama sayılabilecek bir albüm olduğu için belirgin bir bütünlüğe sahip değil. O dönem kaydettikleri parçalardan oluşuyor sadece. Parçaları uygun bir sıraya dizmişler aslında albümde. Hatta bazı albümlerden çok daha iyi bir tracklist'e sahip olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Lakin dediğimiz gibi bütünlük olmadan bazı yerlerde kopukluklar var gibi de geliyor.

Önemli başka bir nokta da Supertramp'in adını vermemizden dolayı o tarz bir müzikal anlayış ile karşılaşma beklentisi. Bu beklentiyi silin kafanızdan. Tamamen alakasızlar. Supertramp'in kendine has tarzı ve yaklaşımı The Joint'te yok! The Joint, aslında adından da rahatlıkla anlaşılabileceği üzere Psychedelic Rock ve fena halde Acid Rock yapıyor. Bazı bölümlerde inanılmaz derecede iyiler. Fazlasıyla kendini kaptırmış bir şekilde ve yoğun olarak ilerliyor müzikleri. Bazı bölümlerde ise her anlamda aşağıda kalıyorlar. 

Albümde Rick Davies'in katkısı bazen hissedilir derecede öne çıkarken, gitarların albüme katkısı kusursuz denilebilir. Neredeyse Heavy Psych'e doğru evrilen bir şekilde ilerlerken ne yazık ki vokalin geri planda kalmasına da katkı sağlıyor gitarlar. Belirgin şekilde nadiren ön plana çıktığına şahit olduğumuz vokalin potansiyeli de yetenekleri de kendini gösteriyor. Sadece gitarların azizliğine ve ses kayıt kalitesinin düşüklüğüne kurban gitmiş.

THE JOINT

John "Andy" Andrews / Lead Vokal
Trevor Williams / Gitar, Vokal
Rick Davies / Klavye, Vokal
Keith Bailey / Davul
Martin Vinson / Bass
Steve Brass / Bass
Tony Catchpole / Gitar

FREAK STREET

01 - Freak St (5:09)
02 - Dinosaur (2:58)
03 - Runman Gunman (3:56)
04 - Laura's (3:27)
05 - On The Other Side (4:27)
06 - Chariot Of Mercury (4:01)
07 - No Sweat (2:58)
08 - Cheap Freedom Joy (2:31)
09 - Turnstile (8:10)
10 - Joint Melody (1:54)

2 Ekim 2023 Pazartesi

Jupu Group / Ahmoo! (1975)

Jupu Group
, tek albümlü efsaneler listemize Finlandiya Progressive Rock janrı içerisinden dahil olan gruplardan. Haklarında bilgimiz kısıtlı. Grubun adının dönemin önemli Jazz kökenli kemancılarından Juhani Poutanen'den geldiğini biliyoruz. Poutanen'in lakabı Jupu olduğu ve tanınan bir müzisyen olduğu için bu ismi tercih ettikleri ortada. Bunun dışında da albümün kayıtlarından hemen sonra grubun dağıldığını hatta albümün çıkışını bile göremediklerini biliyoruz. Jupu Group'un dağılmasından birkaç ay sonra piyasaya sunulmuş Ahmoo!

Albüm, Finlandiya kökenli Fusion, Progressive Rock ya da Jazz Rock olarak düşünüldüğünde bir başyapıt sayılmayabilir. Ama ortalamanın da çok üzerinde etkileri olan bir albüm. Özellikle gruba adını veren Poutanen'in keman konusundaki yetkinliği ve yaratıcı besteleri Ahmoo!'yu benzerlerinden biraz daha yukarı taşıyor. Yine Poutanen'den kaynaklı olarak albümde keman fazlasıyla ön plana çıkıyor ki bu da çok anlaşılabilir bir durum.

Diğer tarafa bakıldığında gitar, elektrikli piyano ve moog'un başı çektiği enstrümantal bir Heavy Prog havası da söz konusu. Bu nedenle albüme sadece Fusion demek ya da Jazz Rock gibi etiketlendirmek doğru değil. Farklı türlerden, farklı tarzlardan beslenerek kendilerine ait bir yapı oluşturmayı başarmışlar. Ve bu yapı sadece bir tür başlığı altına konabilecek kadar sığ değil.

Eleştiri ya da tanımlama yapılırken genel olarak düşülen bir hata da Weather Report ya da Return To Forever ile benzeştikleri yönündedir. İkisi ile de benzeşmezler. Elektrikli keman gibi fazlasıyla ayırt edici bir yanları vardır Jupu Group'un. Ha basit bir şekilde anlatılmak istendiğinde "Return To Forever gibi" tanımlaması yapılarak geçiştirilebilir belki ama diğer türlüsünü de hak etmediklerini düşünüyorum.

Albümün genelinde sıradanmış gibi başlayan parçalar mevcut. Ama gidişatı o kadar iyi değiştiriyorlar ki neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz. Sıkıcı başlayan parça kademeli olarak yükselerek değişik bir yöne doğru akıyor. Jazz dinleme konusunda sıkıntı duyanların görüşünü değiştirebilecek denli etkileyici, ortada ve birleştirici bir albüm Ahmoo!

JUPU GROUP

Juhani Poutanen / Keman, Vurmalılar
Janne Louhivuori / Gitar
Jukka Linkola / Klavye, Vurmalılar
Ilkka Hanski / Bass
Urpo Sorvali / Davul, Vurmalılar

AHMOO!

01. The Seeker (5:11)
02. Ennystymätön (6:47)
03. Ahmoo (9:56)
04. Moment (8:01)
05. Two for Eeva (8:03)
06. Drops of Rain (7:13)

1 Ekim 2023 Pazar

Kracq / Circumvision (1978)

Hollanda'nın geç dönem Progressive Rock'a en büyük armağanı sayılabilir Kracq. Kendilerine has yapıları, farklı türlerden ve tarzlardan beslenen ama özgün olmayı başarabilen yapıları ile kaydettikleri tek albümle en iyiler arasında yer almayı fazlasıyla hak ediyorlar. 70'lerin bitmesine çok az kalmışken çıkardıkları albümle elektronik müziği avangard ile birleştirmeyi bu kadar iyi başarmış az sayıdaki gruplardandır.

Grubun adı iki grubun birleşmesinden ortaya çıkmış. Grubun klavyecisi Bert Vermijs'in önceki grubunun adı King's Ransom. Kracq'ın Kra kısmı bu gruptan geliyor. Diğer kısım ise Jos Hustings'in King Crimson'a ağır gönderme yaparak kurduğu Carmine Queen grubundan geliyor. Her iki grubun da başarılı kayıtlar yaptığı Kracq grubu elemanlarınca daha sonraları söylenmiş. Ama Carmine Queen'e ait pek çok kayıt bulunmakla birlikte King's Ransom'ın bütün kayıtları maalesef zaman içerisinde kaybolmuş.

Kracq, King's Ransom'ın eklektik tarafını alırken Carmine Queen'in de deneysel ve avangard kısmından destek almış. Ortaya çıkan müzik ise yine Eclectic Prog janrına dahil edilse de az önce de belirttiğimiz gibi deneysel ve avangard bir elektronik ile Symphonic Prog karışımı. Daha kısa bir özet isterseniz enteresan bir müzik yapıyorlar işte diyebiliriz.

Dönemin sıkışık ve yüksek standartlara sahip müzikal anlayışı içerisinde kayboldukları ve öne çıkamadıkları düşünülse de albümün sadece 500 kopya ile piyasaya sunulmuş olmasından kaynaklı olarak ticari bir başarı ve kitle sahipliği olmadığı kesin. Bu noktada grubun, alışkın olan kulaklara bile zorlayıcı gelebilecek yönleri de var. Tabi ki tarzlarının etkisi olmuştur ama daha çok tanıtımla alakalı eksiklikten kaynaklı bir öne çıkamama söz konusu diye düşünüyoruz.

Temelde, grup üyelerinin de verdikleri bir röportajda dedikleri gibi, Progressive Rock'a kendi bakış açılarından bir saygı duruşu bu albüm. Ama orada bırakmayıp daha da ileriye doğru götürmeyi, değişik bir tarz yaratmayı amaçlamışlar. Albümü dinlediğinizde bunu başarabildiklerini de anlıyorsunuz. Gönül isterdi ki daha fazla albüm kaydına imza atabilsinler. Fakat dönemin pek çok grubunda olduğu gibi onlar da tek albümle kalmışlar.

KRACQ

Bert Vermijs / Synthesizers, Klavye, Vokal
Jos Hustings / Gitar, Vokal
Cees Michielsen / Davul, Vurmalılar
Twan van der Heiden / Bass

CIRCUMVISION

01 - Summer Of My Life (7:09)
02 - Day In Day Out (5:13)
03 - Somewhere In The Evening (5:29)
04 - Y (5:17)
05 - Cobweb (0:20)
06 -  Put Up The Organised Fight (4:29)
07 - Crimpse Part 1 (0:20)
08 - To A Square (5:40)
09 - Partnership (3:42)
10 - Crimpse Part 2 (1:05)
11 - Keep Control Of What I Am (8:07)

30 Eylül 2023 Cumartesi

The Ghost / When You're Dead - One Second (1970)

1969 yılında İngiltere'de kurulan The Ghost'un ilk adı Holy Ghost. Ama Kutsal Hayalet ismi o dönemlerde tepkilerle karşılaşacağı için kısa sürede değiştirmişler ismi. Dönemin pek çok grubunda olduğu gibi The Ghost ile ilgili bilgilerimiz de kısıtlı. 1969 yılında kurulduktan hemen sonra çıkardıkları single'ın ardından albüm kayıtlarına başlıyorlar. 1970 yılında albüm piyasaya sunulduktan hemen sonra da grupta çatırdamalar başlıyor. 2 Lead vokalden kadın olanı Shirley Kent gruptan ayrılıyor. Grup bunun ardından adını Resurrection olarak değiştiriyor ama herhangi bir başarı ya da çıkış yakalayamıyorlar. Bu noktada grubun Shirley Kent'e bel bağlayan bir grup olduğu düşünülmesin! Muhtemelen kadın kendisine daha az yer verildiği için gruptan ayrılmıştır diye tahmin ediyoruz. Zira albümde daha çok erkek lead vokal Paul Eastment'ın sesi öne çıkıyor.

Eastment'ın da Black Sabbath gitaristi Tommy Iommi'nin kuzeni olduğunu ekleyelim. Lead vokal yanında grubun lead gitarlarının da sahibi olan Eastment, Iommi kadar olmasa da oldukça başarılı bir performans sergiliyor albümde.

Grubun temel müzikal anlayışı Psychedelic Rock'a dayanıyor. Hem de öyle İngiliz tipi ya da Avrupa tarzı bir Psychedelic değil bu. Bildiğin San Fransisco tarzı bir Psychedelic ve Acid Rock'tan besleniyorlar. Üzerine yine Shirley Kent sayesinde olduğunu tahmin ettiğimiz Folk Rock eklenince etkileyici bir sonuç çıkıyor ortaya. Kent'in akustik gitar ve tef eklentisi Psychedelic tarzın içerisine bir miktar yumuşatma etkisi katarak değişik bir hava yaratılmasını sağlıyor.

When You're Dead - One Second albümünün oldukça tuhaf bir çekiciliği var. Albüm kapağına baktığınızda kafanızda canlanan korkutucu ya da endişe verici hava albümde yok! Ama sert ve sağlam bir albüm. Çok umut dolu falan da diyemeyiz albüm için. Ama etkileyici özelliklere sahip, kendi tarzına hakim ve sıkıcı olmaktan çok uzak bir albüm olduğunu açıkça belirtebiliriz.

Tarzların ve türlerin karıştırılmasını sevmeyenler için çekici bir albüm olmayabilir. Ama İngiltere'den çıkma, Frisco tarzı Flower Power etkili Psychedelic Rock ve Acid Rock yapan, yaptıkları müziğe Folk Rock sosu ekleyen ve durmak bilmeyen bir grup için fazlasıyla çekici bir albüm.

THE GHOST

Terry Guy / Org, Piyano
Shirley Kent / Lead Vokal, Akustik Gitar, Tef
Paul Eastment / Lead Vokal, Lead Gitar
Daniel MacGuire / Bass
Charlie Grima / Davul, Vurmalılar

WHEN YOU'RE DEAD - ONE SECOND

01. When You're Dead (4:25)
02. Hearts And Flowers (2:54)
03. In Heaven (3:21)
04. Time Is My Enemy (4:06)
05. Too Late To Cry (5:04)
06. For One Second (5:25)
07. Night Of The Warlock (4:22)
08. Indian Maid (4:21)
09. My Castle Has Fallen (2:57)
10. The Storm (3:36)
11. Me And My Loved Ones (4:09)
12. I've Got To Get To Know You (4:02)

29 Eylül 2023 Cuma

The John Dummer Blues Band / Cabal (1969)

The John Dummer Blues Band
'in kökleri 1963 yılında kurulan Lester Square and the G.T's grubuna dayanıyor. John Dummer tarafından kurulan grup Chris Trengove (alto saksofon ve vokal) ve Elton Dean (tenor saksafon) ile tamamlanıyor. Bu formasyonla 2 yıl kadar İngiltere ve Almanya'da konserler veriyorlar. Ardından Dummer grubu genişletmek istiyor ve 1965 yılında John Dummer Blues Band'i kuruyor. Başlangıçta vokal ve mızıkayı ele almış olan Dummer, grubun değişimi ile davula geçiyor.

Ellerine geçen en büyük fırsat da Londra'da Studio 51 Club'da çalmak oluyor. Pazar günü öğleden sonraları her hafta düzenli olarak konser vermeye başlıyorlar. Bu konserlere konuk sanatçı olarak John Mayall , Keef Hartley , Champion Jack Dupree , Long John Baldry , Duster Bennett ve Alexis Korner gibi isimler katılınca John Dummer Blues Band'in dinleyici kitlesi büyümeye başlıyor. 

Durumu fark eden Mercury Records, grupla albüm anlaşması imzalıyor ve ilk albüm Cabal hazırlanmaya başlıyor. Albüm piyasaya çıktıktan sonra grup olarak daha çok bilinir hale gelmelerinin yanı sıra ticari başarıyı da elde ediyorlar. Sonraki albümler neredeyse birbiri ardına denilebilecek şekilde kaydediliyor. Ama hiç bir zaman bu albümdeki üst seviyeyi yakalayamıyorlar. Hatta 70'lerde biraz cıvıyıp kemanı öne çıkararak yaptıkları müziği daha hafif hale getirecek kadar da aşağı doğru bir ivme yaratıyorlar. Diğer yandan ilk albümlerle (özellikle Cabal ile) yakaladıkları başarılı çıkış onları Howlin' Wolf ve John Lee Hooker gibi Amerikalı Bluescuların, İngiltere konserlerinde ön grubu olmalarını sağlıyor.

Albüm, geneli itibariyle Blues standartlarından oluşan bir albüm. Blues Rock olarak kategorilendirsek de itiraf etmek gerekir ki Blues'a daha yakınlar. Bu noktada gruptaki müzisyenlerin ne kadar iyi çaldıklarını anlamak için albümü defalarca dinlemek gerektiğini belirtelim. Zira Rock bir bakıma aslında işi kolaylaştırıyor Blues Rock'da. Temeli Blues'a yaslayıp üstünde oynuyorsunuz. Ama buradaki durum farklı. Burada saf Blues'a yakın çok fazla şey var ve bunu yapmak gerçekten de zor. Grupta şu iyi bu iyi diyemeyeceğimiz kadar iyi çalıyor tüm elemanlar. Ek olarak bazı parçalara eşlik eden, bazılarında öne çıkan Jo Anne Kelly'i de dikkate almak gerekiyor. Çok değişik ve özelliklere sahip bir sesi olmasa da bu albümde o kadar iyi kullanıyor ki insanın kafasında eskimiş ahşap bir tahtanın üzerinde yazan Woman of Blues cümlesi kazınıyor.

THE JOHN DUMMER BLUES BAND

Dave Kelly / Bottleneck Gitar, Gitar
Tony McPhee / Gitar, Vokal
John O'Leary / Armonika
Thumper Thompson / Bass
John Dummer / Davul
Jo Ann Kelly / Vokal

CABAL

01 - I Need Love (2:43)
02 - Just a Feeling (2:55)
03 - No Chance With You (3:15)
04 - Young Fashioned Ways (3:14)
05 - Sitting and Thinking (4:05)
06 - Low Down Santa Fe (5:43)
07 - When You Got a Good Friend (3:30)
08 - Welfare Blues (4:13)
09 - Hound Dog (3:05)
10 - Blue Guitar (5:50)
11 - After Hours (2:39)
12 - Daddy Please Don't Go (3:39)