16 Ekim 2023 Pazartesi

Trikolon / Cluster (1969)

Dünkü Tetragon girişinden hemen sonra Trikolon'u da araya alalım istedik. Gerçi tam tersini yaparak önce Trikolon'u anlatmak daha mantıklı olabilirdi belki ama hiç yoktan iyidir diyerek kendimizi kandıralım. Dün de bahsettiğimiz gibi Trikolon ve Tetragon ardıl gruplar. Trikolon 1967 yılında Osnabrück, Almanya'da kuruluyor. 60'ların sonunda müzikte başlayan deneysel dönemin tam ortasındalar. Blues temeline dayanan Rock'n Roll'un eksik ya da yetersiz kaldığı, değişimlerin başladığı, Progressive Rock janrının ilk adımlarını attığı bu dönemde Trikolon da, farkına varmadan elbette, Krautrock'ın temellerini atan gruplardan biri olarak ortaya çıktı.

Aslında yerel bir gruptular ve çok fazla ileriye gidemediler. Bırakın dünya sahnesinde yer almayı, Almanya geneline bile yayılamamışlardı tam anlamıyla. Yine de yerelde yaptıkları iş bile oldukça kaliteli ve uzun yıllar hatırda kalacak cinstendi. Stüdyoya girip albüm kaydetme şansları olmadı. Verdikleri bir konserde alınan kayıt Trikolon'un tek albümü olarak piyasaya sürüldü. Hem konser ortamının coşkusu hem de grup elemanlarının müzikal yetkinliklerinden kaynaklı olarak albüm oldukça iyidir.

Cluster albümü genel müzik anlayışı içerisindeki geçiş dönemi ve grubun kendisinin başlangıç döneminde yapılmış bir kayıt olduğu için pek çok tür ve tarzdan etkiler içeriyor. Psychedelic Rock temelinin belirgin şekilde hissedildiği albümde, Klasik Müzik atıfları, Jazz Rock bölümleri, folklorik etkileşimler, Heavy Psych ya da Space Rock'a varan parçalar bulunuyor. Tam da bu nedenle aslında, grubun yerini saptamak biraz zor olabiliyor. Krautrock genel bir tanım olduğu için onu tercih ederek bu zorluktan sıyrılıyoruz ama albüm Space Rock içerisine de konumlandırılabilir, Psychedelic soslu Fusion ya da Heavy Psychedelic Rock içerisinde de kendine yer bulabilir.

Albümün çeşitliliğine diyecek bir sözümüz olmadığı gibi ilkel diyebileceğimiz koşullarda kaydedilmiş olmasına rağmen fena halde ilgi çekici olduğunu da söylemek gerekiyor. Amon Düül ve Can ile aynı yıl çıkardıkları albüm, bahsi geçen iki grubun albümleri kadar ilgi görmemiş olabilir ama bu sadece ticari bir durum. Grup da albüm de en az onlar kadar iyiler. Krautrock'ın ilk dönemine tarihlenen nefis bir albüm desek, yanlış olmaz.

TRIKOLON

Hendrik Schaper / Klavye, Trompet, Vokal
Rolf Rettberg / Bass
Ralf Schmieding / Davul

CLUSTER

01. In Search for the Sun (14:31)
02. Trumpet for Example (7:22)
03. Hendrik's Easy Groove (11:05)
04. Blue Rondo (10:30)

15 Ekim 2023 Pazar

Tetragon / Nature (1971)

Tetragon
, 1967 yılında kurulan Trikolon'un devamı sayılabilecek bir grup. Müzikal anlamda değil elbette. Her iki grubun elemanları da ortak diyebiliriz. Trikolon daha Psychedelic odaklı bir grupken Tetragon ise Jazz Rock ve Fusion semalarında geziniyor. İki grubun da kendi alanlarında oldukça iyi olduklarını ve Trikolon'a daha sonra mutlaka yer vereceğimizi belirtelim.

Trikolon macerasının ardından grup elemanlarının bazıları gruptan ayrılırken diğerleri yeni grupla devam etmek istiyor. Osnabrück'de kurulan Tetragon kendine ait müzikal anlayışı olan bir yapı geliştirmek amacıyla hayata geçiriliyor. Bunun için de ilk yaptıkları şey, eski bir çiftlik evinde kendi stüdyolarını kurmak oluyor. Tabi hem maddi sorunlar hem de geleceğinin kendilerine ne getireceğini bilmemelerinden dolayı da kurdukları bu kayıt tesisi çok büyük bir kalite standardına sahip değil. Buna rağmen kaydettikleri parçalarla gerçekten de iyi bir iş çıkarıyorlar. Albümün plak olarak yayınlandığı sıralarda kayıt kalitesi çok iyi olmamakla birlikte daha sonraları defalarca elden geçirilerek ortaya çıkartılan CD formatındaki kayıtlar gerçekten de çok iyi durumda.

Başladıkları ilk dönemde sadece konser ve dinletilerde boy gösteriyorlardı. Ama bu konuda da fazlasıyla yetenekliydiler ve dinleyicileri kendilerine bağlıyorlardı. Yapılan amatörce bir konser kaydı 150 kopya satınca grubun gelecek vaat ettiği sonucu ortaya çıkmıştı. Bu dönemdeki dinletilerde sıklıkla The Nice coverları, Ekseption tarzına yakın klasik müzik bölümleri ve uzatılmış enstrümantal Jazz varyasyonları çalıyorlardı. Arada Jazz ve Blues klasiklerinden de örnekler sergiliyorlardı ama asıl amaçları kendilerine ait bir anlayış oluşturmaktı.

Konser döneminin ardından grupta bazı eleman değişiklikleri oldu ve son kadro albüm kaydına girdi. Dediğimiz gibi kayıtları yaptıkları ortam çok doğru ve stabil bir ortam değildi. Yeniden kayıtlar yapıp, kayıtları birleştirme şansları yoktu ve bu mecburiyetlerden kaynaklı olarak albümde yer alan parçaları canlı olarak kaydetmek zorunda kaldılar. Yani dinleyeceğiniz ya da zaten dinlemiş olduğunuz Tetragon'un Nature albümü tam anlamıyla tek seferde canlı olarak kaydedilmiş parçalardan oluşuyor.

Krautrock janri içerisinde kendilerine yer bulsalar da daha ayrıntılı bir açıklama yapılmak istendiğinde Jazz Rock ve Fusion, Tetragon için de Nature albümü için de daha uygun kaçıyor.

TETRAGON

Hendrik Schaper / Org, Klavinet, Piyano, Cembalet, Elektrikli Piyano, Vokal
Jürgen Jaehner / Elektrikli Gitar, Akustik Gitar
Rolf Rettberg / Bass
Joachim Luhrmann / Davul

NATURE

01. Fugue (15:59)
02. Jokus (0:21)
03. Irgendwas (6:01)
04. A Short Story (13:41)
05. Nature (7:44)

14 Ekim 2023 Cumartesi

Earthrise / Earthrise (1978)

1975 yılında New Jersey'de kurulan Earthrise, Amerika'nın nadir Symphonic Prog gruplarından birisi. Genelde Psychedelic Rock ve Hard Rock gibi türlerin etkisinde kalan Amerikan gruplarından farklı olarak İngiliz tipi bir Progressive Rock'a yakınlar. Hatta isimlerinden de anlaşılacağı üzere Camel örnek aldıkları gruplardan biri yüksek ihtimalle.

3 kişilik küçük ama rafine bir kadroya sahip olan Earthrise başlangıçta, uzunca bir süre canlı çalan bir grup olarak ön plana çıkmış. 2 yıl boyunca pek çok konser ve dinletide boy göstermişler. Tabi bunların hepsi yerel ve küçük boyutlarda konserler. Ama bu durumda bile kendilerine belirgin bir kitle edinmeyi başarmışlar. 1977 yılında yeni kurulan bir stüdyonun teklifiyle ilk ve o dönem için tek albümlerini kaydetme fırsatı yakalamışlar. Lakin, Earthrise albümünün stüdyonun ilk büyük projesi olmasına rağmen kayıtlardan kaynaklı olarak sesin düşük çıkması grubun hevesini kaçırmış. 400 kopya olarak çoğaltılan albümün bir kısmı grup elemanlarının tanıdıklarına dağıtılırken bir kısmı da piyasaya verilmiş.

Bu heves kırılmasının ardından grup yeni bir albüm için fırsat bile kollamamış. Aralarındaki ciddi problemler de konuya dahil olunca 1979 yılında dağılmışlar. İşin tuhaf ve bir miktar da gıcık tarafı bundan sonra başlamış. Albüm, koleksiyonerler tarafından o kadar ilgi görmüş ki bazı müzayedelerde plak 800 ile 1000 dolar arasında rakamlara satılmaya başlamış. Grup da buradan aldıkları motivasyonla kayıtlarını beğenmedikleri albümü yeniden kaydetmek istiyor ama farklı bazı sorunlardan dolayı bunu da yapamıyorlar. Bulabildikleri en iyi durumdaki plaktan yaptıkları temizleme çalışmaları ile hazırlanan CD'nin yayınlanmasının ardından daha da bir hevese kapılıyorlar ve 2017 yılında Day 2 adında yeni bir albüm çıkarıyorlar. Albüm, ilki kadar iyi olmasa da gayet iyi bir albüm. Fakat ses kalitesindeki kötülüğe rağmen ilk albümdeki ruhu yakalayamıyor.

Temelde Earthrise müziği, 3 kişi olmalarından kaynaklı olsa gerek, Emerson, Lake & Palmer ile karşılaştırılıyor ya da onunla eş değer görülüyor. Benzerlikler içeriyor gibi olsa da asıl benzeştikleri ya da örnek aldıkları grup ise, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Camel. Müzikal anlayış ve bakış açısı olarak incelendiğinde Camel müziği ile çok fazla yakınlıkları bulunuyor Earthrise'ın. Bu yakınlık esinlenme ya da etkilenmenin ötesine de geçmiyor ve kendileri has bir yapı oluşturmayı başarıyorlar.

EARTHRISE

Kenn Pierog / Elelktirikli Gitar, Akustik Gitar, Mandolin, Bass, Lead Vokal
Bill Drobile / Klavye, Gitar, Lead Vokal
Greg DiDonato / Davul, Vurmalılar, Moog Drum

EARTHRISE

01. Eden's Child (6:45)
02. Arcturus (9:41)
03. Earthrise (5:48)
04. New Clear Dawn (11:06)

13 Ekim 2023 Cuma

Crypto / Crypto (1974)

1973 yılında kurulan Crypto Hollandalı bir Jazz Rock ve Fusion grubu. Hemen hemen aynı dönemlerde ortalıkta olan Pumpkin ile de sıkı bağları var zira her iki grubun da önemli elemanları aynı kişiler: Peter Schönn ve Nanning van der Hoop. Haklarında çok fazla bilgimiz yok. Hatta albümün yayınlanma yılı da çok net değil. Bazı kaynaklar 1974 yılı sonları bazılarında ise 1975 yılı olarak gösteriliyor. Bu konuda dönem bir hikayeye göre de albüm temelde 1974 yılında yayınlanmış ama ancak 1975 yılı başlarında satışa sunulmuş gibi de bir durum var. Çok üstüne düşmeden 1974 yılına tarihledik biz de.

Crypto'nun grupla aynı adı taşıyan albümü bu tarza büyük yenilikler, bambaşka şeyler katmış bir albüm değil. Ama oldukça da kaliteli ve dinlemesi keyif veren bir albüm. Temelinde Jazz'ın olduğu, sürekliliği hiç kopmadan devam eden, enstrümanların iyi derecede kullanıldığı kendi halinde ve sade bir albüm.

Albüm ve grup, sıklıkla dönemin kendine has klavyecilerinden Mark Moulin'in grubu Placebo ile karşılaştırılır. Dutch olarak tabir edilen bölgenin grupları arasında birbirine en fazla benzeyenler de Placebo ve Crypto denilebilir.

Crypto'nu albümündeki parçalar birden fazla melodiye sahip ve işleme açısından oldukça zenginler. Klavyeler doğal olarak albümde fazlaca ön plana çıkıyor. Peter Schönn, Mark Moulin kadar olmasa da gerçekten iyi bir klavyeci olduğunu bu albümde hemen her parçada kanıtlıyor. Grubun diğer üyelerinin de ona ayak uydurmak konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını hatta çoğu yönlendirmede yer aldıklarını belirtelim.

Ara ara Funk ve Soul etkilerinin de hissedildiği albümde Latin müziği izlerine de rastlamak mümkün. Melodiler, gitar ve klavyeler oldukça sağlam. Albümün hemen her yerinde bir belirsizlik havası hakim. Bu durum genellikle sıkıntı veren bir şey olmakla birlikte bu albümde aksine daha da iyi görünüyor. Ne olduğunu, nereye varacağını bilmediğiniz, bazen kendini tekrar ediyor diye düşündüğünüz ama farklı yerlere doğru giden melodiler arasında ne olacağını bilmeden gezinmek insana fena halde keyif veriyor. 70'lerin kayıp güzelliklerinden biri demek yanlış olmaz.

CRYPTO

Wim Dijkgraaf / Bass
Peter Schön / Piyano, Mellotron, Synthesizer
Jan Nanning van der Hoop / Davul, Vurmalılar
Bert Devies / Gitar

CRYPTO

01. Ribatejo (3:49)
02. Masogistic Bonus Point (4:48)
03. Funk for Farmers (5:24)
04. My Bonnie (6:33)
05. Gallfly (2:17)
06. Melon Cactus (3:03)
07. Awakening (5:56)
08. Tatus (7:32)
09. Nova Zembla (4:00)

12 Ekim 2023 Perşembe

Lady Lake / No Pictures (1977)

1973 yılında lise arkadaşlarınca Hollanda'nın küçük bir şehrinde kurulan Lady Lake, diğer pek çok Hollanda kökenli grup gibi Symphonic Prog etkileri ön plana çıkan bir müzikal anlayışa sahip. Kuruldukları dönemin, Progressive Rock'ın en gözde olduğu zamanlardan biri olduğu düşünülürse kaydettikleri albümün başarısı ve niteliği anlaşılabilir.

Aynı kasabada yaşayan ve birbirini uzun süredir tanıyan arkadaşlar oldukları için, dinledikleri, beğendikleri müziklerin, grupların, müzisyenlerin çoğu ortak. Bu avantajı kullanarak bir grup kuruyorlar ve grubun adını da 1 yıl önce ikinci albümünü yayınlayan Galler grubu Gnidrolog'un albümünden alıyorlar. Başlangıçta Blues kökenlerine yaslanan bir Progressive Rock yapsalar da daha sonra kendilerine ait bir müzikal anlayış yaratma çabasıyla daha farklı bir yöne evriliyorlar.

Kurulmalarından 4 yıl sonra da hazırladıkları parçalar ile komşu kasabaya gidip albüm kaydını yapıyorlar. Kısa sürede kaydedilen albüm 1500 adet olarak piyasaya sürülüyor. Onların çoğu da İsveç, Norveç ve İtalya'ya dağıtılıyor. Albüm onlara iyi bir çıkış fırsatı sunsa da grup elemanlarının bunu çok önemsemediklerini anlıyoruz. Çünkü pek çok Hollandalı gruplar konserlere çıkmalarına rağmen ne ikinci bir albüm kaydı yapıyorlar ne de müziğe devam ediyorlar. 2000'li yıllarda başkaca albümler yayınlasalar da 70'lerde tek kayıtları No Pictures albümü diyebiliriz. Albümün daha sonraları piyasaya sürülen CD versiyonunda bazı başka parçalar da Bonus başlığı altında verildi. Ki onlar da fena parçalar değil. İkinci bir albüm kaydedebilirlermiş o materyaller ile.

Temelde No Pictures albümünü Symphonic Prog olarak tanımlasak da içerisinde farklılıklar taşıyor ve bu farklılıklardan ötürü de Symphonic Prog janrı grubu tanımlamak için eksik kalıyor. Çoğunlukla enstrümantal olan albümün Jazz klavyeleri, akustik gitarları, zengin akorları ve melodik yapısıyla öne çıkarken bazı bölümlerde kendini hissettiren Blues etkileri, Psychedelic Rock'ı çağrıştıran bölümler ve Hard Rock anları da bulunuyor. Albümün Hard Rock kısmını Kansas'ın yaptığı tarza benzetebiliriz. Gitarların öne çıktığı bölümlerde de Camel tarzına yaklaştıklarını söyleyelim.

No Pictures bir baş yapıt ya da muhteşem bir albüm olarak tanımlayabileceğimiz bir çalışma olmasa da ortalamanın çok üzerinde olan müzikal anlayışıyla gerçekten de iyi ve arşivlenmeyi hak eden albümlerden.

LADY LAKE

Fred Rosenkamp / Elektrikli Gitar, Akustik Gitar
Leendert Korstanje / Klavye
Eddy Bakker / Bass
Joop Van Leeuwen / Davul, Vurmalılar

Konuk Müzisyenler:
Stanley Dijkhuis / Vokal (1-8)
Jan Dubbe / Davul (9-14)

NO PICTURES

01. Cornwall (5:40)
02. Magic Twanger (8:10)
03. Fading Trees (7:17)
04. You Make Me Feel So Fine (5:21)
05. No More Gentle Treatment (2:41)
06. Between Bremen and Hamburg (Part One) (3:17)
07. Between Bremen and Hamburg (Part Two) (4:16)
08. Between Bremen and Hamburg (Part Three) (4:56)

11 Ekim 2023 Çarşamba

Gruppe Between / Einsteig (1971)

Gruppe Between
aslında en bilinen Krautrock gruplarından biri olan Between. 1970 yılında kurulduklarında isimleri Between The Chairs. İsmin çok işe yaramayacağını düşünmüş olacaklar ki değiştirip Gruppe Between yapmışlar ve ilk albüm bu isim altında yayınlanmış. Duruma karşı hassasiyet gösterip Between altında değil de Gruppe Between adıyla listelemeyi uygun gördük.

Grubun has adamı Peter Michael Hamel, zaman içerisinde etnik ve doğaçlamalarla bezeli Rock konusunda kendini kanıtlamış bir isim. Ayrıca akıllı da bir adam. Grubun adının çıkış noktası olan arada meselesi, Hamel'ın atıştırmalık ya da popüler diyebileceğimiz müzik ile ciddi ya da daha fazla işlemeye, ayrıntıya, özelliğe sahip müzik arasında bağ kurarak belirgin bir kombinasyon oluşturmasından geliyor. Bu tavır daha çok insana ulaşabilmenin önemli bir adımı. Genelde önemsemediğimiz hatta çokça uyuz olduğumuz bir durum bu popüler olana yaklaşma meselesi. Fakat Hamel ve ekibi bu işi gerçekten hakkını vererek yapıyor ve asıl dinleyicisi ile daha popülere yönelen dinleyici arasındaki uzak sınırı kaldırıyor diyebiliriz.

Başka bir önemli durum da Einsteig albümünün bizim bildiğimiz anlamıyla ilk World Music örneği sayılabilecek olması. Daha öncesinde bu tarz bir albüm yok! Bu albümle birlikte de yeni kapılar açılmış gibi görünüyor. Zira Einsteig albümü, 70'li yıllar boyunca pek çok müzisyeni ve grubu etkilemiş nadide bir parça.

Albüm sıklıkla Krautrock janrı altında listelenir. Kısmen doğru olmakla birlikte Between müziğini tanımlamak açısından eksiktir. Zira net bir şekilde kendini belli eden Fusion, zaman zaman ortaya çıkan sarsıcı Psychedelic Rock etkileri, avangard yapısı (ki muhtemelen Art Zoyd, Henry Cow gibi grupların albümlerine etkisi de çok fazla) ve etnik müzikten beslenen tavrıyla bambaşka bir yerde duruyor da diyebiliriz.

Einsteig'deki tüm parçalar birbirinden farklı etkilere sahip. Bunu yaparken de aralarındaki bağı koparmadan yapıyor Between. Konsept bir albüm değil elbette ama farklı pek çok tarz ve türü barındırmasına rağmen karışık ya da düzensiz bir albüm de değil. Kendine has bir yapısı ve ilerleyişi var. Kulağınızda ilahilerden bölümler duyarken bir anda neredeyse gezegen değiştirip Space Rock bir havaya da bürünebiliyor.

GRUPPE BETWEEN

Roberto Détrée / Gitar, Çello
Peter Michael Hamel / Elektrikli Org, Piyano
Robert Eliscu / Obua, Flüt, Crumhorn, Vokal
Cottrell Black / Davul, Conga, Timpani

Konuk Müzisyenler:
James Galway / Flüt
Ulrich Stranz / Viyola

EINSTEIG

01. Katakomben (4:36)
02. Two Trees (2:50)
03. Volkstanz (3:55)
04. Primary Stage (4:10)
05. Flight of Ideas (6:41)
06. Triumphzug Kaiser Maximilian I (3:14)
07. Barcelona Rain (5:16)
08. Memories (4:39)
09. Space Trip (9:27)
10. Try Bach (0:56)

10 Ekim 2023 Salı

Dies Irae / First (1971)

Dies Irae
, kendine has özelliklere sahip nadir gruplardan biri. Ama önlerine gelen fırsatı da çok iyi şekilde değerlendirememişler. Blog'da bazı gruplar için arada kurduğumuz bu cümle, Dies Irae için birkaç kat daha fazla geçerli. Günümüzde en bilinen gruplardan biri olmamaları için hiçbir engel de yokmuş aslında.

Grubun hikayesi 1968 yılında başlıyor. Almanya'nın güneyi, Fransa ve İsviçre'de yerel kulüplerde, barlarda ve küçük çaplı konser ya da dinletilerde uzun zaman boy göstermişler. Yaptıkları müzik fazlasıyla iyi olduğu için bu yerelliğin içinde kendilerine belirgin bir kitle edinmeyi de başarmışlar. 1970 yılı sonlarına doğru, sonunda keşfediliyorlar. Hızlı bir şekilde çalışmalara başlıyorlar. Albüm daha hızlı bir şekilde, sadece 2 günde kaydediliyor ve yayınlanıyor. Asıl sorun da albümden hemen sonra ortaya çıkıyor. Grup elemanları, müzikal farklılıklardan dolayı ayrılmaya karar veriyorlar. Dies Irae tarihin tozlu sayfalarına gömülürken ortaya Lucy Gang ve Green Wave adında iki farklı grup çıkıyor.

Grubun da albümün de en büyük hatası (dönemi göz önünde bulundurarak konuşuyoruz elbette) asit kafasına dayalı dini çağrışımlar içeren sözleri yüksek ihtimalle. Sırf bu nedenle pek çok radyo istasyonunda çalınma fırsatı yakalayamamışlar. Bir kez çalan da bir daha çalmamış. Grubun adının Dies Irae olması da (Day of Wrath olarak tanımlanan gazap günü ya da sonuç olarak Armageddon şeklinde de tanımlayabiliriz, neyse işte bunu anlatan bir ilahiden almışlar isimlerini) grubun bu durumuna büyük katkı sağlamış diyebiliriz.

First adıyla yayınlanan albüm Krautrock, Heavy Progressive Rock, Heavy Psych, Psychedelic Rock gibi türlerin içerisine rahatlıkla dahil edilebilir. Arada armonika sayesinde ortalığı karıştıran Blues tadını da unutmamak gerekir fakat bu grubu Blues Rock kategorisi altına koymaz. Folklorik kökenlere saygı duruşu niteliğinde bazı bölümler içermekle birlikte Folk Rock'ı da eleyebiliriz. Hard Rock olarak tanımlamak da eksik sayılabilir. Albüm kendi içerisinde fazlasıyla sertlikler içerse de Hard Rock'taki saf ve düz zemin Dies Irae'de yok. Onlar daha farklı bir şekilde türleri ve tarzları karıştırmayı seviyorlar. Bu da parçalar arasında büyük farklılıklar oluşmasına neden oluyor.

DIES IRAE

Andreas F. Cornelius / Davul
Robert J. Schiff / Bass
Harald HG Thoma / Gitar, Vokal
Cord Wahlmann / Lead Vokal, Armonika

FIRST

01. Lucifer (4:46)
02. Salve Oimel (0:37)
03. Another Room (4:12)
04. Trip (6:54)
05. Harmagedon Dragonlove (5:09)
06. Tired (4:03)
07. Witches' Meeting (9:20)
08. Red Lebanese (Part 1) (2:38)
09. Red Lebanese (Part 2) (2:38)
10. Run Off (0:35)

9 Ekim 2023 Pazartesi

Talix / Spuren (1971)

Talix
'ten daha yeni bahsettik aslında. Ama isimleri Pinguin olduktan sonraki hallerinden bahsettik. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Kökenin The Screamers olduğu, daha sonra da Pinguin adını aldıkları dönemin ortasında, 1971 yılında kaydettikleri tek albüm olan Spuren ile oldukça iyi bir iş çıkarmışlar. Grup elemanları da aynı, grubun müzikal anlayışı da. Sadece Pinguin'in Der Grosse Rote Vogel albümü daha klavye ağırlıklıyken Spuren gitar ve saksafon odaklı gidiyor.

Gitar ve saksafon arasında ciddi bir savaş ve mücadele var bu albümde. İkisi de öne çıkmak için yarışıyorlar gibi bir izlenime kapılıyorsunuz. Hangisinin daha etkili olduğuna kişisel tercihiniz karar veriyor. Zira ikisi de gerçekten de çok fazla öne çıkıyor. Yalnız gitarın distorsiyonu yükselttiği zamanlara özellikle dikkat edip karar vermeyi denemek lazım.

Spuren, Krautrock ve Heavy Progressive Rock türlerine dahil ediliyor genelde. Yanlış bir tercih değil ama araya kısa bir açıklama da eklemek gerekiyor diye düşünüyorum. Albüm daha çok Krautrock ile DeutschRock arasında gidip geliyor bazı zamanlarda. DeutschRock biraz daha Pop odaklı, daha hafif ve kolay adapte olunabilir melodiler içeren bir tür. Tam olarak orada olduklarını söyleyemeyiz Talix'in ama ara sıra hafiflemeye kaydıkları da gözden kaçmıyor. Psychedelic Pop ile Progressive Rock ve Krautrock'ın bir birleşimi olarak özetleyebiliriz albümün durduğu yeri.

Saksafon ve gitarın birbiriyle karşı karşıya gelen yapılarının yanında klavyenin bu iki enstrümana desteği bir hayli fazla. Ortalığı klavye toparlıyor diyebiliriz. Belki de o nedenle sonraki albümü klavye odaklı yaptılar, bilemiyoruz. Yalnız albümde ticari olarak da intihar girişimi sayılabilecek bir durum var. Almanca söylemişler parçaları. Dönemin öne çıkan tavrı düşünüldüğünde ciddi bir risk almışlar. Şimdi dinlediğimizde çok rahatsız etmiyor tabi albümde kullanılan dil.

Talix'in bu tek albümü bir hayli melodik, coşkulu, keyif veren bir albüm. Araya kattıkları Jazz bölümleri ile de farklı bir yere kayıyorlar. Ama temelde çok büyük yenilikler yapmış, çok büyük değişikliklere gitmiş değiller. Sınırda bir albüm olarak düşünebiliriz. Arşivde bulunması gereken albümlerden biri tabi.

TALIX

Klaus Gebauer / Lead Vokal
Joe Voggenthaler / Gitar, Vurmalılar
Markus Schaub / Lead Gitar, Vurmalılar
Tom Wohlert / Elektrikli Bass, Double Bass, Bongo
Volker Plitz / Org, Vurmalılar
Elmar Kast / Saksafon, Flüt, Vurmalılar
K. D. Blahak / Davul

SPUREN

01 - Spuren (04:01)
02 - Jeder Abschled (05:13)
03 - Herbstbegegnung (03:46)
04 - Lieben, lieben, lieben (04:34)
05 - Nicht für uns (04:18)
06 - Liebe, ist das Gewohnhelt (04:29)
07 - Oh, Mann (03:43)
08 - Elena (05:39)

8 Ekim 2023 Pazar

Tyburn Tall / Tyburn Tall (1972)

60'ların ortalarında The Screamers adıyla kurulan Tyburn Tall, ilk dönemlerde çok da çekici olmayan bir Beat grubu. 60'ların sonuna yaklaşıldığı ve müzikal hareketliliğin arttığı yıllarda kendileri de bu çekici olmama durumunu fark etmiş olacaklar ki grubun adını da tarzını da değiştirmişler. Bu değişikliklerin yapıldığı tarih 1969. Bundan sonra sıkı çalışmalar, bazı konserler ve müzikal arenadaki yerlerini tam olarak bulmayla geçiyor. 1972 yılında ise ilk ve tek albümlerini kaydediyorlar.

Kuruldukları dönemle albümü kaydettikleri dönem arasında Golden Earring, Renaissance ve Frumpy gibi grupların ön grubu olarak sahne alıyorlar ki bu dönemin bir anda parlayıp sönen grupları arasında büyük bir başarı sayılabilir. Bununla kalmayıp albümün yayınlanmasından sonra da konserlere ve turnelere devam ediyorlar. Amon Düül II, Ekseption, East of Eden ve Nine Days Wonder gibi gruplarla birlikte sahne alıyorlar. Ama bu dönemde grup elemanları fazlasıyla değişiyor ve orijinal kadrodan neredeyse hiç kimse kalmıyor. Üstüne bir de ikinci bir albüm kaydı yapılmayınca 1975 yılına kadar dayanmış olan grup kısa süre içerisinde dağılıyor. Başarılı bir iş çıkaran ama tutunamayan gruplar listemize de tek albümlü efsaneler listemize de girmeye teklifsizce hak kazanıyorlar yani.

Albümün piyasaya sunulduğu dönemde de bazı tuhaflıklar yaşıyorlar, belirtmeden geçmeyelim. Albüm zaten çok az sayıda, 200 adet olarak basılıyor. Bunun da yarısı çıkan bir yangında yok oluyor. Ellerinde kalan ortalama 100 albümle ayakta kalmaları ayrı bir enteresanlık elbette. Bu durumu yaşamasalardı ve ellerinde daha fazla basılı albüm olsaydı belki bugünlere gelebilecek kadar sağlam bir grup aslında.

Grupla aynı adı taşıyan Tyburn Tall albümü, bazı ufak tefek aksaklıkları saymazsak oldukça iyi bir albüm. Aksaklıkların da bir kısmı mecburiyetlerden ileri geliyor zaten. Albümün evdeki prova odasında kaydedilmiş ilkel ve ham bir hali var. Ses kalitesindeki düşüklük dinlemeyi oldukça etkiliyor. Ama kişisel olarak asıl sorun vokalin o gıcırtılı sesi diye düşünüyorum. Müziğin içinde bir türlü eriyemiyor, aksine uyumu bozup dinleyicinin dikkatini dağıtıyor.

Heavy Progressive Rock ve Symphonic Rock'ın bir birleşimi aynı zamanda bu albüm. Symphonic etkiler bir hayli fazla olmakla birlikte oradaki yumuşaklık Tyburn Tall'da yok. Daha sert ve daha gürültülüler. Doğal olarak bahsi geçen her iki janrın içine dahil edebiliyoruz rahatlıkla. Dönemin Almanya'dan yükselen değeri Krautrock içerisine dahil etmek bana doğru gelmemekle birlikte yakınlıkları olduğu da aşikar.

TYBURN TALL

Stefan Kowa / Bass
Hanns Dechant / Davul, Vurmalılar
Klaus Fresenius / Vokal
Werner Gallo / Gitar
Reinhard Magin/ Klavye

TYBURN TALL

01 - War Game 13:07
02 - In the Heart of the Cities (Broken People) 10:35
03 - I Am Amercian Too 5:24
04 - Strange Days Hiding 17:09

7 Ekim 2023 Cumartesi

Frame / Frame Of Mind (1972)

1970 yılında Marburg, Almanya'da kurulan Frame, oldukça iyi bir grup olmasına rağmen tek albümle kalıp, kaybolup giden gruplardan. Elbette, tek albümlü efsaneler listemize girmeyi fena halde hak ediyorlar. Yaptıkları melodik bir yapıya sahip olan Heavy Progressive Rock kontenjanından üst sıralardaki yerlerini alıyorlar.

Bu tarz gruplarda sıklıkla yaşadığımız haklarında bilgi olmama durumu Frame için de geçerli. Grup elemanlarının, dağıldıktan sonra, Pell Mell ve Hardcake Special'da boy gösterdiklerini biliyoruz, hepsi o. 1972 yılında kaydettikleri Frame Of Mind ile belirgin bir ticari başarı yakalayamadıkları da bilinenler arasında.

Albüm beklentinin aksine Krautrock'a daha az yaklaşan bir albüm. Dönemin Alman gruplarının kendilerine has bir şekilde yarattığı tarzla yakınlıkları neredeyse yok diyebiliriz. Bu nedenle de grubu Krautrock janrı altında listelemek yanlış oluyor. İngiliz tipi bir Heavy Prog anlayışları var. Az önce de belirttiğimiz gibi melodik bir müzikal alt yapıya eşlik eden, temiz, sade etkili bir vokale sahipler. Heavy Prog'un en iyi örneklerinden biri olarak gösterebileceğimiz Uriah Heep vokali David Byron gibi değil tabi bu vokal. Ama yeteri kadar da etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Bazı açılardan Murphy Blend'i de andırıyor. Aralarındaki belirgin fark ise Frame'in daha yavaş bir tarza sahip olmasını ama buna karşılık Murphy Blend'den daha gösterişli olduklarıdır. Ayrıntılı gitar sololarına, acımasız diye tanımlayabileceğimiz org rifflerine, folklorik akustik gitar rifflerine, doğal olarak Folk Rock'a, Blues Rock'tan beslenen bir alt yapıya sahiplerken çok hızlı olmayan ama fena halde enerjik gelen bir tarza da sahiptirler.

Diğer yandan bakıldığında, dinleyiciler arasında grup hakkında 2 farklı görüş öne çıkar. Bir taraf basit ve Pop'a yaklaşan bir tarzları olduğunu söylerken, diğer taraf ise Progressive Rock'ın saklı kalmış mücevherlerinden biri olarak görürler. Açıkçası haklarında Pop tanımlaması yapacak kadar acımasız olmanın doğru olmadığını düşünmekle birlikte diğer Heavy Prog gruplarına oranla bir miktar daha popülerlik kaygısı güdülmüş melodilere sahip olduklarını söyleyebiliriz. Bu durum da tercih edilmemelerini ya da Pop'la özdeşleştirilmelerini sağlayacak kadar öne çıkan bir şey değil.

FRAME

Andy Kirnberger / Gitar, Vokal, Piyano
Cherry Hochdorfer / Org, Piyano, Mellotron, Spinet
Peter Lotz / Bass, Vokal, Vurmalılar
Dieter Becker / Vokal, Vurmalılar
Wolfgang Claus / Davul, Vurmalılar

FRAME OF MIND

01. Frame Of Mind (4:08)
02. Crusical Scene (3:56)
03. All I Really Want Explain (11:15)
04. If (5:07)
05. Winter (5:35)
06. Penny For An Old Guy (3:10)
07. Childrens Freedom (2:31)
08. Truebsal (0:18)