28 Ağustos 2016 Pazar

Musi-O-Tunya / Wings Of Africa (1975)

Muhtemelen sıkı rocker'ların bile duymadığı / dinlemediği / farketmediği bir rock türevinden bahsedelim bugün. James Brown'ın Funk müziğinin Afrika geleneksel ezgileriyle birleştiğini, üstüne Jimi Hendrixvari, olabildiğince ağır fuzz ve wah wah kullanılan acid gitarın eklendiğini, en sonunda da bunun psychedelic ile aynı yatağa girdiğini düşünün... Heh, işte bu türün adı Zamrock! Zambia'da türeyip gelişen ve dünyaya açılan bir afrobeat etkileşimidir Zamrock. Geleneksel Afrika ezgileri, ritimleri ve müzik aletleri modern müzik aletleriyle birlikte kullanılır. Afrika'ya ait o mistik hava, o insanı sanrılarla dolu yolculuklara çıkaran davul sesleri, genizden ve garip çığlıklarla süslenen otantik vokaller.. hepsini bu türün içerisinde bulmak mümkün.

Türün en önemli müzisyenlerinden Rikki Illilonga'nın grubu Musi-O-Tunya kısa ömürlü bir proje. Sadece 2 albüm çıkarabilmişler ama türün en önemlilerinden olmayı başarabilmişler aynı zamanda. Kenya'nın başkenti Nairobi'de ve sadece 1 gün içerisinde kaydedilen Wings of Africa albümü türün tüm özelliklerini bir arada göstermesi açısından da önemli bir albümdür. Yukarıda bahsettiğimiz tüm acid, psychedelic, Afrika gelenekseli, afrobeat, funk ve diğerleri albümde fazlasıyla mevcuttur.

Albüme adını veren ilk parça sanki Afrika'ya ve zamrock'a giriş parçasıdır. Bir yanda otantik Afrika davulları çalarken diğer yandan batı tarzı rock davulunu duyarsınız. Aralarda afro ritimlere ve funk'a saygı duruşu niteliğindeki soprano saksofonla mest olursunuz. Parça kendi içinde biraz 'sarkıyor' izlenimi bırakır insanın üzerinde ama bu sadece afro kökeninden kaynaklanmaktadır.

İkinci sıradaki Dark Sunrise tam bir acid tribi havasındadır. Ağır gitarlar, düşük mood, can yakan vokal.. Sanırsınız ki The Grateful Dead Afrika'da albüm kaydetmiş.

Mpondolo ve Walk & Fight diğer etkileyici parçalar. Tek tek yorumlamaya kalkmak biraz garip olacak bu albüm için. Zira alışkın olmadığımız bir türün içerisinde yer alıyor. Değerini ya da farklılığını anlamak için birkaç dinleme yapmak gerekiyor mutlaka. Bu arada albümdeki en kısa parçanın 5:50 süreye sahip olduğunu da belirtelim.

MUSI-O-TUNYA

Derick Mbao / Lead Vokal, Bass & Kalimba
Rikki Ililonga / Lead Gitar, Vokal
Alex Kunda / Rock Davul, Vokal
Siliya Lungu / Afrika Davulları, Vokal
Kenny Chernoff / Soprano Saksofon
John Bobby Otieno / Ritim Gitar
Njenga / Trompet

WINGS OF AFRICA

1 - The Wings Of Africa (7:10)
2 - Dark Sunrise (8:32)
3 - The Sun (6:18)
4 - Mpondolo (8:00)
5 - Walk & Flight (8:00)
6 - One Reply (5:50)

26 Ağustos 2016 Cuma

Agamemnon- Agamemnon (1981)

Bazen bir yerlerden bir ezgi gelir kulağınıza: tanıdık, bildik bir tınısı vardır ama bir türlü çıkaramazsınız nereden bildiğinizi, nereden duyduğunuzu... Kimi gruplar için bu durum aslında çok da güzel değildir. Özgünlükten yoksun olma gibi bir algı uyandırabilir. Kimi nadir gruplar ise bu aşinalık hissi ile daha da bir yakınlaştırır sizi kendisine, Daha bir derine nüfus eder çünkü sizinle uzun zamandır varlarmış gibidirler. Sanki o melodi ile uyumuşsunuzdur gecelerce, sabah alarmı için o albümden bir parça seçmişsinizdir de bir sürü his sinmiştir ses hafızanıza.... İşte Agememnon'u ilk dinlediğimde bunu yaşadım ben. Yeni tanıştığınız birini yıllardır tanıyormuş hissi gibi...

Grubun orijini hakkında kesin bir bilgiye sahip değilim kimi sitelerde İsviçreli oldukları söyleniyor, kimilerinde ise Alman oldukları yazıyor. Bana sorarsanız adamlar İsviçreli (Alman aksanına benzetemedim ingilizcelerini), bilemedim.... Çok da önemli değil bence, aynı evrenin dünyada bilinç kazanmış tozlarıyız en nihayetinde. Hem ayrışmanın bu kadar çok olduğu bir dönemde böyle bir sınıflandırmayı yapmamış olmak bir şey de eksiltmez kimseden, Elmalığımız bakidir, baki kalacaktır. Elmalığı sizden öğrenecek değiliz!. Bırakalım bu işleri... Dinleyelim müziğimizi nefes almak için...

Albüm 1981 yılında yayınlanmış, grubun yayınlanmış tek albümü de bu zaten ( Keşke daha fazla olsaydı demeden edemiyorum). Hernekadar 80li yıllarda yayınlanmış olsa da albüm tamamen 70liyılların ruhuyla kanat çırpmakta. iki uzun parçadan oluşan albümün ilk yüzünde yer alan parçada - part 1- klavyeler özellikle çok lezzetli, kozmik semfonik devingen köşeleri ustalıkla şekillendirilmiş bir yapıya sahip. Akustik başlangıçtan sonra gelen, o iç yakan tonuyla klaveyi ne güzel de yerli yerinde işlemişler parçaya....ahhhh yazarken bir taraftan da dinliyorum. içim cızladı.....

Minotaurus, Epidaurus, Eloy, Pink Floyd...Hepsine de benziyor grup ama kendilerine has bir kokuları da yok değil hani...dinleyin derim. hatta dinledikten sonra düşüncelerinizi de yazarsanız çok sevinirim acaba bende mi oldu bu ''tanıdık'' gelme hissiyatı sadece diye merak ediyorum. 

Agememnonun kahramanlıklarını anlatıyormuş sözler... çok da lülü diyip gözlerimi kapatıyorum...ilk parçanın ortalarında duyduğumuz kadın back vokalin ismini bulamadım -Annie Haslam'a da benziyor accık, o değildir kesin- ama grubun diğer elemanları aşağıda: 

PART I&II
1. Agamemnon's Youth - Agamemnon, King of Mykene 19:45
2. Agamemnon at Troja - Agamemnon's Death 19:39

AGAMEMNON
Urs Ritter - drums
Erich Kuster - vocals, guitars, organ
Walter Rothmund - bass, keyboards
Werner Kuster - piano, keyboards, guitars, flute

güzel dinlemeler efenim.....

Creedence Clearwater Revival - Green River (1969)

John Fogerty'nin bitmek tükenmek bilmez enerjisinin gruba yansıması, elemanların müzik konusundaki yeteneği ve ilk iki albümün başarısından olsa gerek CCR 1969 yılı içerisinde 2. ve 3. albümü kaydeder. Green River bu dönemin ikinci albümüdür. Albümde yer alan iki parça Bad Moon Rising ve Green River CCR'ın en önemli hitlerindendir.

Doug Clifford 2013'te verdiği bir röportajda yerel grupları izlemeye gittiklerini, grupların alkol ve uyuşturucuya bağlanan berbat durumlarını gördükten sonra alkol ve uyuşturucudan uzak durmaya karar verdiklerini ve ya müzikte en üst noktaya çıkacaklarına ya da bu işi bırakacaklarına karar verdiklerini anlatır. Green River'ın öncesine tarihlenen bu durum albümün yükselen kalitesinin hikayesidir bir bakıma.

Hareketli ve eğlenceli sayılabilecek yapısıyla Green River albüme iyi başlangıç yapmanızı sağlar. Tek düze gibi görünün ama kendi içindeki devinimi bu tekdüze görünüm altında sunan bir parçadır.

Green River biter ama hareketlilik bitmez ve ikinci parça Commotion ile devam eder. Parça içindeki bass'lara ve gitara dikkat etmenizi öneririm. Harala gürele içerisinde genellikle farkına varılmaz ama son derecede başarılıdırlar. Ayrıca Commotion'ın Green River 45'liğinin B yüzünde yer aldığını belirtmekte de fayda var.

Üçüncü parça Tombstone Shadow'da tempo yarı yarıya düşer ve artık albümün derinliklerine girmeye başlarsınız. Blues gitarı alt yapıda sürekli gidip gelirken Swamp tadı içinize işler. Bass ve davul ön planda değildir hiç, hatta sadece ikisine odaklanırsanız sıkıcı bile gelir. Vokalden gelen ses her ikisini de bütünler ve yavan olmaktan çıkarır. Tahminen John Fogerty buluşudur bu da.

Wrote A Song Everyone albümün en uzun parçasıdır ve balad havasında ilerler. Gözlerinizi kapatıp dinlediğinizde yazın ortasında çöl gibi bir yerde kulübenizin önüne oturmuş, gün batımına bakarak yalnızlığın keyfini çıkarıyormuşsunuz izlenimi yaratır insanda. Halbuki şarkının sözleriyle bu durumun hiç alakası da yoktur.

B yüzünün ilk, albümün 5.parçası Bad Moon Rising benim en sevdiğim CCR parçalarından biridir. Kalıpların içinde kalan gidişatı, hey dostlar banjomuzu aldık hadi nehre açılalım kafası ritimleriyle keyif verir.

Lodi, albümden çıkan ilk 45'lik Bad Moon Rising'in B yüzünde de yer alır. Dinlediğinizde pek kayda değer bir parça gibi gelmez. Arada bazı atraksiyonlarla parça canlanır gibi olur ama anında eski düzenine geri döner.

"Yeah cowboy, ride your horse" tadında bir gidişatı olan Cross-Tie Walker inişli çıkışlı bölümleriyle etkiler. Blues gitarı ön plana çıkarak parçayı hareketlendirir. Parçanın bence tek eksiği fade-out (azalarak) ile bitmesidir. Daha kesin ve keskin bir bitiş etkisini daha da artırabilirdi.

Albümün 8.parçası Sinister Purpose Fogerty vokalini öne çıkaran bir yapıdadır. John sustuğunda ise gitar, bass, davul kendiliğinden öne çıkarak parça içi değişiklikleri sağlarlar.

The Night Time Is The Right Time albümün tek cover parçasıdır. 1957 yılında Nappy Brown tarafından kaydedilmiş bir rhythm&blues şarkısıdır ve 1958'de Ray Charles, 1983'te de James Brown tarafından coverlanmıştır. Temelde güzel parçadır ama bu albümün sonuna hiç gitmemiştir kişisel fikrim olarak.

Green River albüm olarak Billboard Magazine'in R&B Albums listesinde 26.sırada, Billboard 200 listesinde 1 numarada, dönemin bir diğer etkili dergisi RPM'in Top Albums listesinde de 2 numarada yer almıştır. 2 ayrı 45'lik olarak yayınlanan Bad Moon Rising ve Green River'ın her ikisi de Billboard Hot 100 listesinde 2 numaraya kadar yükselmiştir.

CREEDENCE CLEARWATER REVIVAL

John Fogerty / Lead Gitar, Lead ve Back Vokal, Piyano, Klavye, Armonika
Tom Fogerty / Ritim Gitar
Stu Cook / Bass Gitar
Doug Clifford / Davul

GREEN RIVER

1 - Green River (2:36)
2 - Commotion (2:44)
3 - Tombstone Shadow (3:39)
4 - Wrote a Song for Everyone (4:57)
5 - Bad Moon Rising (2:21)
6 – Lodi (3:13)
7 - Cross-Tie Walker (3:20)
8 - Sinister Purpose (3:23)
9 - The Night Time Is the Right Time (3:09)