Saku'ya inat tarihin en iyi albümlerinden biri daha. Yalnız hem plak hem de CD kapağı bir o kadar da berbat olan tek albüm herhalde. Look at Yourself diye de ortaya bi ayna, üstüne de 2 tane göz konmaz ki. Hani rock tarihinde uzun ince parçalar vardır; Child in Time, Stairway to Heaven vb. gibi. Bu albümde onlardan biri var. Bi temmuz sabahı aşkı aramak için yola çıkan birini anlatır. Saku salaanı saymazsak dinleyip de beğenmeyecek pek kimse çıkmaz. Parça bi sertlerşir bi yumuşar, bi yavaşlar bi hızlanır, arada vokal dayanamaz "yeah" gibi ünlemleri araya sokar. Çok canımızı yakmıştır bu şarkı. Aşkı arayan salaklar olduğumuz dönemde dilimizden düşmemiştir. Ama sonraları farkettim ki arayışın sonunda bulduğun hep bela oluyor. O bapta arayış mevzusunu bıraktık. Fakat şarkıdan kopamadık. Dinleyin ve David Byron aşkına bi iki kelime bişey yazın şu yorum kısmına. Gelelim albüme adını veren ilk parçaya. O da hiç gereği yokken kendi içimizde yolculuğa çıkmamızı sağladı bugüne dek. Neden korkuyorum, kimden kaçıyorum, kendimden kaçamam ki gibi cümlelerin aklımıza takılıp da hiç çıkmamasına sebep olur sürekli. Ritim ve David Byron vokali ile alakalı olsa
gerek. Albümün 2. uzun şarkısı Shadows of Grief ise başta hiç beğenilmeyip sonra da "haadi be, bu kadar da olmaz" dedirten türden. Hemen ardından gelen What Should Be Done da dip düşürenlerden. Plakta yok ama albüm sonradan CD haline getirildiğinde 2 tane de bonus eklemişler. Biri Look At Yourself'in edited version'u, diğeri de What's Within My Heart. Bu şaane parçaları kısaltıp, editleyip içine etme olayını sevememişimdir ben, o nedenle Look at Yourself'in edited'ı berbat olmuş. Ama ikinci bonus'u keşke albüme de ekleselermiş zira albüm bütünlüğüne uyan bi parça. Saku lan sana kızdım diye gaza gelmişim, durduramıyorum kendimi. Ama bi yerde kesmek lazım. Unutmadan üstteki CD'nin kapağı alttaki de LP'in. İkisi de berbat, görün diye koydum. Ama albüme hakkını vereceğinize eminim. Bu albümü Kazakistan dolaylarından biraderimiz olan Skoer'e armağan ediyoruz; tam da biçok şeyi bırakmaya niyetlendiğimiz dönemde uzaktan da olsa gelen sesiyle bize umut verdiği için...URIAH HEEP
Ken Hensley / Organ, Piyano, Gitar, Akustik Gitar & Vokal
Mick Box / Lead Gitar & Akustik Gitar
David Byron / Lead Vokal
Paul Newton / Bass Gitar
Ian Clarke / Davul
Konuk Müzisyenler:
Teddy Osei, Mack Tontoh & Loughty Amao from "Osibisa" - Vurmalılar "Look At Yourself"
Manfred Mann / Moog "July Morning"
LOOK AT YOURSELF
1. Look At Yourself (5:07)
2. I Wanna Be Free (3:59)
3. July Morning (10:36)
4. Tears In My Eyes (5:02)
5. Shadows Of Grief (8:40)
6. What Should Be Done (4:13)
7. Love Machine (3:37)
BONUS :
1. Look At Yourself (3:07) Edited Version
2. What's Within My Heart (5:23)
9 yorum:
severim bu albümü de bu albümü de tarihin en iyi albümleri arasına koymam abicim ben.
olm "July Morning" e teletubbie yıvışlığında ne saçmasapan yorum yazıosun lan. Bişi diil artık dinleyemicem parçayı.
Şaka bi yana Uriah Heep en sevdiğim gruplardan biri. Ama sebebi başka. Muhtemelen albüm seç desen "Very 'eavy... Very 'umble" ı tek geçerim. İlk albümleri, ve belki benim salak fikrim ama o albümle kalmış olsalar gönlümde başka bir yerleri olurdu. Sonradan sonraya grubun şarkılarına iyiden iyiye yerleşen motocycle gang muhabbeti, geyiği ve bilimum atraksiyonuna kendimi adapte edemedim gitti. Özenti olmadığımdandır belki. Her neyse, Uriah Heep deyince ilk albümleri "Very 'eavy, very 'umble" diyorum, "come away melinda" ve "gypsy" diyorum, başka da bi bok demiyorum.
Wake Up (Set Your Sights)'ı unutmuşsun Saku'cum. Bu arada yeri gelmişken belirtmekte de yarar var; burada tarihin en iyisi filan gibi laflar ediyoruz ama Saku'nun sıkça üzerinde durduğu gibi bu işin hep "bana göreliği" var. Benim yazdıklarım bana göre, Cyphre'ınkiler ona göre. Blog'a bakınca belki de sıklıkla dinlemediğimiz albümlerle de karşılaşabiliyoruz. Yakın örnek Dennis mesela. Toplasan 2 bilemedin 3 defa dinlemişimdir. Çok iyi olmamakla birlikte gene de özel ilgiyi hakeden bi grup. Bi de şu var, basit bi örnekle; Yes'in Relayer albümü.. albümü aldım, dinledim bi kenara attım hatta iade edebilir miyim diye de düşündüm bi süre. Ama 6 ay sonra yeniden dinlediğimde vazgeçilmezlerden biri oldu. Çıkan sonuç; 1) o günkü psikoloji albümü anlamaya el vermemiş olabilir. 2) albümü anlamak zaman alabilir. Neticede sevdiğimiz, beğendiğimiz şeyleri koyuyoruz bu blog'a. Ha yazı kısmına gelince.. Saku'cum bazen hakkaten beyin fonksiyonları çalışmıyo. İçinden gelenleri doğru düzgün imleyemediğin gibi içinden hiçbir şey de gelmeyebiliyo. Anlarsın sen bu durumu. Koltukta geçen uzun zamanlar sana bunu öğretmiş olmalı. :)
Yok yau zaten ben karar verdim koltuğumla evlencem, o da kırılmazsa tabi :D (anaaa sarcasm yaptım)
mesut olun! hay senin sarcasm'ına...
hah işte bu birde mody blues oldu mu tam tavan yapacak kıçım..yorumları gördüğünüz ve kırmadığınız için sağolun.birde yüzsüzlük yapıp salisbury gibi söz me müzik olan albümler de istiyorum..herşey istiyorum..hepsini..yüzsüzlüğün daniskası..
hee aslına bakarsan moody blues koymaya diye çıktım ben yola. ama arada ne olduysa atlamışız bak. bu akşam moody blues tamamdır.
bu arada tabi ki okuyoruz yorumları ve istekleri de dikkate alıyoruz. biz birileri bizi ciddiye almadığı için bu hallerde değil miyiz? bize yapılmasını istemediğimizi başkasına yapmıyoruz. anca geç görürsek ya da unutursak atlamış oluyoruz, onun için de özrümüzü diliyoruz.
böyle yüzsüzlüğe de can kurban tabi. abuk subuk şeyler yüzünden yüzsüzlük yapanlardan daralıyoruz, senin yaptığın yüzsüzlük değil Rock tarihine minicik de olsa bi imza oluyor. fakat ben şu cümleni anlamadım; "...yüzsüzlük yapıp salisbury gibi söz me müzik olan albümler de istiyorum.." koyduğumuz albümlerde söz ve müzik yok mu? gibi bi soruna takıldım ben. bi açıklasana şunu bana. tam anlayalım ona göre atılım yapalım.
ulan bloglara da mı dadandı bu spam olayı? Saku lan senin işin mi bu tv'de plasma keyfi?
Ulan gökten bok yağsa benden bilecen. Ha gökten bok yağdırma gücüm de var o ayrı :D
https://yadi.sk/d/dWqtzOAFuRFos
Yorum Gönder