1976 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1976 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2010 Salı

Rush - 2112 (1976)

Onca krautrock, zeuhl, vs grupları, çıtır çerez gibi ekleyip durmuş velhasıl rock tarihinin en önemli triolarından birini es geçmişiz. Hem de ne "es". Arkadaş 3 (yazıyla üç) senedir birimiz de uyanmamış mı bu duruma?

Her neyse, grubumuz Rush, albüm de "progresif" dönemlerine  geçmelerinden hemen önce, henüz hard rock  köklerinden kopmadıkları dönemden. Öncelikle baştan sona şaane parçalarla bezenmiş bir albüm olmasına rağmen bu albümün beni en etkileyen parçası, koca albümün en zayıf parçası "Lessons" dır. 

"Favori parçanın beyan edilmesi" faslından sonra albümün genel havasına gelelim. Tonlar bi önceki albümle hemen hemen aynı. Prodüksiyon kalitesi  daha temiz ve yüksek bir ses elde etmelerine olanak tanımış. Daha önce söylediğim gibi, albüm ağırlıklı olarak hard rock köklerinden vazgeçmedikleri parçalardan oluşuyor. Bu nedenle "The Twilight Zone" ve "2112" ilk bakışta dikkat çeken parçalardan.

Açılışı yapan "2112", aslen yedi bölümden oluşuyor. Parçanın tepe noktası; "Presentation" ve Geddy Lee coştukça coşuyor. Açılışındaki bazı space rock etkileri de dikkat çekici. "The Twilight Zone" albümün en başarılı bestesi ve diğerlerinde rastlamadığımız, aksak davul ritmleriyle, progresif ruhu en iyi yansıtan parça olmayı hak ediyor.

"A passage to Bangkok" ile uzakdoğu yolculukları esnasında uğradıkları şehirlere dair bi iki kelam etmişler. "Lessons"  ile ağırlığını artırarak devam eden albüm, "Tears" ile duruluyor. Bir mahsunlaşıyor, elinde çakmağı havaya savuruyor, gözleri kapalı. Son olarak da "Something for Nothing", albümü başladığı gibi, gayet ağır bi şekilde bitiriyor. Bizlere en güzel öğüdü veriyor, "Bir şey almak için önce vermek gerek."

RUSH

Geddy Lee / Bass, Bass Pedal, Vokal
Alex Lifeson / Gitar, Bass Pedal
Neil Peart / Davul, Vurmalılar
*Hugh Syme / Mellotron (Tears parçasında)

2112

01.2112

i. Overture4:32

ii. The Temples of Syrinx2:13

iii. Discovery3:30

iv. Presentation3:40

v. Oracle: The Dream2:00

vi. Soliloquy2:22

vii. Grand Finale2:18
02.A Passage to Bangkok3:30
03.The Twilight Zone3:14
04.Lessons3:48
05.Tears3:29
06.Something for Nothing3:56
 

7 Temmuz 2009 Salı

Ramses - La Leyla (1976)

Öncelikle bu muhteşem blog'a ilk defa albüm eklemenin heyecanını yaşarken, "hangi albümü koymalıyım?" sorusu ile uzun süre bocaladığımı itiraf etmek istiyorum. Sonuç olarak Hannover'in güllerinden Ramses'in ilk albümü olan La Leyla’da karar kıldım.

Efendim Hannover'in ücra köşesinde doğan Langhorst biraderler bu leziz grubun beyni olup, çocuklukları boyunca mahallenin büyük abileri Eloy ve Jane dinleyerek büyüdüklerini tahmin ediyorum. Bu dinlemeler boyunca çağrışan beyinleri ilk albümün omuriliğini oluşturmuş ve evlerinin bir odasında şarkıların tamamına yakınını bestelemişler sonra diğer elemanları bulup progressive rock tarihinin en verimli yıllarından olan sevgili 1976 yılında La Leyla isimli albümü piyasaya çıkarmışlar.

Albüme kabaca bir bakacak olursak biraderlerin dümenindeki keyboard ve gitar tamamen domine ediyor albümü; davulun müziği idare edecek kadar çalması kabul edilebilir belki ancak vokal'in yetersizliği malesef bas bas bağırıyor.

Açılış parçası "Devil Inside" grubun karakterini en güzel anlatan parça sanırım; gitar ve keyboard şarkıyı alıp götürüyor hatta sonlara doğru synthesizer sazı tamamen eline alıp gitara yeter kes diyor.

La Leyla'ya gelince şarkıya olan saygımdan yeni bir paragraf açmalı dedim. Hammond var, bass var, davul var ama öyle bir gitar var ki tekme tokat giriyor şarkıya bir anda darma duman ediyor dinleyenleri. Tek gitarlı grupların yaşadığı sahne problemlerinden biri stüdyo kayıtlarında çift gitar kullanmalarıdır, bu şarkının girişinde çift gitar ile solo atılmış çok da iyi olmuş ancak bir konser versiyonlarını dinledim tam bir hayal kırıklığı...

Yumuşak bir soundu olan bu güzide grubun dinlenimi kolay bu albümünün diğer parçaları da oldukça melodik ve dinleyiciyi kasmayan yapıya sahip. "Someone Like You" isimli parçanın ortalarındaki bir melodinin buram buram Moody Blues tattığını tüm dinleyenlerin fark edeceğini düşünüyorum.

Özellikle Alman Prog. Rock'ını sevenlere bu albümü tavsiye ediyorum. Sadece La Leyla'nın yüzü gözü sebebiyle dinlenilmesi gerekir. Keyifli dinlemeler.

RAMSES

Norbert Langhorst / Gitar
Winfried Langhorst / Klavye, Vokal
Hans D. Klinkhammer / Bass
Herbert Natho / Vokal
Reinhard Schröter / Davul

LA LEYLA

01 - Devil Inside (4:45)
02 - La Leyla (7:25)
03 - Garden (5:03)
04 - War (6:25)
05 - Someone Like You (8:13)
06 - American Dream (5:00)

29 Mayıs 2009 Cuma

Granada - España, año 75 (1976)

Şu konuya girme işi ne zor birşey ya, bir girilebilse arkası gelecek muhtemelen ama... Makedonların medar-ı iftahar'ı Leb i Sol'u görünce, ben de uzun süredir eklemek isteyip de ekleyemediğim (hatta unuttuğum) İspanyolların medar-ı iftahar'ı Granada'yı ekleyeyim bari dedim. Hem blog hareketlenmiş olsun biraz.

“España, año75” Granada’nın 1976 tarihli ikinci albümü. Toplam üç albüm, bir single olmasına rağmen ikinci albümde karar kılmamın sebebi sanırım, dört bölümden oluşan "El Color que Pasamos este Verano" adlı parçanın giriş kısmındaki melodinin bana çok tanıdık gelip ama bir türlü çıkartamayıp kendime sinir olmam. Bir filmden mi duydum yoksa bizden bir türk grubun bir çalışması mı? Hatırlayan olursa yorum kısmına yazsın lütfen. :))

Albümün tamamı enstrümantal. Synth, mellotron'ın ve diğer klavyelileri yoğun olarak kullanan gurup(Carlos Carcamo) bu albümde konuk müzisyen Jorge Pardo'nun soprano saksafonuyla ayrı bir fusion tat katmış albüme. Parça arası geçişler deyim yerindeyse su gibi akıyor diyebiliriz. Civa gibi bir yerde durmayan sürekli devinim hissi veren neşeli, tahrik edici ilerlerken bir anda karanlık bir atmosfer hemen ardından duygusal notaların akıvermesi enstrümanlardan... Tarif etmesi zor. Ne kadar sıradışı bir grup olduğunu ancak dinleyince anlayacaksınız Granada’nın. Ülkelerine has flamenko ezgilerini de unutmamak gerekir ayrıca. Zaman zaman başka sanatçılardan etkilenme hissi yaratsa da, kesinlikle bir tarzları olan kompozisyon ve entrüman hâkimiyetleriyle bünyenizi tarumar edecek bir grup Granada. Diğer iki albümü de es geçmemeli ayrıca. Konsept olarak az farklılık gösterse de año 75’den aşağı kalır yanları yoktur.

Sabahı da yaptık gene iyi mi?.. Gidip sıcak bi kıymalı börek almalı. :))

GRANADA

Juan Bona / Davul
Carlos Carcamo / Klavye, Synth, Mellotron, Keman, Mandolin
Antonio Garcia / Bass
Javier Monforte / Gitar
Jorge Pardo / Soprano saksafon

ESPAÑA, AÑO 75

01 - Elcalor que Pasamos este Verano
        a)Pordonde Andamos
        b)Todo Hubiera sido tan Bueno
        c)La Autentica Cancion del Verano
        d)No me Digas Bueno, vale
02 - Setiembre
03 - Noviembre Florido
04 - Ahora Vamos a ver que pasa

5 Ocak 2009 Pazartesi

Wapassou - Messe en Ré Mineur (1976)

Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor. Yağmur hüznü, hüzün de; çivi çiviyi söker hesabı prog-arabesk müzikleri dinlemeye itiyor insanı. Uzun süredir dinlemediğim bir albüm çıkardım dün arşivden, çıkarmaz olaydım iyicene dağıttık bünyeyi anasını satayım. Ee anca beraber kanca beraber, biraz da siz dağılın blog kardeşliği hesabı. :) Aslında var ya hiç bir şey yazmak istemiyorum. Saçmalamak geliyor içimden sürekli. İki tane portakal yedim demin sulu sulu, nefisti. Lahmacun yemeyi düşünüyorum ama çok para anasını satayım, üç tane lahmacun 12 TL, yuh. Neyse.

Wapassou: Fransa'dan bir grup, Messe en Re Mineur ikinci ve en iyi albümleri. 74-79 arası diğer çalışmaları da yabana atmamak lazım ayrıca. Gerçekten tam bir barok tarzları var elemanların. Sıra dışı bir grup ve albüm olduğunu dinlemeye başlar başlamaz fark edeceksiniz. Albümün ilginç bir yönü ise vurmalı enstrümanların olmayışı. Org, gitar, synth. yaylılar vs. o kadar zengin kullanılmış ki, rock'ın olmazsa olmaz aletinin yokluğu hiç fark edilmiyor bile. Öyle insanı yerinden zıplatacak org ve gitar soloları müthiş çıkışlar falan beklemeyin, hiç yok.

Ama ne var, insanın iliklerine işleyen soprano vokaller, klavyenin ve yaylıların iç içe geçtiği muazzam bir atmosfer. İşte bu sanat diyebileceğim bir kaç albümden biridir Messe en Re Mineur. Yükseklerden karanlığın içine düşen bir tüy hissi verir. Çok iyi bir gününüzde dahi olsanız, bunaltır içini daraltır insanın. Rock dedim ama aslında rock kalıplarının da çok dışında bir albüm. Klasik müzik barok tarz, rock, psychedelic ne bileyim, açıklayamıyorum. Albüm hakkında teknik olarak söylenecek daha çok şey var belki ama kıt kanaat İngilizce’yle ancak bu kadar olabiliyor.Belki de bu “blogger” olma işi aşıyor beni. Ne bileyim.

Rahatsız olmak, bunalım takılmak için biçilmiş kaftan Wapassou. Tavsiye ederim. Ha unutmadan: albümün aslı 39:57 dakikalık tek mp3. Buradan çekeceğiniz ise iki parti halinde, bölünmüş yani. Kafanız karışmasın diye not olarak ekleyeyim dedim.

WAPASSOU

Freddy Brua / Klavye
Karin Nickerl / Gitar
Jacques Lichti / Keman
Eurydice / Vokal

MESSE EN RE MINEUR

01 - La Messe en Re (39:57)

20 Eylül 2008 Cumartesi

Ragnarök - Ragnarök (1976)

İsveç'li elemanlar dingin, insanın ruhunu okşayan, bir iç huzur yakalamasını sağlayan bir albüme imza atmış 70'lerin ikinci yarısında. Quebec'li daha önce blog'a da eklemiş olduğum Harmonium benzeri folk soundları var. Ve tıpkı Harmonium gibi, Ragnarök dinlerken çıkan melodiler için; "Lan ben bunu bir yerde duymuştum, valla lan" diyebiliyorsunuz. ki bu cümle Promenader parçasında bir haykırışa dönüşüyor. Büyük ihtimalle o parçadaki flüt melodisini bir dallama Türk dizisinin promo'sunda duymuşsunuzdur, nitekim Harmonium'da bu başıma geldi, şaşırdım kısaca duruma. Efendim bir kaç kelam daha edeyim; gitar kullanımı, nasıl derler, minimal mi, öyle bir şey. Flüt zaman zaman Ian Anderson fırlaması oluyor, bazen de yine değindiğim gibi Harmonium sakinliğinde. Akustik bir anlayışla kaydedilmiş albüm, bu bakımdan sürekli bir sakinlik söz konusu. Kimse heyecanlanmıyor, melodiye abanmıyor, her şey kaymak gibi ilerliyor. Parçalar uzun, epik bir yapıya sahip olmamasına karşın, birbirini tamamlayan, ortak atmosfere sahipler. Bu da albümü baştan sona rahat dinlemenizi sağlıyor. Harmonium'u burdan indirip ya da farklı bir yolla dinlemiş olanlar bu albüme de dalabilirler direk. Grup İsveç'li prog-folk grubudur, aynı ismi taşıyan diğer iki grupla karıştırmayalım. RAGNARÖK Lars Peter Sörensson / Davul Stefan Ohlsson / Davul, Gitar Peder Nabo / Flüt, Gitar Staffan Strindberg / Elektrik Bass Peter Bryngelsson / Gitar Henrik Strindberg / Elektrik gitar, Flüt, Soprano flüt, Soprano saksafon RAGNARÖK 1 - Farvel Köpenhamn / Goodbye Copenhagen (2:30) 2 - Promenader / Walks (4:40) 3 - Nybakat Bröd / Freshbaked Bread (3:01) 4 - Dagarnas Skum / Foam Of The Days (8:07) 5 - Polska Fran Kalmar / Reel From Kalmar (0:46) 6 - Fabriksfunky / Factoryfunk (4:49) 7 - Tatanga Mani (4:34) 8 - Fiottot (1:23) 9 - Stiltje-Uppbrott / Calm-Breaking Up (4:21) 10 - Vattenpussar / Pools Of Water (4:08)

29 Ağustos 2008 Cuma

Frob - Frob (1976)

Geldik Almanlara… Neden Frob ile başlıyorum bilmiyorum. İlk onu gördüm listemde herhalde. Adamlar öyle bir okyanus ki… Zamanında sadece 1000 kopya basılan bu albümü her zamanki gibi “Garden of Delights” tozlu raflardan çıkarmış ve bizlere sunmuştur. İyi de etmiş… Su gördüğünüz albüm Progressive in her türüne el atmış ve üst düzey albümler yapmış olan Almanların yaptığı başarılı Fusion/Jazz Rock albümlerinden sayılabilir. Hem de zamanında hiç ilgi görmese de… 1975 ve 76’da güney Fransa’da kaydedilen albüm başlangıçtan sonuna kadar aynı kalitede ilerliyor. Kaliteli müzisyenlerden kurulu bir grup Frob. Kimdir bilmediğim Phillipe Caillat diye bir gitariste sahip ki onu bu işin erbaplarından ayıran pek de bir farkını göremedim. Özellikle “Sphares” ve “La Siesta”daki performansı oldukça etkileyici ama genel olarak albümün genelindeki performansı çok başarılı. “Calypso” ve “Spaces” belki de albümdeki en ilgi çekici şarkılar. Bunda Schmits’in klavyesi önemli bir role sahip. Değinmedik ama bu baterist ve basist arkadaşlar da sağlam müzisyenler. Her ne kadar albüm vaktiyle 1000 adet basılmış olsa da son vakitlerde baya bilinir olmaya başladı. Bunda en büyük pay Garden of Delights’ın gibi dursa da yapılan kaliteli ve üst düzey müziğin de önemli etkisi olduğunu söylemek lazım. Aynı kalitede giden, kolay dinlenebilen ve ne olduğunu anlamadan bitiveren bu albüm, başarılı bir alman grubun ilk ve tek albümü… Keyfini çıkarın…

FROB
Philippe Caillat / Gitar
Peter Schmits / Klavye
Klaus-Dieter Richter / Bass
Peter Meuffels / Bateri

FROB
01 - Wassertropfen (4:56)
02 - Spaces (6:03)
03 - Calypso (5:22)
04 - Spheres (3:50)
05 - Flash (4:16)
06 - Locomotive (4:47)
07 - Hektik (4:20)
08 - La Sieste (6:30)

10 Temmuz 2008 Perşembe

Finch - Beyond Expression (1976)

“Paramızla rezil oluyoruz resmen” geyiğini yapıp da Anti Klişe Timi’nden sopa yemek istemiyorum ama maalesef türk telekom insanları ayakta halletmeye var gücüyle devam ediyor. Bu kadar sorumsuz hizmet anlayışı 32 Mbit’i nasıl entegre edecek…!? Neyse.

Arslanlar gibi açıp grup hakkında copy paste ler yapacakken tehh… kınasan da bi şey değişmiyor… haydi kullanmayalım, topluca feshedelim sözleşmeleri, kapatalım internetleri kalsınlar dımdızlak desem de… neyse sonra tamamlayacağım öyleyse.

Albüm üç şarkıdan oluşsa da döneminin ortalama Lp sürelerine ve kaydedildiği seneye nazaran gayet uzuncana ve doyurucu. (kime göre tabi…) Aklımda kalan tek isim bu albümü kaydettiğinde henüz 20’li yaşlarına yeni girmiş olan Joop adlı gitaristleri. Yaşına rağmen üstün bir performans çıkartmış. Mutant soloları atarak parçalara düzeyli agrasyonlar katmış, alnından öpülesi. Davul çalar şahsiyeti de ayrıca tebrik etmeli zira böylesine hızlı ve aksak partisyonları çalmak… bilek ister.

Albümün son parçası, fatality yaparmışcasına crash darbeleriyle sizi uykunuzdan uyandırıp, 2-3 dakika içinde “neooluyoyaa” nidalarıyla, keyboard’un enfes solosunu duyar duymaz dirilmenize yol açıyor. Çok eğlenceli ve karanlık bir parça. (mega tezat ki bizim fantezi müzikte bolcana görürsünüz bunu, çok ender bir durum değil)

Focus, Earth & Fire ve Kayak gibi Hollandalı gruplar arasında isimleri yeteri kadar duyuramamış bir grup Finch fakat dünyanın ne kaybettiği umurumda değil, yeter ki biz farklarına varalım (seneler sonra da olsa) iyi eğlenceler.

FINCH

Cleem Determeijer / Klavye
Beer Klaasse / Davul
Joop Van Nimwegen / Gitar
Peter Vink / Bass

BEYOND EXPRESSION

1 - A Passion Condensed (20:05)
2 - Scars On The Ego (8:51)
3 - Beyond The Bizarre (14:24)

4 Nisan 2008 Cuma

Dorian Gray - Idahaho Transfer (1976)

Anlaşılacağı üzere isimlerini Oscar Wilde'ın Dorian Gray'in Portresi adlı romanında alan grup, geç kalmış heavy progressive diyebileceğimiz tarza kaptırmışlar kendilerini. Geç kalmış diyorum çünkü 1976 yılında kaydetmişler albümü. Ama şaaneler. Dinlerken inceden bi bahar havası süzülüyor insanın içine. Hani her tarafından hippilik fışkıracakmış gibi hissediyorsun. Vokalinin bayan olmasından kaynaklı olsa gerek! Ha bi de bu elemanlar da Alman. Heavy Progressive dedik ama onla da bırakmamışlar albümü; arada psychedelic olup peşi sıra folk'a kayıyorlar, orada çok oyalanmayıp space rock ya da space folk diyebileceğimiz bi noktaya gelip adamı tribe sokuncaya kadar uğraşıyorlar. Öyle bi dolu ve enteresan alet de kullanmamışlar ama yapmışlar işte yapacaklarını. Gitarlara dikkat etmek lazım.

DORIAN GRAY

Claudia Schippel / Vokal
Filler Mueschenborn / Gitar, Vokal
Kurt Paetzold / Davul
Rüdiger Brune / Klavye
Herbert Jassmann / Bass

IDAHAHO TRANSFER

1. Idahaho Transfer (4:14)
2. Nighttime Is Colder Than Outside (5:21)
3. The Mole (6:56)
4. Extraordinary Exercises (0:56)
5. Quasimodo Shuffle (11:56)
i. Crusus ii. The Doombox
6. July, 13th (5:05)