15 Haziran 2023 Perşembe
Taste Of Blues / Schizofrenia (1969)
5 Mayıs 2023 Cuma
Stud / Stud (1971)
STUD
STUD
26 Mart 2023 Pazar
CCS / CCS (1970)
CCS
CCS
9 Mart 2023 Perşembe
Bloodrock / Bloodrock (1970)
BLOODROCK
BLOODROCK
8 Mart 2023 Çarşamba
Night Sun / Mournin' (1972)
NIGHT SUN
MOURNIN'
19 Şubat 2023 Pazar
The Mannheim Rock Ensemble / Rock Of Joy (1971)
THE MANNHEIM ROCK ENSEMBLE
ROCK OF JOY
30 Ocak 2023 Pazartesi
Melissa / Midnight Trampoline (1971)
MELISSA
MIDNIGHT TRAMPOLINE
29 Aralık 2022 Perşembe
Wind / Seasons (1971)
WIND
SEASONS
28 Aralık 2022 Çarşamba
Corporal Gander's Fire Dog Brigade / On The Rocks (1970)
CORPORAL GANDER'S FIRE DOG BRIGADE
ON THE ROCKS
21 Kasım 2022 Pazartesi
Triangle / Triangle (1970)
TRIANGLE
TRIANGLE
12 Kasım 2022 Cumartesi
Goodthunder / Goodthunder (1972)
GOODTHUNDER
GOODTHUNDER
15 Ekim 2022 Cumartesi
Ray Owen's Moon / Moon (1971)
RAY OWEN'S MOON
MOON
9 Ekim 2022 Pazar
Fuzzy Duck / Fuzzy Duck (1971)
FUZZY DUCK
FUZZY DUCK
1 Eylül 2022 Perşembe
Buffalo / Dead Forever (1972)
BUFFALO
DEAD FOREVER
18 Ağustos 2022 Perşembe
Vanilla Fudge / Renaissance (1968)
VANILLA FUDGE
RENAISSANCE
12 Ağustos 2022 Cuma
Ardo Dombec / Ardo Dombec (1971)
Grubun tarihçesi hakkında çok fazla bilgi yok. Hamburg'da kuruldukları ve bazı barlarda çaldıkları sırada bir albüm kaydettikleri dışında herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Bu bilgi eksikliği hafif bir boşluk oluştursa da çok önemli de değil.
Karşılaştırma ya da benzetme yapmak çok doğru değil ama Ardo Dombec'i, öncülü olan Soft Machine ile aynı kefede düşünebiliriz. Soft Machine'deki kendine has ve zor müzikal yapı Ardo Dombec'te de mevcut. Uzun ve karmakarışık jazz partisyonlarını çok seviyorlar. Genele bakıldığında da jazz ile rock'ı bu kadar iyi buluşturabilen ender gruplardan biri. O zamanda da şimdide de hakları fazlaca yenmiş ve yenmeye devam ediyor.
Saksofon, flüt ve gitarın enfes uyumunu sağlayabilmiş olmaları gerçekten takdire şayan. Ki bunu yaparken herhangi bir tarzın içine dahil olmadan, kendi hallerinde yapmış olmaları da ayrıca alkışlanması gereken bir durum. Sözlerin de epeyce ilginç şeyler içerdiğini söylemeliyim. Konu için en iyi örnek de Clean Up Sunday parçası. Şarkının sözleri ilahi kurtuluşun her pazar yapılan ayinden sonra sadaka kutusuna (bizdeki tanımıyla anlatmak daha doğru geldi) bozuk para atmayla olacağına inanan bir rahibe hakkında. İronik ve eğlenceli.
Açılış parçası Spectaculum tempolu ve epeyce hareketli. Saksofonla birlikte ilerleyen özelliksiz vokal etkileyici bir hava katıyor. Saksofonla yapılan ara oyunlar da parçayı öne doğru taşıyor. Hiç de öyle berbat, sıkıcı ya da kötü değil yani. :)
Supper Time'ın ise nefis bir girişi var. Vokalin ortaya çıkışıyla birlikte değişik bir havaya bürünüyor ve ardından giren gitar ile pek çok açıdan dinleyiciyi doyuruyor.
A Bit Near the Knuckle diğerlerine oranla biraz geride kalmakla birlikte belki de albümün en iyi parçalarından biri olarak çıkıyor karşımıza. Aralara karıştırılmış big band jazz anlayışı güzel bir ayrıntı. Temposu alçalıp yükseldikçe de sizi değişik diyarlara sürüklüyor.
Daha sade bir parça olarak başlayan Clean Up Sunday başta progressive özellikler içerse de bir anda tarzı değiştiriyor. Parçanın temposu sözlerdeki ironi ile eş zamanlı olarak değişiyor. Değişik, tuhaf ve etkili bir parça yani.
1940'lı yıllardan bir big band havasıyla başlayan Downtown Paradise Lost hafiften Blues'a da göz kırpıyor. Anladığım kadarıyla parçada hem John Milton'ın Yitik Cennet'ine (Paradise Lost) hem de Hamburg merkezindeki kırmızı ışıklara göndermeler var. Çözebilen varsa yorum kısmından hepimizi bilgilendirsin.
Oh Sorry ile ilgili sürprizi bozmak istemem ama saksofonla çıkardıkları iş gerçekten çok iyi. :)
Sade ve özelliksiz bir flüt girişiyle başlayan 108 albümdeki en kararsız parçalardan biri. Arada gidip geliyor sürekli. Doğal olarak da dinleyicinin de karar vermesi zorlaşıyor. Kötü değil kesinlikle. Ama değişik. Gitar ve flütün yan yana yürümesi gibi bir şey!
Uchangable Things adına tezat şekilde sürekli değişen bir yapıya sahip. Nereye gideceğini bilemiyorsunuz parçanın. Jazz'dan Blues'a oradan Progressive Rock'a, hafiften klasik müziğe kadar uzanıyor. Hakkını vererek dinlemeniz gereken parçalardan biri.
ARDO DOMBEC
Helmut Hachmann / Saksofon, FlütHarald Gleu / Gitar, Vokal
Wolfgang Spillner / Davul, Vokal
Michael Ufer / Bass
ARDO DOMBEC
10 Ağustos 2022 Çarşamba
Iron Butterfly / In-A-Gadda-Da-Vida (1968)
IRON BUTTERFLY
IN-A-GADDA-DA-VIDA
6 Mayıs 2022 Cuma
Dark - Round The Edges (1972)
Daha kafadan, kakafonik, kaotik ve biraz ne idüğü belirsiz bir introsu ile sizi karşılayan açılış parçası Darkside’ın devamındaki ağır aksak yürüyüşü ve solosu, Northampton soğuğu misali, iliklerinize işliyor. Schizoid man tarzı bir geçişle de diğer parçalarda sık sık denk geleceğiniz o meşhur overdrive fuzz gitar duosu ile tanışıyoruz. Bahsettiğim alamet-i farika diyebileceğimiz anlar da genelde bu tip ön plana çıkan dual fuzz gitarlar işte. Albümün prodüksiyon, gitar ve vokal görevini üstlenen Steve Giles’ın vokal partisyonları belki bilinçli olarak duygudan ve nağmelerden uzak düz bırakılmış olsa da detone olduğu anlarda tüm tadınızı kaçırabilecek seviyede. Biraz politik, biraz psych, biraz ondan ve bundan sözler de parçaların trafiğine uydurulmuş ve vokali zorlamamayı amaçlamış gibi duruyorlar. (buna rağmen patlıyor olması da büyük başarı) Neyse ki Ronald Johnson ve Clive Thorneycroft altyapıda yakaladıkları mükemmel uyum ile harikalar yaratıyor da çiğ vokaller ve çoğu üstünkörü (fuzzuli) gitarların yarattığı baygınlık hissi ortadan kalkıyor. Bu arada Johnson ve Thorneycroft ikilisinin bestelere olan katkıları “Live for Today” ve “Zero Time” gibi parçaların aranjmanlarında da bolca hissedebilir.
Kapağına “loş bir odadan dışarıya bön bakan bir hatun” koyarak, isminin ve memleketi Northampton’ ın hakkını veren bir grup Dark ve dönemin pırıl pırıl soundlarından uzak, sade ve (kısmen) akıllı prodüksiyonlu “Round the edges” albümü ardından 1977 yılında dağıldı. Doksanların ortasında tekrar bir araya gelip, iki-üç yıl sonra tekrar dağılan grup, 2011 yılından beri faal. 2019 yılında albümü baştan sona çaldıkları konserleri de mevcut. (Steve Giles’ın YouTube hesabına bakınız)
DARK
Steve Giles / Vokal, GitarMartin Weaver / Gitar
Ronald Johnson / Bass
Clive Thorneycroft / Davul
ROUND THE EDGES
01 - Darkside (7:56)02 - Maypole (5:00)
03 - Live for Today (8:04)
04 - R.C.8. (5:03)
05 - The Cat (5:19)
06 - Zero Time (6:47)
ICG
26 Ekim 2020 Pazartesi
Patto - Patto (1970)
Kalan elemanlar, Mike Patto’nun önderliğinde yola devam kararı alırlar ve ortaya Patto çıkar. Progressive Rock üst yapısı içerisinde Blues Rock, Hard Rock, Jazz Rock ve Heavy Psychedelic Rock etkileşimleri içeren parçalar kaydedip 1970 yılı Aralık ayında görücüye çıkarlar.
Albüm dönem içerisinde gerçekten en kaliteli işlerden biri olarak ortaya çıkmıştır ama bir türlü hak ettiği ilgiyi göremez. Canlı olarak kaydedilen albümün kendi içerisinde bir tutarlılığı olmakla birlikte dinleyiciler için zor bir deneyim sunuyor olması bu hafiften hissedilen başarısızlığın en büyük kaynağıdır. Normal de ciddi anlamda üzerinde çalışılması, anlamak için uğraşarak dinlenilmesi gereken bir albümdür. Günümüz albümlerindeki pop yapıdan eser yoktur, melodiler sürekli değişirken birbirinin içinden geçip giderler.
Yumuşak ve temposuz bir vokal girişiyle başlayan ilk parça The Man, vibrafon ve bass oyunlarıyla yön değiştirerek başladığı yerin çok uzağında ve sert bir şekilde biter. Bu sertlikteki en büyük başarı Patto vokalidir hiç kuşkusuz. Melodik yapısıyla, yükselişleri ve gitarlarıyla öne çıkan Hold Me Back ardından gelen akustik parça Time to Die ile garip bir bütünlük oluşturur.
Dördüncü sıradaki Red Glow muhteşem 2 gitar solosuna sahiptir ve sololar Patto’nun bir sertleşip bir yumuşayan vokalinin arasında eriyip giderler. Rock’n Roll havasında aralıklara sahip ve sıklıkla da Uriah Heep tarzı heavy rock’a işaret eden San Antone, ardından gelen ve bass kontrolünde ilerleyen yapısıyla The Government Manalbümün doruk noktası öncesi son iki duraktır.
7. sırada yer alan Money Bag kışkırtıcı gitar hareketleriyle başlayan bir hikayedir.Parçanın yarıdan fazlasını kapsayan bu hareketler Mike Patto’nun işe karışmasıyla blues etkileri fazlasıyla hissedilen bir yana doğru seyirtirler.
Son parça Sittin’ Back Easy ise kısacık bir parçada bu kadar şey nasıl yapılır diye sordurtur insana. Yumaşak başlar, sertleşir, gitarlar girer, yükselir, birden dibe vurur, davul kendini kaybeder, gitar ve bass ona uyum sağlar vs. vs….
PATTO
Ollie Halsall - Gitar, Piyano, Vibraphone, Vokal
John Halsey – Davul, Vokal
Clive Griffiths - Bass
PATTO
2. Hold Me Back (4:46)
3. Time to Die (3:01)
4. Red Glow (5:23)
5. San Antone (3:15)
6. Government Man (4:25)
7. Money Bag (10:12)
8. Sittin' Back Easy (3:50)