Yakında üçlü bi toplama albüm dizisi hazırlıyoruz siz sevgili dinleyenlerimiz için. İlki "Put Some Burning Turning Into Middle", ikincisi "NeverGiveUp PurpleRose" ve üçüncüsü de "Chicken Translate With Egg Sauce"
17 Temmuz 2007 Salı
The Sacred Mushroom - The Sacred Mushroom (1969)
Adamlar hakkında en ufak bi bilgim yok. Hard Rock'la Blues Rock arası bişeyler yapıyolar. Vanilla Fudge'u andırıyo ama onlardan daha.. daha.. ne biliim daha farklı bişeyler işte. Sakuban'la laflıyoduk da gecenin bi vakti. Bi kıyak daha yapayım dedim ona. Sever o böyle enteresan tipleri. Kendisi de enteresandır zaten. Kaç yıldır birlikte parça kaydedicez, kitap çıkarıcaz, dergi çıkarıcaz, yayınevi kurucaz, yapıcaz da yapıcaz. Arpa'nın boyu ne kadar bilmiyorum ama eminim o kadar bile ilerleme kaydedemedik. Yahu zaten daralıyo insan; iş-uğraş, insanlarla iletişim kurmaya çalış, bi yerlerden para kazan.. teheeyyy! İnsana sosyal paylaşım ve aktivite lazım.. Bak Saku'cum iyice hödüğe döndük. Seni beni var eden şeylerden geçtik fani dünyanın fani işlerine kaptırdık kendimizi.. Az biraz da kendimizden bişeyler katalım hayata. Bi sabah uyandığımızda Gregor Samsa gibi kalkmayalım yataktan..!
Danny Goshorn / Vokal
Jon Stewart / Bass
Rusty Work / Harp
02. You Won't Be Sorry (2:18)
03. Catatonic Lover (3:02)
04. All Good Things Must Have an End (4:41)
05. I'm Not Like Everybody Else (4:34)
06. I Take Care (4:59)
07. Mean Old World (4:38)
08. Lifeline (6:37)
THE SACRED MUSHROOM
Larry Goshorn / Lead Gitar, VokalDanny Goshorn / Vokal
Jon Stewart / Bass
Rusty Work / Harp
THE SACRED MUSHROOM
01. I Don't Like You (2:52)02. You Won't Be Sorry (2:18)
03. Catatonic Lover (3:02)
04. All Good Things Must Have an End (4:41)
05. I'm Not Like Everybody Else (4:34)
06. I Take Care (4:59)
07. Mean Old World (4:38)
08. Lifeline (6:37)
16 Temmuz 2007 Pazartesi
Chocolate Watch Band - No Way Out (1967)
Psychedelic (saykodelik) olayına girmiş enteresan tipler. Aslına bakarsanız ööle çok süper değiller ama ben bu sabahtan beri psychedelic bi durumdayım. Kafamı toparlayamıyorum. Bi de sabahtan beri bu adamların parçalarını mırıldanıyorum. Zati hava sıcak, e bu sıcakta kafa beton gibi sert, e o sertliğin içinde kalan bi rahatlama duygusu yok.. gel de psychedelic dinleme. Ne zamandır da dinlemiyorum ha bu herifleri. Nerden takıldılarsa artık bugün dilime.. Ortalık yanıyo.. küresel olarak hepimiz yanıcaaazz, bari enteresan sanrılar görerek yansak da bi işe yarasa. Hani şöyle renkli, cümbüşlü, korkutucu, çıldırtıcı, insanın akıl sağlığını yerinden edecek bişeyler.. Bi tür "Requiem For A Dream" ya da Jim Morrison'ın şaman dansı sırasında yaşadıkları gibi.
David Aguilar / Lead Vokal
Gary Andrijasevich / Davul
Sean Tolby / Gitar
Bill 'Flo' Flores / Bass
2. Midnight Hour
3. Come On
4. Dark Side of the Mushroom
5. Hot Dusty Road
6. Are You Gonna Be There (At the Love-In)
7. Gone and Passes By
8. No Way Out
9. Expo 2000
10. Gossamer Wings
CHOCOLATE WATCH BAND
Mark Loomis / Lead GitarDavid Aguilar / Lead Vokal
Gary Andrijasevich / Davul
Sean Tolby / Gitar
Bill 'Flo' Flores / Bass
NO WAY OUT
1. Let’s Talk About Girls2. Midnight Hour
3. Come On
4. Dark Side of the Mushroom
5. Hot Dusty Road
6. Are You Gonna Be There (At the Love-In)
7. Gone and Passes By
8. No Way Out
9. Expo 2000
10. Gossamer Wings
15 Temmuz 2007 Pazar
Uriah Heep - Salisbury (1971)
İnsanın hayatını değiştirebilecek albümlerden biri. "Öyle şey olur mu canım" demeyin. Hakikaten oluyo. Bana oldu. Tanıdığım bikaç kişi daha var, onlara da oldu. Hatta bu albümü dinleyen ve hayatı değişen sadece bikaç kişi tanıyorum da diyebilirim. Gentleoctopus'u ya da nam-ı diğer Ian Nottingham'ı tanıyanlar (ki her iki isim de kendisi tarafından seçilmiştir, bi de kendisine gözleri ve iyi niyeti yüzünden "Kör Baykuş" diyenler de vardır) albümdeki 4. parçayı mutlaka mırıldanırken duymuşlardır. 6. parça Salisbury ise hem Nottingham hem biraderi Louise Cyphre hem de Tuf Tuf The Puff tarafından yıllardır sevilerek dinlenegelmiştir. Her üç eleman da 16 dakikalık bu şarkıya yeri geldiğinde ıslıkla yeri geldiğinde sesle eşlik edebilmektedirler.
URIAH HEEP
David Byron - Lead VokalKen Hensley - Org, Piyano, Slide ve Akustik Gitar, Harpsichord, Vokal
Mick Box - Lead Gitar, Akustik Gitar, Vokal
Keith Baker - Vurmalılar
Paul Newton - Bass Gitar
SALISBURY
1. Bird Of Prey (4:05)2. The Park (5:38)
3. Time To Live (4:02)
4. Lady In Black (4:33)
5. High Priestess (3:39)
6. Salisbury (16:02)
Bonus Tracks
7. Simon The Bullet Freak8. High Priestess (Single Edit.)
q
14 Temmuz 2007 Cumartesi
Tayfaaa ses ver!..
Yıllar önce yani ben çocukken TRT 1'de (ki TRT şu an hayatımızdaki en büyük eksikliktir) "Kavanoz'daki Adam" isimli bir dizi yayınlanmıştı. Sevdiğimiz abilerimizden Ahmet MEKİN oynuyordu. Diğer oyucuları hayal meyal hatırlıyorum ama onlardan tek tek ve emin olmadan bahsetmeye gerek olmadığı kanaatindeyim. Hoş diziden de çok bişey hatırlamıyorum da konu aşağı yukarı şöyleydi sanırım; kentli entelektüel adamımız bir beyin rahatsızlığı geçirir ve hastaneye kaldırılır. Zaman ilerledikçe durumun kötüye gideceği anlaşılır ve köylü birinin beyni ile adamın beyni ameliyatla değiştirilir. Böyle anlatınca konu abuk subuk gibi geliyo ama aslında değil. Neyse.. diziyi çok iyi hatırlamasam da çocukken bile aklımda diziden kalan ve beni etkileyen nokta şu olmuştur: kavanozun içinde ve tek başına. Hep biçim değiştiririz, mekan değiştiririz, çevre değiştiririz hatta ve hatta kendimizi değiştiririz ama hep de bi yalnızlık vardır içimizde, bir yalnızlık hissi. Son zamanlarda küresel ısınmanın (bkz. global warming-Türkçesi kıçımız tutuşucak..) yanı sıra bi küresel embesillik hali de süregitmekte. Sosyal, kültürel, etik, manevi..vs.vs. biçok anlamda etrafta iletişim kuracak neredeyse hiç kimse kalmadı. E bu da insanoğlunun soyunun tükendiği teorisini düşünmeye itti beni. Gündüz vakti elinde kandille ortalıkta dolaşan Diogenes'e ne yaptığını sorduklarında "insan arıyorum" cevabını yapıştırması gibi bir kötü duruma doğru evrildik.
Nerdesiniz... ses verin.. Demir Kelebek Gereksiz İşler Kulübü Nuh'un Gemisi'nde çalışacak tayfa arıyor.
Nerdesiniz... ses verin.. Demir Kelebek Gereksiz İşler Kulübü Nuh'un Gemisi'nde çalışacak tayfa arıyor.
Bambam's Cafe (2007)
Eveeeet, sonunda Gentleoctopus Records adı altında ilk albümümüzü de yayınlıyoruz. Her ne kadar albüm sevdiğimiz abilerimizden topladığımız parçalarla da yapılmış olsa neticede bi albüm. Adı gene çok sevdiğimiz bi abimizden geliyor; Bambam's Cafe. Şimdi isme bakıp da "hmm, belki de bu şarkılar Bambam'ın Kafe'sinde çalınıyor" diyebilirsiniz. Cevap "yok daha neler" olacaktır. Bambam kafede hayatta böyle şeyler çalmaz.. çalsa iyi olur hatta kendisi de çalmak ister belki ama kafeye gelen herkes de dinlemez ki kardeşim bu tarz şeyleri. O nedenle de sağolsun Bambam arada sırada beynimizin tavanını tırmalayan şeyler çalar. Ama bazen de hakkaten uçurur bizi. Ya arkadaşlar bi iyilik yapın da Bambam'ın Kafeye gittiğinizde ahan da bu blogdaki albümlerden ya da parçalardan bahsedin. O nasıl olsa bana sorucak bunlar var mı, bulabilir miyiz filan diye.. En azından istek üzerine kafedeki müzik tarzına biraz müdahale şansına sahip olmuş oluruz. Hadi size iyi dinlemeler.
BAMBAM'S CAFE
01 - Lady Of Attraction/Krokodil
02 - How To Gypsy Was Born/Frumpy
03 - What Can A Poor Boy/Out Of Focus
04 - Permillion Puppet Dance/Nine Days Wonder
05 - Lord Love/Jane
13 Temmuz 2007 Cuma
Kraftwerk - Autobahn (1974)
Valla bu albüm için ne yazsam diye epeyce bi düşündüm ama yazacak bişey gelmiyo. Malum dışarıda nişan sürüyo hala. Sağ olsun Ten Ten istedi bu albümü. Ben de unutmuştum, ne zamandır dinlemiyodum.. çok güzel oldu böyle.
Adamlar Alman. Öyle bi müzik yapıyorlar ki akıllara zarar. Elektronik müziğe benzese de kendileri bi ara nudist müzik yapıyoruz filan demişler. Gerçi ben orda değildim o açıklamayı yaptıklarında.. arkadaşların yalancısıyım. Bi de genel olarak progressive elektronik yaptığı söylenir bu adamların. Açıkçası ben 7-8 yıldır dinliyorum ama hala çözemedim ne yaptıklarını. Bi süre sonra vazgeçtim zaten kategorilendirmeyi. Adamlar yapmış ben de dinliyorum. Bence siz de dinleyin..
Adamlar Alman. Öyle bi müzik yapıyorlar ki akıllara zarar. Elektronik müziğe benzese de kendileri bi ara nudist müzik yapıyoruz filan demişler. Gerçi ben orda değildim o açıklamayı yaptıklarında.. arkadaşların yalancısıyım. Bi de genel olarak progressive elektronik yaptığı söylenir bu adamların. Açıkçası ben 7-8 yıldır dinliyorum ama hala çözemedim ne yaptıklarını. Bi süre sonra vazgeçtim zaten kategorilendirmeyi. Adamlar yapmış ben de dinliyorum. Bence siz de dinleyin..
KRAFTWERK
Ralf Hutter - Klavye, Elektronik SeslerFlorian Schneider - Flüt, Keman, Elektronik Sesler
Karl Bartos - Vurmalılar (aslında drum machine)
Wolfgang Flur - Vurmalılar (bu da drum machine çalıyo)
AUTOBAHN
1. Highway (Autobahn) (22:30)2. Comet Melody 1 (Kometenmelodie 1) (6:20)
3. Comet Melody 2 (Kometenmelodie 2) (5:44)
4. Midnight (Mitternacht) (4:40)
5. Morning Walk (Morgenspaziergang) (4:00)
Kraan - Flyday (1978)
Alman jazz rock, fusion ve free jazz grubu. Albüm, nitelikleri açısından ilk dönem albümleri kadar iyi olmasa da arşivde bulunması gereken albümlerden.
Aslında bu albüm için yazacak bi dolu şey var ama nedense bu akşam hiç keyfim yok. Ortam çok sıcak, dışarıda yani bizim sokağın orta yerinde birinin nişanını yapıyolar klavyeci getirmişler bi tane adam beynimin içine etti. Hayır adam doğru düzgün çalsa gam yemiycem.. yanlış akorlar, yanlış notalar, bi de dayamış altyapıya çıstak çıstak olayını.. ne keyif kaldı ne de bişey yapma arzusu.. Zaten Bambam da 21 Temmuz olayını iptal etti, ona da canım sıkkın. Birileri bana yer bulsun, millete müzik ve video izleticem..
Johannes "Alto" Pappert - Saksofon
Ingı Bischof - Klavye, Bass Gitar
Helmut Hattler - Bass Gitar
Jan Fride - Vurmalılar
2. My brother said (3:40)
3. Ausflug (7:13)
4. Gayu Gaya (5:06)
5. You're Right (5:55)
6. Young King's Song (5:35)
7. Buy Buy (3:33)
8. Flyday (3:21)
Aslında bu albüm için yazacak bi dolu şey var ama nedense bu akşam hiç keyfim yok. Ortam çok sıcak, dışarıda yani bizim sokağın orta yerinde birinin nişanını yapıyolar klavyeci getirmişler bi tane adam beynimin içine etti. Hayır adam doğru düzgün çalsa gam yemiycem.. yanlış akorlar, yanlış notalar, bi de dayamış altyapıya çıstak çıstak olayını.. ne keyif kaldı ne de bişey yapma arzusu.. Zaten Bambam da 21 Temmuz olayını iptal etti, ona da canım sıkkın. Birileri bana yer bulsun, millete müzik ve video izleticem..
KRAAN
Peter Wolbrandt - GitarJohannes "Alto" Pappert - Saksofon
Ingı Bischof - Klavye, Bass Gitar
Helmut Hattler - Bass Gitar
Jan Fride - Vurmalılar
FLYDAY
1. Far West (2:29)2. My brother said (3:40)
3. Ausflug (7:13)
4. Gayu Gaya (5:06)
5. You're Right (5:55)
6. Young King's Song (5:35)
7. Buy Buy (3:33)
8. Flyday (3:21)
12 Temmuz 2007 Perşembe
Weed (with Ken Hensley) - Weed 1971
Uriah Heep grubundan Ken Hensley'in 1971'de tam da Uriah Heep'in Salisbury ve Look At Yourself albümleri arasında Alman Heavy Psychedelic Rock grubu "Virus"'ün elemanlarından bazıları ile birlikte Almanya'da kaydettiği albüm. Belli bir konsept üzerinde yoğunlaşan albümde Hensley tüm yeteneklerini sergilemekle birlikte vokal konusunda da ne derece yetkin olduğunu gösteriyor.
Hem albümle hem de grupla aynı adı taşıyan Weed sert bir yapıya, sağlam gitar oyunlarına sahip enstrümental bir parça. Lonely Ship ise favori listesine girebilecek bir ballad. Açılış parçası Sweet Morning Light'ı da unutmamak gerekir.
Hem albümle hem de grupla aynı adı taşıyan Weed sert bir yapıya, sağlam gitar oyunlarına sahip enstrümental bir parça. Lonely Ship ise favori listesine girebilecek bir ballad. Açılış parçası Sweet Morning Light'ı da unutmamak gerekir.
WEED (with KEN HENSLEY)
Ken Hensley - Vokal, Klavye, GitarBernd Hohmann - Flüt
Werner Monka - Gitar
Reinhold Spiegelfeld - Bass
Rainer Schnelle - Klavye
Peet Becker - Davul
WEED
01. Sweet Morning Light (05:51)02. Lonely Ship (03:16)
03. My Dream (06:36)
04. Slowin' Down (04:35)
05. Before I Die (03:47)
06. Weed (07:14)
Analogy - The Suite (1973)
Analogy 1970 yılında İtalya'da, İtalyan bir klavyeci tarafından kurulmuş Alman progressive rock grubu. İlk isimleri The Yoice. 1972'de grubun adını değiştirip Analogy yapıyorlar ve albüm de aynı isimle çıkıyor. 1 yıl sonra da konumuz olan "The Suite" albümünün kaydına başlanıyor.
Tematik bir albüm olan "The Suite" uzun çalışmalar ve gayretlerle (ve bi sürü başka sebepten) grup 1974 yılında dağılmış olmasına rağmen 1980 yılında yayınlanıyor. Ama albümü 1973 yılına tarihlemek daha doğru sanırım. "The Suite" 2 parçadan oluşmakta ve kendi içinde upuzun bir öykü anlatmakta. Klasik müzikle içiçe giden bir yolda neredeyse günümüz elektronik efektlerine yaklaşan ses oynamaları ile başyapıt statüsüne konabilecek albümlerden...
ANALOGY
Martin Thurin - Akustik & Elektirik Gitar, Piyano, SeslerJutta Nienhaus - Vokal
R.J. Brett - Bass Gitar
S. Hunter - Vurmalılar
J. Anderson - Piyano, Telli Çalgılar
M. Dragutesru - Elektrik Gitar
A. Asmus - Viola
THE SUITE
1. The Suite A (16:04)a) Sink or Swim
b) The Mirror
c) The Treatment
d) Merseburg Charm
e) Spirit Dance
2. The Suite B (11:53)
a) Ventador
b) Intermission
c) 1000 Deaths
d) Is there a Chance
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)