13 Eylül 2022 Salı

21. Peron / 21. Peron (1977)

Milliyet
gazetesinin 1967 yılında düzenlemeye başladığı liselerarası müzik yarışmalarında boy gösteren genç gruplar sayesinde müziğimizin batı müziği ve özellikle rock ile etkileşimi artmış, dolaylı da olsa Unkapanı’nın müziğimizin gelişimine vurduğu ket de bir nebze yıkılmış. İşte 21. Peron da 1970 yılından itibaren katıldıkları bu yarışmalardan birbirlerini tanıyan Andreas Wildermann (klavye) ve Haluk Öztekin (gitar)’in yanlarına kattıkları Seyhan Eriş (gitar), Aron Serez (bass), Halil Yıldırım (davul) ve Alp Gültekin (keman) ile 1973 yılında kurularak, İzmir - Bornova’da çalışmalarına başlamış.

Yine Unkapanı sağ olsun (!) Anadolu Rock / Pop tıpkı günümüzde olduğu gibi saf rock dinleyicileri tarafından 70’lerde de hakir görülür oluşundan kaynaklı, müziklerinde bizden ezgileri bestelerini domine edecek şekilde değil bütünlüğü sağlayan motifler olarak kullanmayı tercih eden grup, Yes, Genesis, Gentle Giant etkileşimlerini cesurca sergilemekten geri durmamış. Hem enstrüman hakimiyeti hem de beste kabiliyetleri ile psychedelic’ten senfoniye uzanan tarzlarını; dönemin gruplarının yoğunluklu gitar, bass, davul ile sınırlı kalan unison  bestelerindeki kolaycılığa kaçmadan üzerine ciddi zaman harcadıkları, senkopların ve kontrapuanların havada uçuştuğu klasik batı esintileri ile harmanlamışlar.

Grup 1975’de isimlerini duyurmalarına ön ayak olacak dönemin müzik program yapımcıları Ümit Tunçağ ve İzzet Öz’ün desteklerini alarak aynı sene bu albümün ilk bölümü oluşturan parçaları canlı olarak 2 kanallı teybe kaydettiler. Ne miksleme, ne de hata yapma imkanları olmamalarına rağmen ortaya çıkan sonuçlar muazzam. (remaster işlemlerini kaset kayıtlarından yapmış olmaları da cabası) Tüm enstrümanların ve partisyonlarının bütünde yarattığı hissiyatın tarifinin zorluğunu geçtim, üzerinden geçen bunca yıla rağmen aynı havayı yakalayan grup sayısının bir elin parmaklarını geçmediği gerçeği hala baki.

İkinci bölüm, 1977 yılında ŞAT yapım stüdyolarında kayda aldıkları hem prodüksiyon kalitesi hem de ilk bölümü aratmayacak besteler ile bütünlüğünü hiç bozmadan devam ediyor. Tüm ekibi (neredeyse) net olarak duyabileceğiniz bestelerde solo enstrüman olarak sıra dışı biçimde Keman / Viola seçimi (ilk bölümde de böyle bu arada), bizden esintileri neden bu kadar iyi yansıtabilmiş olduklarının sonucu sanırım. Bu arada tamamı enstrümental olan yapıyı tek bozan parçanın da bu bölümde bulunması ve bunun nedenini hala “anlayamıyor” oluşum benim kaz kafalılığımdandır herhalde.

Memleketimizin müzik sohbetlerindeki kaçınılmaz “Ah başka ülkede olsalar, dünyaca ünlü olurlardı” eşiğine mutlaka meze edilmiş bir grup 21. Peron fakat saf Progressive Rock anlamında maalesef bu albümleri dışında adından bahsedebileceğimiz bir albümleri yok. Yaşadıkları türlü talihsizlikler (Eurovision ve darbe gibi) ve dönemin müzikseverleri tarafından anlaşılmamalarının sonucunda da “daha dinlenebilir şeyler lazım” diyerek uzaklaştıkları köklerine (tam anlamıyla) dönememelerini yadırgıyor olsam da yeniden toparlanıp yaptıkları besteleri ile günümüz gruplarına göre (hala) epeyce orijinal duruyorlar.

21. PERON

Andreas Wildermann / Org, Piyano
Haluk Öztekin / Gitar
Seyhan Eriş / Gitar
Aron Şerez / Bass
Halil Yıldırım / Davul
Alp Gültekin / Keman
Erden Erdem / Davul
Gökhan Akçay Bass, Vokal

21. PERON

01 - Anne 7:27
02 - 18400 TL 6:59
03 - F.M.O. ( Film Müziği Olabilir ) 2:49
04 - Petruşka 5:20
05 - Çocukluk Anılarım 4:13
06 - İnilti 2:44
07 - Beş 3:27
08 - Şarap Mahzeninde Gece2:39
09 - F.M.O. ( Film Müziği Olamadı ) 3:21
10 - Arap Bebeğin Dansı 5:04
11 - Anlatamıyorum 3:17
12 - Köy Düğünü 2:57


Hiç yorum yok: