7 Eylül 2022 Çarşamba

Electric Food / Electric Food (1970)

Asterix
'de bahsettiğimiz "normal olmayan bir takım insanlar"'ın bir başka projesi de Electric Food. Aslında proje tamamen Goerge Monro'nun (George Mavros) sesi üzerine kurulu. Kısa ömürlü ama 2 albümlü bir stüdyo projesi. Mavros dışında grubun elemanları Lucifer's Friend'in çekirdek kadrosu. Aynı zamanda German Bonds, Bokaj Retsiem, Booker T. and Family, The Pink Mice ve Asterix'in de kadrosu tabi. Daha fazla grubun çekirdek kadrosu olma ihtimalleri de var ama bizim bildiklerimiz şimdilik bu kadar.

Bahsi geçen vokal George Mavros'un ilginç bir ses rengi var. Adam da buradan yola çıkarak (muhtemelen paralanalım biraz mantığıyla) Peter Hesslein'le birlikte stüdyoya girip albüm kaydetme peşine düşüyor. Peter'ın da buna hayır demek gibi bir durumu yok elbet. Para her zaman etkili bir motivasyon aracı. Dediğimiz gibi ses rengi değişik olunca buradan yürünebilir mantığıyla ardı ardına 2 albüm kaydediliyor. Albümler Blues Rock, Hard Rock ve Progressive Rock açılarından düşünüldüğünde oldukça da başarılılar. Lakin bir iki pürüz var tabi.

Konumuz olan bu ilk albümdeki ilk ve en önemli pürüz Whola Lotta Love ile başlaması. Parçayı Led Zeppelin'den ve Robert Plant'in sesinen bilmesek muhtemelen bu versiyon acayip iyi gelirdi. Mavros'un sesi de bu tarz bir parça için yeterince iyi ama olmamış işte. Bazı parçaların cover'ı yapılmamalı çünkü üzerine çıkma şansınız çok yok. Whola Lotta Love da bunlardan biri.

Ardından gelen The Reason Why ile bir anda evren değiştiriyorsunuz ve kendine has bir yanı olan Electric Food müziğine giriş yapıyorsunuz. İlk parçayı iptal edip bununla başlasalarmış bence grup stüdyo projesi olmaktan çıkıp birkaç albüm daha kaydedebilirmiş.

Döneminde de oldukça popüler olan Hey Down, hem sözleri, hem vokali hem de müzikal alt yapısı ile öne çıkıyor. Blues'dan etkilendiğini belli ederek Hard Rock'ın tepesine doğru yol alan bir parça. Tempolu, klavyeleri ile sizi sürükleyen kendi çapında bir başyapıt olarak bile nitelendirilebilir.

Ardından gelen Tavern'ün adına aldanmayın sakın. Gitar riffleri sizi alıp götürüyor bir anda. Solo gitarla birlikte Mavros'un vokalini dinlemek de ayrı bir keyif yaratıyor. Going To See My Mother ise Rock'n Roll'a selam veriyor.

Albümün ikinci pürüzü de House Of The Rising Sun. Yine iyi yorumlanmış ve temposu hızlandırılmış bir versiyon olmakla birlikte bir türlü içimize sinmiyor. Hatta belirteyim The Animals'ın versiyonundan çok çok daha iyi ama alışmışız bir kere. :)

Albümün son pürüzü de sıradaki parça; Let's Work Together. Orijinalini Canned Heat'ten dinleyenler için dinlenmesi oldukça sıkıcı ve gereksiz bir parçaya dönüşmüş. Ne George Mavros'un sesi ne de Lucifer's Friend'in yetenekli müzisyenleri kurtaramamış.

Bu noktadan sonra Sule Skerry ile birlikte gerçekten de etkili parçaların olduğu bölüm başlıyor. Nosferatu, Twelve Months And A Day, Icerose ve I'll Try hepsi birbirinden değişik parçalar. Bu kısımda Uriah Heep, Led Zeppelin, Spooky Tooth izlerine rastlamanız mümkün.

ELECTRIC FOOD

George Monro (George Mavros) / Vokal
Dieter Horns / Bass
Joachim Rietenbach / Davul
Peter Hesslein Gitar, Geri Vokal
Peter Hecht / Klavyeler

ELECTRIC FOOD

01 - Whole Lotta Love 3:23
02 - The Reason Why 3:15
03 - Hey Down 4:27
04 - Tavern 4:02
05 - Going to See My Mother 2:00
06 - House of the Rising Sun 3:52
07 - Let's Work Together 2:40
08 - Sule Skerry 4:38
09 - Nosferatu 4:50
10 - Twelve Months and a Day 2:26
11 - Icerose 2:50
12 - I'll Try 3:10

1 yorum:

Adsız dedi ki...

http://bc.vc/cg88W6N