*Byron Grant - guitars, fiddle
*John Latimer - vocals, piano, organ, percussion
*Manfred Bebert - drums
Gecenin içine doğru akarken iki dünyayı içinde barındıran bir albümü dinlemek gibisi yok. Marillion'un her zamanki eşsiz albüm kapaklarından biri elimdeyken birinci cd'yi oynatıyorum. Diğer taraftan neymiş, nasılmış marillion, bakalım.
Marillion, 1979'da temelleri atılmasına rağmen fazlaca dinamik bir yapısı olduğundan yıl yıl eleman değişikliği içinde olmuş bir gruptur. İsmi, tahmin edileceği üzere J.R.R.TOLKIEN'in Silmarillion'undan esinlenme. Zaten grubun ilk zamanlarında ismi silmarillion'dur 1980'de Marillion olmuştur. Marillion severler kendi içinde Fish ve Steve Hogarth dönemlerine ayrılmışlardır. Vokal anlamında, konsept anlamında apayrı iki dünya dönemi olarak bakılabilir bu ikisinin dönemlerine. 1989'a kadar Fish'in vokalleri vardır, 1989'dan sonra yerini Steve Hogarth'a bırakır. Bu ayrımı görebilmek için bu albüm müthiş bir donedir.
Albüm 2 cd'den oluşmakta.
Cd 1'de 1982-1988 arası 14 parça bulunmakta. Tabii ki vokaller Fish'e ait. ''script for a jester's tear'' ile bi' başlar... Tamam, daha ilk şarkıdan fazlaca akıllara zarar olmasına sesimi çıkarmam da, devamındakiler peki? forgotten sons'a kadar kalp atış sayımda değişmeler oluyor. SERT! Geçişler sert değil; ama Fish acımıyor cidden. Dinlediğinizde anlayacaksınız.
Tozlu cd'ler arasından çıkartılan bir cd'nin duygulanım dengesizliği yaratmadaki başarısını MARILLION ile test edebilirsiniz.
Cd 2'de ise 1989'dan sonra çıkmış parçalardan oluşmakta. Bu parçalarda da Steve Hogarth abimiz vokal. İkinci cd'ye geçtiğimde başka bir dünyada hissediyorum. Aradaki keskin geçişi iyice hissetmek için ilk cd'den forgatton sons ya da ilk şarkıdan direkt olarak ikinci cd'ye geçin. Steve Hogarth vakolinin ve parçanın içindeki enstrüman kullanımının bende neden çokça derine işleyemediğini henüz anlayamadım. Sizde de varsa öyle işleyememe durumları, sebebini bulalım bilahare! Önce tekrar tekrar dinleyin bu albümü. Ayrıca tüm albüm kapak tasarımlarını yapan kişileri vay arkadaş deyip takdir ediyorum buradan. Vay arkadaş!