15 Eylül 2010 Çarşamba

Snafu - Snafu (1973)

Bakerloo
, Colosseum, Humble Pie, Paladin, Procol Harum gibi gruplardan elemanlar toplanırsa sorusunun cevabıdır Snafu. Micky Moody liderliğinde 3 yılda 3 albüm kaydederek iyiler arasına girmeyi beceren gruplardandır. Moody'nin yumuşak ama oyunlara açık gitarı, Bobby Harrison'ın dipten ve derinden gelen vokali ile öne çıkar. Peter Solley'nin klavyesi ve Colin Gibson'ın yön veren bass'ı ile hem arşivlik hem de tadından yenmez durumdadır bu albüm de.

Grubun kökeni karışık olsa da Blues Rock ve Funk Rock üzerinde gezinirler. Uzamayan soloları, ritme yönelik yaklaşımları ve özellikle de "dur ulen tabakhaneye yetişmemize gerek yok" tavırlarıyla oldukça sakin, sıkıcılıktan uzak, belli bir standartın üzerindedirler.

Uzun bi aradan sonra tekrar yazıyor olmak güzel tabi de ısınmak lazımmış önceden. Adamlar hakkında söylenebilecek bi dolu şeyi kafada kurgularken yazıya dökmekte zorlanıyor insan. Eh, daha fazla çaba göstericez artık. Sonbahar da geldi.. alışık olduğumuz üzere, kışa doğru uykuya yatan ayıların aksine blog sakinlerinin hareketlenmesi yakındır ki sakinlerimiz yaz boyunca da ortamı boş bırakmamışlardır. Ha bu arada 3. yılımızı da bitirdik blog aleminde. Birilerine ulaşabiliyorsak ne mutlu bize!

SNAFU

Micky Moody - Gitar
Bobby Harrison - Vokal, Conga
Peter Solley - Klavye, Arp Synth., Fiddle
Colin Gibson - Bass, Cowbell
Terry Popple - Davul

SNAFU

01Long Gone5:15
02Said He the Judge4:31
03Monday Morning3:16
04Drowning in the Sea of Love5:50
05Country Nest5:19
06Funky Friend4:05
07Goodbye USA4:22
08That's the Song6:03

22 Ağustos 2010 Pazar

Krautrock: Rebirth of Germany

Krautrock, buralarda sıkça adını duyduğunuz bir müzik türü. Ama farkındayız ki türün yabancıları için bu müzik karanlık bir oda gibi. BBC televizyonunca hazırlanan bu belgesel türün yabancılarına olduğu kadar bu türü hâlihazırda
dinleyip sevenler için de iyi bir rehber olacaktır kanaatimce. II. Dünya savaşı sonrasında, yaralarını sarmaya çalışan bir toplumda yeni ve kendine ait bir müzikal kültür yaratmaya çalışan bir avuç insanın hikâyesi anlatılmakta. Krautrock’ın doğmasına yol açan etkenleri, dönemin müzisyenlerinin kendi müziklerini nasıl oluşturduklarını, çağdaşları olan diğer müzisyenleri nasıl etkilediklerini bizzat kendi ağızlarından dinlememize vesile oluyor bu belgesel. Ayrıca Anglo-amerikan kökenli rock müziğin, farklı bir millet tarafından ne kadar farklı yorumlanabileceğini görüyoruz.
Belgeselde Amon Düül II, Neu, Can, Faust ve Kraftwerk gibi bu blogta örneklerini bolca bulabileceğiniz zamanının öncü gruplarıyla röportajlar, müziklerinden örnekler ve gruplar hakkında birçok bilgi bulabilmeniz mümkün. Konuyla biraz bile olsa ilginiz varsa izlemeye değer bir prodüksiyon. Türkçe altyazının bulunmaması ise tek handikap; ancak belgeselin dili o kadar anlaşılmaz değil zannımca.

17 Ağustos 2010 Salı

Thirsty Moon - You'll Never Come Back (1973)

Çıkayım dedim ortaya artık. Orta Anadolu’nun kavurucu güneşini bahane etmeden biraz da albüm eklemediğim sürenin uzunluğundan dolayı özür dileyerek yapmam gerekeni yapıyor ve yeni bir albüm tanıtıyorum. Şunu da belirteyim, Yonçin’in büyük emekleri sayesinde blogtaki linkler en az benim kadar yaşıyor. Blog kanlansın, canına can katsın isteyen ben de size Thirsty Moon’u sunuyorum.

Thirsty Moon, 70’lerin başında progressive jazz-rock yapan Bremen kökenli bir alman grubu. Müziklerinde ara ara vokale rastlansa da ağırlıklı olarak enstrümantal bir tarzı benimsemişler. Dönemin diğer alman grupları gibi tabiri caizse oldukça “jazzy” müzik yapıyorlar. Yer yer dinamik, yer yer asude duygulara gark eden bir müzikle karşı karşıya bırakıyorlar bizi.

You’ll Never Come Back’ten bahsetmek gerekirse (ki gerekir amaç bu zaten) grubun ikinci ve en başarılı albümlerinden biri. Albümdeki şarkılar uzun ve oldukça değişken ritimli, sizi ters köşeye yatırabiliyor zaman zaman. Üflemeli çalgıların ağırlıklı olması benim gibi adamları sevindirir diye düşünüyorum. Kişisel favorim albümün adını aldığı “You’ll never come back”. Oldukça sakin başlayıp yavaş yavaş açılan sonlara doğru patlama yapan ve size de yaptıran bir şarkı.

Thirsty Moon’a ve onların güzide albümleri “You’ll never come back”e mesai harcamaya değecektir. Ay’ı susuz bırakmayın, kendinizi de tabii.

THIRSTY MOON

Jürgen Drogies / Gitar, Vurmalılar
Norbert Drogies/ Davul
Michael Kobs / Klavye
Harald Konietzko / Bass, Akustik Gitar, Vokal
Erwin Noack / Vurmalılar
Willi Pape / Üflemeli Çalgılar

YOU'LL NEVER COME BACK

01. I See You (7:18)
02. Trash Man (14:27)
03. Tune In (5:00)
04. You'll Never Come Back (12:34)
05. Das Fest Der Völker (5:05)

23 Temmuz 2010 Cuma

Cannabis India - SWF session 1973


izmirin yanıp tutuştuğu şu günlerde,tarifsiz bezginliğime yakışır küçük bir çakallık yaparak,bu albümün açıklamasını octopedia da kvartetten'ın albüm üzerine yazdığı tanıtımını(affına sığınarak)komple kopyala yapıştır yapıp ekliyorum.

o değilde böylesi çok rahatmış yav,umarım alışkanlığa dönüşmez:) neyse,bu nadir ve güzel albümün tadını çıkarmanız dileğiyle sözü kvartettene verelim...

1971 yılında Düsseldorf civarlarında, Klavyeci Petry 6 sene piyano eğitimi aldıktan sonra "Emerson Lake & Palmer" dan etkilenip klavyeye dönmüş ve 16 yaşında grubu kurmuştur. 1973 yılında bir dizi konser ve festival etkinlikleriyle adını duyurmuştur. Kin Pin Meh, Eiliff gibi büyük gruplarla beraber çalmışlardır.

"The Nice" ve "ELP" etkisinde olduğu açıkça belli olan grubun bu 2'sinden hiçte aşağı kalır bir yanı yoktur. Son 2 şarkı bonus olup, sonuncu dışında grup tamamen enstrümantal müzik yapmaktadır..

Cannabis India - SWF sessions 1973

Oliver Petry - klavye,Piyano
Rüdiger Braune - Davul
Dirk Fleck - Gitar

1.hand of the king
2.lapis
3.revolver
4.beethoven's 9th
5.mirror
6.the hunt

18 Temmuz 2010 Pazar

Caravan - In The Land Of Grey And Pink (1971)

Selam millet...

Şu sıcak yaz günlerinde canımız hiçbir şey yapmak istemezken, kıçımızı devirip yatarken bize eşlik edecek bir albüm paylaşmak istedim.

Canterbury Scene ekolünün en iyi temsilcilerinden biri bence bu grup. bu albüm de en sevdiğim Caravan albümü. yorulmadan sıkılmadan terlemeden dinleyebilirsiniz bütün parçaları. İngiliz vokalleri daha bi sevmeye başladım şu günlerde sanırım bu yüzden bu grubu seçtim. Hele hele Winter Wine beni benden alan bir parçadır efendim tekrar tekrar dinlenesi bir çalışmadır.

Yazarken de dinliyorum albümü ne güzel geliyor tuşlular alttan alttan mırıl mırıl... Bir kedi olmalıydı yanımda. Bi de limonata...

Offff neyse bu kadar gevşeklik yeter albüm bilgilerini verip aradan çekilmeyi, biraz da sol tarafıma yatmayı düşünüyorum. siz de keyfini çıkarın...

CARAVAN

- Richard Sinclair ; Bass, Akustik Gitar, Vokal
- Pye Hastings ; Elektrik Gitar, Akustik Gitar , Vokal
- David Sinclair; Org, Mellotron, Piyano, Armonika
- Richar Coughlan; Davul, Vurmalılar
- Jimmy Hastings ; Flüt, Tenor Saksofon, Pikolo
- David Grinsted; Cannon, Bell, Wind ( bunların ne olduğunu bilemedim valla sanırım zil)

IN THE LAND OF GREY AND PINK

1. Golf Girl (5:05)
2.Winter Wine (7:46)
3.Love to Love You ( And tonight pigs will fly) (3:06)
4.In the Land of Grey and Pink (4:51)
5.Nine Feet Underground (22:40)

11 Haziran 2010 Cuma

Spirale - Spirale 1974

Yaşam içindeki faktörler ne kadar zorladıkça o kadar çok sarılıyorum müziğe. Arşiv hastalığından bu sene kurtulduğumu sanıyordum ama öyle olmuyormuş, arada dayanamayıp düşüyorum yine albüm peşlerine, sanki hepsini dinleyebilecekmişim gibi. Ciddi bir hastalık bu ve bağımlılık.

Yaklaşık üç yıl öncesinden keşfettiğim, başucu albümlerimden sayılabilecek Spirale'le tanıştırmak istiyorum sizleri.

Pek tanınıp bilinmeyen bir grup Spirale. (Bilinmeyen dediysek tarzı sevenler de mevcuttur da) tek albümlük gruplardan ve İtalyanlar. Roma çıkışlı olup jazz rock müzik yapıyorlar, zamanında da bu işi şahane becermişler bence.

Başka prog gruplarla bağlantıları var mı diye baktığımda dişe dokunur pek bir şey bulamadım. Sanki bir albüm yapmak için kurulup, dağılan gruplardan biri Spirale. Grup üyeleri kendi kulvarlarında müzik yaşamlarına devam etmişler ama tek albümde kalmaları gerçekten çok acı.

Baterist, saksafonist ve basist başta olmak üzere grup elamanlarının enstrüman kullanım ve uyumları, parça arasındaki tarz geçişleri gerçekten mükemmel. Su müzik aletinin kullanıcısı kendini öne çıkartıyor dememeliydim aslında (oysa dedim:) çünkü her enstrüman kullanıcısı kendi çapında gerçekten harika çalıyor.

Parça arası tarz geçişleri demişken, albümün etno-jazz rock üzerine kurulu oradan oraya sıçrayan bir yapısı var. Özellikle 16:13'lük en uzun parçada, piyanist Dave Brubeck'in Time Out parçasının yorumuyla başlayan ve Meksika civarlarına uğrayıp oradan blues'a kayan tarzlarında bu fazlasıyla hissediliyor olunduğu için böyle belirttim.

Grup zamanında tanınmalarını daha çok, uluslararası festivallere çıkarak sağlamış. İlk ve tek plaklarını 1974 yılında yayınlamışlar. Albümde klavyeliler olarak electrik piyano kullanılmış olup enstrüman kullanımı keman, trumpet ve çeşitli ritim aletleriyle de desteklenmiştir.

Sözün kısası harika, oldukça enerjik bir jazz rock grup ve albümle karşı karşıyasınız keyfini çıkarın.

SPIRALE

Corrado Nofri / Klavye
Gaetano Deflini / Trampet, Vokal
Giancarlo Maurino / Saksafon, Flüt
Peppe Caporello / Bass, Gitar
Giampaolo Ascolese / Davul

SPIRALE

1 - Rising
2 - Capral
3 - Una Ballata Per Yanes
4 - Peperoncino(Cose Vecchie, Cose Nuove)

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Amon Düül II - BBC Radio 1 Live in Concert Plus (1973)

Kedi coştu galiba azcık daha gaz alsam neler yaparım kim bilir; uzaya bile çıkarım ben yahuuu... Efenim isminden de anlaşılacağı üzere Amon Düül'ün 1973 yılındaki Live kayıtlarından oluşuyor bu albüm ama 1992 yılında piyasaya çıkmış sanırım. Aslında çok da bir şey söylemeye gerek yok nihayetinde onlar Amon Düül!

Almanlar bu işi iyi yapıyor abi dememe tekrar tekrar sebebiyet veriyorlar. Albüm atmosferi oldukça tribal bence. Enteresan vokal ve onu takip eden gitar ile davulun birleşimi... Offf yaaa yazarken de dinlemekteyim hala ne güzel ses yaaa. Bazen kıskanıyorum; abi neden benden de o sesler çıkmıyo neden neden nedeeeennnn... Albümde öne çıkan parçalar bence Kanaan, ve Chewing Gum Telegram ile Marylin Monroe Memorial Drums' dır abilerim ablalarım. Ama siz yine de sıradan gidin Allah ne verdiyse dinleyin gariiiiii...

AMON DÜÜL II

Danny Fichelscher / Davul, Gitar, Bass, Vokal
Chris Karrer / Gitar, Keman, Saksafon, Vokal
Renate Knaup / Vokal
Peter Leopold / Davul
Falk Rogner / Synth, Org
John Weinzierl / Gitar, Bass

BBC RADIO 1 LIVE IN CONCERT PLUS

1 - Ladies Mimmikry (4:51)
2 - Kanan (4:52)
3 - Dem Guten, Schönen, Wahren (5:39)
4 - Green Bubble Raincoated Man (4:59)
5 - Manana (4:42)
6 - Trap (4:20) 
7 - Marilyn Monroe Memorial Drums (11:19)
8 - Chewing Gum Telegram (3:51)

27 Mayıs 2010 Perşembe

Van der Graaf Generator - Vital (1978)

Melodik yıldız tozlarını yavaş yavaş çekiyorum içime. İngiltere'nin bağrından kopup da gelen Van der Graaf Generator, bende hafiften kafa yapıyor a dostlar! Vokaliyle, enstrümanlarıyla, kısacası her şeyiyle sizi etkileyecek bir grup diye düşünmekteyim. Bu eklediğim Live albümü tabii ki tadı biraz daha farklı stüdyo albümlerinden ama farklı olması diğer albümlerinin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Bu albümü çok sevdiğimden midir nedir bilemem ama başucu albümü yapılası bir çalışma yapmış abiler.

Uzun zamandır ses seda çıkmaz oldu benden. Hiç bir mazeret uyduramayacağım tamamen tembellik benimkisi. Başka sebepler de var ama zamanla bertaraf edeceğim eteğime dolanan çalıları.

Aslında çok şey söylemeye gerek yok. Eminim hepimiz bir kere de olsa duymuşuzdur bu abilerin adını ya da bir parçasını. Peter Hammill vokali üzerinde söyleyecek söz bulamıyorum. Derinden gelen bir ton güçlü ama bir o kadar da hisli bir yorum. David Jackson amca da saksafonuyla...

Şarkı sözleri var bir de hepsini anlayamasam da anladığım kadarıyla ağzıma sıçmıştır. Bence bu grubu dinlemek için özel zaman ayırmalıyız çünkü bu müzik arka planda çalacak ve biz işlerimize bakacağız dersek saygısızlık etmiş oluruz. Ayrıca iş yaparken bi şarkıda çalınan bir nota öyle bir bam telinize basar ki höt diye kalıverirsiniz iş miş yalan olur. Demedi demeyin sonra.

Bol keyifler diliyorum efenim...

VAN DER GRAAF GENERATOR

Graham Smith / Keman
Nic Potter / Bass
Peter Hammill / Vokal, Gitar, Klavye
Guy Evans / Davul
Charles Dickie / Çello, Klavye
David Jackson / Saksafon, Flüt

VITAL

1 - Ship Of Fools (6:43)
2 - Still Life (9:42)
3 - Last Frame (9:02)
4 - Mirror Images (5:50)
5 - Medley (Parts Of 'A Plague Of Lighthouse Keepers' And 'The Sleepwalkers') (13:41)
6 - Pioneers Over C (17:00)
7 - Door (6:00)
8 - Urban / Killer / Urban (8:20)

5 Nisan 2010 Pazartesi

Birth Control - Live (1974)

Merhabalar...
Uzun zaman oldu ses etmeyeli affola...

Blog’da hangi gruplar eksik diye düşünürken Birth Control'ün olmadığını fark ettim. Aslında bu albümü Mart ayında ekleyecektim takma adımla ilişkilendirilsin komiklik olsun diye ama olmadı işte. Allahımdan buldum sonra kıçımı kaldırdım.
Biraz gruptan bahsedeyim.

Grup altmışların sonunda kuruluyor ve ilk dönemlerinde jazz rock elementleri ağır basıyor. İkinci albümleri ''Operation''dan sonra ise Birth Control’ü Birth Control yapan şeyler ortaya çıkıyor diyebiliriz.

Bu albüm diğer grupların, mesela Eloy'un Live albümleriyle kıyaslanacak olursa biraz sönük kalıyor gibi. Ama uzun davul soloları araya karışan huysuz gitar nağmeleri solistin genizden gelen sesi… Sizi sizden almaya yetiyor; ya da beni... Benim bu albümdeki favori parçam tahmin edebileceğiniz gibi 20 dakikalık “Gamma Ray”.

Neyse dinleyin güzelleşin diyorum...

BIRTH CONTROL

Peter Föller / Bass, Vokal, Perküsyon
Bruno Frenzel / Gitar, Vokal, Perküsyon
Zeus B. Held / Klavye, Perküsyon, Back Vokal, Alto Saksafon (1), Mızıka (5)
Bernd Noske / Davul, Perküsyon, Vokal

LIVE

1 - The Work Is Done (16:50)
2 - Back From Hell (15:35)
3 - Gamma Ray (20:33)
4 - She's Got Nothing on You (5:35)
5 - Long Tall Sally (10:50)

22 Mart 2010 Pazartesi

Bad Company - Straight Shooter (1975)

Uzun bir aradan sonra tekrar selamlar blog ahalisine. Arayı çok uzattım ama bu süre içinde müzik bile dinleyemedim desem anlarsınız halimi herhalde. Daha fazla gevezelik etmeden Bad Company'ye geçelim.

Bad Company dendiğinde ilk akla gelen isim Paul Rodgers. Free grubundan Simon Kirke ile birlikte ayrılıp 1973'te Boz Burrell ve Mick Ralpstir ile grubu kurdular. Grubun menajeri oldukça dikkat çekici bir isimdi; Peter Grant. Peter Grant'i efsanevi Led Zeppelin'den hatırlayacaksınız. Zaten Bad Company ilk albümlerini Zeppelin'in plak şirketi olan Swan Song'tan çıkardılar. İlk albümleri "kendi isimleri" ile piyasaya çıktı. Hemen belirtmek lazım ki ilk albümleri gerçekten muhteşemdir. İleride elbette ona da değiniriz. Bu arada Paul Rodgers'ın bir de Queen hikâyesi vardır ki o çok ayrı bir yazının konusudur.

Bad Company'yi ilk dinlediğinizde size "Ben Amerika'nın güneyinden geliyorum" diye bağıracak. Grubun tarzı net bir şekilde Country Blues olarak tanımlanmakta zaten. Fakat Bad Company bir İngiliz grubu.

Straight Shooter benim özellikle sevdiğim bir albüm ve grubun ikinci (1975) albümü. Country, blues ve rock ezgileri albümün tamamına mükemmel bir şekilde dağılmış durumda. Albümde benim özellikle sevdiğim bir tarz var; şarkılarda bariz bir duygusallık var fakat bu duygusallık biraz enteresan. Ben bunu; kafası pek güzel, elinde de bir içki şişesi ile sakin sakin takılan bir adamın duygusallığı olarak tanımlıyorum. Zorladığımın farkındayım ama tam olarak hissettirdiği budur bana.

Paul Rodgers'ın vokali bence bu grup için çok kritik. Bu gruba başka bir vokal kesinlikle yakıştıramıyorum. (ki emin olmamakla beraber böyle bir dönemleri olduğunu hatırlıyorum)

Albümde yılların eskitemediği (klişe timi alsın beni) Feel Like Makin' Love şarkısını birçoğunuz hatırlayacaksınız muhtemelen. Bad Company'yi en güzel tanımlayan şarkı da bence budur işte. Bu şarkıyı dinleyen bundan sonra da Bad Company şarkılarını duyduğu zaman tanımaya başlayacaktır.

Shooting Star ise bu albümdeki bir başka şaheser. Elinde içki şişesi diye sayıklama sebeplerimden bir tanesini de bu şarkıda bahsederler. Deal With The Preacher ile biraz hareketlenecek, Wild Fire Woman ile tatil yolculuklarına çıkacak, Anna ile durulacaksınız.

Eminim ki bu albümü sık sık pikabınıza koyacaksınız ve bol bol dinleyeceksiniz. Bad Company'ye de ilk adımınızı atmış olacaksınız. Şimdiden uyarayım, sakın ha Feel Like Makin Love ve Shooting Star'ı tekrar tekrar dinleyip albümün tamamının keyfini kaçırmayın. Gerçekten bütün halinde muhteşem bir albüm.

BAD COMPANY

Paul Rodgers / Vokal, Gitar, Piyano
Mick Ralphs / Gitar, Klavye
Simon Kirke / Bateri
Boz Burrell / Bass

STRAIGHT SHOOTER

1 - Good Lovin' Gone Bad (03:35)
2 - Feel Like Makin Love (05:13)
3 - Weep No More (03:59)
4 - Shooting Star (06:15)
5 - Deal With The Preacher (05:01)
6 - Wild Fire Woman (04:33)
7 - Anna (03:42)
8 - Call On Me (06:04)