9 Eylül 2022 Cuma
Eden Rose / On The Way To Eden (1970)
8 Eylül 2022 Perşembe
Zen - Bakırköy Akıl Hastanesi'nde Live (1999)
ZEN
BAKIRKÖY AKIL HASTANESİ'NDE
7 Eylül 2022 Çarşamba
Electric Food / Electric Food (1970)
ELECTRIC FOOD
ELECTRIC FOOD
6 Eylül 2022 Salı
The Savage Rose / The Savage Rose (1968)
THE SAVAGE ROSE
THE SAVAGE ROSE
5 Eylül 2022 Pazartesi
After Tea / After Tea (1970)
AFTER TEA
AFTER TEA
4 Eylül 2022 Pazar
Nekropsi / Mi Kubbesi (1996)
NEKROPSİ
Mİ KUBBESİ
3 Eylül 2022 Cumartesi
Banchee / Banchee (1969)
Daha önce de bahsettiğimiz üzere New York'tan çıkan, adı sanı fena halde duyulmuş çok fazla grup yok. Ama döneminde gerçekten de kaliteli işlere imza atmış, başarılı bir çizgi tutturmuş grupların ya da müzisyenlerin sayısı da az değil. Banchee de bu grupların içinde yer alıyor.
Grubun tarihçesi hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor. New York'ta kurulduklarını, daha sonra da Bosstown Sound ya da Boston Sound olarak bilinen akımın etkisiyle biraz yukarıya, Boston'a yerleştiklerini biliyoruz. 60'ların sonlarında müzik yapımcısı Alan Lorber tarafından, sırf pazarlama taktiği olarak ortaya çıkarılan Bosstown Sound aslında Frisco Sound ya da San Fransisco Sound olarak bilinen, içinde Quicksilver Messenger Service, Jefferson Airplane gibi grupları barındıran akıma karşıt olarak tasarlanmıştı. Bu pazarlama taktiği kendi içinde biraz fazla ilerlemiş olacak ki ortaya pek çok iyi Psychedelic Rock ve Psychedelic Pop grubu, albümü, müzisyeni çıkmıştı.
Banchee, Bosstown Sound'un ileri gelen gruplarından biri olarak öne çıkmayı başarınca, büyük çapta olmasa da ciddi bir ticari başarı yakalamıştı. Ama grubun ömrü fazla uzun sürmedi. Verdikleri konserler ve kaydettikleri 2 albümün ardından sahneden indiler.
Grubun ikinci albümü Thinkin' müzikal açıdan daha iyi olsa da tercihimi ilk albümden yana kullanıyorum. Zira hem albümün melodik yapısı hem de samimiyeti insanı daha fazla içine alıyor. Enfes sözlerle bezeli olması da ayrı bir güzellik tabi.
Albümde Quicksilver Messenger Service ve C,S,N,&Y tarzı bir yumuşak sound ve tatlı diye tabir edebileceğimiz vokal tarzı bulunuyor. Açılış şarkısı The Night is Calling fazlasıyla Psychedelic Pop havası içermekle birlikte ardından gelen Train of Life müziğin sert tarafına kayarak Hard Rock'a gülümsüyor. Davulun Tren'i andıran atakları, yırtıcı gitarlar ve iç gıcıklayan vokal ile keyifle dinlenen bir parçaya dönüşüyor.
İki gitarın gerçekten iyi kullanıldığı parça As Me Thinks'de vokali duyduğunuzda QMS'in parçası olduğunu düşünebilirsiniz. Kendilerinden çok şey katmalarına rağmen parça Banchee'den çok Quicksilver'ın gibi duruyor.
Follow A Dream ise hakkının fazlasıyla yendiğini düşündüğüm bir parça. Hani grupların daha iyi parçaları olsa da bir parçası milletin ağzına yapışır ya. Eagles - Hotel California, King Crimson - Epitaph, Led Zeppelin - Stairway to Heaven gibi. Bu da o ayarda, insanın diline, kulağına yapışan bir parça ama sorsak kimse bilmez. :)
Aradaki parçaları es geçmek doğru değil ama hepsini dinleyerek keşfetmek daha doğru olur mantığıyla, son parça Tom's Island'a geçelim. Albümün süresi en uzun parçası olmasının yanında Psychedelic, Hard ve hatta Progressive yapısıyla göz dolduran bir parça.