26 Ağustos 2022 Cuma

Billy Cobham / Spectrum (1973)

Erken yaşta tanıştıkları müzik hakkında (muhtemelen genlerin de etkisi ile) hem teknik hem de bilgi anlamında biz müzikseverlerden fersah fersah ötede olan pek değerli jazz müzisyenlerinin irite edici derecede özgüvenlerini masaya yatırsam mı diye düşünüyorum da 4 yaşında davula başlamış birinin de 24 yaşında Miles Davis ile çalmış olması, bir sene sonra John McLaughlin ile Mahavishnu Orchestra’yı kuruşu ve iki sene sonra da Spectrum ile solo kariyerine adım atması bu açıdan bakılınca gayet doğal geliyor. (Bill Bruford ve Phil Collins etkiledikleri arasında gerisini siz düşünün)

İlk albümü Spectrum; adından içerisinde müziğe dair her şeyi, kapağından da henüz keşfedilmemiş evrenin sırlarını dahi bulabileceğimiz anlaşılıyor ve daha açılış parçası Quadrant 4’un double bass davulları ile neye uğradığınızı şaşırmanız kaçınılmaz. Meteor kuşağında geminizi sürercesine, kulağınızın yanından vızır vızır geçen melodilerle mest oluyorsunuz. Bu arada müzmin stüdyo bassçısı Lee Sklar parçaya sıradan bir blues gamıyla giriş yapsa da Mahavishnu’dan alışık olduğumuuz klavye ve guitar atışmaları parçayı domine ediyor. Klavyede Vishnu’dan miras Jan Hammer olduğunu da belirteyim. (Miami Vice’ın da bestecisi ile aynı adı taşıyor herhalde, isim benzerliğidir, di mi, öyle olsun lütfen) (GO Not: Malesef aynı Jan Hammer :))

Cobham’ ın “Searching for the right door” ile davula ince bir ayar verdikten sonra Spectrum'a geçmesiyle standart funk ve jazz harmanı karşımıza çıkıyor. Kesinlikle kötü değil ama yaratıcılık konusunda bekleneni vermeyen vasat bir parça. (Siz nasıl diyor? Filler? Dolgu? Bas gitsin?) Yani evet; çıktığı dönemde Billboard Jazz listesinin zirvesini görmüş, genelde de 26. olabilmiş bir albümde bile “bu da böyle olsun” denebiliyor. Ha buradaki vasat, böylesine iddialı bir albümün içerindeki duruşu ile alakalı yoksa herhangi bir grubun en baba şarkısı olabilir niteliktedir, belirteyim.

Albüme aynı formülde Anxiety ile yine bir davul ayarı yapılarak (ki bu noktada davula düşmanca davranıldığını düşünüyorum) devam ediyor fakat bu sefer Taurian Matador’da bir gitaristin teli koparmasına rağmen hunharca solo atmaya devam etmesine şahit oluyoruz. İlk dakikanını sonuna gelirken tüm enstrumanların crescendo durumuna geçişi ile nefessiz aldırmadan seyreden bir dakika sonrasında parça başa dönerek kapanıyor.

Albümünün geri kalanına fazla takılmadan (hemen hemen aynı formül) albümü özel kılan malum parça Stratus’tan bahsetmek lazım. Muazzam bir intro ile giriş yapıp size stratosferden dünyayı izletirken, bir anda üzerinize ateş açan uçak savar misali davullarla modunuzu allak bullak edip, o meşhur tekrarlayan bass ritmi üzerine herkesin hünerlerini bir bir sergilediği yapıya dönüşür. Son dakikasına girildiğinde ise neler yaşayacağınızı anlatmayayım, dinleyin. Bir de Lee Sklar’ın videosunu izleyin, adamda albümle (ve etrafında dönen her şeyle) ilgili bir dolu anı var.

BILLY COBHAM

Billy Cobham  / Vurmalılar
Jan Hammer / Elektrikli Piyano, Moog Synthesizer, Piyano
Tommy Bolin / Gitar (1, 3b, 4, 6b)
Lee Sklar / Elektrik Bass (1, 3b, 4, 6b)
Joe Farrell / Soprano ve Alto Saksofon, Flüt (2b, 5b)
Jimmy Owens / Flugelhorn, Trompet (2b, 5b)
John Tropea / Gitar (5b)
Ron Carter / Akustik Bass (2b, 5b)
Ray Barretto / Conga (2b, 5b)

SPECTRUM

01 - Quadrant 4:30
02 - a. Searching for the Right Door / b. Spectrum6:33
03 - a. Anxiety / b. Taurian Matador 4:45
04 - Stratus9:50
05 - a. To the Women in My Life / b. Le lis 4:00
06 - a. Snoopy's Search / b. Red Baron 7:39



ICG

Hiç yorum yok: